Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Apple’dan 1,8 milyar kullanıcısına uyarı: “Hemen güncelleyin!”

Yayımlandı

üzerinde

, dünya çapında 1,8 milyar iPhone kullanıcısını ilgilendiren önemli bir güvenlik uyarısı yaptı.

Şirket, kullanıcıları iOS işletim sisteminin en yeni sürümünü (iOS 18.5) hemen yüklemeye çağırdı. Çünkü bu güncelleme, kişisel bilgilerinizi ele geçirebilecek ciddi bir güvenlik açığını kapatıyor.

Apple’ın açıklamasına göre, bu açık sayesinde kötü niyetli kişiler (siber korsanlar), iPhone’unuza özel olarak hazırlanmış bir fotoğraf ya da video göndererek telefonunuza sızabiliyor.

Eğer telefon güncel değilse, bu dosyaları açmanız halinde kişisel verileriniz fotoğraflarınız, mesajlarınız, uygulama içerikleriniz ve hatta şifreleriniz başkalarının eline geçebilir.

NE GİBİ TEHLİKELER VAR? 

Apple, bu zararlı dosyaların telefonunuzu yavaşlatabileceğini, uygulamaları çökertip cihaz belleğini bozabileceğini ve bunun da siber saldırganların kötü amaçlı yazılımlar yüklemesine yol açabileceğini söylüyor.

Bu yazılımlar, telefonunuzu ele geçirerek sadece verilerinizi değil, telefon kamerası ve mikrofonu gibi özellikleri de uzaktan kontrol edebilir.

“BU GÜNCELLEME İSTEĞE BAĞLI DEĞİL”

Veri güvenliği şirketi Safe Data Storage, hala birçok iPhone kullanıcısının cihazlarının saldırılara karşı korumalı olduğunu düşündüğünü ama bunun doğru olmadığını belirtti.

Şirketten bir yetkili, The Mirror gazetesine yaptığı açıklamada, “Size masum gibi görünen bir fotoğraf gönderilirse ve telefonunuz güncel değilse, bu dosya gizlice tüm verilerinize ulaşabilir” dedi.

Aynı yetkili, “Ailenize, komşunuza, anneannenize bile haber verin. Bu güncellemeler artık isteğe bağlı değil. Bu, ilk savunma hattınız” diyerek herkesi uyardı.

GÜNCELLEME YETERLİ DEĞİL: ŞÜPHELİ BAĞLANTILARA DİKKAT

Uzmanlar, güncellemenin önemli bir adım olduğunu ancak tek başına yeterli olmadığını söylüyor.

Gelen e-posta ve mesajlardaki bilinmeyen bağlantılara tıklamamak, ekleri açmamak da en az güncelleme kadar önemli.

25 yıllık dijital güvenlik uzmanı James Knight, spam filtrelerinin açık olmasının ve cihaz yazılımlarının düzenli olarak güncellenmesinin hayati olduğunu belirtti. Knight, Daily Mail’e verdiği demeçte şöyle konuştu:
“Telefonunuzu, dizüstü bilgisayarınızı hatta akıllı buzdolabınızı bile güncelleyin. Her şeyi güncelleyin. Tarayıcınızdan uygulamalarınıza kadar tüm yazılımlarınızı düzenli olarak kontrol edin. Bu gerçekten çok önemli.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Canlı beton icat edildi: Çatlakları kendi kendine onarıyor

Yayımlandı

üzerinde

‘li araştırmacılar, kendi çatlaklarını insan derisinin kesikleri iyileştirdiği gibi onarabilecek ‘canlı’ bir beton geliştirdi. Bu çığır açan buluş, Texas A&M Üniversitesi’nden Dr. Congrui Grace Jin’in liderliğinde yürütülen bir araştırmayla yapıldı.

Beton, dünya çapında en yaygın kullanılan yapı malzemesi olmasına rağmen, kolayca çatlaması en büyük zaafı. Bu çatlaklar küçük bile olsa, zamanla su ve gazların içeri sızmasına neden olarak beton içindeki çelik donatıları paslandırıyor ve yapıların güvenliğini tehdit ediyor. Bu durum, köprü, bina ya da otoyol gibi yapılarda yıkımla sonuçlanabilecek ciddi tehlikeler yaratabiliyor.

YAPI SEKTÖRÜNDE CANLI DUVARLAR

Dr. Jin, bu soruna doğadan ilham alan yenilikçi bir çözüm geliştirdi. Yeni sistem, doğada kayalara ya da ağaçlara tutunarak yaşayan ve zor koşullarda bile hayatta kalabilen likenler, mantar ve alglerin simbiyotik (karşılıklı fayda sağlayan) birlikteliğinden ilhamla oluşturuldu.

Jin ve ekibi betonun içine yerleştirilebilecek sentetik bir liken sistemi tasarladı. Bu sistemde kullanılan siyanobakteriler (bir tür alg), havadaki karbonu ve güneş ışığını kullanarak besin üretiyor. Onlarla birlikte çalışan ipliksi mantarlar ise çatlakları dolduracak mineralleri oluşturuyor. En dikkat çekici yönü ise sistemin yalnızca hava, ışık ve suyla çalışabilmesi. Yani dışarıdan besin takviyesine ihtiyaç duymuyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜM

Dr. Jin, son 30 yıldır birçok araştırmacının mikrop temelli kendi kendini onaran betonlar üzerine çalıştığını ancak bugüne kadar hiçbir sistemin tam anlamıyla kendi başına çalışamadığını belirtiyor. Mevcut yöntemlerde, çatlak tespit edildikten sonra besin maddelerinin manuel olarak enjekte edilmesi gerekiyor ki bu da oldukça zahmetli ve pratik değil.

Yeni geliştirilen sistem ise tamamen otomatik çalışıyor. Yapay liken sistemi, beton içinde bile hayatta kalabiliyor ve mineraller üreterek çatlakları kendiliğinden kapatabiliyor. Laboratuvar testleri, bu mikroorganizmaların betonun zorlu ortamında da işlevlerini sürdürebildiğini ortaya koyuyor.

ETİK BOYUTU

Ancak Jin’in çalışması yalnızca mühendislikle sınırlı kalmıyor.

Texas A&M Üniversitesi’ndeki sosyal bilimler bölümlerinden akademisyenlerle iş birliği yaparak, yapı sektöründe canlı organizma kullanımının toplum üzerindeki etkilerini, etik ve hukuki boyutları da tartışılıyor.

UZAYDA DA KULLANILABİLİR

Kendi kendini onaran beton teknolojisi bakım maliyetlerini ciddi oranda azaltabilir, yapıların ömrünü uzatabilir ve en önemlisi can güvenliğini artırabilir.

Jin, bu sistemin gelecekte uzay altyapılarında bile kullanılabileceğini vurguluyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Siborg böcekler çağı geliyor: Hamamböceklerine kask takıldı

Yayımlandı

üzerinde

’daki Osaka Üniversitesi’nden araştırmacılar, canlı hamamböceklerini onların doğal davranışlarını kullanarak yönlendirmenin ve gerçek böcekleri ‘siborg’lara dönüştürmenin yolunu buldu.

Araştırma ekibi böceklere zarar vermeyen küçük bir kask, sensörler ve UV ışık kaynağı kullanarak hamamböceklerini istedikleri yönde ve şekilde hareket ettirmeyi başardı.

Hakemli bilimsel dergi Advanced Intelligent Systems’da yayınlanan araştırma makalesinde “biyolojik zeka taşıyan siber böceklerin” özellikle deprem gibi felaketlerde, arama kurtarma görevlerinde kullanılabileceği ifade edildi.

DOĞAL İÇGÜDÜLERİ KULLANDILAR

Son yıllarda minimal elektronik sistemler tasarlama veya robotik böcekler üretme eğilimi mühendislik çalışmalarında giderek yaygınlaşıyor. Böcek boyutunda elektronik devrelerden insanların erişemeyeceği noktalara girmek üzere yararlanma fikri oldukça popüler.

Bu çalışmaların birçoğunda canlı böcekler kullanılıyor. Ancak genellikle böceklerin sinir sistemine elektrik verme veya bu hayvanların beyinlerini tamamen devreden çıkarma yöntemleri benimseniyor.

Osaka Üniversitesi’nden araştırmacıların tasarladığı sistemde ise böcekler tamamen kendi doğal içgüdüleri kullanılarak yönlendiriliyor. Araştırmacılar UV ışınlarından kaçınma davranışlarıyla bilinen hamamböceklerinin davranışlarını manipüle etmek için yine UV ışınlarını kullanıyor.

Çalışmada hamamböceklerinin başına küçük kasklar yerleştirildi ve böcek durduğunda harekete geçmesini sağlamak için UV ışıkları kullanıldı.

Yapılan 150’den fazla denemede bu “kasklı hamamböcekler”, labirent gibi zorlu ortamlardan yüzde 94 başarı oranıyla çıkmayı başardı. Sistemin kullanılmadığı hamamböceklerinde bu oran yüzde 24’tü.

NE İŞE YARAYACAKLAR?

Araştırmacılara göre sistem hem hafif hem de böceğin doğal hareket kabiliyetini kısıtlamıyor. Ayrıca geleneksel yöntemlerdeki gibi zamanla etkisini kaybetmiyor.

Çalışmanın arkasındaki Chowdhury Muhammed Masum Rıfat ve ekibi, doğayla çatışmak yerine onunla uyum içinde çalışan robot teknolojilerine örnek teşkil etmek istediklerini belirtti.

Gelecekte bu tür böcek takımları, insanların giremeyeceği enkaz altları, boru hatları ya da hassas doğa alanlarında görev alabilir.

Ancak bu teknolojinin etik sınırları da şimdiden tartışılmaya başlanmış durumda.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

OpenAI’ın gizemli cihazına Steve Jobs’un eşinden destek: Büyük bir şeyler bekliyor

Yayımlandı

üzerinde

OpenAI ve Apple’ın eski tasarım şefi Jony Ive’in birlikte tasarladığı gizemli cihazı, Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un eşi Laurene Powell Jobs’tan onay aldı.

Financial Times’a verdiği röportajda Jobs, yeni cihazdan büyük şeyler beklediğini ifade ederek, “Fikirlerin bir düşünceden kelimelere, çizimlere, hikayelere ve sonra prototiplere dönüşmesini gerçek zamanlı olarak izliyorum” dedi.

Jobs ayrıca, “Yepyeni bir şeyin tezahür etmesini izlemek, hayranlık veren bir şey” diye ekledi.

İlk kez geçen ay duyurulan gizemli cihazın gündelik yaşamın bir parçası olması umuluyor. OpenAI bu cihazla 100 milyon yapay zekayı tek bir yerde birleştirmeyi planlıyor.

6,5 MİLYAR DOLAR HARCADI

OpenAI önceki haftalarda Ive’in io adlı girişimini 6,5 milyar dolara satın aldığını duyurmuştu. Bu ortaklıktan milyonlarca yapay zekayı bir araya toplayacak bir cihaz tasarımının doğacağı açıklanmıştı.

OpenAI CEO’su Sam Altman mayıs sonunda gizemli ürünle ilgili firma çalışanlarına yaptığı sunumda, “Burada bir şirket olarak şimdiye kadar yaptığımız en büyük şeyi yapma şansına sahibiz” demişti.

YENİ BİR TELEFON MU GELECEK?

Altman ve Ive, söz konusu toplantıda üzerinde çalıştıkları gizli proje hakkında birkaç ipucu da vermişti.

Buna göre cihaz, bir kullanıcının çevresinin ve hayatının tamamen farkında olabilecek, kullanıcının cebinde veya masasında durabilecek boyutlarda olacak.

İkili, yeni çıkaracakları cihazın, kullanıcının MacBook Pro ve iPhone’dan sonra bir masaya koyacağı üçüncü çekirdek cihaz olacağını savunuyor.

EKRANDAN UZAKLAŞTIRABİLİR

Wall Street Journal gazetesi daha önce yayınladığı bir haberde cihazın bir telefon olmayacağını ve Ive ile Altman’ın kullanıcıları ekranlardan uzaklaştırmayı amaçladığını bildirmişti.

Ayrıca Altman, cihazın bir gözlük de olmadığını ve Ive’ın vücuda giyilebilecek bir şey inşa etme konusuna şüpheyle yaklaştığını söylemişti.

Son dönemde Silikon Vadisi’nde akıllı gözlüklere ve telefonların yerini alabilecek bir cihaz üretmeye yönelik ilgi düşünüldüğünde, takipçilerin önemli bir kısmı OpenAI’ın da bu tarz bir ürün peşinde olduğunu düşünmüştü.

Altman ise, “yeni bir tasarım hareketinden” bahsederek, bunun bir “cihaz ailesi” olacağını dile getirdi. İş insanı, Apple’ın donanım ve yazılım ürünlerini entegre etme şekline hayran olduğunu vurgulamıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar