Ekonomi
ABD’nin ekonomi doktrini değişiyor

2. Dünya Savaşı sonrasında ABD‘nin ekonomi doktrini diyebileceğimiz; şu anda liberal sistem olarak da kabul edilen kurallar vardı. ABD dünyadan mal alacak, dolar rezerv para olacak ve bu şekilde de ABD istemediği ülkeleri dışarda bırakıp kendi müttefikleriyle bir düzen kuracak.
Trump bunu değiştirmek istiyor.
ABD ekonomisinin temellerini oluşturan bazı faktörler var.
- Serbest piyasa ve kapitalizm
- Dolar hegamonyası
- Serbest ticaret ve küreselleşme
Bu söz konusu maddeler Trump 2.0’da değişim sinyalleri veriyor.
Biden dönemi ile kıyasalayacak olursak belirgin değişimler öne çıkıyor
Trump, kurumsal vergi oranlarını düşük tutma ve bireysel vergilerde indirim politikalarını sürdürmeyi planlarken, Biden yönetimi yüksek gelirli bireyler ve şirketler için vergi artışları öngörmüştü.
Biden, yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik ederken, Trump fosil yakıt üretimini artırmaya yönelik adımlar atıyor. Nitekim, ABD’nin petrol üretimi, Trump yönetimi altında tarihinin en yüksek seviyelerine ulaştı.
Biden, müttefiklerle iş birliğini güçlendirmeye çalışırken, Trump yönetimi daha korumacı ve tek taraflı ticaret politikaları benimsiyor.
Trump zaten 2017-2021 arasındaki ilk döneminde ABD’nin geleneksel doktrininiden belirgin sapmalar göstermişti. Serbest ticaret yerine korumacı ticaret politikaları, küresel ekonomiyle güçlü entegrasyon yerine “America First” yaklaşamı, devlet müdahelesinin artması gibi adımlar atmıştı.
2025 yılında tekrar seçilmesiyle birlikte bu adımların daha da agresifleştiğini görüyoruz.
Örnek verecek olursak;
Çin’den ithal edilen 500 milyar dolarlık ürüne ek vergiler geldi. Avrupa Birliği’ne yönelik birçok sektörü kapsayan yüzde 25 ek gümrük vergisi yolda. Öte yandan yine Kanada ve Meksika’ya da ithalat vergisi getirildi.
Diğer yandan Çin’in yapay zeka ve yarı iletken teknolojilere erişimi kısıtlandı. Apple, Tesla, Microsoft gibi büyük şirketlere ABD’de üretim için teşvikler sağlandı. Çinli şirketlere yasaklar genişletildi.
Özetle;
ABD’nin ekonomi doktrini, geleneksel serbest piyasa ve küreselleşme ekseninden, daha korumacı, daha milliyetçi bir çizgiye kaymış durumda.
Yukarıda bahsettiğimiz adımlar kısa vadede ABD’de bazı sektörlere pozitif yansısa da uzunda vadede küresel ticarette bölünmelere, finansal istikrarsızlığa yol açabilir.
Dolar hegamonyası?
Trump yönetimi güçlü bir dolar istemediğini her fırsatta vurguluyor. Fakat BRICS’in rezerv para hayaline bile sertçe karşı çıkıyor. Burada bir çelişki var. Ama doların egemenliği bir noktada zarar görebilir, nasıl mı?
ABD ekonomi doktrininde “Herkes bana mal satabilir.” tarzı bir felsefe vardı. Bu ülkeler ABD’ye dolarla mal satıyorlar. Fakat ülkeler aldıkları bu dolarla yeniden dönüp ABD tahvili alıyordu. Yani ABD için win-win tarzı bir durum.
Ek gümrük tarifelerle bu ülkeler karlılığı kaybettiği gerekçesiyle “Ben de ABD’ye mal satmam” derlerse, doların kullanım alanı da zayıflar. Bu da orta uzun vadede ABD tahvilinde düşüş getirebilir.
Çin öncülüğünde birçok merkez bankasının da altın alımını hızlandırması aslında bu yöndeki bir riske karşı adım olarak da yorumlanabilir.
Vergi indirimleri riskli
Trump ilk döneminde kurumsal vergi oranlarını yüzde 35’ten yüzde 21’e indirmişti. İkinci döneminde bu politikayı daha da ileri götürerek bireysel vergileri düşürmeye, işletmelere de daha fazla vergi indirimi sağlamaya başladı.
Ancak bu tür vergi indirimleri kamu harcamaları ile birleştiğinde devasa bütçe açıklarına yol açabilir. 2025 yılı itibarıyla ABD’de bütçe açığı 40 trilyon dolara ulaşmış durumda. Bu durum ABD ekonomisini uzun vadede sürdürülemez bir borç yüküyle karşı karşıya bırakabilir. Eğer faizler yüksek kalmaya devam ederse ABD hazine tahvillerine olan talep de azalabilir.
Bu da Trump’ın Fed’i hedef almasındaki başat sebeplerden bir tanesi aslında. Trump’ın Fed’e yönelik salvoları ve faiz indirim çağrıları doktrinde yer alan “serbest piyasa” maddesinde de değişim olacağının ispatı niteliğinde.
ABD’nin ekonomi doktrini, belki de son 50 yılın en büyük değişimlerden birine sahne oluyor. Peki bu değişim ABD’yi daha güçlü mü yapaca, yoksa küresel ekonomik dengeleri derinden mi sarsacak?
Ekonomi
Kazanç raporları şaşırttı: Silikon Vadisi’nde kimler kazandı, kimler kaybetti?

Silikon Vadisi’nin dev teknoloji firmaları, işten çıkarmalar ve yapay zeka yatırımlarıyla geçen birkaç ayın ardından 2025’in ikinci çeyrek kazanç raporlarını açıkladı.
Microsoft ve Apple’ın bu çeyreğin kazananları arasında yer aldığı görülürken, kısa bir süre önce Elon Musk ile kapsamlı bir çip anlaşmasına imza atan Samsung’un ise kan kaybettiği görüldü.
EN BÜYÜK KAZANAN: MICROSOFT
Yapay zeka veri merkezlerine yönelik yatırımlarını öne sürerek çalışan sayısını azaltan ve bu şekilde tasarruf etmeye çalışırken binlerce kişiyi işten çıkaran Microsoft, 2025’in ikinci çeyreğinden zaferle çıkan firma oldu.
Perşembe günü borsada tarihi bir eşiğe ulaşan teknoloji devinin piyasa değeri ilk kez 4 trilyon doları aştı. Böylece Microsoft, yapay zeka çipleriyle tanınan Nvidia’dan sonra bu eşiği aşabilen ikinci şirket oldu.
Microsoft’un bu seviyeye ulaşmasında 2025 mali yılı raporunda da beklentileri aşmış olmasının büyük payı var. Raporda son dönemde şirketin yapay zeka hedeflerine entegre edilen bulut hizmeti Azure’un 75 milyar dolardan fazla gelir elde ettiği açıklanmıştı.
Yatırımcıyı memnun eden raporun ardından Microsoft hisseleri hızlı bir yükseliş gösterdi.
APPLE DA BEKLENTİLERİ AŞTI
Microsoft’un yanı sıra güçlü performans sergileyen bir diğer şirket de Apple oldu.
Şirketin ikinci çeyrek verilerine göre, iPhone satışlarından 44,58 milyar dolar gelir elde edildi. Böylelikle iPhone, yıllık bazda yüzde 13 büyüme kaydetmiş oldu. Hizmet gelirleri 27,42 milyar dolar, Mac gelirleri 8,05 milyar dolar ve iPad satış gelirleri de 6,58 milyar dolar olarak kaydedildi.
Mac birimi, yüzde 15’lik büyümeyle en hızlı büyüyen kategori oldu.
Ancak Apple’ın gelirleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın getirdiği gümrük vergilerinden etkilenmiş gibi görünüyor. Apple CEO’su Tim Cook, ikinci çeyrekte şirketin bu vergiler nedeniyle 800 milyon dolar maliyetle karşılaştığını dile getirdi.
Yine de şirketin son dönemde düşüşe geçen Çin satışlarında bir toparlanma olduğu da göze çarpıyor. Rapora göre, teknoloji devinin Çin, Hong Kong ve Tayvan satışları yüzde 4 artarak 15,37 milyar dolara çıktı.
AMAZON DA GELİR ARTIRDI
Jeff Bezos’un Amazon’unun da tüm iş birimlerinde güçlü performans sergilediği görüldü. Şirket beklentileri aşarak 167,7 milyar dolar gelir elde etti.
Şirketin hisse başına kazancı ise 1,68 dolar oldu. Beklentiler 1,32 dolar civarındaydı.
ALPHABET DAHA ÖNCE AÇIKLADI
Google’ın ana şirketi Alphabet ise kazanç sonuçlarını 23 Temmuz’da açıklamıştı. Teknoloji devi, yıllık bazda yüzde 14 artışla 96,43 milyar dolar gelir ve yüzde 19 artışla 28,2 milyar dolar net kâr bildirmişti.
Google Arama geliri 54,19 milyar dolara yükselirken, YouTube reklam gelirinin de bir önceki yıla göre yüzde 13 artışla 9,80 milyar dolara çıktığı duyurulmuştu.
YAPAY ZEKADA AGRESİFLİK META’YI KURTARDI
İkinci çeyrek sonuçlarında en çok merak edilen teknoloji şirketlerinden biri Meta’ydı. Instagram, WhatsApp ve Facebook’un çatı şirketi, son dönemde yapay zeka laboratuvarını geliştirmek için agresif bir tutum sergilemeye başlamıştı. Bu kapsamda OpenAI gibi şirketlerdeki mühendisleri kazançlı tekliflerle “çalarak” kendi bünyesine katmış ve tartışmalara sebep olmuştu.
İkinci çeyrek verilerine göre Meta da kazananlardan oldu. Şirketin geliri beklentileri yüzde 6,26 oranında aşarak 47,5 milyar dolara ulaştı. Hisse başına kazancı da beklentilerin üzerinde gerçekleşerek 7,14 dolar oldu.
SAMSUNG’UN GELİRLERİ NEDEN DÜŞTÜ?
Güney Koreli teknoloji devi Samsung, yakın zamanda teknoloji milyarderi Elon Musk’ın elektrikli otomobil firması Tesla ile yaklaşık 16 milyar dolarlık çip anlaşması imzalamıştı. Son dönemdeki performansı yatırımcıları endişelendirdiği için bu haber, “Musk’tan Samsung’a can simidi” şeklinde de yorumlanmıştı.
Firmanın gelirleri, 2025’in ilk yarısında düşüş gösterdi. Bazı analistler bunu şirketin çip sektöründeki zayıf performansına bağlıyor.
İkinci çeyrek verilerine göre de şirketin faaliyet kârı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 50’nin üzerinde düşüş gösterdi ve yaklaşık 3,37 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.
Ekonomi
Konut kredisi faizleri güncel 2025: En düşük ve en yüksek konut kredisi tutarları, vade sayısı ve aylık taksit oranı

BANKALARIN KONUT KREDİLERİ
ZİRAAT BANKASI
Ziraat Bankası konut kredisi hesaplama aracına göre 1 milyon TL konut kredisi, 120 ay vade oranına yüzde 3,19 faiz oranı yansıyor. Aylık taksit tutarı 32.654,09 TL oluyor.
GARANTİ
1 milyon TL kredi tutarı, 120 ay vade ile faiz oranı yüzde 2,99 oluyor. Aylık ödeme 30.797,66 TL ve toplam geri ödeme ise 3.695.715,96 TL’ye denk geliyor.
QNB
1 milyon TL kredi tutarı, 120 ay vadeye karşılık, yüzde 3,04 oranında aylık faizle toplam geri ödeme 3.751.147,53 TL oluyor. Kredinin aylık taksidi ise 31.259,57 TL.
HALKBANK
1 milyon TL konut kredisi, 120 ay vadeye, yüzde 2,79 faiz işliyor. Kredinin aylık ödemesi 28.966,07 TL ve toplam geri ödemesi ise 3.475.928,40 TL’dir.
Ekonomi
6 soruda emlak vergisi

Her yıl ödenen emlak vergisi, bir önceki yılın arsa rayiç bedellerine göre belirleniyor. Yani milyonlarca ev sahibini ilgilendiriyor. Arsa rayiç bedelindeki artış son yıllarda enflasyonun çok altında kaldı. Bunun en önemli nedeni rayiç bedellerin çok geç güncelleniyor olması. Bu süre içinde bir de yıllık yüzde 80’leri bulan enflasyon gerçekleştiği için fark açıldı.
RAYİÇ BEDEL NASIL BELİRLENİYOR?
Arsa rayiç bedelleri 4 yılda 1 belediyelerin bünyesinde toplanan takdir komisyonları tarafından belirleniyor. Takip eden 3 yılda da yeniden değerleme oranının yarısında artırılıyor. Geçen 3 yılın ardından rayiç belirleme yılı geldi. Belediyelerde kurulan komisyonlar yeni oranları tespit etti. Bu tespitler 1 ay boyunca yani Temmuz ayında muhtarlıklarda asılı kaldı.
EMLAK VERGİSİ AYNI ORANDA MI ZAMLANACAK?
Arsa rayiç bedellerindeki artış emlak vergisine doğrudan yansıtılıyor. Rayiç bedel yüzde 100 arttıysa, ödenecek emlak vergisi de yüzde 100 yükseliyor.
ARTIŞ ORANLARI NE?
Belediyeden belediyeye göre değişen oranlar var. Düşünüldüğü gibi daha değerli bölgelerde daha yüksek artışlar yok. Ayrıca oranlar mahalle mahalle değişebiliyor. Kadıköy’deki bir mahallede artış oranı 2025’e göre yüzde 500’ü bulurken, Küçükçekmece’deki bir mahallede yüzde 1000’e de denk gelebiliyor. Ya da Anadolu’daki bir ilin küçük bir ilçesinde de çok büyük artış oranlarına rastlanabiliyor.
NE ZAMAN ÖDENECEK?
Emlak vergisi bir önceki senenin kazancına göre veriliyor. Yani bu senenin rayiç bedeleri gelecek yıla yansıtılacak. Bu sene 5.000 lira emlak vergisi ödeyen mükellef, rayiç bedel yüzde 300 arttıysa 20.000 lira, yüzde 500 arttıysa 30.000 lira ödeme yapacak.
İTİRAZ HAKKI VAR MI?
Belirlenen rayiç bedellere muhtarlıklarda asılı kaldığı sürece itiraz edilebiliyor. Bedeller, 1 Ağustos itibarıyla askıdan kalktı. Ancak adli tatil denk geldiği için son tarih 8 Eylül olacak.
-
Gündem5 gün önce
MOSSAD İddiası ve Bursa Yangınında Sabotaj Şüphesi: Gerçek Ne?
-
Gündem3 gün önce
“Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı Duyurdu: Bursa Harmancık‑Orhaneli Yangını Kontrol Altına Alındı”
-
HAVA DURUMU3 gün önce
Meteoroloji Uzmanı Tekin Tarih Verdi: Cuma Günü Sıcaklık Düşüyor, Yağış Geliyor!
-
Gündem22 saat önce
Aydın’ı Sarsan Bebek Skandalı: 9 Günlük Bebeği Para Karşılığı Satın Alan Çocuk Doktorunun Kan Donduran İtirafı
-
Gündem22 saat önce
Denizli’de Polis Dehşeti: Ailesini Katleden Memur İntihar Etti, Şok Gerçekler Ortaya Çıktı
-
Gündem2 gün önce
“1994’ten Gelen Mucize: 31 Yaşında “Yeni” Bir Bebek Dünyaya Geldi”
-
Gündem3 gün önce
Türkiye, Azerbaycan Üzerinden Cumartesi Günü Suriye’ye Günlük 6 Milyon m³ Doğalgaz Tedarikine Başlıyor
-
Gündem7 gün önce
Alanya’da Skandal: Ünlü Doktor A.D. ve Hemşirenin Uygunsuz Görüntüleri, “Pes” Dedirten Yapay Zeka Savunması