Gündem
Usta Sanatçı Edip Akbayram Son Yolculuğuna Uğurlandı
Usta Sanatçı Edip Akbayram Son Yolculuğuna Uğurlandı
Türk müziğinin efsane ismi, 75 yaşındaki usta sanatçı Edip Akbayram; uzun süren tedavi ve mücadele döneminin ardından aramızdan ayrıldı. Sanatçının vefatı, hem müzik dünyasında hem de milyonlarca seveninde derin izler bıraktı.
Hayatın Son Döneminde Zorlu Mücadele
Edip Akbayram, birkaç hafta öncesinde yaşadığı bir düşme sonucu iç kanama şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Yaklaşık 52 gün süren yoğun bakım süreci ve tüm tıbbi müdahalelere rağmen, çoklu organ yetmezliği nedeniyle 2 Mart 2025 tarihinde hayata veda etti. Hastanede gösterilen titiz çaba, Akbayram’ın hayata tutunma mücadelesine rağmen, ne yazık ki beklenen sonucu vermedi.
Veda Töreni ve Cenaze Programı
Bugün, sanatçının son yolculuğuna uğurlanma töreni, İstanbul’un kültür ve sanat merkezi Harbiye’de, Cemal Reşit Rey Konsere Salonu’nda düzenlendi. Saat 11.00’de başlayan törende, sanatçının anısına saygı duruşunda bulunan kalabalık bir cemaat, onun hayatı boyunca verdiği müzik mücadele ve toplumsal duyarlılığa dair duygusal anlara tanıklık etti.
Törenin ardından, öğle namazının hemen sonrasında Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Edip Akbayram’ın naaşı, Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. Bu ayrılık töreni, sanatçının hayatına ve müzik mirasına duyulan saygının en samimi ifadesi olarak hafızalara kazındı.
Sanat Hayatı ve Mirası
Gaziantep’te 29 Aralık 1950’de dünyaya gelen Edip Akbayram, müziğe olan tutkusu ile daha çocuk yaşlarda öne çıktı. Lise döneminde kurduğu orkestrasıyla başlayan müzik serüveni, 1968 yılında İstanbul’a taşınmasıyla yeni bir boyut kazandı. “Güzel Günler Göreceğiz”, “Hasretinle Yandı Gönlüm” ve “Aldırma Gönül” gibi unutulmaz şarkıları, onun geniş kitlelerce sevilmesini sağladı.
Kariyeri boyunca 20’den fazla albüm çıkaran ve 250’nin üzerinde ödülle taçlandırılan Akbayram, sadece müzik dünyasında değil, toplumsal duyarlılık ve özgün yorumuyla da iz bıraktı. TRT’nin bazı dönemlerde bestelerinin çalınmasının yasaklandığı zorlu yıllarda bile, kendine has tarzıyla yoluna devam etti. Edip Akbayram; “Beni sevenlerin, ister alkışlarla ister çiçeklerle ya da sessiz bir veda ile gönderecekleri o içten doğaçlama anlar, benim için en değerli vedadır.” sözleriyle yaşamını ve müziğini özetledi.
Dostlardan ve Aileden Duygusal Mesajlar
Sanatçının vefatı, hem ailesini hem de meslektaşlarını derinden sarstı. Eşi Ayten Akbayram, “Buraya kadarmış, öbür yarım buraya kadar” notuyla acısını paylaşırken, kızı Türkü Akbayram da sosyal medyada “Sevgili eşim, canım babamız, biricik dedemizi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz” ifadeleriyle sevenlerin acısını dile getirdi.
Müzik dünyasının önde gelen isimleri de Edip Akbayram için duygusal veda mesajları paylaştı. Erol Evgin, Zülfü Livaneli, İbrahim Tatlıses, Tarkan ve birçok sanatçı; onun eşsiz sesi, samimi yorumları ve topluma dokunan mesajlarını övgüyle andı. Bu içten mesajlar, onun ne kadar geniş kitleler tarafından sevildiğinin ve kalplerde özel bir yer edindiğinin en büyük kanıtı oldu.
Sonsuza Dek Yaşayacak Bir Miras
Edip Akbayram’ın aramızdan ayrılması, Türk müzik tarihinde silinmez bir boşluk oluşturdu. Yıllarca verdiği emek, coşku dolu performanslar ve toplumsal duyarlılığı, onun mirasını ölümsüzleştirdi. Sanatçının sözleri ve yorumları, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecek; onun sesi, her dinleyişte yeniden hayat bulacak.
Son yolculuğuna uğurlanan usta sanatçıyı saygı ve minnetle andığımız bu gün, onun müzik dolu yaşamı ve insanlığa kattığı değerin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Ünlüler, Edip Akbayram’ın kaybını derin bir üzüntüyle karşıladılar ve ona veda mesajlarında bulundu. İşte bazı ünlülerin mesajlarından öne çıkanlar:
- Türkan Şoray: “Besteleriyle ve çok sevilen şarkılarıyla asla unutulmayacaksın.”
- Hülya Koçyiğit: “Eşsiz sesin ve unutulmaz yorumların, kalplerimizde sonsuza dek yaşayacak.”
- Erol Evgin: “52 yıllık dostum, büyük bir ses ve kocaman bir yüreğe sahipti. Onu kaybetmek tarifsiz bir acı.”
- Zülfü Livaneli: “Sevgili kardeşim, büyük sanatçı Edip Akbayram’a veda ettik. Onun mirası daima yol gösterici olacak.”
- İbrahim Tatlıses: “Mekânın cennet olsun usta; senin gibi bir sanatçıyı unutmayacağız.”
- Tarkan: “Yüreğinden kopup gelen o güzel sesi ve içten, mütevazı kişiliğinle hep hatırlanacaksın.”
- Mahsun Kırmızıgül: “O, erdemin, adamlığın ve halkına duyduğu derin sevginin simgesiydi.”
- Sıla: “Kıymetli abim, büyük usta; senin yokluğun çok hissedilecek, çok özleyeceğiz.”
Bu mesajlar, Edip Akbayram’ın sanat dünyasında ve kalplerde bıraktığı derin izleri gözler önüne seriyor. Her biri, onun hem müziğine hem de yaşam felsefesine duyulan sevgi ve saygıyı dile getiriyor.
Gündem
Koyunlar tarlaya girdi diye komşusunu vurdu: 1 ölü, 6 yaralı

Ankara‘nın Beypazarı ilçesinde iddialara göre, B.D.’nin tarlasına, komşusu A.T’nin koyunları girdi. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüşmesi üzerine A.T., tabanca ile B.D.’ye ateş etti.
İki aile arasında çıkan silahlı kavgada B.D’nin oğlu M.D. ve A.T. tabancayla, diğer 4 kişi ise darp edilmesi nedenyle yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi.
Hastaneye nakledilen B.D. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kavgada yaralanan kişilerin ise hastanedeki tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.
Olayla ilgili her iki aileden de kişilerin gözaltına alındığı belirtildi.
Gündem
Devlet Bahçeli: İran’a saldırı İsrail’in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.
Bahçeli, İran’a yönelik saldırıların İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi.
Yazılı bir açıklama yapan MHP lideri, “İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.” ifadesini kullandı.
Bahçeli, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye‘dir.” dedi.
Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiği görülmektedir.
Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri sürekli boşa düşürülmektedir.
Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Uluslararası hukuk devre dışı, uluslararası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir.
Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.
Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.
Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece Türkiye ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.
Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir.
Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir.
Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.
Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır.
Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.
İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır.
Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir Türkiye’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.
Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır.

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır.
İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.
Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır.
Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır.
Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir.
Gelişmelerin püf noktasında elbette Türkiye vardır.
İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz Türkiye hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.
Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir.
Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir.
İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.
Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.
İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.
İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur.
Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır.
ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır.
Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir.
Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.
Zira başka bir seçenek kalmamıştır.
Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir.
Video: İsrail’de misilleme hazırlığı!
Gündem
Ankara’dan saldırılara art arda tepkiler: “İsrail dünyayı ateşe atıyor”

İsrail, İran’a yönelik “Yükselen Aslan” adını verdiği askeri operasyon başlattı.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İran’ın nükleer programını ve balistik füze programını hedef aldıklarını duyurdu.
ANKARA’DAN TEPKİ: SALDIRILARA BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİ
Birçok ülke saldırıyı kınarken, Ankara’dan da İsrail saldırılarına ilişkin art arda açıklamalar geliyor.
Dışişleri Bakanlığı, saldırıların daha büyük çatışmalara yol açabileceğini belirtti.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, İsrail saldırıları kınandı.
“İSTİKRARSIZLAŞTIRMA POLİTİKASINA HİZMET EDEN BİR PROVOKASYON”
Açıklamada, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiği belirtildi; “İsrail’in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet eden bir provokasyondur.” denildi.
“Saldırıların, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleşmesi, Netanyahu hükümetinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediğini ve kendi çıkarları doğrultusunda bölgesel istikrarı ve küresel huzuru riske atmaktan kaçınmadığını göstermektedir.” denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“İsrail’in daha büyük çatışmalara yol açabilecek saldırgan eylemlerine bir an önce son vermesi gerekmektedir.
Orta Doğu’da daha fazla kan ve yıkım görmek istemediğimizi tekraren ifade ediyoruz.
Savaşın yayılmaması için uluslararası toplumu acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.”
YILMAZ: EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE KINIYORUZ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da saldırılara ilişkin bir açıklama yaptı.
İsrail saldırılarını kınayan Yılmaz, “Netanyahu yönetiminin meşru gerekçelerden yoksun ve bölgesel istikrarı bozmaya yönelik saldırganlığını en güçlü şekilde kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“İran’a yaşadığı kayıplardan dolayı başsağlığı diliyoruz.” diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Gazze’de uygulanan soykırımcı politikalara karşı uluslararası baskı artmışken, İran ile nükleer müzakereler sürdürülürken yapılan bu saldırı, insani değerleri ve diplomasiyi dışlayan barbar bir tutumdur.
İsrail yönetiminin insani değerlere, hukuka ve bölgesel istikrara tehdit oluşturan eylemlerine karşı, uluslararası kurumlar ve ilgili tüm ülkeler çok daha güçlü bir tutum almalıdır.”
KURTULMUŞ: İSRAİL DÜNYAYI ATEŞE ATIYOR
İran’a yönelik saldırılar için açıklama yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise İsrail’in dünyayı ateşe attığını söyledi.
“Had, hukuk, sınır tanımayan İsrail’in, bölgemizi ve dünyayı ateşe atmaktan başka hiçbir anlam taşımayan, İran’a yönelik saldırılarını şiddetle kınıyoruz.” diyen Kurtulmuş, “İşgalci İsrail’in, Gazze’de işlediği soykırım suçlarını sürdürürken aynı zamanda İran’ı hedef alması, yalnızca bölgemizi ve bölge halklarını değil, tüm devletleri ve bütün insanlığı tehdit etmekte, ateşe atmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Numan Kurtulmuş, “Saldırıların sadece İran ile sınırlı kalmayacağı, bölgede istikrarsızlığı derinleştireceği ve dünya barışını tehdit edeceği açık bir gerçektir.” dedi.
Kurtulmuş açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kurumlar ve insanlığın geleceğine dair sorumluluk taşıyan devletler, İsrail’in bu pervasız saldırganlığına, hukuk tanımazlığına bir an önce dur demek, acil ve etkili önlemler almak zorundadır.
İnsanlık olarak bir yol ayrımındayız. Ya İsrail hukuk tanımazlığını sürdürerek tüm dünyayı büyük kriz ve kaoslara sürükleyecek ya da buna karşı “insanlık cephesi” bir araya gelerek bu saldırganlığa son verecek.
Her geçen zaman insanlığın aleyhinedir, Gazzeli çocukların aleyhinedir, dünya barışının aleyhinedir.
Tüm farklılıklarıyla dünya halklarını ve onların adaleti gözeten liderlerini İsrail’i durdurmaya davet ediyorum, bu bir insanlık sorumluluğudur.”
TUNÇ: BARIŞI TEHDİT ETMEKTEDİR
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabından saldırıyı kınadı.
“İsrail’in, sadece bölgemiz için değil, küresel barış ve istikrar için ciddi bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha üzülerek görüyoruz.” ifadelerini kullanan Tunç, “Gazze’de 55 binden fazla masum sivili şehit eden İsrail’in, İran’a yönelik uluslararası hukuka aykırı saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz.” dedi.
Tunç, “Bu tür sistematik ve hukuk dışı eylemler, tüm dünyada güvenliği ve barışı tehdit etmektedir.” ifadelerini kullanarak Türkiye olarak hukukun üstünlüğünü, adaleti ve insan haklarını savunmaya; İsrail’in işlediği suçların hukuk önünde hesabını vermesi için çabaları tüm meşru uluslararası platformlarda sürdüreceklerini dile getirdi.
-
Eğlence3 gün önce
SOSYAL MEDYA AŞKI: Dijital Çağın Umudu mu, Tuzak mı?
-
Gündem5 gün önce
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Evinde Elektrik Kazası Sonucu Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Özgür Özel Hakkında Akın Gürlek’e Hakaret Nedeniyle Resen Soruşturma Başlatıldı
-
Teknoloji2 gün önce
Türk Telekom’dan İnternet Ücretlerine Büyük Zam: 1 Temmuz 2025’ten İtibaren Geçerli Yeni Tarifeler
-
Gündem1 hafta önce
Okul Servisinde Cinsel İstismar Skandalı: Şoför Tutuklandı
-
Gündem1 hafta önce
Diyarbakır Narin Cinayetinde Yeni Dönemeç: İstinaf Savcısından Nevzat Bahtiyar İçin Ağırlaştırılmış Müebbet Talebi
-
Gündem1 hafta önce
Alman İş İnsanı Bernd Kebbel, Namibya Safari’sinde Aslan Saldırısında Hayatını Kaybetti
-
Spor2 gün önce
Galatasaray’ın Yeni Yıldızı Leroy Sané: Şampiyonluk Yolunda Dev Transfer