Diyarbakır’da Don ve Buzlanma Alarmı: Havalimanı’nda Tüm Uçuşlar İptal Edildi

Tarih ve Saat: 29 Aralık 2025, 22:54 | Okuma Süresi: 2 dk

.

DİYARBAKIR – Doğu Anadolu Bölgesi’ni etkisi altına alan kar yağışı ve ardından gelen şiddetli soğuk hava, ulaşımı felç etti. Diyarbakır’da yaşanan don ve buzlanma nedeniyle, Diyarbakır Havalimanı’nda bugün planlanan tüm uçuş seferleri iptal edildi.

Kentte sabah saatlerinden itibaren etkili olan yoğun kar yağışı, akşam saatlerinde hava sıcaklığının ani düşüşüyle yerini buzlanmaya bıraktı. Pist ve uçak kanatlarında oluşan buz tabakası, uçuş güvenliğini ciddi şekilde tehdit etti.

Hava koşullarının uçuş operasyonları için elverişsiz hale gelmesi üzerine, yetkililer tarafından bugüne ait tüm kalkış ve varış seferlerinin iptaline karar verildi. Yüzlerce yolcu, seferlerin ne zaman normale döneceğine dair bilgi almak için havalimanında beklemek zorunda kaldı.

Meteorolojiden Kritik Uyarılar Geldi

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, bölge için kritik uyarılar yayınladı. Yapılan son değerlendirmelere göre, bölge genelinde buzlanma, don, pus ve yer yer sis olaylarının devam etmesi bekleniyor.

Daha da kötüsü, haftanın geri kalanında hava koşullarının daha da sertleşeceği öngörülüyor. Meteoroloji, Çarşamba gününden itibaren kar yağışının yeniden başlayacağını ve en az iki gün süreceğini açıkladı. Hava sıcaklıklarının ise hafta içi -12 dereceye, hafta sonu ise -20 dereceye kadar düşebileceği uyarısında bulunuldu.

Karayolu Ulaşımına da Kış Lastiği Uyarısı

Yetkililer, sadece havayolu değil karayolu ulaşımını da tehdit eden bu olumsuz koşullar nedeniyle sürücüleri uyardı. Özellikle bölge karayollarını kullanacak olan sürücülerin, araçlarına kış lastiği taktırmadan kesinlikle yola çıkmamaları gerektiği vurgulandı.

Uçuşların iptali, bölgedeki diğer illeri de etkiledi. Haberlere göre, olumsuz hava koşulları nedeniyle Mardin ve Şırnak’ta da bazı uçak seferleri iptal edildi.

Dünyanın En Yaşlı Kedisi Flossie, Bugün 30 Yaşına Bastı!

Yayın Tarihi: 29 Aralık 2025
· Saat: 22:00
· Okuma Süresi: 3 dakika

· Hazırlayan: Fatih Doğan Medya

Guinness Rekorlar Kitabı’na giren dünyanın en yaşlı yaşayan kedisi Flossie, 29 Aralık 1995 doğumlu. 30’uncu yaş gününü kutlayan Flossie, sahibi Vicki Green ile birlikte Londra’da yaşıyor. Sağır ve kısmi kör olmasına rağmen günlük rutinini keyifle sürdüren kedi, “yaşlılık” tanımına meydan okuyor.

Bugün, kedi severler için tarihi bir gün. Dünyanın en yaşlı yaşayan kedisi olarak Guinness Rekorlar Kitabı’nda yer alan Flossie, 30’uncu yaş gününü kutluyor. 29 Aralık 1995 doğumlu olan Flossie, insan yaşına göre yaklaşık 140-150 yaşında sayılıyor. Yaşına rağmen erken kalkıp kahvaltısını yapıyor, gününü uyuyarak ve oynayarak geçiriyor. İşte Flossie’nin inanılmaz hikâyesi ve uzun yaşamının sırları…

Flossie’nin Hikâyesi: Bir Guinness Rekoru
Flossie, İngiltere doğumlu bir kedi. Ömrü boyunca birçok ev değiştirdikten sonra, eski sahibi onu Cats Protection adlı yardım derneğine bıraktı. Dernek çalışanları, neredeyse 27 yaşına basmak üzere olan bu kediyi görünce şaşkına döndü. Dernek şube müdürü Naomi Rosling, “Bu gördüğüm en yaşlı kedi, insan yılına vurursak neredeyse 120 yaşında” diye belirtti. Durum Guinness yetkililerine bildirildi ve Flossie, “dünyanın en yaşlı yaşayan kedisi” unvanını alarak rekorlar kitabına girdi.

Yeni Sahibiyle Buluşma: Neredeyse Yaşıtlar

Flossie’ye yeni bir yuva arayan dernek, deneyimli kedi bakıcısı Vicki Green’e ulaştı. İlginç olan, Green’in de Flossie ile neredeyse aynı yaşta olması. Green, “Flossie’yi ilk gördüğüm anda özel bir kedi olduğunu biliyordum, ama Guinness Dünya Rekorları Kitabı’na giren bir kediyle aynı evi paylaşıyor olacağımı tahmin etmemiştim” dedi. İkili, şimdi Londra’nın güneydoğusunda birlikte yaşıyor.

Günlük Rutini: Erken Kalkar, Yer, Uyur ve Oynar

Flossie’nin sağlık durumu (sağır ve kısmi kör) onun günlük keyfinden alıkoymuyor. Sahibi Green, “Kahvaltı yapmak için erken uyanıyor, ardından gününü uyuyarak ve oynayarak geçiriyor” diye anlatıyor. En sevdiği şey, günün belli saatlerinde kestirmek ve mama yemek. Hatta sahibinin aldığı merdiveni kullanmak yerine her yere tırmanmayı tercih ediyor. Green, “Bazen tuvalet kutusunu şaşırıyor ya da kendini temizlerken yardıma ihtiyacı oluyor ama ben bu konularda ona yardım edebilirim. Bu işte birlikteyiz” diye ekliyor.

Sağlık Durumu ve Veteriner Görüşleri

Flossie’nin veteriner kayıtları, 29 Aralık 1995 doğumlu olduğunu gösteriyor. Yaşlılığa bağlı olarak sağır ve görme sorunları yaşasa da, genel sağlığı iyi. Veteriner hekimler, iyi beslenme, güvenli bir ortam ve düzenli kontrollerin kedilerin ömrünü uzattığını vurguluyor. Normalde ev kedilerinin ömrü 12-15 yıl arasında değişirken, iyi bakımla 18 yaşa kadar çıkabiliyor. Flossie ise bu ortalamayı neredeyse ikiye katlamış durumda.

En Uzun Yaşayan Kedi Rekoru Hâlâ Creme Puff’ta

Flossie “yaşayan en yaşlı kedi” unvanını taşısa da, kayıtlardaki en uzun yaşayan kedi rekoru hâlâ ABD’nin Teksas eyaletinden Creme Puff’a ait. Creme Puff, 38 yıl 3 günlük yaşam süresiyle rekoru elinde tutuyor. Flossie’nin bu rekoru kırması için önünde daha 8 yıl var.

Kedi Sahiplerine Tavsiyeler: Uzun Ömür İçin İpuçları

1. Kaliteli beslenme: Yaşına uygun, yüksek proteinli mamalar tercih edin.
2. Düzenli veteriner kontrolleri: Yılda en az bir kez check-up yaptırın.
3. Güvenli ve stressiz ortam: Kedinizin huzurlu bir evde yaşamasını sağlayın.
4. Sevgi ve ilgi: Onunla düzenli oyunlar oynayın, kendini değerli hissetmesine yardımcı olun.

Sonuç
Flossie, 30 yıllık yaşamıyla sadece bir rekor değil, aynı zamanda iyi bakım ve sevginin bir kedinin ömrünü nasıl uzatabileceğinin canlı kanıtı. Bugün 30’uncu yaş gününü kutlayan bu sevimli kedi, tüm kedi severlere ilham veriyor. Nice sağlıklı, mutlu yıllara Flossie!

Tekirdağ’da yılbaşı sofraları için hindi sezonu başladı: Dişi hindiye rağbet erkekten fazla

Haber Tarihi: 29 Aralık 2025 – 10:48
Okuma Süresi: 3 dakika

Yeni yıla sayılı günler kala, Türkiye’nin dört bir yanında yılbaşı sofralarının geleneksel lezzeti hindi için alışveriş hareketliliği yaşanıyor. Bu hareketliliğin önemli merkezlerinden biri olan Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde yetiştiriciler, yoğun bir tempo içinde.

13 yıldır sektörde olan yetiştirici Egemen Çetin, bu yılki satışlar ve tüketici tercihlerine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Satışlar Canlı, Tüketici Bilinçli Seçim Yapıyor

Çetin, yılbaşı için ayırdığı toplam 4 bin hindinin 3 binini sattıklarını belirterek, satışların iyi gittiğini ifade etti. Geçen yıla kıyasla ilginin bir miktar azaldığını da sözlerine ekleyen yetiştirici, kalan bin hindinin de hızla eridiğini kaydetti.

Tüketicilerin alışveriş yaparken daha bilinçli hareket ettiği bu dönemde, öne çıkan en belirgin tercihin dişi hindiden yana olduğu görülüyor. Çetin, tüketicilerin bu yöneliminin nedenini, “Hindide erkek kiloludur ama dişinin eti daha güzeldir. Dişi biraz daha sinirsiz bir hayvan olduğu için daha lezzetlidir” sözleriyle açıklıyor.

Fiyatlarda Geçen Yıla Göre Artış Var

Hindi etine gelen zamlardan bu sektör de nasibini aldı. Egemen Çetin’in verdiği bilgiye göre, geçen yıl kilosu 400 liradan satılan hindi, bu yıl 500 liradan alıcı buluyor. Bu artışa rağmen, yılbaşı geleneğini sürdürmek isteyen vatandaşların hindi almak için pazarlara ve marketlere akın ettiği gözlemleniyor.

Uzmandan Hindi Seçme Tüyoları

Deneyimli yetiştirici Çetin, vatandaşların lezzetli ve dolgun bir hindi alabilmeleri için dikkat etmeleri gereken iki önemli noktaya dikkat çekiyor:

· Kilo Önemli: “Hindi alırken kilosu önemli olacak. Zayıf hindi aldığınız zaman kestiğinizde hiçbir şey kalmıyor”.
· Kanat Altına Bakın: “Hindiyi alıp kanadını kaldırıp baktığınızda, altı sarı ve yağlı ise bu hindi rahatlıkla kesilip tüketilebilir, güzel bir hindi demektir”.

Çetin, kanatlı hayvan yetiştiriciliğinin zor ve emek isteyen bir iş olduğunu da sözlerine ekledi.