Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Şaban Ataş cinayetinde sanıklar hakim karşısında: İple boğdu, çapayla üzerini örttü

Yayımlandı

üzerinde

Seydikemer ilçesinde yaşayan 3 çocuk babası inşaat işçisi Şaban Ataş, 22 Mart’ta ortadan kayboldu.

Gidebileceği yerlere bakmasına rağmen kendisine ulaşamayan yakınları, 1 gün sonra polise kayıp başvurusunda bulundu. Ancak güvenlik güçlerinin tüm çabalarına rağmen Ataş’a ulaşılamadı.

Şaban Ataş’ın bir süre önce boşanmalarına rağmen aynı evi paylaştığı eski eşi Emine Karabulut, çocuklarıyla birlikte katıldığı canlı yayın çıkışında programın sunucusuna cinayeti itiraf etti.

“İPLE BOĞDU”

Karabulut, “Kahvaltıda Burhanettin Öztürk, Şaban ve ben oturuyorduk. Aralarında kavga çıktı. Burhanettin, Şaban’ı iple boğdu. Ardından cesedi götürdü” dedi. Emine Karabulut, cesedin gömüldüğü yeri de söyledi. İtirafın ardından Seydikemer İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bilgi verildi. Karabulut’un ifadesinden yola çıkan polis, Sarıyer mevkisinde üzeri taşlarla örtülü erkek cesedi buldu. Cesedin kayıp olan Ataş’a ait olduğu belirlendi. Şaban Ataş’ın 56 gün sonra bulunan cesedi, incelemenin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

3 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

İtirafın ardından İstanbul’da programda bulunan Emine Karabulut ile sevgilisi olduğu ve bir otelde teknik servis elemanı olarak çalıştığı öğrenilen Burhanettin Öztürk ile Karabulut’un oğulları Mert Ataş (23) ve M.A., Seydikemer’deki annesi D.K. (85) gözaltına alındı. Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’ndeki işlemlerinin ardından 5 şüpheli, adliye sevk edildi. Emine Karabulut, Mert Ataş ve Burhanettin Öztürk tutuklandı. D.K. ile M.A adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİSLERİ İSTENDİ

Soruşturmanın ardından Fethiye Cumhuriyet Savcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede; Burhanettin Öztürk, Emine Karabulut, Mert Ataş ve D.K. hakkında ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi. Ayrıca Burhanettin Öztürk ve Emine Karabulut’un hırsızlık suçundan da 3’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Davanın ilk duruşması bugün Fethiye 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Burhanettin Öztürk ve Mert Ataş SEGBİS aracılığıyla katılırken, tutuklu sanık Emine Karabulut, adli kontrol şartı ile serbest kalan D.K., Şaban Ataş’ın oğlu Mehmet Ataş katıldı.

Şaban Ataş cinayetinde sanıklar hakim karşısında: İple boğdu, çapayla üzerini örttü - 1 Burhanettin Öztürk (solda), Emine Karabulut (sağda)

“ŞABAN’IN BOYNUNA İP DOLAMIŞ SIKIYORDU”

Sanıklardan Emine Karabulut, mahkemede verdiği ifadede 2010 yılında boşandığı Şaban Ataş ile aynı evde yaşamaya devam ettiğini ve Burhanettin Öztürk ile 2006 yılından bu yana ilişkisinin olduğunu söyledi. En küçük oğlunun Burhanettin’den olduğunu belirten Karabulut, “Olay günü ben, annem ve Mert vardı. Burhanettin 08.00 gibi geldi. Şaban ile bir yerlere gideceklerdi. Annem, Burhanettin ve Şaban’la kahvaltı yaparken, wifi konusunda tartışma çıktı. Mehmet’in yukarıdaki odasına kablo aramaya gittim. O arada Burhanettin’in sesini duydum. Aşağı indiğimde Şaban’a bir şeyle vurulmuş. Dizinin üstünde duruyordu. Kan yoktu. Burhanettin yukarıda yatan oğlum Mert’i çağırmamı istedi. Yukarıya çıktım, Mert uyanmadı. Yeniden aşağıya indim, Burhanettin Şaban’ın boynuna ip dolamış sıkıyordu. Burhanettin’i ittirdim o da beni ittirdi. Tekrar yukarı çıkıp, Mert’i çağırdım. Aşağıya indik. Mert, Burhanettin’in üstüne yürüdü. Onu da ittirdi. Burhanettin, Şaban’ın ceplerini boşaltmamı istedi. Sigara, telefon, para ve anahtarları aldım. Cesedi halı örtüsüne sardık. Ben, Mert ve Burhanettin depoya indirdik. Mert taşımak istemedi ona baskı uyguladı” ifadelerini kullandı.

Şaban Ataş cinayetinde sanıklar hakim karşısında: İple boğdu, çapayla üzerini örttü - 2 Mert Ataş

ÇAPA İLE CESEDİN ÜZERİNİ ÖRTTÜ

Şaban’ın telefonu aracılığı ile hesabından kendisine 36 bin TL gönderdiğini de itiraf eden Karabulut, “Burhanettin, Seki Mahallesi’ne eşya götürecekti bu nedenle aracın arkasına tekerlekli araç bağlamıştı. Cesedi oraya eşyalarla birlikte Mert ve Burhanettin ile koyduk. Mert ve annem araca binmek istemedi. Burhanettin baskı uygulayarak araca bindirdi. Seki’ye giderken Burhanettin’in belirlediği yere cesedi bıraktık. Üstünü örtmedi. Seki’ye gittik. Diğer eşyaları bıraktık. Gece 04.30’da cesedin yanına gittik ve Burhanettin çapa ile cesedin üzerini örttü” dedi. Karabulut, daha sonra 2 oğlu ile birlikte giderek kayıp ihbarında bulunduklarını söyledi ayrıca korktukları için ise olayı polise anlatamadıklarını belirtti.

“KORKTUĞUM İÇİN SESSİZ KALDIM”

Sanıklardan Mert Ataş ise ifadesinde, cinayetin işlendiği gün aşağı indiğinde “Babamın elleri arkadan bağlıydı, boğazında ip vardı. Hareketsizdi. Evden çıkarılırken yardım etmek zorunda kaldım. Emniyete gidip her şeyi anlatmak istedim ama Burhanettin’den annem ve kardeşlerime zarar gelir diye korktum” dedi.

Sanıklardan D.K. ise mahkemede, “Cinayeti gördüm. Burhanettin önce Şaban’a sopayla vurdu, sonra cebinden çıkardığı iple boğarak öldürdü. Bağırsaydım beni de öldürürdü diye korktum, bir şey yapamadım” ifadelerini kullandı.

Sanık Burhanettin Öztürk ise cinayetle bir ilgisi olmadığını savunarak, “Emine ile 2006 yılından beri ilişkimiz var. Olay günü onlar kahvaltı yaparken evde 2 bardak çay içtim. Sonra ben evden ayrıldım. Emine bana en küçük oğlan H.A.’nın benden olduğunu söylüyordu. Ben DNA yaptırmadım. O yüzden sürekli yardımcı oluyordum. Sürekli gelip gidiyordum. Seki’ye eşya götürülecekti, arabama hameş bağladım ve geldim. Seki’ye eşya taşıdık. Yolda bir kez market için durduk başka durmadık. Ceset görmedim. ile hiçbir alakam yok. Bana iftira atılıyor” diye konuştu.

, Emine Karabulut, Mert Ataş, Burhanettin Öztürk’ün tutukluluk hallerinin, D.K.’nın adli kontrol şartının devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Tansiyonu Yükselten Uyarı: İsrail Ordusu Suriye’deki Dürzilere Yapılan Saldırılara Karşı Harekete Geçti

Yayımlandı

üzerinde

açıklaması:
30 Nisan 2025’te Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in Suriye’deki Dürzilere yönelik şiddetin sürmesi hâlinde rejim hedeflerine saldırı talimatı verdiği bildirildi. İsrail Hava Kuvvetleri aynı gün Şam banliyölerindeki Sahnaya bölgesine “uyarı atışı” düzenleyerek tansiyonu tırmandırdı.

Özet: 30 Nisan 2025’te İsrail Genelkurmay Başkanı Orgeneral Eyal Zamir, Suriye’deki Dürzi vatandaşlara yönelik şiddetin sürmesi halinde “rejim hedeflerine” saldırı hazırlığı talimatı verdiğini açıkladı. Aynı gün İsrail Hava Kuvvetleri, Şam’ın güneybatısındaki Sahnaya’da aşırı gruplara karşı “uyarı atışı” kapsamında drone ve jetlerle bir dizi hedefi vurdu. Bu hamle, hem Dürzi azınlığı koruma stratejisinin hem de Suriye rejimine dönük caydırıcılık politikasının parçası olarak değerlendiriliyor ve İsrail-Suriye hattındaki tansiyonu yeni bir seviyeye taşıdı .


Açıklamanın Detayları

Eyal Zamir’in Talimatı

İsrail ordusunun resmi açıklamasına göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Eyal Zamir, “Suriye’deki Dürzilere yönelik şiddetin durmaması” hâlinde “rejim hedeflerine yönelik saldırılara” hazırlanılması talimatını verdiğini duyurdu .

Uyarı Atışı Operasyonları

Aynı açıklamada, İsrail Hava Kuvvetleri’nin Şam’ın banliyölerindeki Sahnaya bölgesine düzenlediği “uyarı atışı” kapsamında aşırı unsurlara yönelik drone ve jet saldırılarının gerçekleştirildiği belirtildi. Reuters, bu operasyonun Sahnaya’daki bir silahlı grubun Dürzi topluluklarına saldırı hazırlığı yaptığı ihbarı üzerine yapıldığını aktardı .


Bölgesel ve Tarihsel Bağlam

Suriye’de Dürzi Gerilimi

Nisan 2025 başında, Şam’ın banliyölerindeki Jaramana’da Dürzi ve Sünni gruplar arasında meydana gelen çatışmalarda 13 kişi hayatını kaybetmişti. Olay, sahte bir ses kaydının Dürzilerin İslam peygamberine hakaret ettiği iddiasıyla yayılması sonucunda tetiklenmişti .

İsrail’in Suriye Politikası

Esad rejiminin Aralık 2024’te çökmesinin ardından İsrail, güney Suriye’de tampon bölge oluşturmak için harekete geçti. Tel Aviv yönetimi, sınır ötesi operasyonlarla hem İran destekli milisleri hem de Esad’a sadık güçleri zayıflatmayı ve Dürzileri korumayı amaçlıyor .


Tepkiler ve Olası Senaryolar

Suriye Yönetimi ve Bölge Aktörleri

Suriye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in eylemlerini “egemenliğe açık müdahale” olarak nitelendirip uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Lübnan’daki Dürzi liderler ise İsrail’in müdahalesini “mezhepsel gerilim çıkarma” politikası olarak eleştirdi .

İsrail Kamuoyu ve Uluslararası Destek

Netanyahu hükümeti, Dürzilerle tarihsel bağlara vurgu yaparak bu operasyonlara iç desteğin güçlü olduğunu vurguladı. ABD ve birçok Batılı ülke, İsrail’in “meşru müdafaa” gerekçelerini desteklese de, bazı Avrupa ülkeleri tırmanan gerilimden endişe duyuyor .


Sonuç ve Değerlendirme

İsrail ordusunun 30 Nisan 2025 açıklaması ve eşzamanlı atışları, Suriye’deki Dürzi azınlığın güvenliğini koruma stratejisinin yanı sıra, bölgedeki güç dengelerini şekillendirme çabasını yansıtıyor. Bu adım, İsrail-Suriye sınır hattında yeni bir gerilim dalgası başlatabilir; dolayısıyla önümüzdeki dönemde diplomatik yoğunlaşmalar ve ara devre ateşkes girişimleri gündeme gelebilir.

Okumaya Devam Et

Gündem

1 Mayıs eczaneler açık mı, kapalı mı? Perşembe günü eczaneler çalışacak mı, tatil mi?

Yayımlandı

üzerinde

Resmi tatil olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde eczaneler kapalı olacak. Bunun yerine nöbetçi eczaneler hizmet vermeye devam edecek.

Eczaneler 2 Mayıs Perşembe günü normal düzende çalışmayı sürdürecekler.

Okumaya Devam Et

Gündem

İBB Yolsuzluk Soruşturmasında Şok Gelişme: Le Meridien Otel Müdürleri Adli Kontrolle Serbest Kaldı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Ekrem İmamoğlu’nun gittiği Le Meridien Otel’de güvenlik kameralarını kapattığı iddiasıyla gözaltına alınan Sinan Udil ve Osman Gündüz Bora Oğurlu, yurt dışına çıkış yasağı içeren adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Özet

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında, Ekrem İmamoğlu’nun Beşiktaş’taki Le Meridien Otel’deki güvenlik kameralarını kapattığı tarihte otel müdürlüğünü yürüten Sinan Udil ile güvenlik müdürü Osman Gündüz Bora Oğurlu hakkında gözaltı kararı verildi. İki yönetici, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalanmalarının ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi; savcılık ifadeleri ve hakimlik incelemesi sonucunda “yurt dışına çıkış yasağı” şartlı adli kontrolle serbest bırakıldılar .


1. Soruşturmanın Arka Planı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun, 2025 yılının başında Beşiktaş’taki Le Meridien Otel’de düzenlenen kapalı toplantısında güvenlik kameralarının kapatıldığı görüntüleri soruşturmayı başlatan en kritik delil olarak ön plana çıktı
Anadolu Ajansı’na göre, otel yöneticileri hakkında “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” iddiasıyla işlem yapıldı .


2. Gözaltı ve Adli İşlemler

2.1. Gözaltı Süreci

  • Sinan Udil: Dönem itibarıyla otel müdürü olarak görev yapan Sinan Udil’e, sabah saatlerinde İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltı kararı çıkarıldı.

  • Osman Gündüz Bora Oğurlu: Otelin güvenlik müdürü Osman Gündüz Bora Oğurlu ise akşam saatlerinde gözaltına alındı .

Her iki şüpheli de emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirildi ve Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi .

2.2. Hakimlik Kararı

Hakimlik, şüphelilerin “yurt dışına çıkış yasağı”nı içeren adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarına hükmetti . Bu karar kapsamında Udil ve Oğurlu, yurtdışı seyahatlerden men edildi ve belirli noktalara düzenli imza verme yükümlülüğü altına alındı


3. İfade Detayları ve Savunmalar

Le Meridien Otel Müdürü Sinan Udil, savcılık ifadesinde; İmamoğlu ve korumalarının toplantı öncesi salonları kontrol ettiklerini, yanında jammer cihazları bulundurduklarını ve kameraları kapatmanın polis talimatıyla gerçekleştiğini belirtti .
Güvenlik Müdürü Osman Gündüz Bora Oğurlu ise kameraların kapatılma anında sorumluluğunun bulunmadığını, doğrudan üst yönetimin talimatıyla hareket ettiğini savundu .


4. Olayın İBB ve Siyaset Açısından Önemi

Bu gelişme, İBB’ye yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasının kritik ayaklarından birini oluşturuyor.

  • Siyasi Yansımalar: Soruşturma, İmamoğlu’nun hem belediye başkanı hem de Cumhurbaşkanı adayı kimliği üzerinden geniş yankı uyandırdı

  • Kamuoyu Tepkisi: Bir kesim, adli kontrol şartının “yetersiz” olduğunu savunurken, diğer kesim şüphelilere soruşturmanın şeffaf yürümesi için fırsat tanınması gerektiğini belirtiyor .


5. Sonuç ve Beklenen Gelişmeler

Adli kontrol kararı, soruşturmanın seyrini bir süre daha meşgul edecek;

  • Savcılık, eksik kayıt ve kamera görüntülerinin tekrar incelenmesini isteyebilir.

  • Hakimlik, ilerleyen aşamalarda delil değerlendirmesine göre tutuklama talebini yeniden gündeme getirebilir.

  • Siyasi arenada, İBB ve muhalefet partileri yeni açıklamalarla kamuoyunu bilgilendirmeye devam edecek

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar