Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

H3N2 Virüsünde Son Durum: Bakanlık Açıkladı, Türkiye Risk Altında Mı?

Yayımlandı

üzerinde

H3N2 Virüsünde Son Durum: Bakanlık Açıkladı, Türkiye Risk Altında Mı?

📅 Yayın Tarihi: 17 Aralık 2025
🕐 Yayın Saati: 14:30
⏱️ Okuma Süresi: Yaklaşık 4 dakika

Sağlık Bakanlığı, Avrupa’da yayılan H3N2’nin K varyantının Türkiye için şu an “endişe verici bir durum oluşturmadığını” açıkladı. Ancak uzmanlar, virüsün yüksek bulaşıcılığı nedeniyle önümüzdeki haftalarda vaka artışı bekliyor.

Havaların soğumasıyla birlikte dünya genelinde grip vakaları artışa geçti. Özellikle H3N2 influenza virüsünün yeni bir alt türü olan “Subclade K”, Avustralya’da ortaya çıktıktan sonra Avrupa, Amerika ve Asya’da hızla yayılıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, virüs şu ana kadar Güney Amerika hariç 34’ten fazla ülkede tespit edildi. Bu gelişmeler, “Türkiye risk altında mı?” sorusunu gündeme getirdi.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammed Emin Demirkol, konuya ilişkin net bir açıklama yaparak kamuoyunu bilgilendirdi.

1. Sağlık Bakanlığı’ndan Açıklama: “Endişe Verici Bir Durum Yok”

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammed Emin Demirkol, Anadolu Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, influenza virüslerinin her yıl mutasyona uğradığını ve H3N2’nin K varyantının da beklenen dönemsel varyantlardan biri olduğunu vurguladı.

Demirkol, “Ülkemiz açısından net olarak söyleyebiliriz ki bu varyant şu an için herhangi bir tehlike arz etmiyor” ifadesini kullandı. Türkiye’de grip sezonunun ekim ayında başlayıp mayısa kadar devam ettiğini hatırlatan Demirkol, havaların soğumasıyla vakalarda artış yaşanmasının olağan olduğunu belirtti.

Bakanlık, tüm grip vakalarını anlık olarak takip ettiğini ve şu an için endişe edilecek bir tablo olmadığını açıkladı. Demirkol, “Grip sezonunu ciddi bir sorun yaşanmadan atlatmayı hedefliyoruz” dedi.

2. H3N2 Subclade K Virüsü Nedir ve Neden Hızlı Yayılıyor?

H3N2, influenza A virüsünün bilinen bir alt tipi. Virüs, genetik yapısında sürekli değişikliklere uğruyor. Bu yıl dünyada yayılım gösteren ve “Subclade K” (veya J.2.4.1) olarak adlandırılan yeni varyant, yedi farklı mutasyon taşıyor. Bu mutasyonlar, virüsün bağışıklık sisteminden kısmen kaçabilmesini ve dolayısıyla daha hızlı yayılmasını sağlıyor.

· Kaynak: İlk olarak 2025 yazında Avustralya ve Yeni Zelanda’da tespit edildi.
· Yayılma Hızı: DSÖ, virüsün “görülmemiş bir hızla” yayıldığını bildiriyor. Bulaşma katsayısının (R0) yaklaşık 1.4 olduğu, yani enfekte her 100 kişinin virüsü ortalama 140 kişiye bulaştırabileceği tahmin ediliyor.
· Hastalık Şiddeti: Mevcut epidemiyolojik veriler, bu yeni varyantın daha ağır veya ölümcül hastalığa neden olduğunu göstermiyor. Vakalar genellikle hafif üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde seyrediyor. Ancak, klasik gripte olduğu gibi risk gruplarında ciddi komplikasyon riski devam ediyor.

3. Uzmanlar ve Sağlık Kuruluşları Ne Diyor? Türkiye İçin Tahminler

Sağlık Bakanlığı’nın sakinleştirici açıklamalarına rağmen, bağımsız sağlık kuruluşları ve uzmanlar yakın gelecekte vaka sayılarında artış olabileceği konusunda uyarıyor.

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), Avrupa’daki hızlı artış nedeniyle Türkiye’de de önümüzdeki günlerde benzer bir yoğunluk yaşanmasının beklendiğini açıkladı.

Medical Park Hastanesi’nden Prof. Dr. Tevfik Özlü ise, virüsün Türkiye’de de görülme ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, “Şu anda pandemi veya küresel salgın riski söz konusu değil. Sadece risk gruplarının dikkatli olması gerekiyor” dedi.

4. Hangi Belirtilere Dikkat Edilmeli? Risk Grupları Kimler?

H3N2 enfeksiyonu, klasik grip belirtileriyle kendini gösteriyor. Ancak bu sezon bazı belirtilerin daha öne çıktığı gözlemleniyor.

Öne Çıkan Belirtiler:

· Yüksek ateş
· Şiddetli baş ve eklem ağrısı
· Kuru öksürük
· Halsizlik, yorgunluk
· Boğaz ağrısı ve burun akıntısı

Yüksek Risk Grupları (Hastalığı ağır geçirme riski taşıyanlar):

· 65 yaş ve üzeri yetişkinler
· 5 yaş altı çocuklar (özellikle 2 yaş altı bebekler)
· Kronik hastalığı (kalp, akciğer, böbrek, diyabet, vs.) olanlar
· Bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler
· Gebeler
· Obezite sorunu olan kişiler

Acile Ne Zaman Başvurulmalı?

Nefes darlığı,göğüste ağrı veya sıkışma hissi, 3 günden uzun süren yüksek ateş, şiddetli halsizlik, yeterli sıvı alamama ve özellikle risk grubundakilerde hızla kötüleşen belirtiler durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.

5. Korunmak İçin Alınabilecek 6 Temel Önlem

Hem Sağlık Bakanlığı hem de uzmanlar, korunmada aşı ve kişisel hijyen önlemlerinin altını çiziyor.

1. Grip Aşısı Olun: Aşı, hastalığı tamamen önlemese bile özellikle ağır hastalık, zatürre gibi komplikasyonlar ve hastaneye yatış riskini önemli ölçüde azaltıyor. Mevcut aşıların bu yeni varyantla tam eşleşmese de, özellikle risk gruplarında ciddi koruma sağladığı biliniyor.

2. Elleri Sık Sık Yıkayın: Elleri sabun ve suyla en az 20 saniye yıkamak, bulaşmayı engellemenin en etkili yollarından biridir.

3. Kalabalık Ortamlarda Maske Kullanın: Toplu taşıma, alışveriş merkezleri gibi kalabalık ve kapalı alanlarda maske kullanımı bulaş riskini düşürür.

4. Hasta İseniz Evde Dinlenin: Grip belirtileri gösteren kişilerin, başkalarına bulaştırmamak için mümkün olduğunca evde istirahat etmesi ve toplu alanlara girmemesi toplum sağlığı açısından kritik öneme sahip.

5. Ortamları Havalandırın: Bulunulan kapalı ortamları sık sık havalandırmak, virüs yoğunluğunu azaltır.

6. Sağlıklı Yaşam Alışkanlıklarını Sürdürün: Dengeli beslenme, yeterli uyku, bol sıvı tüketimi ve düzenli fiziksel aktivite bağışıklık sisteminin güçlü kalmasına yardımcı olur.

Özet: Mevcut Durum ve Beklentiler

· Resmi Açıklama: Sağlık Bakanlığı, H3N2 K varyantının Türkiye için şu an tehlikeli olmadığını, vakaların yakından izlendiğini açıkladı.
· Küresel Durum: Virüs, DSÖ verilerine göre 34+ ülkede tespit edildi ve hızlı yayılım gösteriyor, ancak hastalık şiddetinde belirgin bir artış yok.
· Uyarılar: TÜSAD ve bazı uzmanlar, Avrupa’daki yayılım modeline dayanarak Türkiye’de de önümüzdeki haftalarda vaka artışı bekliyor.
· Korunma: Grip aşısı özellikle risk grupları için en etkili koruma yöntemi olmaya devam ediyor. Kişisel hijyen ve hasta olduğunda evde istirahat etmek de bulaş zincirini kırmak için hayati önem taşıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Yeni bir araştırmaya göre çikolata yaşlanmayı yavaşlatabiliyor,doktorlar bunun daha fazla çikolata yemeniz gerektiği anlamına gelmediğini söylüyor? 

Yayımlandı

üzerinde

Yeni bir araştırmaya göre çikolata yaşlanmayı yavaşlatabiliyor,doktorlar bunun daha fazla çikolata yemeniz gerektiği anlamına gelmediğini söylüyor?

Tarih: 16 Aralık 2025, Salı
Okuma Süresi: 3 dakika 02:00

 

İngiltere ve Almanya’dan 1.669 katılımcı ile yapılan yeni bir araştırma, bitter çikolatada bulunan teobromin adlı bileşiğin biyolojik yaşlanmayı yavaşlatabileceğini ortaya koydu. Ancak uzmanlar, bu sonucun “daha fazla çikolata yiyin” anlamına gelmediği konusunda ısrarla uyarıyor.

Araştırmanın Çarpıcı Detayları

King’s College London öncülüğünde yürütülen ve Aging dergisinde yayımlanan çalışma, iki farklı ülkeden 60 yaş ortalamasındaki katılımcıların verilerini inceledi. Araştırmacılar, kandaki yüksek teobromin seviyeleri ile daha genç bir biyolojik yaş arasında anlamlı bir ilişki tespit etti.

Biyolojik yaş, DNA’mızdaki kimyasal değişimler (metilasyon) ve kromozom uçlarındaki koruyucu yapılar olan telomerlerin uzunluğu ölçülerek hesaplanıyor. Daha kısa telomerler, ileri yaş ve yaşa bağlı hastalıklarla ilişkilendiriliyor.

Doktorlar Neden Temkinli?

Araştırmaya öncülük eden Profesör Jordana Bell ve Oxford Üniversitesi’nden Doç. Dr. Dimitrios Koutoukidis, bulgulara dikkatli yaklaşılması gerektiğini vurguluyor. İşte uzmanları temkinli kılan üç önemli neden:

· Çalışmanın Tasarlanışı: Bu çalışma, daha fazla çikolata yemenin kandaki teobromin seviyesini ve yaşlanmayı nasıl etkilediğini ölçmüyor. Sadece kandaki doğal teobromin seviyesi ile biyolojik yaş arasında bir ilişki gözlemliyor.
· Şeker ve Yağ İçeriği: Bitter çikolata, faydalı bileşikler içerse de aynı zamanda önemli miktarda şeker ve doymuş yağ da içerir. Kontrolsüz tüketim, kilo alımı ve diyabet gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
· Doz ve Kalite Sorunu: Araştırma, ne kadar tüketilmesi gerektiğine dair bir rehber sunmuyor. Ayrıca, piyasadaki her bitter çikolata aynı kalitede ve kakao oranında değil.

Uzman Görüşü:
“İnsanlara daha fazla bitter çikolata tüketmesini önermiyoruz” diyen Prof. Bell, bu çalışmanın asıl değerinin, günlük besinlerin sağlıklı yaşlanmaya dair ipuçları barındırabileceğini göstermek olduğunu belirtiyor.

Doğru Tüketim İçin Pratik Öneriler

Faydalarından güvenle yararlanmak için dikkat edilmesi gerekenler şöyle:

· Oran Önemli: En az %70 kakao içeren bitter çikolataları tercih edin. Kakao oranı yükseldikçe, faydalı bileşenler artar, şeker oranı ise düşer.
· Miktar Anahtar: Uzmanlar, küçük bir parça (yaklaşık 20-30 gram) ve aralıklı tüketimi öneriyor.
· Türüne Dikkat: Sütlü veya beyaz çikolatalar aynı faydalara sahip değildir. Beyaz çikolata, hiç kakao içermez.

Sonuç

Bu araştırma, doğanın sağlıklı yaşlanma için sunduğu potansiyel kaynaklara ışık tutuyor. Ancak bilimsel bir ilişki, doğrudan bir tüketim önerisine dönüştürülemez. Uzmanların da altını çizdiği gibi, sihirli bir hap değil, dengeli bir beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı, uzun ve sağlıklı bir ömrün gerçek anahtarı olmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Bakan Yumaklı duyurdu. Son kullanma tarihi geçmiş ürünlere yeni etiket basarken yakalandılar

Yayımlandı

üzerinde

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Antalya’da bir gıda deposunda ürünlerin etiketlerinin değiştirilerek piyasaya sürülmeye hazırlandığının tespit edildiğini ve söz konusu ürünlerin imha edildiğini bildirdi.

Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulundu.

 

Antalya’da, ALO 174 Gıda Hattı’na gelen ihbar üzerine, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği denetimlerde, bir gıda deposunda gıda ürünlerinin etiketlerinin değiştirilerek piyasaya sürülmeye hazırlandığını tespit ettiklerini belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

“Son kullanma tarihi geçmiş ve izlenebilirliği olmayan ürünleri imha ederek, işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Kırmızı çizgimiz olan güvenilir gıdadan taviz vermiyor, denetimlerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz.”

Okumaya Devam Et

Sağlık

Bu kez Muğla’da şap alarmı: Milas’ta 11 mahalle karantinaya alındı

Yayımlandı

üzerinde

Bu kez Muğla’da şap alarmı: Milas’ta 11 mahalle karantinaya alındı

Tarih / Saat: 08 Aralık 2025 — 01:45 (İstanbul)
Okuma süresi: ~3 dakika
Kaynak: Sözcü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü

Muğla’nın Milas ilçesinde bir büyükbaş işletmesinde şap (foot-and-mouth) hastalığı tespit edilmesi üzerine İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bölgeyi karantina altına aldı. Kemikler mahallesi “koruma bölgesi” ilan edilirken, çevredeki 11 mahallede 30 gün süreyle hayvan hareketi kısıtlandı. Yetkililer aşılama ve dezenfeksiyon çalışmalarının hızla sürdüğünü belirtiyor.

  • İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, ilçede faaliyet gösteren bir büyükbaş hayvan işletmesinde şap hastalığı saptandı; bulaşma riskini azaltmak için sahada hızlı müdahale başlatıldı.

  • Koruma bölgesi: Kemikler Mahallesi.

  • Karantinaya alınan mahalleler (30 gün): Ağaçlıhüyük, Akyol, Koru, Gökçeler, Ekinnanbarı, Yaka, Güllük, Kıyıkışlacık, Boğaziçi, Dörttepe ve Meşelik. Bu mahallelere büyükbaş ve küçükbaş hayvan giriş-çıkışına izin verilmeyecek.

  • Yapılan açıklamada, bölge genelinde 12.763 hayvana şap aşısı uygulandığı, yetiştiricilere dezenfeksiyon ve koruyucu tedbirler konusunda bilgilendirme yapıldığı belirtildi. Teknik ekipler saha çalışmalarını yakından takip ediyor.

Şap hastalığı büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda hızlı yayılan, ekonomik kayıplara yol açabilen bir viral hastalıktır. Erken tespit ve hızlı karantina ile yayılmanın önüne geçilmesi hayati önem taşır; bu nedenle yetkililer aşı ve dezenfeksiyon uygulamalarını önceliklendiriyor. (Konuyla ilgili yerel saha uygulamaları İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

  • Karantina bölgelerine araç ve hayvan giriş-çıkışı kesinlikle yasak.

  • Belirtilen mahallelerde çiftçi/üreticilerin yetkililerin yönlendirmelerine uyması, şüpheli hayvan vakasını hemen bildirmesi gerekiyor.

  • Dezenfeksiyon maddeleri ve aşılama bilgileri için İl/İlçe Tarım Müdürlüğü irtibat adresleri kullanılmalı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar