Gündem
Panelciler hakkında fezleke: Suçun kamuya karşı işlendiği vurgulandı

“Panel” adı verilen illegal sorgulama sistemleri aracılığıyla elde edilen kişisel verilerin satıldığı ya da tehdit ve şantaj amacıyla kullanıldığı gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında 8 şüpheli hakkında “bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilmez kılma, sisteme veri yerleştirme” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme” suçlarından hazırlanan fezleke, dava açılması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, şüphelilerin, “panel” adı verilen ve vatandaşların kimlik numaralarıyla irtibatlı olarak sorgulama yapılan (MERNİS benzeri) bir ekranı, yetkili kullanıcıların şifrelerini çeşitli yollarla elde edip sisteme sızdıktan sonra internet ortamında para kazanmak amacıyla yükledikleri aktarıldı.
“Panel” adı verilen sorgu ekranının MERNİS ve bu sisteme entegre kurumlarla irtibatlı sorgular yaptığı kaydedilen fezlekede, dosya konusu eylemin kişi ya da kişilere yönelik değil bizatihi kamunun kendi şahsına yöneltildiğinin düşünüldüğü belirtildi.
HAKSIZ MENFAAT TEMİNİ
Fezlekede, nüfus kayıtlarının diğer kayıtlarla birlikte tutulduğu sistem olan MERNİS sisteminin milli güvenlik meselesi ve milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanarak, şüphelilerin eylemleri tetkik edildiğinde suçun maddi unsurunda belirtilen, gizlilik ve devletin güvenliği şartlarının bir arada oluştuğu hususunun açık olduğu kaydedildi.
Hazırlanan fezlekede şu ifadelere yer verildi:
“Gerçek dünyada nasıl ki bir nüfus idaresine girip orada bulunan evrakın hepsini kapsayacak nitelikte ve kasıtla alan, tahrip eden, tahrif eden ya da başka bir yere taşımaya çalışan şahıs ya da şahısların eylemini vaka-ı adiye olan (hırsızlık, mala zarar verme) gibi suçlardan görmek hukuk mantığıyla ters düşecekse, gerçek hayatın bir yansıması olan sanal alemde de eylemin karşılığını vaka-ı adiye olarak görmek mümkün değildir. Bu haliyle eylemin münferiden şahıs ya da şahısların aleyhine değil kamunun bizatihi kendisine karşı işlendiğinin kabulü gerekir.”
Şüphelilerin devletin güvenliği açısından gizli kalması gereken MERNİS veri tabanı ve entegre olduğu diğer bilişim sistemlerine yetkili kullanıcıların şifrelerini çeşitli yollarla elde edip sızdıktan ya da verileri sızıntı yoluyla bizzat temin eden şahıslardan aldıktan sonra bu verileri “panel” adı verilen sorgulama ekranına taşıdıkları anlatılan fezlekede, şüphelilerin illegal bir sorgu ekranı oluşturarak haksız menfaat temin etmek suretiyle müsnet suçu işledikleri belirtildi.
Hazırlanan fezlekede B.A., B.K., E.C.N., G.N.C., İ.E.E., M.İ., M.A. ve M.B.’nin “bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilmez kılma, sisteme veri yerleştirme vb” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme” suçlarından 3 yıl 9’ar aydan 12 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Fezleke, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, devlet güvenliğini tehlikeye sokacak bilgilerin sosyal medya hesaplarında paylaşıldığı yönündeki bulgular üzerine yapılan çalışmada, bir grup tarafından “panel” adı verilen illegal sorgulama sistemleri aracılığıyla ad, soyadı, T.C. kimlik numarası, tapu kayıtları, sağlık bilgileri gibi çok sayıda kişisel veri ve kurumlara ait bilgilerin çalındığı, para karşılığı satıldığı ya da tehdit ve şantaj için kullanıldığı belirlenmişti.
Yapılan şantajlar sonucu çok sayıda çocuğun mağdur olduğu, bazı çocukların ise intihara sürüklendiği anlaşılmıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma izniyle İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde 25 ilde 30 Ocak’ta eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda, aralarında yazılım ve bilgisayar mühendisi ile bilgisayar programcısının da bulunduğu 35’i çocuk 69 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Zanlıların adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyale el konulurken, ruhsatsız silah ve otomatik tüfek ele geçirilmişti.
“Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin” suçundan gözaltına alınan şüphelilerden 5’i emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılmış, 64’ü adliyeye sevk edilmişti.
Savcılıktaki ifadelerinin ardından sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden 44’ü tutuklanmış, 20’si de adli kontrolle serbest bırakılmıştı.
IRAK’IN İŞGALİNDE NÜFUS VE TAPU KAYITLARINDAKİ TAHRİBATLAR ÖRNEK GÖSTERİLMİŞ
Başsavcılığın, şüphelilerin tutuklanması talebiyle hazırladığı hakimliğe sevk yazısında, devletin en önemli kamusal faaliyeti olan nüfus kayıtlarına vurgu yapılarak, ABD’nin 2003’te Irak’ı işgalinde nüfus ve tapu kayıtlarına müdahale ettiği aktarılmıştı.
Vatandaşlık numarasıyla sorgulama yapılan MERNİS sisteminin milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilen yazıda, fail ya da faillerin sadece panel sistemi uygulayıcısı değil, sistemi kuran ve verileri sürekli güncelleyen konumunda oldukları değerlendirilmişti.
Yazıda, şüphelilerin devletin güvenliği açısından gizli kalması gereken MERNİS veri tabanı ve entegre olduğu diğer bilişim sistemlerine yetkili kullanıcıların şifrelerini çeşitli yollarla elde edip sızdıktan ya da verileri sızıntı yoluyla bizzat temin eden kişilerden aldıktan sonra bu verileri “panel” adı verilen sorgulama ekranına taşıdığı ifade edilmişti.
Şüphelilerin illegal bir sorgu ekranı oluşturarak, internet ortamında para ve sanal alemde itibar kazanmak amacıyla verileri yükleyip haksız menfaat temin ettikleri kaydedilmişti.
Gündem
Yer: Bursa — Rusya uyruklu kadın sevgilisi tarafından öldürüldü
Yer: Bursa — Rusya uyruklu kadın sevgilisi tarafından öldürüldü
Tarih / Saat: 03 Kasım 2025, 16:49.
Okuma süresi: 2 dk
Bursa’nın Yıldırım ilçesi Değirmenlikızık Mahallesi, 2. Birol Sokak’taki bir evde bugün öğleden sonra (saat ~15.00 civarı) Rusya uyruklu Arzu Khalılova (20) ile birlikte yaşadığı belirtilen S.M. (27) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine S.M.’nin, Khalılova’ya bıçakla saldırdığı ve genç kadının vücudunun çeşitli yerlerinden 75 bıçak darbesi aldığı bildirildi. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahale olay yerinde yapıldı; ağır yaralı olarak Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Khalılova, doktorların çabalarına rağmen hayatını kaybetti.

JPEGmini

Şüpheli ve soruşturma
Olayın ardından çevredekilerin ihbarı üzerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Şüpheli S.M. olay yerinde veya kısa süre sonra yakalanarak gözaltına alındı; üzerinde veya yanında suç aleti olduğu ve yakalanma sürecine ilişkin ayrıntıların emniyet tarafından yürütülen soruşturmada netleştirileceği aktarılıyor. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı, adli işlemler ve otopsi çalışmaları devam ediyor.
Tanıklar, aile ve hastane
Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesiyle ağır yaralı kaldırılan Khalılova’ya hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı; genç kadının yakınlarının hastane önünde sinir krizi geçirdiği bildirildi. Mahalle sakinleri, evden gelen çığlıklar üzerine polise bildirimde bulunduklarını ifade etti.
Yetkililerin açıklamaları ve beklentiler
Emniyet birimleri, olay yerinde delil incelemesi ve görgü tespit çalışmaları yürütüyor. Savcılık koordinesinde yapılacak otopsi sonuçları, bıçak darbe sayısı ve ölüm sebebi raporu esas alınarak soruşturma derinleştirilecek; şüpheli hakkında adli süreç başlayacak. Kamuoyuna yönelik resmi açıklamalar, soruşturma hassasiyeti nedeniyle yetkililerce daha sonra paylaşılacak.
Gündem
Gazze için Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) — BM kararı bekleniyor, Türkiye desteğe hazır
Gazze için Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) — BM kararı bekleniyor, Türkiye desteğe hazır
Tarih / Saat: 03 Kasım 2025, 17:27 (İstanbul)
Okuma süresi: ~3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi
İstanbul — Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze’de konuşlandırılması planlanan Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) ve bu güce destek verebilecek ülkelerin rolüyle ilgili süreçlerin büyük ölçüde Birleşmiş Milletler (BM) kararına bağlı şekilde şekilleneceğini söyledi. Bakan Fidan, ISF’nin yapısı ve görev tanımının yanı sıra konuya ilişkin bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının gündemde olduğunu ve teknik çalışmaların sürdüğünü vurguladı.

Fidan’ın açıklamaları, Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen ve bölge ile ilgili dışişleri bakanlarının katıldığı toplantı öncesi geldi. Toplantının amacı, ateşkesin güvence altına alınması, insani yardımın artırılması ve Gazze’nin güvenlik/idari düzenlemelerine ilişkin uluslararası koordinasyon konularını ele almak. Türkiye’nin organizasyondaki aktif rolü ve toplantıya katılan ülkelerle yürütülen eşgüdüm süreci resmi kaynaklar tarafından teyit edildi.
Bakan Fidan, ISF’ye ilişkin askeri formasyon ve katkı sağlayabilecek ülke listelerinin teknik olarak tartışıldığını, ancak bu tür bir gücün uluslararası meşruiyetinin sağlanması için BMGK düzeyinde bir çerçevenin önem taşıdığını belirtti. Bu çerçevede, hangi ülkelerin sahada yer alacağının, uluslararası onay ve tarafların (özellikle İsrail) kabulüne bağlı olarak netleşebileceği mesajı verildi.
Türkiye’nin Gazze’ye insani yardım ve yeniden imar sürecinde rol almayı hedeflediğine dair adımlar da son dönemde arttı; Ankara, koordinasyon kapasitesini güçlendirmek için insani yardım koordinasyonu görevine deneyimli isimler atadı ve sahada lojistik hazırlıklar yaptığını açıkladı. Bu hamleler, Türkiye’nin hem insani hem de güvenlik/istihbarat boyutunda katkı verme niyetinin işaretleri olarak okunuyor.
Ancak sahaya hangi ülkelerin asker ya da gözlemci göndereceğine dair büyük bir soru işareti hâlâ mevcut: İsrail yönetimi, bazı ülkelerin Gazze’de görev almasına karşı olduğunu açıkça belirtti; bu bağlamda İsrail dışişleri yetkilileri, Türk askerlerinin Gazze’ye konuşlandırılmasına izin verilmeyeceğini ifade etti. Bu tür itirazlar, ISF bileşenlerinin nihai profilinin belirlenmesini hem siyasi hem de pratik açıdan zorlaştırıyor.
Ne bekleniyor?
-
Sürecin hukuki/uluslararası dayanağını güçlendirecek bir BMGK kararının metnine ilişkin dar kapsamlı çalışmalar devam ediyor; bu kararın içeriği, ISF’nin yetki sınırlarını ve katılımcı profilini belirlemede belirleyici olacak.
-
Türkiye, insani yardım, geçici yönetim destekleri ve güvenliğin sağlanması konularında uluslararası çabalara katkı verebilecek bir aktör olduğunu yineliyor; ancak sahada hangi ülkenin hangi rolü üstleneceğine dair nihai mutabakatın, BM süreçleri ve İsrail ile yapılacak görüşmelerle paralel yürütüleceği görülüyor
Gündem
Erzurum’da Dehşet: Salih Aybas, Nermin Tirit’i Öldürdü ve İntihar Etti
Erzurum’da Dehşet: Salih Aybas, Nermin Tirit’i Öldürdü ve İntihar Etti
Tarih: 3 Kasım 2025
Okuma Süresi:2 dakika
Erzurum’da kadına yönelik şiddetin son kurbanı Nermin Tirit, daha önce kendisine şiddet uyguladığı için hapis yatmış olan Salih Aybas tarafından sokak ortasında öldürüldü. Aybas, cinayetin hemen ardından intihar etti.

Korkunç Olayın Ardındaki Acı Gerçek: Fail Daha Önce de Aynı Kadın İçin Hapsedilmişti
Olay, 3 Kasım 2025 tarihinde, sabah erken saatlerde Erzurum’un Yakutiye ilçesine bağlı Ömer Nasuhi Bilmen Mahallesi’nde meydana geldi. Salih Aybas, sokakta kovaladığı Nermin Tirit’i, oturduğu sitenin bahçesine kadar takip etti ve burada tabancayla vurarak öldürdü. Aybas, ardından aynı silahla kendi başına ateş ederek hayatına son verdi.
Yapılan araştırmalara göre, fail Salih Aybas’ın Nermin Tirit’e yönelik daha önceki eylemleri nedeniyle 2023 yılında “kadına yönelik şiddet”, “kasten öldürmeye teşebbüs” ve “tehdit” suçlarından cezaevine girdiği ortaya çıktı. Aybas, cezaevinden sadece 10 gün önce, 22 Ekim 2025’te tahliye olmuştu.
Morga Kaldırıldılar
Olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yapılan incelemelerde her iki kişinin de hayatını kaybettiği tespit edildi. Erzurum Emniyet Müdürü Onur Karaburun da olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından Nermin Tirit ve Salih Aybas’ın cansız bedenleri Erzurum Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Nermin Tirit’in Erzurum Teknik Üniversitesi’nde temizlik işçisi olarak çalıştığı öğrenildi.
Bu trajik olay, kadına yönelik şiddet ve tehdit suçlarından hüküm giymiş kişilerin tahliye sonrası takip mekanizmalarının önemini bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne serdi.
-
Gündem6 gün önceCumhuriyet’in 102. yılı Ankara’da yürüyüş ve konserlerle kutlanacak
-
Teknoloji1 hafta önceAB Komisyonu, Meta ve TikTok’u DSA Şeffaflık Yükümlülüklerini İhlal Etmekle Ön İncelemede Buldu
-
Teknoloji7 gün önceAMERİKAN “YARASA” UÇAĞI: San Diego’lu Shield AI, yeni yapay zekâlı savaş uçağı X-BAT’in “Çin’in ilk saldırısını alt edebileceğini” ve 2029’a kadar savaşa hazır olacağını açıkladı
-
Gündem1 hafta önceYüzyılın Konut Projesi’nin detayları belli oldu — FatihDoğanMedya
-
Sanat1 hafta önceDeniz sahile sürüklüyor, o topluyor: Adeta bir sanat eserine dönüştürüyor
-
Magazin5 gün önceSoykırımı dünyaya gösteren fotoğrafçıya büyük ödül
-
Ekonomi4 gün önceMerkez Bankası, Papara Elektronik Para A.Ş.’nin faaliyet iznini iptal etti
-
Magazin5 gün önce“Güller ve Günahlar” setinde kriz: Çalışanlar ücretlerini alamadı, çekimler durdu
