Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

Yayımlandı

üzerinde

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

hazırlayan: Fatih Doğan

Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.

Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.

Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.

Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.

Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.

Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.

Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.

“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.

3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.

Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.

Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.

“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.

Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.

Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

 

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.

“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”

Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.

Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.

Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.

Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.

FatihDoganMedya

 

 

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Mekana alınmayınca rastgele etrafa ateş açtı: 3 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

‘nın Yıldırım ilçesinde kimliği henüz öğrenilemeyen bir şahıs, alkollü olduğu için girmek istediği mekana alınmadı. Bunun üzerine öfkelenen şüpheli, belinden çıkardığı tabancayla mekana doğru art arda ateş etmeye başladı.

Kurşunlardan bazıları tartıştığı kişiye, bazıları ise yakındaki bir mekanda müşteri olarak bulunan iki kişiye isabet etti. Yaralanan üç kişi kanlar içinde yere yığılırken, çevrede büyük panik yaşandı.

OLAY YERİNDEN KAÇTI

Saldırgan olay yerinden hızla kaçarken, ihbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından çevredeki hastanelere kaldırıldı. Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

Polis ekipleri, kaçan şüphelinin yakalanması için geniş çaplı çalışma başlattı. Olaydan sonraki kargaşa ise çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Alkollü olduğu için mekana alınmadı… Ateş açtı, 3 KİŞİ YARALANDI

Yayımlandı

üzerinde

Alkollü olduğu için mekana alınmadı… Ateş açtı, 3 KİŞİ YARALANDI

Tarih — Saat: 27 Ekim 2025 — 20:14
Yer: Bursa, Yıldırım (Setbaşı Mahallesi).
Okuma süresi: 2 dakika

Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki kafeler sokağında, alkollü olduğu gerekçesiyle bir mekana alınmayan bir kişi sinir krizi geçirip tabancayla rastgele ateş açtı. Olayda tartıştığı kişi ile birlikte mekanda bulunan iki sivil olmak üzere toplam 3 kişi yaralandı. Saldırgan olay yerinden kaçtı; polis geniş çaplı soruşturma başlatt


Olayın detayları

Edinilen bilgiye göre olay, 27 Ekim 2025 akşam saatlerinde Yıldırım ilçesi Setbaşı Mahallesi’ndeki kafeler sokağında meydana geldi. İddiaya göre alkollü olan ve mekana alınmayan şüpheli, dışarıda öfkeyle belinden çıkardığı tabancayla mekana doğru birkaç el ateş etti. Kurşunlardan bazıları tartıştığı kişiye, bazıları ise yan mekânda bulunan iki müşteriye isabet etti. Yaralılar olay yerinde ilk müdahalenin ardından çevredeki hastanelere kaldırıldı; sağlık durumlarının hayati tehlike taşımadığı bildirildi. Güvenlik kamerası görüntüleri olay anını kaydetti ve soruşturma için kullanılmak üzere inceleniyor.


Polis ve soruşturma

Olayı takip eden dakikalarda bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Zanlının yakalanması için geniş çaplı çalışma başlatıldığı, görgü tanıklarının ve güvenlik kamerası görüntülerinin incelendiği bildirildi. Olayla ilgili resmi soruşturma sürüyor; yetkililer tanık beyanlarına ve MOBESE/güvenlik kamerası kayıtlarına dayanarak şüphelinin tespit edilmesine çalışıyor


Vatandaşlara çağrı

Yetkililer, benzer olayların önlenmesi için mekânların güvenlik önlemlerinin önemine, şüpheli davranışların derhal polise bildirilmesine dikkat çekiyor

Okumaya Devam Et

Gündem

Erdoğan ve Starmer imzaladı: Türkiye 44 Eurofighter alacak

Yayımlandı

üzerinde

Erdoğan ve Starmer imzaladı: Türkiye 44 Eurofighter alacak

Tarih: 27 Ekim 2025
Saat: 14:30 (Türkiye Saati, GMT+3)
Okuma süresi: ~4 dakika

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Ankara’da düzenlenen törenle Türkiye’nin Eurofighter Typhoon alımına ilişkin nihai anlaşmayı imzaladı. Anlaşma kapsamı toplam 44 uçak olarak açıklanırken—24’ü ikinci el (Katar ve Umman’dan) ve 20’si yeni üretim—paketin 10 yıllık değeri yaklaşık 11 milyar dolar olarak verildi.


Haberin detayları

Ankara’daki tören sırasında iki liderin karşılıklı imzasıyla resmiyete dönen anlaşma, Eurofighter konsorsiyumunun üretici ülkeleri (İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya) ile süren müzakerelerin ardından geldi. Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan Eurofighter alımı için Temmuz 2025’te imzalanan ön mutabakat zaptı sonrasında sürecin tamamlanması sağlandı.

Savunma kaynakları ve yetkililer, paketin teknik dağılımının 24 adet kullanılmış Eurofighter (12’si Katar’dan, 12’si Umman’dan ya da benzeri kaynaktan alım) ve 20 adet yeni üretim uçak şeklinde olduğunu; teslimlerin ilerleyen yıllarda aşamalı olarak gerçekleştirileceğini belirtti. Anlaşmanın endüstriyel ortaklık, lisans/orta üretim ve bakım/teknik destek maddeleri içerdiği aktarılıyor.

Maliyeti ve ekonomik etkisi

Anlaşmanın büyüklüğü 10 yıllık bir program çerçevesinde yaklaşık 11 milyar dolar (Bloomberg kaynaklı yaklaşık 8 milyar sterlin/8–11 milyar dolar aralığı haberleri dağılmakta) olarak yansıtıldı. İngiltere tarafı, programın BAE Systems gibi üretici şirketlerin hatlarını destekleyeceğini ve binlerce iş imkânı yaratacağını belirtti.

Sürecin arka planı ve onaylar

Eurofighter Typhoon programı çok uluslu bir projedir; ihracat ve devir süreçleri için tüm üretici ülkelerin onayları gerekti. Almanya’nın daha önce çekinceleri olduğu ancak Temmuz 2025’te satışa onay verdiği ve ardından İngiltere ile Temmuz ayında imzalanan mutabakat zaptının nihai anlaşmaya zemin hazırladığı kamuoyuna yansımıştı. Türkiye’nin hedefleri arasında 120 uçağa kadar farklı kaynaklardan güç takviyesi yapma planları da bulunuyor (Eurofighter + F-16 + F-35 kombinasyonu gündemdeydi).

Ne değişecek? Türkiye’nin savunma dengesi ve KAAN programı

Yetkililer, satın alınacak Eurofighter’ların Türkiye’nin mevcut filo yapısını modernize edip yakın-orta vadede caydırıcı gücünü artıracağını belirtiyor. Öte yandan Ankara, yerli beşinci nesil KAAN programını 2028 civarında hizmete sokmayı hedefliyor; bu sebeple dışarıdan kısa ve orta vadede takviye alımı stratejik bir ara çözüm olarak görülüyor.

Teslimat ve lojistik takvimi (beklenen)

Resmi takvim anlaşmada detaylandırılacak; fakat saha kaynakları ilk dilimin (kullanılmış uçaklar) daha hızlı teslim edilebileceğini, yeni üretim uçakların ise üretim kapasitesine bağlı olarak yıllar içinde kademeli teslim edileceğini aktarıyor. Bakım, eğitim ve yedek parça desteği için konsorsiyum ile ikili endüstriyel iş paketleri öngörülüyor.


Uzman yorumu (kısa)

  • Savunma analistleri: Anlaşma, Türkiye’nin kısa vadeli ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik pratik bir adım olarak değerlendiriliyor; fakat teknoloji transferi ve uzun vadeli entegrasyon hususlarında ayrıntılar kritik.

  • Diplomasi boyutu: İngiltere ile güçlenen savunma ilişkileri hem ekonomik (iş imkânları, tedarik zinciri) hem de NATO içi koordinasyon açısından önem taşıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar