Gündem
“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”
“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”
hazırlayan: Fatih Doğan
Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.
Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.
Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.
Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.
Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.
Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.
Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.
“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.
3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.
Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.
Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.
“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.
Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.
Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.
“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”
Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.
Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.
Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.
Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.
FatihDoganMedya
Gündem
Ünlülere Uyuşturucu Operasyonu: Aleyna Tilki, Danla Bilic ve İrem Sak Gözaltında
Ünlülere Uyuşturucu Operasyonu: Aleyna Tilki, Danla Bilic ve İrem Sak Gözaltında
İstanbul 18 Aralık 2025, 08:02 | Son Güncelleme: 18 Aralık 2025, 11:34 | Okuma Süresi: 3 dk

Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü uyuşturucu soruşturması kapsamında şarkıcı Aleyna Tilki, sosyal medya fenomeni Danla Bilic, oyuncu İrem Sak ve Mümine Senna Yıldız gözaltına alındı. Oyuncu Melisa Döngel, şarkıcı Yusuf Güney ve Cihan Şenözlü ise aranıyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu, ünlü isimlere yönelik geniş kapsamlı bir uyuşturucu operasyonu başlattı. 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarılan operasyonda, şarkıcı Aleyna Tilki, sosyal medya fenomeni Danla Bilic, oyuncu İrem Sak ve Mümine Senna Yıldız İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından gözaltına alındı.

Operasyonun Detayları ve Hedefler
Soruşturma, bazı ünlü kişilerin uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığına dair makul şüpheler üzerine yürütülüyor. Bu kapsamda, Sarıyer, Eyüpsultan, Şişli, Üsküdar, Bakırköy ve Esenyurt’taki 7 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda, Mümine Senna Yıldız’ın evinde yapılan aramada 5 gram esrar ve esrar öğütme aparatı ele geçirildi.

Aranan ve Hakkında Yakalama Kararı Çıkarılan İsimler
Gözaltı kararı çıkan ancak adreslerinde bulunamayan bazı isimler için arama çalışmaları devam ediyor. Bu isimler arasında oyuncu Melisa Döngel, şarkıcı Yusuf Güney ve internet ünlüsü Cihan Şenözlü yer alıyor.
Ayrıca, yurt dışında oldukları tespit edilen Şeyma Subaşı, Şevval Şahin ve Mert Vidinli hakkında da yakalama kararı çıkarıldı.
Avukat ve Yetkili Açıklamaları
Gözaltına alınan Aleyna Tilki’nin avukatı Ayşegül Mermer, İl Jandarma Komutanlığı önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Mermer, “Aleyna Hanım burada, bugün bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. Şu an edindiğim bilgilere göre yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmamıştır. Şu an için size verebileceğim başka bir teyitli ve resmi bilgi yoktur.” ifadelerini kullandı.
Soruşturmanın Geçmişi ve Diğer İsimler
Bu operasyon, Ekim ayında aralarında Duygu Özaslan Mutaf, Demet Evgar, Mert Yazıcıoğlu, Zeynep Meriç Aral, Ceren Moray, Hadise Açıkgöz ve Özge Özpirinçci gibi isimlerin gözaltına alındığı benzer bir operasyonun ardından geldi. Söz konusu isimlerin birçoğu hakkında daha sonra takipsizlik kararı verilmişti.
Öte yandan, uyuşturucu soruşturması kapsamında Kasım Garipoğlu ve Burak Ateş hakkında da “uyuşturucu madde temin etme, kullanımını kolaylaştırma ve kullanma” suçlamasıyla yakalama kararı çıkarıldı.
Operasyon, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ünlüler arasında uyuşturucu kullanımına yönelik soruşturmalarını kararlılıkla sürdürdüğünü gösteriyor. Gözaltına alınan şüphelilerin savcılık ifadeleri alındıktan sonra çıkarılacak adli kontrol veya tutuklama talepleri bekleniyor.
Gündem
Eskişehir’deki vahşet: Kızını ve torununu öldüren dedeye 2 kez ağırlaştırılmış müebbet
Eskişehir’deki vahşet: Kızını ve torununu öldüren dedeye 2 kez ağırlaştırılmış müebbet
Tarih :17 Aralık 2025 Okuma Süresi: 4 dakika|saat:22:00

Eskişehir’de, geçen yıl sokak ortasında kızı ve 7 yaşındaki torununu silahla katleden Osman Nuri Keskin, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, işlenen suçların ağırlığı nedeniyle hiçbir indirim uygulamadı.
Karabaş ailesinin avukatı: “Alabileceği en ağır cezayı aldı. Cezada indirim yapılmaması, bundan sonraki failleri de engelleyecek.”

Mahkeme Kararı
· Sanık: Osman Nuri Keskin (60)
· Suçlar:
· Tasarlayarak Kadın Olan Alt Soyuna Karşı Kasten Öldürme
· Çocuk Olan Alt Soyuna Karşı Kasten Öldürme
· Verdiği Cezalar:
· 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis
· Ruhsatsız silah bulundurmaktan 2 yıl 6 ay hapis + 80 gün adli para cezası
· Önemli Not: Cezalarda hiçbir indirim uygulanmadı.

Vahşetin Nedeni: Bir Boşanma ve İntikam Hikayesi
Cinayetin arka planında, sanık ile eşi arasındaki şiddetli geçimsizlik yatıyordu. Olaydan yaklaşık bir ay önce, eşi Hatice Keskin, boşanma davası açmış ve kızı Merve Karabaş’ın Eskişehir’deki evine sığınmıştı. Hatice Keskin, eşinden korunmak için uzaklaştırma ve tedbir kararı aldırmış, adresinin gizli kalmasını da sağlamıştı.
Ancak Osman Nuri Keskin, eşi ve kızının yerini bulmuştu. Cinayetten bir gece önce Eskişehir’e gelerek, sokağa pusu kurmuş ve sabah evden çıkmalarını beklemişti.

Kanlı Sabah: 13 Haziran 2024
Olay, 13 Haziran 2024 sabahı saat 07.30 sıralarında, Odunpazarı İlçesi Emek Mahallesi’nde meydana geldi.
· İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde ziraat mühendisi olarak çalışan Merve Karabaş (31), işe gitmek için 7 yaşındaki oğlu Ata Alp Karabaş ile birlikte evden çıktı.
· Araçlarına binmek üzereyken, pusuda bekleyen babası Osman Nuri Keskin ortaya çıktı.
· Yaşanan kısa bir tartışmanın ardından Keskin, belindeki tabancayı çıkararak otomobile ateş etti. Merve Karabaş, aracın içinde hayatını kaybetti.
· Kaçmaya çalışan küçük Ata Alp ise yaklaşık 20 metre ileride, arkasından açılan ateşle can verdi.
· Yapılan incelemelerde, her iki kurbanın da sırtlarına ikişer kurşun isabet ettiği belirlendi.
· Saldırıdan, sokağın köşesine çöp atmaya gittiği için Hatice Keskin kurtuldu.
Olayı gören mahalleli, katil zanlısına müdahale etti ve onu linç etmek istedi. Zanlı, olay yerine gelen polis ekiplerince mahallelinin elinden alınarak gözaltına alındı.
“Gideceğim, Öldüreceğim” Demişti: Mahkemede Çarpıcı Tanıklık
Davada, sanığın Adana’dan komşusu olan tanık Gülcan İ., duruşmaya sesli-görüntülü sistemle (SEGBİS) bağlanarak çok önemli bir ifade verdi. Tanık, olaydan yaklaşık bir hafta önce Osman Nuri Keskin’in kendisine, “Kızımı ve damadımı öldüreceğim, torunumu da kaçıracağım” dediğini aktardı.
Tanık, bu sözler üzerine sanığa yalvararak vazgeçirmeye çalıştığını, ancak onun Eskişehir’e gideceğinden haberi olmadığını söyledi.
Sanığın Savunması ve Ailenin Acısı
Mahkemede son sözü sorulan Osman Nuri Keskin, tanığın bu ifadesini kabul etmedi. “Kesinlikle tasarlayarak böyle bir eylem yapmadım. O an ne yaşadığımı bilmiyorum” diyerek kendini savundu.
Duruşmada hazır bulunan maktullerin ailesi ise adalet istedi.
· Merve Karabaş’ın kayınvalidesi Gülhan Karabaş, “İndirimsiz bir şekilde cezasını bulmasını istiyorum” dedi.
· Kayınpederi Rafet Karabaş ise, “Bu acıların bir daha yaşanmamasını istiyoruz. En ağır cezayı aldığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Gündem
TÜİK Alarm Verdi: Suça Sürüklenen Çocuk Sayısı 2024’te 202 Bini Aştı! Uzmanlar: “En Büyük Görev Ailelerde”
TÜİK Alarm Verdi: Suça Sürüklenen Çocuk Sayısı 2024’te 202 Bini Aştı! Uzmanlar: “En Büyük Görev Ailelerde”
Tarih: 18 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 dk |saat: 21:00
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı son veriler, ülkemizde suça sürüklenen çocuk sayısında endişe verici bir artış olduğunu ortaya koydu. Geçen yıl 200 binin üzerinde çocuğun suça karıştığı açıklandı. Uzmanlar ise bu sorunun çözümünde kilit rolün ailelere düştüğü konusunda hemfikir.

Çarpıcı Rakamlar: Artış Oranı Yüzde 13
TÜİK’in güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuklara ilişkin 2024 verileri, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Rapora göre:
· 2023 yılında 179 bin çocuk suça sürüklenme sebebiyle işlem görürken, bu sayı 2024’te 202 bin 785’e yükseldi. Bu, bir yılda yaklaşık yüzde 13’lük bir artış anlamına geliyor.
· Suça karışan çocukların işlediği suçların dağılımı ise şu şekilde: Çocukların %40,4′ü yaralama, %16,6’sı hırsızlık, %8,2’si uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak/satmak, %4,6’sı tehdit suçunu işledi.

Peki Neden Artıyor? Uzmanlar Üç Ana Nedeni İşaret Ediyor
Çocukların suça sürüklenmesindeki artışın arkasında tek bir neden yok. Uzmanlar, birkaç temel faktörün bir araya geldiği karmaşık bir sorun olduğunun altını çiziyor:
1. Sosyal Medya ve Dijital Tuzaklar: Son dönemde adından sıkça söz ettiren sokak çeteleri, çocukları özellikle sosyal medya platformları üzerinden tuzağa düşürüyor. Çeteler, çocukları “tetikçi”, “kurye” ve “gözcü” olarak kullanıyor. Algoritmaların şiddet içeriklerini ön plana çıkarması da gençleri bu tür davranışlara karşı duyarsızlaştırabiliyor.
2. Zayıf Aile Bağları ve İletişim Eksikliği: Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocukların suça sürüklenmesindeki en önemli etkenlerden birinin zayıf aile bağları olduğunu belirtiyor. Ergenlik dönemindeki kimlik karmaşasında aile desteği yetersiz kalan çocuklar, dışarıda kabul görmek ve aidiyet hissetmek için suç gruplarına yönelebiliyor.
3. Yasal Sistemdeki Eksiklikler: Uzmanlar, 18 yaş altı bireylere verilen cezaların yetişkinlere oranla daha düşük olmasının, çeteler tarafından çocukların “kullanılması” için bir neden olarak görüldüğünü ifade ediyor.

“En Kritik Görev Ailelere Düşüyor”
Sorunun çözümünde en önemli aktörün aileler olduğu konusunda uzmanlar hemfikir. İşte ailelere düşen kritik görevler:
· Güçlü ve Güvenli Aile Ortamı: Prof. Dr. Nevzat Tarhan, korku odaklı değil, sevgi ve şefkate dayalı bir iletişim kurulmasını tavsiye ediyor. Çocuğun evi bir “güvenli liman” olarak görmesi sağlanmalı.
· Nitelikli Zaman ve Dijital Farkındalık: Ailelerin, çocuklarıyla ekran başı olmayan, yüz yüze nitelikli zaman geçirmesi şart. Aynı zamanda, sosyal medya kullanımı ve karşılaşılabilecek riskler konusunda çocukları bilinçlendirmek gerekiyor.
· Erken Müdahale ve İzleme: Çocuktaki davranış değişiklikleri, okul başarısındaki düşüş veya sosyal çevre değişiklikleri gibi alarm sinyalleri gözden kaçırılmamalı. Gerektiğinde bir uzmandan (psikolog, psikiyatrist, pedagoglardan) destek alınmalı.
Topluma ve Devlete Düşen Sorumluluklar
Elbette bu mücadele sadece ailelerin omuzlarına yüklenemez. Toplumun tüm kesimlerine ve devlete de önemli görevler düşüyor:
· Okullarda Rehberlik Hizmetlerinin Güçlendirilmesi
· Çocukları suça iten sosyo-ekonomik nedenlerin (yoksulluk, eşitsizlik) azaltılması
· Suça sürüklenen çocukların topluma kazandırılması için etkin rehabilitasyon programları
· Sosyal medya platformları üzerindeki denetimlerin artırılması
Sonuç
TÜİK’in verileri, üzerine ciddiyetle eğilmemiz gereken bir toplumsal sorunu bir kez daha gözler önüne serdi. Suça sürüklenen her çocuk, aynı zamanda bir mağdurdur. Bu çocukları kurtarmak ve geleceği korumak, güçlü aile bağları, bilinçli toplum ve etkin devlet politikalarıyla mümkün olacaktır. İlk ve en kritik adım ise evlerimizden başlıyor.
—
-
Teknoloji1 hafta önceAvustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı
-
Magazin1 hafta önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına ALINDI.
-
Teknoloji1 hafta önceZaman Bir Yanılsama mı? Bilim Dünyasını Sarsan Soru
-
Teknoloji1 hafta önceNASA ve ESA’dan Tarihi Paylaşım: 3I/ATLAS’ın En Net Görüntüleri Açıklandı
-
Magazin1 hafta önceBir zamanların efsanesiydi! “Hugo”nun Tolga Abi’si yıllar sonra ortaya çıktı
-
Son Dakika1 hafta önceİstanbul – Arex Sigorta’ya operasyon: 10 şüpheli tutuklandı
-
Spor7 gün önce⚽️ Fenerbahçe, Brann’ı Bergen’de Fırtına Gibi Esti: Talisca’nın Hat-Trick’i ile Tarihi Zafer
