Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Nvidia Hisse yatırımcılarına Amazon ve Alphabet’ten (Google’ın Ana Şirketi) iyi haber

Yayımlandı

üzerinde

Ocak ayında Çin merkezli DeepSeek adlı girişim, ABD’de hızla en çok indirilen ücretsiz mobil uygulama haline gelen bir yapay zekâ (AI) sohbet robotu piyasaya sürdü. Bu gelişmenin asıl dikkat çekici yanı ise sohbet robotunun temelindeki büyük dil modelinin, iddiaya göre sadece 6 milyon dolara eğitilmiş olması ve belirli testlerde ABD’nin önde gelen bazı modellerini geride bırakmasıydı.

Yatırımcılar bu durumda ABD’li şirketlerin yapay zekâ altyapısına aşırı harcama yaptığını düşünerek Nvidia (NASDAQ: NVDA) hisselerini satmaya başladı. Nvidia’nın hisseleri bir günde yüzde 17 değer kaybetti ve şirketin piyasa değeri yaklaşık 600 milyar dolar azaldı.

Bu, ABD borsa tarihinde tek günde yaşanan en büyük kayıp olarak kayıtlara geçti.

DeepSeek’in yarattığı dalgalanmanın ardından Nvidia hisseleri hâlâ yaklaşık yüzde 9 aşağıda seyrediyor ve tüm zamanların en yüksek seviyesinin yaklaşık yüzde 13 gerisinde bulunuyor. Ancak Nvidia hissedarlarına, (NASDAQ: AMZN) ve Alphabet (NASDAQ: GOOGL) tarafından gelen bazı olumlu haberler biraz olsun nefes aldırdı.

Amazon ve Yapay Zekâ Altyapısına Daha Fazla Yatırım Yapıyor
Geçtiğimiz hafta Amazon ve Alphabet (Google’ın ana şirketi), dördüncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Her iki şirket de yapay zekâ altyapısına yönelik yüksek talep sebebiyle 2025’te sermaye harcamalarını ciddi oranda artıracaklarını duyurdu.

Amazon CEO’su Andy Jassy, yapay zekâ modellerini eğitme maliyetinin zamanla düşmeye devam edeceğini öngörüyor ancak bunun aynı zamanda daha çok şirketin “üretken yapay zekâ” tekniklerini uygulamalarına entegre etmesini kolaylaştıracağını söylüyor. Amazon CFO’su Brian Olsavsky de yapay zekâ altyapısına yönelik talep sebebiyle 2024’te 83 milyar dolar olan sermaye harcamalarının 2025’te 100 milyar doları aşabileceğini belirtiyor.

Alphabet CEO’su Sundar Pichai ise model eğitme (training) maliyetlerinin düşmesiyle sermaye harcamalarının daha büyük bir bölümünün çıkarım (inference) altyapısına kayacağını ifade etti. Alphabet CFO’su Ana Ashkenazi de veri merkezleri, sunucular ve ağ altyapısına yapılan yatırımlar nedeniyle 2024’te 52 milyar dolar olan sermaye harcamalarının 2025’te 75 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

Amazon ve Alphabet’in bu yatırım planları, eğitim maliyetleri düştükçe Nvidia GPU’larına olan talebin artabileceği fikrini destekliyor. Andy Jassy, durumu bulut bilişim fiyatlarının düşmesine rağmen talebin artmasına benzeterek şu örneği veriyor:

“Şirketler birim altyapı başına daha az harcayarak maliyetlerini düşürür. Ancak bu defa, eskiden maliyeti yüksek olduğu için hayata geçiremedikleri projelere yönelirler. Yani birim maliyet düşse bile toplam teknoloji harcaması artar. Yapay zekâda da tam olarak böyle olacağını düşünüyorum.” 

Nvidia’dan Büyük Kazanç Beklentisi

Wall Street analistlerine göre, Nvidia’nın düzeltilmiş (adjusted) kârı, Ocak 2026’da sona eren 2026 mali yılına kadar her yıl ortalama yüzde 52 büyüyecek. Bu tahmin, şirketin hâlihazırdaki yaklaşık 50 seviyesindeki düzeltilmiş F/K (Fiyat/Kazanç) oranını görece cazip kılıyor. Elbette bu beklentiler oldukça yüksek, dolayısıyla Nvidia bu performansa ulaşamazsa hisselerde keskin düşüşler yaşanma riski de mevcut.

Özetle, DeepSeek kaynaklı endişelerle sarsılan Nvidia hissedarları bir nebze rahatlayabilir. Analistlerin çoğu, daha verimli eğitim yöntemlerinin Nvidia GPU’larına olan talebi artıracağını düşünüyor. Başlıca bulut altyapısı sağlayıcılarının açıklamaları da bu görüşü destekliyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

iPhone kullanıcıları dikkat! Banka bilgileriniz çalınabilir

Yayımlandı

üzerinde

devi , yaklaşık iki milyar iPhone kullanıcısına uyarıda bulundu.

Dijital mahremiyetin ciddi tehlike altında olduğunu iddia eden şirket, kullanıcılarından başka bir teknoloji devinin uygulamasını derhal silmelerini istedi.

İSİM VERMEDEN GÜVENLİK UYARISI YAPTI

Apple, YouTube’da yayınladığı bir videoda, şirketin adını vermeden kullanıcılarına uyarıda bulunuyor. Komplo teorisyenlerine göre şirket, isim vermese bile kullanıcılarına ‘ın internet tarayıcısı Chrome’u bırakmalarını söylüyor gibi görünüyor.

İngiliz gazetesi Daily Mail’in haberine göre, Google’ın salı günü Chrome’dan üçüncü taraf izleme çerezlerini kaldırma sözünden geri adım atması iddiaları bir kez daha körükledi.

Bu çerezler, web sitelerinin ve reklam verenlerin, Chrome kullanıcılarının etkinliklerini izleyerek kişiselleştirilmiş reklamlar göstermesine olanak tanıyor.

BANKA KAYITLARINA ERİŞİLEBİLİR

Google daha önce çerezleri yeni bir sistemle değiştirmeyi planlamıştı. Bu sistem, Chrome kullanıcılarına tek tıklamayla “beni takip etme” seçeneği sunuyordu.

Ancak çevrimiçi reklamcılık sektöründe, herhangi bir değişikliğin rakiplerine daha az alan bırakacağı yönündeki korku nedeniyle bu planlar suya düştü. İzleme çerezleri başlı başına kötü amaçlı olmasa da gizlilik risklerine yol açabilir.

Bazı durumlarda hassas bilgileriniz (banka kayıtları gibi) de dahil olmak üzere verilerinizin sızdırılma veya çalınma olasılığını artırabilir.

KENDİ TARAYICISINI TANITMAK İÇİN KULLANDI

Apple, söz konusu endişeleri, kendi internet tarayıcısı Safari’yi tanıtmak için kullandı.

Çerezler, bir kullanıcının banka hesaplarıyla ilgili özel bilgileri özel olarak depolamasa da, hangi bankayı kullandığınız, bankanın web sitesini ne zaman ziyaret ettiğiniz ve ne kadar süre çevrimiçi kaldığınız gibi belirli ayrıntıları yakalayabilir.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

“Depremden Saniyeler Önce Haber Veren Teknoloji: Telefonunuza Gelen Uyarılar Gerçekten İşe Yarıyor mu?”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Türkiye’de ve dünyada milyonlarca akıllı telefonda aktif olarak çalışan erken deprem uyarı sistemlerinin çalışma prensiplerini, cihaz ayarlarını ve faydalarını bu detaylı rehberde keşfedin.

Bu makalede, telefonlara depremden saniyeler önce gelen erken uyarı bildirimlerinin nasıl çalıştığı, hangi teknolojilere dayandığı ve Türkiye’deki uygulamaları ele alıyoruz. Erken uyarı sistemi, odaktan yayılan P ve S dalgaları arasındaki zaman farkını tespit ederek saniyeler öncesinden kullanıcıya haber veriyor . Google’ın Android’te sunduğu “Deprem Uyarıları” sistemi, ivme ölçer verilerini ışık hızında işleyerek 5–10 saniye öncesinden bildirim gönderebiliyor . iOS cihazlarda “Hayati Uyarı Bildirimi” özelliği aktif edildiğinde benzer bir uyarı mekanizması devreye giriyor . Ancak sistem; yalnızca 4.5 ve üzeri büyüklükteki depremlerde, sismik sensörler ve ağ bağlantısının izin verdiği ölçüde uyarı yapabiliyor . Bu nedenle fay hattına çok yakın bir odakta gerçekleşen depremlerde uyarı süresi sıfıra indirgenebiliyor

1. Erken Uyarı Sisteminin Temelleri

Erken uyarı sistemleri, depremin merkez üssünde ilk olarak yayılan P dalgalarını (primer dalgalar) algılayıp, daha yavaş ilerleyen S dalgalarının (sekonder dalgalar) gelmesinden önce kullanıcıları uyarma esasına dayanır . Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz’e göre, odaktan 6–7 km/sn hızla yayılan P dalgası ile 3–4 km/sn hızla ilerleyen S dalgası arasında oluşan zaman farkı sayesinde saniyeler kazanılıyor.

2. Deprem Uyarı Sisteminin Çalışma Prensibi

Android telefonlarda yerleşik ivme ölçerler, sarsıntı başladığında sensör verilerini Google’ın sunucularına gönderir. Sunucular, etkilenen bölgedeki verileri eşleştirip kullanıcılara saniyeler önce “Yakındaki Deprem” başlıklı bildirim ile uyarı yollar . Ücretsiz hizmet, yalnızca 4.5 ve üzeri büyüklükteki depremler için aktif oluyor .

3. Cihazlarda Uygulama ve Ayar

Android’te Nasıl Aktif Edilir?

  1. Ayarlar > Konum ve Konum Hizmetleri

  2. “Deprem Uyarıları” seçeneğini açın

iOS’ta Nasıl Aktif Edilir?

  1. Ayarlar > Bildirimler

  2. Sayfanın en altında “Hayati Uyarı Bildirimi”ni aktif edin .

4. Türkiye’deki Uygulamalar ve AFAD

Türkiye’de AFAD’ın Deprem Mobil Uygulaması, sarsıntı sonrası bilgi ve radyolojik veriler sunarken, telefonlara otomatik erken uyarı bildirimleri hâlen Google ve Apple çatısı altındaki teknolojiler üzerinden gerçekleşiyor . AFAD’ın altyapısı ise öncelikle kritik tesislerin gaz ve elektrik hatlarını kesmeye odaklanıyor; kullanıcı bildirimleri doğrudan bu sistem üzerinden iletilmiyor .

5. Uyarıların Fırsatları ve Sınırlamaları

  • Fırsatlar: Saniyeler öncesinden gelen uyarı, masanızın altına saklanmak, gazı kapatmak veya merdiven boşluğuna yönelmek için şans veriyor .

  • Sınırlamalar: Odak noktasına çok yakın depremlerde uyarı süresi pratikte sıfıra iniyor, dolayısıyla kapsamlı bir tahliye mümkün olmuyor .

6. Sonuç ve Öneriler

Akıllı telefonlarda erken uyarı sistemlerini aktif tutmak, depreme karşı alabileceğiniz en etkili bireysel önlemlerden biridir. Hem Android hem de iOS kullanıcılarının ayarlarını kontrol etmeleri, aile ve iş yerinde düzenli tatbikatlar yapmaları hayati önem taşır. Depremden önceki bu birkaç saniye; doğru kullanıldığında hayat kurtarabilir.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Çin uzay “sandığını” açıyor: Ay’daki gerçekler ortaya çıkabilir

Yayımlandı

üzerinde

Ulusal Uzay İdaresi (CNSA), aralarında ABD’nin de bulunduğu 6 ülkeden bilim insanlarının Chang’e-5 misyonu tarafından Ay’dan toplanan toprak ve kaya örneklerini incelemesine izin vereceğini açıkladı.

tarafından finanse edilen iki ABD kurumu, Ay örneklerine erişim hakkına sahip olacak. CNSA başkanı San Jongde, örneklerin “tüm insanlık için ortak bir hazine” olduğunu söyledi.

Donald Trump’ın özellikle Avrupa ve Çin’e karşı ilan ettiği ticaret savaşının ortasında Çin’in bu kararı açıklamasının zamanlaması ve NASA’nın elindeki Ay örneklerinin Çinli bilim insanlarının erişimine açık olmaması yorum konusu oldu.

2011 tarihli bir yasaya göre NASA’nın Kongre tarafından özel olarak yetkilendirilmediği sürece Çin veya herhangi bir Çinli şirketle iş yapması yasak.

APOLLO ÖRNEKLERİNDEN BİR MİLYAR YIL DAHA GENÇ

Chang’e-5 misyonu tarafından getirilen Ay örneklerinin, yarım yüzyıl önce efsanevi Apollo uzay programının astronotları tarafından Dünya’ya getirilen örneklerden bir milyar yıl daha genç olduğu tahmin ediliyor ve bu nedenle Ay’daki jeolojik süreçler hakkında bilinmeyen gerçekleri ortaya çıkarabilecekleri için büyük bilimsel ilgi görüyorlar.

Çin’in elindeki Ay örneklerine ABD’deki Brown Üniversitesi ve Stony Brook Üniversitesi ile Fransa, Almanya, Japonya, Pakistan ve İngiltere’deki akademik kurumlar erişebilecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar