Ekonomi
Bakan Bolat’tan Türkiye büyümesine övgü

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye’nin bu yılın ikinci çeyreğinde verisi açıklanan OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 2’nci, G20’de ise 4’üncü ülke olduğunu belirterek, “Yıl sonunda 390 milyar dolar olan mal ve hizmet ihracatı hedefimizin üzerinde bir performans yakalamak, büyümede kaydedilen bu başarıyı daha da ileriye taşımak üzere çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Bolat, NSosyal’den yaptığı paylaşımda, yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyüme verilerini değerlendirdi.
Türkiye ekonomisinin, bu yılın ikinci çeyreğinde güçlü bir performans kaydederek geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,8 büyüdüğünü aktaran Bolat, ekonominin 20 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü, yıllıklandırılmış gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) da 1 trilyon 474 milyar dolara çıkarak rekor seviyeye ulaştığını bildirdi.
Mal ve hizmet ihracatı katkısının pozitif gerçekleştiğini, yatırım harcamalarında da güçlü artış yaşandığına dikkati çeken Bolat, “Türkiye ekonomisinde enflasyon ve işsizlik oranı düşerken ihracat artarken, yılın ikinci çeyreğinde güçlü bir ekonomik büyüme oranı başarılmıştır. Sanayi ve hizmetler sektöründeki büyüme oranının desteği ile makro ekonomik göstergelerdeki olumlu gelişmeler artarak, devam etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRKİYE OECD ÜLKELERİ ARASINDA EN HIZLI BÜYÜYEN İKİNCİ ÜLKE”
Bolat, 2022’de yüzde 5, 2023’te yüzde 3,5 ve 2024’te yüzde 0,8 olan cari işlemler açığının GSYH içindeki payının, 2025’in ikinci çeyreği itibariyle yıllıklandırılmış olarak yüzde 1,3 ile tarihsel ortalamasının altında seyretmeye devam ettiğine değinerek, “Kararlılıkla sürdürdüğümüz ekonomi programı sayesinde, küresel ve bölgesel belirsizliklere rağmen milli gelirdeki artış, cari işlemler açığındaki iyileşmeler, enflasyondaki düşüş, faiz oranlarındaki gerileme, kredi notlarındaki artışlar, risk primimizdeki gerileme, finansal istikrarı sağlama yönündeki adımlarımız, döviz rezervlerindeki artış ve toplumsal refahın adil dağılımı için sarf ettiğimiz çabalar, ekonomimizdeki dengelenme ve istikrar sürecini güçlendirmektedir.” ifadelerini kullandı.
Salgın döneminde dahi büyüme performansını sürdüren Türkiye ekonomisinin, 2020’de yüzde 1,8, 2021’de yüzde 11,8, 2022’de yüzde 5,4, 2023’te yüzde 5 ve 2024’te yüzde 3,3, 2025’in ilk çeyreğinde de yüzde 2,3 oranında büyüme kaydettiğini hatırlatan Bolat, şöyle devam etti:
“2025 yılının ikinci çeyreğinde ise büyüme hızımız ivmelenerek yüzde 4,8 oranında gerçekleşmiştir. Bu büyüme hızımız ile verisi açıklanan OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 2’nci, G20’de ise 4’üncü ülke olduk. Böylece yılın ilk yarısında büyüme hızımız yüzde 3,6 olarak gerçekleşti. 2022’de 925 milyar dolar olan cari fiyatlarla GSYH, 2024’te tüm zamanların rekorunu kırarak, 1 trilyon 358 milyar dolara yükselmişti. 2025’in ikinci çeyreğinde ise yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 474 milyar dolara ulaştı.”
“İHRACAT HEDEFİMİZİN ÜZERİNDE BİR PERFORMANS YAKALAMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”
Bolat, bu yılın ikinci çeyreğinde mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının 0,4 yüzde puan olarak gerçekleştiğini, yatırımların ise yüzde 8,8 artarak, ekonomik büyümeye 2,2 yüzde puan katkı sunduğuna işaret etti. Böylece yatırımların, büyümeyi 3 çeyrektir kesintisiz desteklemeyi sürdürdüğünün altını çizen Bolat, üretim, yatırım ve ihracat artışının, iş gücü göstergelerine de yansıdığını vurguladı.
İşsizlik oranının,2025 Temmuz’da bir önceki aya göre 0,4 puan azalışla yüzde 8 seviyesinde gerçekleştiğini anımsatan Bolat, şunları kaydetti:
“Böylece işsizlik oranı 2005 Ocak-Temmuz arası en düşük seviye olarak gerçekleşmiştir. Diğer yandan son 27 aydır tek haneli seyrini sürdürerek yüzde 10’un altında kalmıştır. Bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyüme verisi ivmelenerek, güçlü bir performans sergilemiştir. Bakanlık olarak yürüttüğümüz faaliyetler ile cari işlemler dengesinde devam eden ılımlı seyir ve mal ve hizmet ihracatı ile yatırımların büyümeye pozitif katkısı ekonomimizin dirençli yapısını desteklemektedir. Yıl sonunda 390 milyar dolar olan mal ve hizmet ihracatı hedefimizin üzerinde bir performans yakalamak, büyümede kaydedilen bu başarıyı daha da ileriye taşımak üzere çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz.”
Ekonomi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, OVP’yi açıkladı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz “Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesiyle ortaya koyduğumuz ve koordineli bir şekilde hayata geçirdiğimiz ekonomi programımız başarıyla uygulanmaktadır. Bunun somut sonuçlarını da hep birlikte görüyoruz. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında uygulamaya koyduğumuz OVP’den bu yana küresel ve bölgesel düzeyde pek çok olumsuz gelişme yaşanmış, ticaret politikalarındaki belirsizlikler tarihi zirvelerini görmüş, artan jeopolitik risklerle dünya genelinde büyüme görünümü baskılanmıştır. Bu dönemde yaşanan pek çok menfi hadiseye rağmen temel makroekonomik politika yaklaşımımız kararlılıkla sürdürülmüş; fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir büyüme hedeflerimizden sapma olmamıştır. Bu dönemde ekonomimiz benzer ülkelere kıyasla olumlu ayrışmaya devam ederek, dış şoklara dayanıklılığını bir kez daha ortaya koymuştur.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 2026-2028 dönemini içeren Orta Vadeli Program’ı açıklıyor.
ENFLASYONDA KESİNTİSİZ DÜŞÜŞ
Yılmaz “Programımızın ana odağında yer alan enflasyonla mücadele kapsamında, geçiş sürecinin ardından, Haziran 2024’ten itibaren kesintisiz bir dezenflasyon sürecine girilmiştir. Bu dönemde olumsuz dışsal koşullar ve konjonktürel gelişmelere rağmen dezenflasyon süreci kararlılıkla sürdürülmüş, enflasyon oranı toplamda 42,5 puanlık önemli bir gerileme kaydetmiştir. Enflasyondaki bu önemli gerileme, uyguladığımız sıkı para ve maliye politikalarının etkisini açıkça göstermektedir. Enflasyon beklentileri ve ana eğilim göstergelerindeki iyileşmeyle, Eylül ayı ve yılın geri kalanında da dezenflasyon sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesini bekliyoruz.” ifadesini kullandı.
TÜRK LİRASINA GÜVEN ARTIYOR
Yılmaz “Uyguladığımız program ve öngörülebilir politikalar çerçevesinde TL’ye güven artmış, bu sayede Kur Korumalı Mevduat hesapları yabancı para mevduatlara dönüşmeden ve herhangi bir kur baskısı oluşturmadan sağlıklı bir şekilde neticelendirilmiştir. Son iki yıl içerisinde, TL’ye artan güvenle TL mevduatlarımızın toplam mevduat içindeki payının yüzde 31,6 seviyesinden yüzde 60,7 seviyesine çıkması bu açıdan oldukça önemlidir. Bu dönemde KKM hesaplarının toplam mevduat içindeki payı yüzde 26,2’den yüzde 1,7’ye kadar gerilemiştir. KKM hesaplarının açma ve vadesinin uzatılması uygulamasının 23 Ağustos itibarıyla sonlandırılmasıyla 2026 içinde bu hesapların tamamen kapanacağını da görmüş olacağız. KKM hesapları sona ererken, döviz hesaplarına dönüşme endişelerinin de zemin bulmadığını görmüş olduk. Nitekim bu dönemde yabancı para mevduatların payı artmamış, aksine yüzde 43’lerden yüzde 37,7 seviyesine gerileyerek TL’ye güveni pekiştirmiştir.” dedi.
REZERVLERDE TARİHİ ZİRVE, RİSK PRİMİNDE HIZLI DÜŞÜŞ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz “Son iki yılda sürdürdüğümüz politikalar neticesinde, uluslararası rezervlerimiz önemli tutarda artarak tarihi yüksek seviyelere çıkmış ve ekonomimize güveni daha da artıran bir düzeye ulaşmıştır. Bu dönemde brüt rezervlerimiz yaklaşık 80 milyar dolar artmıştır. Böylece rezervlerimiz Ağustos ayı sonu itibarıyla 178,4 milyar dolar seviyesine ulaşarak, ekonomimize güveni pekiştiren, dış şoklara karşı ekonominin dayanıklılığını artıran önemli göstergelerden biri haline gelmiştir. Ekonomide sağlanan kazanımlarımız sayesinde risk primimiz de önemli ölçüde gerilemiş ve 700’lü seviyelerden 5 Eylül itibarıyla 270 seviyesinin de altına gerilemiştir.” açıklamasında bulundu.
İLKLER BAŞARILDI
Ekonomik verilere değinen Yılmaz, “2025 yılını tamamlarken Programımızın en temel performans göstergeleri olarak;
• İlk defa 1,5 trilyon doları aşan bir milli gelir büyüklüğüne,
• İlk defa kişi başına 17 bin doların üzerine çıkan bir milli gelire,
• Ve yine ilk defa, Dünya Bankasınca yapılan sınıflandırmaya göre yüksek gelirli ülkeler grubuna adını yazdıran bir Türkiye’ye ulaşmış olacağız.
• Böylece ülkemiz 2025 yılı sonu itibarıyla dünyanın 16’ncı, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi konumunda olacaktır.” dedi.
BÜYÜME TAHMİNLERİ
Yılmaz “2024 yılında yüzde 3,3 seviyesinde gerçekleşen büyümenin, 2025’te yine aynı düzeyde kalmasını öngörüyoruz. Ancak burada esas önemli olan, dezenflasyon süreci ilerledikçe ve yapısal dönüşümlerimiz hayata geçtikçe büyümenin de kademeli olarak güçlenecek olmasıdır.
Bu kapsamda, 2026 yılında büyümenin yüzde 3,8’e, 2027’de yüzde 4,3’e ve 2028’de yüzde 5’e ulaşmasını hedefliyoruz.” sözlerini söyledi.
İŞSİZLİKLTE BİR İLK HEDEFLENİYOR
Yılmaz “2024 yılı itibarıyla yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşmesini beklediğimiz işsizlik oranının, 2025’te yüzde 8,5’e, 2026 yılında yüzde 8,4’e ve 2027’de yüzde 8,2’ye gerilemesini öngörüyoruz. 2028 yılı sonunda ise işsizlik oranının yüzde 7,8’e düşerek, tarihinde ilk kez yüzde 8’in altına inmesi hedeflenmektedir.” dedi.
ENFLASYON TEK HANEYE DÜŞECEK
Enflasyon rakamlarına ilişkin olarak Yılmaz “2024 yılında yüzde 44,4 seviyesinde gerçekleşen enflasyonun, 2025 yılında yüzde 28,5’e, 2026’da yüzde 16’ya, 2027’de yüzde 9’a ve 2028 yılında ise yüzde 8 seviyesine gerileyerek, Program dönemi sonunda tek haneli seviyelere kalıcı olarak inmesini hedeflemekteyiz.” dedi.
Ekonomi
Japonya güçlü büyüdü

Revize edilen verilere göre Japonya ekonomisi 2025 yılının ikinci çeyreğinde beklenenden daha hızlı büyüyerek yıllık bazda yüzde 2,2 oranında genişledi. Kabine Ofisi tarafından açıklanan rakam, %1,0’lik ön büyüme tahminini keskin bir şekilde geride bıraktı ve ekonomistlerin medyan tahminini aştı.
GSYH çeyreklik bazda yüzde 0,3’lük ilk tahminden yüzde 0,5’e revize edilerek, küresel rüzgarlara ve iç belirsizliğe rağmen dünyanın en büyük dördüncü ekonomisinin dayanıklılığına işaret etti.
Japonya’nın GSYH’sinin yarısından fazlasını oluşturan özel tüketim yüzde 0,4 oranında artarak, ön okumadaki yüzde 0,2’lik artışa göre bir iyileşme gösterdi. Ancak, sermaye harcamaları sadece yüzde 0,6 oranında artarak daha önceki yüzde 1,3’lük orandan aşağı yönlü revize edilmiş ve medyan tahmin olan yüzde 1,2’nin altında kalarak iş yatırımlarında bir miktar tereddüt yaşandığına işaret etmiştir.
Pazar günü Başbakan Shigeru Ishiba’nın ani istifasının ardından siyasi istikrarsızlığın gölgelediği görünüm, önümüzdeki aylarda politikanın devamlılığına ilişkin soru işaretlerini artırıyor.
Şimdi dikkatler, ABD’nin son gümrük tarifelerinin tam etkisini ortaya koyacak olan üçüncü çeyrek GSYH rakamlarına çevrilmiş durumda. Geçen hafta yürürlüğe giren ve Japon otomobil ihracatına daha düşük gümrük vergileri getiren yeni Tokyo-Washington ticaret anlaşması, Japonya’nın ihracata dayalı ekonomisine bir miktar destek sağlayabilir.
Ekonomi
Ekonomide 3 yıllık yol haritası belli oldu: Orta Vadeli Program Resmi Gazete’de

Ekonominin 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program (OVP) Resmi Gazete’de yayımlandı.
2026-2028 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program’da 2026’da yüzde 3,8, 2027 yılıda yüzde 4,3 ve 2028 yılında yüzde 5 büyüme öngörüldü.
ENFLASYONDA 2027’DE TEK HANE HEDEFİ
Orta Vadeli Program’da 2025 yılına ilişkin enflasyon tahmini yüzde 28,50, 2026 yılında yüzde 16 olur, 2027’de yüzde 9 ve 2028 tahmini ise yüzde 8 olarak belirlendi.
Kişi başına düşen gelir ise 2026 için 18 bin 621 dolar, 2027 için 19 bin 710 dolar, 2028 için 20 bin 987 dolar olarak öngörüldü.
Orta Vadeli Program’ın ayrıntıları sabah saatlerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından basın toplantısıyla açıklanacak.
MESLEKİ EĞİTİME ÖNCELİK VERİLECEK
OVP’de “beşeri sermayenin güçlendirilmesi” başlığında şu maddeler yer aldı:
– Kaliteli okul öncesi eğitime erişimi kolaylaştırmak üzere ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyleri dikkate alınarak hedef grupların ihtiyaçlarına göre farklı modeller geliştirilecektir
– Erken yaşlarda bireylerin yetenek ve kapasitelerinin keşfedilerek bilim, teknoloji ve meslekikariyer alanlarında uygun kabiliyetleri geliştirebileceği alanlara yönlendirilmesini sağlayacak programlar geliştirilecektir. Ortaokul ve lise düzeyinde geliştirilecek mesleki ilgi, değer ve be renciler kendilerine uygun mesleklere yönlendirilecektir.
– Ortaöğretim öğrencilerinin eğitim süresi içinde mesleki eğitim merkezlerine kayıt olarak mesleki beceriler edinmelerinin sağlanması amacıyla çerçeve öğretim programı hazırlanacak ve ilgili mevzuatta düzenleme yapılacaktır.
KULLANILMAYAN TARIM ARAZİLERE KİRALANACAK
– Kullanılmayan tarım arazilerinin üretime kazandırılması amacıyla üst üste iki yıl işlenmeyen tarım arazileri coğrafi bilgi sistemleri kullanılarak belirlenecek ve şartları uygun çiftçilere kiralanması sağlanacaktır.
– Tarım ve sanayi etkileşiminin güçlendirilmesi amacıyla sözleşmeli üretim desteklenerek yaygınlaştırılacak ve katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin üretimi, işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik entegre yatırım modelleri teşvik edilecektir.
GÜVENCELİ ESNEK ÇALIŞMA
– İşgücü piyasasının sektörel dönüşümlerle değişen ihtiyaçlarına uyum sağlamak, kadın erkek fırsat eşitliğini güçlendirmek ve iş yaşam dengesini korumak amacıyla yeni nesil çalışma biçimlerine yönelik düzenlemeler hayata geçirilerek, güvenceli esneklik geliştirilecek, işgücünün yeşil ve dijital dönüşümün gerekliliklerine uyumu artırılarak
sürdürülebilir istihdam yapısı desteklenecektir.
DİJİTAL TÜRK LİRASI
– Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının verimliliklerini ve rekabet güçlerini artırmak amacı ile bulut bilişim kullanım imkânları iyileştirilecek ve yaygınlaştırılacaktır. Dijital Türk lirasının iktisadi, hukuki ve güvenlik boyutları ele alınarak kullanıma sunulması ve yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecektir.
ÖĞRENCİLERE BİREYSEL EMEKLİLİK
– Yükseköğretim kurumlarına kayıtlı 25 yaş altı öğrencilerin BES’e katılımlarını ve sistemde kalmalarını teşvik edici uygulamalar hayata geçirilecektir. Yatırım fonlu birikimli hayat sigortaları yaygınlaştırılacaktır. Finansal eğitim faaliyetleri yaygınlaştırılarak finansal okuryazarlık artırılacaktır
-
Gündem6 gün önce
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KABUSA DÖNDÜ: FİTNESS EĞİTMENİ İREM KARATUTLU TIR’IN ÇARPMAĞI SONUCU İKİ BACAKLARINI KAYBETTİ
-
Teknoloji1 hafta önce
Instagram’da yeni dönem başlıyor: Abonelik ücreti belli OLDU!
-
Sanat1 hafta önce
2 bin yıllık gözyaşı şişelerini yeniliyor: Sadakatin göstergesiydi
-
Spor1 hafta önce
Samsunspor taraftar kafilesine silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı
-
Sağlık1 hafta önce
Yıllarca panik atak dediler, diş çektirdikten sonra anlaşıldı! Adana’daki Emrah dünyadaki ilk hasta oldu
-
Teknoloji4 gün önce
SON DAKİKA | Küresel çapta Google krizi — erişim kesintisi
-
Sağlık1 hafta önce
Araçta bıraktığınız plastik şişelere dikkat: Vücudu yavaş yavaş zehirliyor
-
Sağlık1 hafta önce
Uzmanlar “bu 5 yiyeceği dondurucuya koymayın” diyor: Herkes bu hatayı bilmeden yapıyor