Gündem
Bilim insanları: İsrail’in Gazze’deki eylemleri hukuken “soykırım” tanımını karşıladığına karar verdi
Yayınlanma: 1 Eylül 2025, 12:00 (TSİ)
Okuma süresi: ~4 dakika (≈820 kelime / 200 wpm)
Anahtar kelime: FATİHDOGANMEDYA
Özet
Uluslararası soykırım uzmanları Birliği (IAGS) ve büyük insan hakları örgütleri, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin 1948 Soykırım Sözleşmesi kapsamına girdiğini açıkladı. Davanın hukuki boyutu, ICJ süreçleri ve uzman görüşleriyle ayrıntılı analiz. FATİHDOGANMEDYA için güncel özet.
Haber İçeriği
Uluslararası Soykırım Bilimcileri Birliği (IAGS) bugün yayımladığı kararda, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonların Birleşmiş Milletler 1948 Soykırım Sözleşmesi’ndeki hukuki tanımı karşıladığını ilan etti. IAGS’nin aldığı kararda öldürme, yaşama şartlarını kasten kötüleştirme ve kitlenin zorunlu göçe zorlanması gibi eylemlerin sözleşmedeki unsurları içerdiği ifade edildi. IAGS kararı, bu alanda çalışan akademisyenler arasında önemli bir bilimsel beyan olarak değerlendiriliyor.
Bu bilimsel ortak açıklama, daha önce Amnesty International ve bazı uluslararası insan hakları izleme kuruluşlarının yayımladığı raporlarla paralellik gösteriyor; örneğin Amnesty, 2024’te yayımladığı raporda İsrail’in Gazze’ye yönelik eylemlerinin soykırım suçu oluşturduğunu ileri sürdü. Bu raporlar, sivil hedeflere yönelik geniş çaplı bombardıman, insani yardımın engellenmesi ve sivillerin yaşama koşullarının kasten kötüleştirilmesi gibi bulgulara dayanıyor.
Hukuki süreç açısından dikkat çeken gelişmelerden biri ise Uluslararası Adalet Divanı’nın (ICJ) 26 Ocak 2024 tarihli tedbir kararı oldu. ICJ, Güney Afrika’nın başvurusu üzerine verdiği tedbir kararında İsrail’e, olası soykırımı önlemek için belirli önlemleri alma yükümlülüğü getirdi; bu karar, davanın mercii nezdinde hâlâ devam eden uzun soluklu bir hukuki sürecin parçası. Ancak ICJ’nin bu tür tedbir kararları iddianın ciddiyetini gösterse de nihai suçluya hükmetme görevini içermemektedir — nihai karar yargılama sonunda verilecektir.
Meseleye ilişkin sahadaki veri ve insani bilanço da uluslararası tepkileri artırdı. Bağımsız izleme kuruluşları ve gazetecilik kaynakları, çatışmanın başlangıcından bu yana Gazze’de on binlerce sivilin öldüğünü, yüz binlercesinin yerinden edildiğini ve altyapının büyük ölçüde tahrip edildiğini raporladı; bu bilgiler hem akademik değerlendirmelerde hem de mahkeme başvurularında delil olarak kullanılıyor. Reuters’in haberleri, çatışmanın iki yılı aşkın sürecinde on binlerce sivil can kaybı olduğuna işaret ediyor.
Ancak hukuk uzmanları “soykırım” iddiasının mahkeme nezdinde kesin hükme bağlanmasının güçlüğüne dikkat çekiyor: Soykırım suçu için gerekli olan “özel niyet” (dolus specialis) unsurunun ispatı en zorlu parçadır. Uzmanlar, bilimsel beyanların ve insan hakları raporlarının önemini vurgulasa da nihai hukuki sonucun ICJ ve diğer yargı süreçleri tarafından belirlenmesi gerektiğini; delillerin yorumlanması, devlet eylemlerinin amaçlarının kanıtlanması ve ilgili sorumluların tespitinin kapsamlı hukuki değerlendirme gerektirdiğini belirtiyor.
İsrail hükümeti ve yetkilileri ise uzun süredir bu suçlamaları reddediyor; resmi açıklamalarda operasyonların “teröre karşı meşru savunma” kapsamında olduğu, hedeflerin Hamas örgütü ve askeri altyapısı olduğu savunuluyor. Bu karşıt söylem, uluslararası toplumda fikir ayrılıklarına ve hukuki tartışmalara yol açıyor.
Ne değişecek?
-
IAGS ve insan hakları örgütlerinin beyanları uluslararası kamuoyunda baskı yaratabilir; bunun sonucu olarak diplomatik, ekonomik veya hukuki adımlar hızlanabilir.
-
Ancak nihai hukuki sonuçlar ICJ veya başka mahkemelerin yargılamalarıyla belirlenecek; bu süreçler yıllarca sürebilir.
Uzman Görüşleri (kısa notlar)
-
IAGS: Akademik konsensüs düzeyinde bir beyan; delil ve hukuki değerlendirmenin bir araya getirildiği bilimsel rapor.
-
Amnesty / HRW: Bağımsız insan hakları raporları, soykırım tanısına işaret eden bulgular bildirdi.
-
ICJ: Tedbir kararlarıyla durumu ciddiyetle ele aldı; nihai karar için dava süreci devam ediyor.
Gündem
Çekmeköy’deki Savcı Cinayetinde Zanlının İfadesi Ortaya Çıktı
Yayın Tarihi: 04 Eylül 2025 · Saat: 13:20 (Europe/Istanbul) · Okuma süresi: 3 dakika
İstanbul Çekmeköy’de restoranda bıçaklanarak hayatını kaybeden Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan’ı öldürmekle suçlanan 19 yaşındaki Mustafa Can Gül’ün adliyedeki ilk ifadesinin ayrıntıları ortaya çıktı. Zanlı, “Kendimi kaybettim” dedi.
Giriş (Lede)
İstanbul Çekmeköy’de bir restoranda meydana gelen ve ülke gündemine oturan olayda, İstanbul Adliyesi’nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Olayla ilgili yakalanan şüpheli Mustafa Can Gül (19), jandarmadaki ve adliyedeki ilk ifadelerinde olay anına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Olayın kısa kronolojisi
-
Olay: Çekmeköy ilçesindeki bir restoranda akşam saatlerinde gerçekleşti; savcı bıçaklanarak hayatını kaybetti.üpheli: Olay yerinde yakalanan 19 yaşındaki Mustafa Can Gül gözaltına alındı; adliyeye sevk edildi.
-
İlk ifade: Zanlı, “Orada kendisini görünce geçmişe dair konuştuk. Savcıyla tartıştık, bana küfür etti. Kendimi kaybettim, bıçağı sapladım” ifadelerini kullandığını belirtti.
Zanlının ifadesinin detayları
Adliyeye sevk edilen Mustafa Can Gül’ün ilk ifadelerine göre, şüpheli olayın önceden planlanmış bir saldırı olmadığını, restoranda karşılaştıklarında geçmişe dair konuştuklarını ve tartışma sırasında sözlü çatışma yaşandığını söyledi. Zanlı, ifadesinde savcıya küfür edildiğini iddia edip “kendimi kaybettim” diyerek saldırıyı gerçekleştirdiğini belirtti. Bu açıklamalar farklı yerel yayın organlarında aktarıldı.
Zanlının geçmişi ve soruşturmanın seyri
İncelemelerde zanlının, olayın yaşandığı restoranda daha önce garson olarak çalıştığı ve sabıka kaydının bulunduğu, haklarında çeşitli suç kayıtları olduğu yönünde haberler yer aldı. Bazı kaynaklar zanlının daha önce kadına yönelik şiddet, ısrarlı takip ve konut dokunulmazlığını ihlal gibi iddialarla kaydı olduğunu ve kısa süreli cezaevi geçmişi bulunduğunu bildirdi. Soruşturmayı yürüten birimler, olay yerinden toplanan deliller ve görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda adli işlemleri sürdürüyor.
Resmi açıklama ve yargı süreci
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve kolluk kuvvetleri konuyla ilgili soruşturmayı başlattı. Zanlının adli kontrol/cezaevine sevk süreci ile ilgili net karar adli makamlarca açıklanacak; soruşturmanın selameti ve adli süreç nedeniyle yetkililer sınırlı bilgi paylaşıyor. Gelişmeler oldukça FATİHDOGANMEDYA olarak takip edilecek ve resmi bilgileri öncelikle aktaracağız.
Neden bu haber önemli?
Bir yargı mensubuna yönelik saldırı ve sonuçları hem hukuki hem toplumsal açıdan büyük önem taşıyor. Soruşturmanın hızlı ve şeffaf yürütülmesi, adalet güvenliği ve meslektaşların güvenliği açısından kritik görülüyor. FATİHDOGANMEDYA olarak okuyucularımızı resmi açıklamalar doğrultusunda, doğrulanmış bilgilerle bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Gündem
CHP 102. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ — KURTULUŞUN VE KURULUŞUN PARTİSİ

????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????
Tarih: 09.09.2025
Saat: 09:00 (Yayın)
Okuma süresi: 4 dakika
Kaynak / Hazırlayan: FATİHDOGANMEDYA
Açıklama (: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 9 Eylül 1923’te kuruldu. 102. kuruluş yıl dönümünde partinin tarihçesi, bugünkü kutlama programı, parti yönetiminin açıklamaları ve siyasi yankılar FATİHDOGANMEDYA için derlendi.
Özet
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 9 Eylül 1923’te “Halk Fırkası” olarak kuruldu; partinin tarihçesi ve ilkeleri Cumhuriyetin kuruluşuyla iç içe geçti. 2025 yılında CHP 102. yaşını kutluyor. Bugüne özel etkinlikler, parti içi program çalıştayları ve il örgütlerinin katıldığı etkinliklerle hafta boyunca devam edecek.
Detaylı Haber
1. 102. Yıl: Tarihçe ve anlamı
CHP, Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde 9 Eylül 1923’te önce “Halk Fırkası” adıyla kuruldu; 1924’te “Cumhuriyet Halk Fırkası”, 1935’te ise “Cumhuriyet Halk Partisi” adını aldı. Partinin temel ilkeleri (Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik; daha sonra Devletçilik ve Devrimcilik) 1927–1935 yılları arasında şekillendi ve amblemdeki “6 ok” bu ilkeleri simgeliyor. Bu kökler partinin hem tarihsel hem de sembolik önemini belirliyor.
2. 102. yıl programı ve etkinlikler
Parti yönetiminin açıkladığı programa göre 4–9 Eylül arası planlanan kuruluş haftası etkinlikleri kapsamında; il başkanları toplantıları, anma törenleri, sergiler, panel ve tarihsel sergi açılışları yer alıyor. Bazı illerdeki il yönetim değişikliklerine ve hukuki gelişmelere rağmen (İstanbul özelinde yakın tarihte yaşanan atama kararları gibi güncel gelişmeler) parti merkezinden gelen bilgiye göre etkinlikler planlandığı gibi sürdürülüyor.
3. Liderlik, mesajlar ve siyasal yankılar
Genel Merkez ve il örgütlerinden gelen kutlama mesajlarında, “cumhuriyetin korunması, demokratik haklar, toplumsal adalet” vurguları öne çıkıyor. Parti sözcüleri ve milletvekilleri, 102. yılda hem geçmişin mirasını vurguluyor hem de güncel siyasi gündeme ilişkin hedef ve vaatlerini kamuoyuyla paylaşıyor. Yerel yönetimler ve gençlik kolları etkinlikleri toplumsal hafızayı canlandırmaya odaklanıyor. (Parti kaynakları ve güncel haber ajanslarına göre program akışı devam ediyor.)
4. Neden önemli?
CHP, Türkiye siyasetinde cumhuriyet dönemi kurumsallaşmasının en eski aktörlerinden biri olarak kabul ediliyor. 102. yılda yapılan vurgular; laiklik, sosyal hukuk devleti, demokrasi ve bağımsızlık temaları etrafında yoğunlaşıyor. Bu, partinin hem tarihsel rolünü hatırlatıyor hem de güncel siyasal tartışmalarda referans aldığı ilkeleri yeniden gündeme taşıyor.
Alıntılar (Seçme)
-
“Cumhuriyet Halk Partisi, cumhuriyetle yaşıttır; kuruluşu ve ilkeleri Türkiye’nin modernleşme süreciyle doğrudan ilişkilidir.” — CHP Genel Merkezi açıklaması.
-
“Kuruluş haftası programı, partimizin tarihsel hafızasını ve geleceğe dönük politikalarını bir arada tartışabileceğimiz bir zemin sunuyor.” — Parti yetkilisi (etkinlik takvimine ilişkin açıklama).
Gündem
81 ilde göçmen kaçakçılarına operasyon: 46 şüpheli yakalandı
Yayın Tarihi: 4 Eylül 2025 • Saat: 07:42 (TSİ)
Okuma süresi: 3 dk
Haber kaynağı: FatihDoğanMedya
Özet: İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın duyurusuna göre, göçmen kaçakçılığı organizatörlerine yönelik eş zamanlı operasyonlar 81 ilde gerçekleştirildi; 8’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 46 şüpheli yakalandı.
Detaylar
İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen operasyonlar sabah saatlerinde 81 ilde eş zamanlı olarak başlatıldı. Operasyonlar sonucunda, göçmen kaçakçılığı organize eden kişilere yönelik soruşturmalar kapsamında toplam 46 şüpheli gözaltına alındı, gözaltına alınanlardan 8’inin yabancı uyruklu olduğu bildirildi.
Bakan Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada operasyonun ülke genelinde koordineli şekilde yürütüldüğünü ve düzensiz göçle mücadelede kararlılığın süreceğini belirtti. Yerlikaya ayrıca Cumhuriyet Başsavcılıkları, Emniyet Genel Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığı, il emniyet müdürlükleri, polis ekipleri ve Göç İdaresi personelini tebrik etti.
Yetkililer, operasyon kapsamında yapılan aramalarda dijital materyal, kayıtlar ve soruşturmaya yardımcı olabilecek belge ve delillerin ele geçirildiğini bildirirken; şüphelilerle ilgili adli işlemlerin sürdüğü, soruşturmaların Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütüldüğü kaydedildi.
Operasyonun amacı ve önemi
-
Amaç: Göçmen kaçakçılığı zincirlerini çözmek, organizatörleri adalete teslim etmek ve düzensiz göç girişimlerinin suç gelirlerini kesmek.
-
Kamu güvenliği: Organize suç ve insan kaçakçılığıyla mücadele, hem insan hakları hem de ulusal güvenlik açısından öncelikli görülüyor.
Sonraki adımlar
Gözaltındaki şüphelilere ilişkin adli süreçler Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yürütülecek; soruşturma ve delil incelemeleri tamamlandıkça ek gözaltı veya tutuklama kararları gelebilir. Yetkililer, yasal süreç tamamlanana kadar soruşturma ayrıntılarını paylaşmaya devam edeceklerini bildirdi.
-
Teknoloji6 gün önce
ChatGPT’nin ilk belgeli cinayeti: Yapay zeka nasıl katil yarattı?
-
Teknoloji1 hafta önce
Türkiye 5G’ye hazırlanıyor
-
Gündem2 gün önce
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KABUSA DÖNDÜ: FİTNESS EĞİTMENİ İREM KARATUTLU TIR’IN ÇARPMAĞI SONUCU İKİ BACAKLARINI KAYBETTİ
-
Gündem1 hafta önce
Bursa’da “yasak aşk” iddiası can aldı — 3 çocuk annesi Sevgi Yandık parkta bıçaklanarak öldürüldü, zanlı eski eşi Doğan Ş. gözaltında
-
Spor6 gün önce
Kerem Aktürkoğlu, Fenerbahçe tarihinin en pahalı transferi oldu
-
Ekonomi1 hafta önce
Sebze fiyatlarını yönlendirene 1 milyon lira ceza geliyor
-
Sağlık1 hafta önce
Sağlık ararken canından oldular: Daha önce de ölen olduğu iddiası
-
Teknoloji4 gün önce
Instagram’da yeni dönem başlıyor: Abonelik ücreti belli OLDU!