Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

Hakan Fidan’dan Mısır’da Sert Mesajlar: “Zalim Zulmüyle Tarihten Silinecek

Yayımlandı

üzerinde

📝  Açıklaması

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır’da yaptığı açıklamalarda İsrail’in Gazze politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Türkiye-Mısır ilişkileri, Filistin meselesi ve bölgesel barışa dair önemli mesajlar verdi.

Makale İçeriği

🌍 Diplomatik Ziyaretin Odağında Gazze Vardı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ile El-Alameyn’de düzenlediği ortak basın toplantısında, Türkiye-Mısır ilişkilerinin geldiği noktayı ve bölgesel gelişmeleri değerlendirdi. Fidan, “İlişkilerimizin kurumsal yapısını ilerletmek için çaba içerisindeyiz. Mısır ile ticaret hacmimiz 2024’te 9 milyar dolara ulaştı” diyerek ekonomik iş birliğine dikkat çekti

🕊️ Gazze İçin Ortak Tavır

Toplantının ana gündem maddesi Gazze oldu. Fidan, “Mısır’ın arabuluculuk çabalarını takdirle karşılıyoruz. Ancak İsrail, ateşkes görüşmelerini sabote etmektedir” diyerek İsrail’in tutumunu eleştirdi “2”). Türkiye ve Mısır’ın Gazze halkının yanında olduğunu vurgulayan Fidan, “Filistin, Filistinlilerindir. Onları topraklarından çıkarma çabası yok hükmündedir” dedi

🔥 Sert Eleştiriler: “Zalim Zulmüyle Tarihten Silinecek”

Fidan, İsrail’in politikalarını “yayılmacı ve soykırımcı” olarak nitelendirdi. “İsrail’in amacı Gazze’yi Filistinsizleştirmek. Açlık yoluyla soykırım yapıyorlar. Bu zulüm uzun sürmeyecek. Zalim zulmüyle tarihten silinecek” ifadeleriyle uluslararası kamuoyuna sert mesajlar gönderdi

🤝 İslam Dünyasına Birlik Çağrısı

İslam İşbirliği Teşkilatı’nı olağanüstü toplantıya çağırdıklarını belirten Fidan, “Bu mesele artık sadece Filistinlilerin değil, tüm ezilenlerin meselesi haline geldi. Dünya artık gerçeği görüyor” dedi

🚚 İnsani Yardım ve Diplomatik İşbirliği

Türkiye’nin bugüne kadar Gazze’ye 102 bin ton insani yardım gönderdiğini açıklayan Fidan, Mısır ile bu yardımların ulaştırılması konusunda yakın iş birliği içinde olduklarını belirtti

 

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Politika

İsrail’in “büyük çaplı harekât” iddiası: ABD, Fransa ve İngiltere’ye bilgilendirme yapıldığı raporları — ne biliniyor, ne doğrulandı?

Yayımlandı

üzerinde

açıklama: Sosyal medyada yayılan haberlere göre İsrail, Lübnan’da “büyük çaplı harekât” planını ABD, Fransa ve İngiltere’ye bildirdi. Resmi teyit, bölgesel bağlam ve olası sonuçlar.

Giriş — İddia nedir?

Sosyal medya ve bazı haber hesaplarında yayılan son paylaşımlara göre İsrail, Lübnan’da uygulanmak üzere hazırlanan “büyük çaplı bir harekât” planını ABD, Fransa ve Birleşik Krallık’a bildirdiği iddia ediliyor. Bu paylaşım hızla yayılırken, iddianın kaynağı öncelikle saha muhabirleri ve sonrasında bazı çevrimiçi hesaplar oldu; ancak konuyla ilgili tekil ve açık bir resmi onay hâlâ eksik.


Ne söylendi ve hangi kaynaklar bunu aktarıyor?

  • İlk yayılan mesajlar, İsrail’in ilgili operasyonel planları “onayladığı” ve müttefikleri bilgilendirdiği yönündeydi; bu tür paylaşımlar hızla çoğaltıldı. Ancak bu paylaşımların bir kısmı doğrudan resmi açıklama değil, saha haberleri ve istihbarat/analiz hesaplarının derlemesi niteliğinde

  • Eş zamanlı olarak, Reuters ve diğer uluslararası ajanslar bölgedeki diplomatik çabalar ve ABD’nin Hizbullah’ı etkisiz hale getirmeye yönelik planları üzerinde duruyor; Washington’un bu yöndeki girişimleri, Lübnan’da güvenlik düzenlemeleri ve silahsızlandırma hedefleriyle ilişkilendiriliyor.

  • Lübnan hükümeti son günlerde ABD destekli bazı taslaklara ilişkin görüşmeler yapıyor; kabine düzeyinde “hedeflerin” tartışıldığı bildirildi — bu hamleler Hizbullah ve iç politika bağlamında tartışma yaratıyo


Bağlam: Neden bu iddia önemli?

Bölgesel riskler

İsrail-Lübnan hattı yıllardır Hizbullah kaynaklı gerilimlerin odak noktası oldu. Herhangi bir geniş çaplı askeri harekât, sadece iki ülke arasında sınırlı kalmayıp bölgesel aktörleri ve sivil nüfusu da etkileyebilir. Geçmiş örnekler, sınır çatışmalarının kolayca tırmanabileceğini gösteriyor.

 Diplomasi: Müttefiklere bildirim ne anlama gelir?

Müttefik ülkelerin bilgilendirildiği iddiası iki anlama sahip olabilir: (1) operasyonun koordinasyonuna dair ön bilgilendirme veya (2) yalnızca diplomatik teyit / bilgi verme. Eğer Washington, Paris ve Londra gerçekten bilgilendirildiyse, bu durum uluslararası tepkilerin şekillenmesinde önemli rol oynar; fakat bilgilendirmenin içeriği ve seviyesi kamuoyuna yansımış değil.


Resmî durum ve teyit eksikliği

Büyük haber ajansları (Reuters, AP, Al Jazeera vb.) bölgedeki gelişmeleri ve ABD-Avrupa’nın arabuluculuk/planlarına dair haberleri yayımlarken, “İsrail’in müttefiklerine resmi olarak büyük çaplı harekât planını onayladığı” şeklinde tek bir, açık ve bağlayıcı resmi açıklama paylaşılmadı; dolayısıyla mevcut iddialar temkinli bir şekilde “rapor edildi / iddia edildi” biçiminde aktarılmalı.


Olası senaryolar ve etkileri

(H3) Senaryo 1 — Sınırlı, hedefe yönelik operasyonlar

İsrail planı yalnızca belirli hedefleri kapsayan sınırlı operasyonlar için onayladıysa, kısa vadede sınırdaki gerilim artabilir ancak bölgesel genişleme riski daha düşük olabilir.

(H3) Senaryo 2 — Geniş çaplı kara harekâtı

Plan gerçekten “büyük çaplı” ve kara unsurlarını içeriyorsa, bu durum Lübnan’da geniş çaplı çatışma ve siviller üzerinde ağır insani etkilere yol açabilir; ayrıca bölgedeki diğer aktörlerin müdahalesi riski yükselir.

(H3) Senaryo 3 — İddia hatalı veya erken duyuru

Sosyal medyada yayılan bilgiler eksik, çarpıtılmış veya erken olabilir; resmi doğrulama olmadan haberin kesinleştirilmesi yanıltıcı olur.


Sonuç — Ne yapmalı?

Okuyuculara tavsiye: Bu tür iddiaları “iddia edildi / rapor edildi” şeklinde takip edin ve Reuters, Al Jazeera, AP gibi ana akım ajansların resmî teyitlerini bekleyin. Gazete/portal editörleri için: başlıkta kesin ifadelerden kaçınıp, kaynak göstererek güncelleme yapın. Bölgedeki durumun hızla değiştiğini ve gelişmelerin an be an doğrulanması gerektiğini unutmayın.

Okumaya Devam Et

Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefon görüşmesi yaptı — Bölgesel barış ve enerji işbirliği masada

Yayımlandı

üzerinde

Özet

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasında 9 Ağustos 2025 tarihinde gerçekleşen telefon görüşmesinde, iki ülke ilişkileri, bölgesel barış süreci ve enerji işbirlikleri ele alındı. Türkiye, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış çabalarını memnuniyetle karşıladığını ve kalıcı istikrar için desteğini sürdüreceğini vurguladı.

Giriş — Görüşmenin Temel Başlıkları

9 Ağustos 2025’te Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde iki lider; Türkiye–Azerbaycan ilişkilerinin güçlendirilmesi, bölgedeki barış süreçlerinin desteklenmesi ve enerji koridorları ile ilgili gelişmeleri görüştü. Görüşme, İletişim Başkanlığı’nın resmi açıklamasıyla duyuruldu.

Neler Konuşuldu? — Madde Madde Öne Çıkanlar

  • Barış süreci ve bölgesel istikrar: Erdoğan, Azerbaycan ile Ermenistan arasında sağlanan barış yönündeki ilerlemeleri memnuniyetle karşıladığını ve Türkiye’nin kalıcı barış ve istikrar hedeflerine destek vereceğini belirtti.

  • Enerji işbirliği: İki lider, enerji güvenliği ve işbirliği konularını ele aldı; görüşmede, Azerbaycan’dan geçecek enerji akışları ve bölgesel enerji projelerinin önemine vurgu yapıldı. Bazı kaynaklar görüşmede Suriye’ye doğal gaz sevkiyatı gibi yakın dönemdeki enerji gelişmelerinin de gündeme geldiğini bildirdi. A

  • Bölgesel diplomasi ve ekonomik koridorlar: Görüşmenin arka planında, Güney Kafkasya’da istikrarın sağlanmasının bölgesel ticaret ve ulaşım koridorlarının açılması açısından kritik olduğu üzerinde duruldu. Reuters’in aktardığı gelişmeler bölgedeki yeni koridor ve diplomatik hamlelerin Türkiye-Azerbaycan bağlarını daha da öne çıkarabileceğini gösteriyor.

Görüşmenin Önemi — Neden Takip Edilmeli?

  1. Stratejik ortaklık: Türkiye ve Azerbaycan “iki devlet tek millet” söylemiyle uzun vadeli stratejik ortaklığa sahip; lider görüşmeleri bu ilişkinin pratik adımlarla güçlenmesini sağlıyor. (Resmi açıklamalar ve yerel haberler bu ilişkinin sürdürüldüğünü gösteriyor.)

  2. Barış dinamiği: Azerbaycan–Ermenistan hattında sağlanan ilerlemeler, Güney Kafkasya’daki siyasi-mekânsal dinamikleri değiştirebileceğinden, Türkiye’nin arabuluculuk ve destek rolü bölgesel denge açısından kritik.

  3. Enerji ve lojistik fırsatları: Yeni veya genişleyen enerji koridorları (doğal gaz, boru hatları, transit yollar) hem ekonomik hem jeopolitik açıdan Türkiye ile Azerbaycan’ın işbirliğini ön plana çıkarıyor. Görüşmede enerji başlıklarının yer alması bunun işareti.

Arka Plan: Yakın Zamandaki Temaslar

Erdoğan ile Aliyev daha önce de bu yıl içinde yüz yüze görüşmeler gerçekleştirmiş; örneğin Temmuz ayı başında Khankendi’de yapılan görüşme ve Haziran’daki Kahramanmaraş görüşmesi resmi kaynaklarda yer aldı — bu da iki liderin 2025 içinde sık iletişim kurduğunu doğruluyor.

Uzman Yorumu (Kısa)

Bölgedeki barış sürecinin ilerlemesiyle birlikte Türkiye-Azerbaycan hattındaki diplomatik temasların artması beklenir. Enerji hatları ve transit koridorlar açıldığında ekonomik fırsatlar ortaya çıkarken, aynı zamanda bölgesel aktörler arasındaki hassas dengelerin yönetimi daha da kritik hale gelecek. (Bu bölüm analitik olup haber kaynaklarından elde edilen çerçeveye dayanmaktadır.)


Sonuç ve Beklentiler

Erdoğan–Aliyev görüşmesi, iki ülke arasında koordinasyonun sürdüğünü ve bölgesel barış ile enerji işbirliklerinin ilerlemesinin öncelikli gündem olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki haftalarda somut adımlar (koridor anlaşmaları, enerji sevkiyatlarına ilişkin açıklamalar veya yeni diplomatik girişimler) gelmesi muhtemel; gelişmeler takip edilmeli.

Okumaya Devam Et

Politika

Erken Seçim Alarmı: ORC’nin 10 Büyükşehir Anketi — İzmir CHP’de, Konya ve Kayseri AK Parti’de, Diyarbakır’da DEM Parti Açık Farkla Önde

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama

ORC’nin 1–6 Ağustos anketi 10 büyükşehirde seçmen eğilimlerini ortaya koydu: İzmir ve Batı CHP’de, İç Anadolu AK Parti’de; Diyarbakır’da DEM Parti önde. Detaylı il analizleri ve yorumlar.

Giriş (lead)
Erken seçim tartışmalarının sıcak olduğu dönemde ORC Araştırma’nın 1–6 Ağustos 2025 tarihleri arasında 10 büyükşehirde gerçekleştirdiği saha anketi, seçmen eğilimlerinde bölgeler arası farklılaşmayı çarpıcı biçimde ortaya koydu. Çalışma yüz yüze ve CATI yöntemleriyle 16 bini aşkın katılımcıyı kapsıyor; sonuçlar partiler arasındaki dengelerin bölgeden bölgeye nasıl değiştiğini gösteriyor.

Metodoloji ve kapsama
ORC’nin anketi 1–6 Ağustos 2025 tarihlerinde, 10 büyükşehirde toplam 16.000+ katılımcıyla yürütüldü. Hem yüz yüze hem bilgisayar destekli telefon görüşmesi (CATI) yöntemleri kullanıldı; katılımcılara “Bu pazar genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu yöneltildi. Anket tarih ve yöntem bilgisi haber kaynaklarında açıkça yer alıyor.

10 Büyükşehirde Öne Çıkan Sonuçlar (özet)
ORC çalışmasında iller bazında öne çıkan sonuçlar şöyle raporlandı (yüzdeler haber kaynaklarından derlenmiştir):

  • İzmir: CHP %43.1, AK Parti %22.5 — CHP farkı açıyor.

  • Antalya: CHP %36.2, AK Parti %27.4.

  • Denizli: CHP %36.5, AK Parti %27.8.

  • Balıkesir: CHP %32.3, AK Parti %30.6.

  • Bursa: AK Parti %32.1, CHP %29.2 — dar fark.

  • Adana: CHP %33.2, AK Parti %27.8.

  • Antakya / (Diyarbakır): DEM Parti %51.2, AK Parti %20.6, CHP %11.7 — Diyarbakır’da DEM Parti açık farkla önde.

  • Kayseri: AK Parti %33.2, CHP %21.0, MHP %14.7.

  • Konya: AK Parti %40.9, CHP %15.3 — İç Anadolu’da AK Parti güçlü.

  • Malatya: AK Parti %35.5, CHP %23.6.

(Bu veriler ORC anketini aktaran haber kaynaklarının özetidir; il bazlı yüzde dağılımları kaynaklarda yer almaktadır.)

Bölgesel Eğilimler — Ne Anlatıyor?
Anket, bölgesel bir ayrışmayı net gösteriyor: Batı illerinde (İzmir, Antalya, Balıkesir, Denizli) CHP önde; İç Anadolu ve Doğu illerinde (Konya, Kayseri, Malatya) AK Parti birinciliğini koruyor. Diyarbakır ise DEM Parti’nin güçlü etkisini gösteren istisnai bir örnek. Bu coğrafi farklılaşma, siyasi kampanyaların bölgesel stratejilerinin önemini vurguluyor.

Ne Anlamamalıyız — Anketlere Dair Uyarı
Anketler günün fotoğrafını yansıtır; yöntem, zamanlama, soru formülasyonu ve saha uygulaması sonuçları etkiler. Ayrıca anket sonuçlarının medya yansımaları eskimeye veya yanlış aktarılmaya açık olabilir — benzer durumlar daha önce teyit.org gibi bağımsız doğrulama kuruluşları tarafından incelenmiştir. Okuyucuya, tek bir anketten nihai sonucu çıkarmadan önce birden çok çalışmayı ve trendleri takip etmesi önerilir.

Siyaset Bilimci Yorumu (kısa analiz)

  • CHP’nin batıda yüksek oranda önde olması, şehirleşme ve eğitim gibi demografik etmenlerle örtüşüyor.

  • AK Parti’nin İç Anadolu ve bazı Doğu/merkez illerindeki güçlü tabanı devam ediyor; bölgesel olarak taban konsolidasyonu gösteriyor.

  • Diyarbakır’daki DEM Parti sürprizi, yerel dinamiklerin (etnik, kimlik siyasetleri, yerel aktörler) ulusal partilerden farklı sonuçlar üretebileceğini hatırlatıyor.
    Bu bulgular, olası erken seçim senaryosunda ittifak pazarlıklarının ve yerel dinamiklerin önemini artırıyor.

Sonuç — Haberspotu
ORC’nin 1–6 Ağustos tarihli 10 büyükşehir çalışması, erken seçim tartışmalarında partiler arasında bölgesel farklılaşmanın altını çiziyor: Batı’da CHP avantajlı, İç Anadolu’da AK Parti güçlü, Doğu’da ise yerel aktörler belirleyici. Anketler trendleri gösterse de, tek bir çalışmayı kesin sonuç gibi okumamak gerekir; gelecek saha çalışmalarını ve ulusal eğilimleri izlemek önemli olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar