Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Türkiye Ayaklandı: Avukat Serhat Aslan’ın Minguzzi Ailesine Skandal Sözlerine Tepkiler Çığ Gibi!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Kadıköy’de 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi’ye yönelik “Evladı ilk ölen o değil, son da olmayacak” ifadeleriyle gündeme gelen İzmir Barosu avukatı Serhat Aslan’a; hukuk camiası, barolar ve halkın tepkisi büyüyor. Çocuk adalet sistemi ve vicdan tartışmalarını derinlemesine ele alan kapsamlı haber.

1. Skandal Paylaşımın Detayları

İzmir Barosu üyesi Av. Serhat Aslan, 30 Temmuz 2025 günü sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında, Kadıköy’de bıçaklanarak yaşamını yitiren 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi’ye yönelik ağır ifadeler kullandı. “Valla kimse kusura bakmasın bir kadın evlat acısı çekiyor diye bu kadar saçmalamasına müsamaha göstermek zorunda değiliz. Evladı ilk ölen değil. Son da olmayacak…” diyerek tepki çeken Aslan, sözlerine devamla “Not: Tamam inşallah benim çocuğum da ölür de o zaman anlarım” ifadelerini ekledi .

Bu paylaşımın ardından kısa sürede #SerhatAslanİstifa etiketleri Twitter’da trend topic olurken, kullanıcılar “Vicdansızlık bu kadarına da pes” ve “Çocuk acısı üzerinden siyaset olmaz” yorumlarıyla çıkışı kınadı .


2. Hukuk Camiasından Sert Tepkiler

Olay sonrası İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Kardelen Ateşci, yaptığı yazılı açıklamada “Suça sürüklenen çocuk mağdurdur” vurgusunu yaparak, çocuk adalet sisteminin “cezalandırma değil onarma esasına” dayandığını belirtti. Ateşci, Aslan’ın mesajının bağlamından koparıldığını ve toplumda linç kültürünü körüklediğini söyleyerek, baro olarak yas ve adalet süreçlerinin insan onuruna uygun yürütülmesi için çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı.

Öte yandan, İzmir Barosu yönetimi de Av. Serhat Aslan hakkında soruşturma başlattı. Baro’dan yapılan açıklamada, “Mesleki ilke ve etik kurallarına aykırı olduğu değerlendirilen paylaşımlarla ilgili disiplin süreçleri işletilecektir.” denildi .


3. Kamuoyu ve Sosyal Medya Patlaması

Aslan’ın sert ifadeleri, sosyal medyada tepkileri büyüttü. Instagram’da @esitlikicin platformu, paylaşımda “Avukatlık görevi, toplum vicdanını savunmaktır; hakareti değil” yorumuyla dikkat çekerken, Ekşi Sözlük ve YouTube’da da kullanıcılar videolar ve başlıklarla durumu “skandal” olarak nitelendirdi . Twitter’da #AdaletİçinSusmayacağız etiketi altında paylaşılan mesajlarda, “Bu ülkenin çocukları suça itilmektense suç mağduru kabul edilmeli” talepleri öne çıktı .

Gelen tepkiler arasında siyasiler de yer aldı; CHP İstanbul Milletvekili Murat Emir “Çocukların haklarını savunmak asli görevimizdir. Afaki söylemlerle acıyı istismar etmek, adaletin doğasına aykırıdır” şeklinde tweet attı .


4. Çocuk Adalet Sistemi Üzerine Tartışma

Söz konusu skandal, tekrar çocuk adalet sistemi ve suça sürüklenen çocukların statüsü tartışmasını alevlendirdi. Hukukçular “SSÇ” (Suça Sürüklenen Çocuk) yerine mağduriyet vurgusu yapılması gerektiğini savunurken; toplumsal algının değişmesi için medyanın sorumlu dil kullanması gerektiğine dikkat çekildi. Yasemin Minguzzi’nin eylemi sırasında dile getirdiği “Suça sürüklenen çocuk mağdurdur” mesajı, bir kez daha ön plana çıktı .

Baro uzmanları, çocukların hem korunma ihtiyacına hem de adli süreçte rehabilitasyona yönlendirilmesine odaklanan düzenlemelerin iyileştirilmesi çağrısında bulundu.


5. Gelecek Adımlar ve Hukuki Süreç

Disiplin soruşturması ve baro açıklamaları sonrası gözler, Aslan’ın istifa edip etmeyeceğine ve olası mahkeme süreçlerine çevrildi. Avukatların meslek kurallarını ihlal ettikleri takdirde Adalet Bakanlığı nezdinde de yaptırımlarla karşılaşabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, “Sahte bir avukat değil gerçek bir hukukçu olarak topluma güven vermek adına bu süreç titizlikle izlenmeli” diyo.

Aile avukatları ise, yas süreci tamamlanana kadar baskı ve linç söylemlerine karşı hukuki koruma taleplerini sürdüreceklerini açıkladı .


Sonuç:
Ahmet Minguzzi aile davası, sadece bir suç dosyası olmanın ötesinde Türkiye’de çocuk adalet sisteminin ve toplumsal vicdanın sınavı haline geldi. Avukat Serhat Aslan’ın sözleri, hukuk camiasında ve kamuoyunda derin bir yara açarken, bu skandalın sonrasında atılacak adımlar, hem adaletin işleyişi hem de toplumsal barış açısından kritik öneme sahip.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Powerbank nedeniyle uçak geri dönmüştü: THY’den akıllı bagaj kararı

Yayımlandı

üzerinde

Türk Hava Yolları () lityum bataryası ayrılmayan akıllı bagajların taşınması ile ilgili yeni bir karar aldı. 

Geçtiğimiz günlerde İstanbul-Seul seferini yapan öze bir havayolu şirketinin uçağı, Kazakistan Hava Sahası’na seyir halindeyken bir yolcunun taşınabilir şarj cihazının(powerbank) koltuk arasına düşmesi üzerine, güvenlik nedeniyle İstanbul Havalimanı’na geri döndü. Yaşanan buna benzer olaylar nedeniyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) içinde lityum batarya bulunan taşınabilir şarj cihazının sırasında kullanımını yasaklanması konusunda tavsiyede bulundu.

“LİTYUM BATARYA BAGAJDAN AYRILMALI”

SHGM’nin havayolu şirketlerinde yönelik tavsiye kararı sonrası Türk Hava Yolları, içerisinde lityum batarya bulunan akıllı bagajlarla ilgili yeni bir karar aldı. Havayolu şirketinin internet sitesinde, “Akıllı bagajlar; harici cihazları şarj etme imkânı sağlayan entegre lityum bataryalar, GPS takip cihazları, Bluetooth, Wi-Fi, kendini tartma özelliği ve de dijital kilit içeren cihazlardır. Lityum bataryası ayrılamayan akıllı bagajlar kabin bagajı ya da kayıtlı bagaj olarak taşınamaz. Akıllı bagajların kabin bagajı olarak taşınması, Lityum batarya bagajdan ayrılmalı, kabin bagajının içinde taşınmalı ve varış noktasına kadar akıllı bagaja tekrar takılmamalıdır. Kabin bagajında taşınacak ayrılmış lityum bataryanın kısa devreye karşı korunması için, batarya orijinal paketine konulmalı ya da terminalleri yalıtılmalı ya da muhafazalı plastik çantalara konmalıdır. Akıllı bagajların kayıtlı bagaj olarak lityum batarya akıllı bagajdan ayrılmalı ve kabinde ayrı olarak taşınmalıdır” ifadeleri yer aldı.

NE OLMUŞTU?

İstanbul-Seul seferini yapan özel bir havayoluna ait uçakta bir yolcuya ait taşınabilir şarj cihazı (powerbank) koltuk arasına düşmüştü. Yolcu ve kabin görevlileri şarj cihazını çıkaramayınca pilot, İstanbul Havalimanı’na geri dönüş kararı almıştı.​

Okumaya Devam Et

Gündem

THY’den Kritik Güvenlik Kararı: Bataryası Ayrılmayan Akıllı Bagajlar Uçağa Alınmayacak

Yayımlandı

üzerinde

,

Açıklaması
Türk Hava Yolları, entegre lityum bataryası ayrılmayan tüm akıllı bagajların hem kabin hem de kayıtlı bagajda taşınmasını yasakladı. Seyahatinizde sorunsuz geçmesi için yeni kuralları, yolcu haklarınızı ve pratik önerileri keşfedin!

Yeni Kısıtlama: Ne Değişti?

Türk Hava Yolları (THY), yolcularının ve mürettebatının emniyetini artırmak amacıyla “akıllı bagaj” olarak tanımlanan; harici şarj imkânı sağlayan entegre lityum bataryaya sahip çantaların bataryası ayrılmayan modellerinin ne kabin ne de kayıtlı bagaja alınmayacağını resmen duyurdu .


Akıllı Bagaj Nedir?

Akıllı bagaj; GPS takip, dijital kilit, Bluetooth/Wi-Fi bağlantısı, kendini tartma özelliklerinin yanı sıra harici cihazları şarj edebilen lityum batarya entegresi içeren valizlerdir. Son yıllarda yaygınlaşan bu çantalar, sundukları kolaylıkla dikkat çekerken, ayrılmayan bataryalar uçuş emniyeti açısından risk teşkil ediyor .


Neden Bu Kısıtlama Getirildi?

  • Yangın Riski: Lityum bataryaların mekanik hasar veya kısa devre durumunda aşırı ısınarak yangına neden olma ihtimali bulunuyor.

  • İlave Risk Yönetimi: Batarya çantadan çıkarılamadığında, acil müdahale ekipleri yangın anında söz konusu bataryayı hızla uzaklaştırma imkânına sahip olamıyor.

  • Uluslararası Standartlar: ICAO ve IATA, ayrılmayan bataryalı cihazların kontrollü şekilde ayrı taşınmasını öngörüyor; THY de bu maddeyi kendi politikalarına dahil etti .


THY’nin Uygulama Detayları

  1. Kabin Bagajı:

    • Bataryası ayrılabilen akıllı bagajlar, batarya çıkarıldıktan sonra kabin bagajı olarak taşınabilir.

    • Batarya, orijinal ambalajında veya terminalleri yalıtılmış şekilde ayrı olarak el bagajında bulundurulmalı .

  2. Kayıtlı Bagaj:

    • Akıllı bagajın bataryası çıkarılmalı, batarya el bagajında ayrı taşınmalı.

    • Ayrılamayan bataryalı modeller kesinlikle uçağa verilmeyecek .

  3. İstisnalar:

    • Sadece lityum düğme pil ile çalışan küçük kilit sistemleri bu kurala tabi değil.


Yolcular İçin Pratik Öneriler

  • Satın Alırken Dikkat: Yeni akıllı bagaj almayı planlıyorsanız, bataryanın kolayca çıkarılabildiğinden emin olun.

  • Yolculuk Öncesi Kontrol: Havalimanı güvenlik ekranından önce bataryayı çıkartın ve koruyucu kaplama ya da plastik torbada taşıyın.

  • Alternatif Seçenekler: Harici güç bankası kullanarak telefon/tablet şarjı yapabilir; kabin içi pratiklikten ödün vermeden güvenliği koruyabilirsiniz.


Sonuç

Bu yeni uygulama, dünya genelinde yaygınlaşan akıllı bagaj modellerinin yol açabileceği güvenlik risklerini minimize etmeyi amaçlıyor. Seyahatinizin sorunsuz geçmesi için bagajınızı önceden hazırlayın, bataryanızı çıkarmayı unutmayın!

Okumaya Devam Et

Gündem

Kağıthane’de Ev Arkadaşı Dehşeti: Yumurta Çırparken Boğazını Keserek Öldürdü

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul Kağıthane Gürsel Mahallesi’ndeki gecekonduda çıkan kavgada Ferhat O., yumurta çırpan arkadaşı Oktay Barbaros’un boğazını keserek öldürdü. Olayın ayrıntıları, güvenlik kamerası görüntüleri ve soruşturma süreci bu haberde.

Olayın Genel Hatları

31 Temmuz 2025, saat 15:30 sıralarında İstanbul Kağıthane’ye bağlı Gürsel Mahallesi’ndeki bir gecekonduda yaşayan iki ev arkadaşı arasında çıkan tartışma, trajik bir şekilde sonlandı. İddiaya göre, marketten alınan yumurtaları tabağa koyup çırpmaya başlayan Oktay Barbaros (41), henüz bilinmeyen bir nedenle tartıştığı Ferhat O. tarafından boğazı kesilerek öldürüldü.

Olay Anı ve Görgü Tanıkları

  • Sabah saatlerinde birlikte markete giderek yumurta alan Barbaros ve Ferhat O., eve döndüklerinde Barbaros’un mutfakta yumurtaları çırptığı sırada tartışmaya başladı.

  • Kısa sürede kavgaya dönüşen olayda, Ferhat O. eline geçirdiği bıçakla Barbaros’un boğazını kesti. Barbaros, olay yerinde hayatını kaybetti .

  • Olayı gören başka bir tanık olmadı; ancak mahalle sakinleri, kısa süre sonra polis ve sağlık ekiplerinin bölgeye sevk edildiğini belirtti.

Güvenlik Kamerası Kayıtları

Olayla ilgili polis, şüphelinin marketten yumurta aldığı ve gecekondunun önünde beklediği anlara ilişkin güvenlik kamerası görüntülerini elde etti. Şüphelinin görüntüleri, failin olaydan sonra kaçma planını da netleştirdi.

Şüphelinin Yakalanması ve Soruşturma

  • Ferhat O., olayın ardından kaçtı; ancak polis ekipleri tarafından kısa süre içerisinde yakalandı ve gözaltına alındı .

  • Cumhuriyet Savcılığı, olay yerinde olay yeri inceleme ekiplerinin topladığı deliller ve güvenlik kayıtları doğrultusunda soruşturmayı derinleştirdi. Şüpheli, “kasten öldürme” suçundan adliyeye sevk edildi.

Hukuki Boyut ve Olası Cezai Süreç

Türk Ceza Kanunu’nda “kasten öldürme” suçu, ağırlaştırılmış müebbet veya 24–30 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırılıyor. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından suçun niteliği, sanığın kast derecesi ve olaya etki eden diğer unsurlar göz önünde bulundurularak ceza belirlenmesi bekleniyor.

Bölge Halkının Tepkisi

Gürsel Mahallesi sakinleri, benzer olayların yaşanmaması için hem kolluk kuvvetlerinin bölge devriyelerini artırmasını hem de benzer gecekondulardaki güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesini talep ediyor. Sosyal medya üzerinde de “Kağıthane’de Ev Arkadaşı Dehşeti” etiketiyle yayınlanan paylaşımlar, konunun ne kadar hassas olduğunu gözler önüne seriyor.

Sonuç ve Değerlendirme

Kağıthane’de peş peşe yaşanan bu tür şiddet olayları, toplumda “konut güvensizliği” ve “arkadaşlık/ortak yaşam anlaşmazlıkları” konusunda farkındalık oluşturuyor. Yetkililer, benzer trajedilerin önüne geçmek için erken müdahale mekanizmaları ve ruh sağlığı desteği uygulamalarının hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar