Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Hukukçuların sınav sonucu şaşırttı: Mezunların yalnızca yüzde 23’ü barajı geçti

Yayımlandı

üzerinde

Mesleklerine Giriş Sınavı’na katılan 5 bin 818 hukuk fakültesi mezununun yalnızca yüzde 23’ü, 70 barajını geçti.

Sınavı geçemeyenler hakim, savcı, avukat ya da noter olamıyor.

fakültelerini üniversite sınavı başarı sıralamasında ilk 100 bine giren öğrenciler tercih edebiliyor. Peki bu düşük başarı oranının nedeni ne?

“HUKUK HOCASI OLARAK BEN DE BU SINAVDAN KALIRIM”

NTV’ye konuşan MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Havva Karagöz, “Sonuçları ben sağlıklı bulmuyorum. içerik açısından amaca hizmet etmiyor. Hukuk fakültelerinin standardını belirleyebilecek bir sınav değil. Soruları incelediğimde bir hukuk hocası olarak ben profesörüm, ben de kalırım. Sınavı tartışmak zorundayız. Bence bu sınav sınıfta kaldı, öğrenciler değil.” dedi.

Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ikinci kez yapılıyor. Geçen yıl yapılan ilk sınavda başarı oranı yüzde 42 olarak kayıtlara geçti.

Hukuk profesörü Havva Karagöz’a göre soruların çoğu hukuki bilgiyi ayırt edici nitelikte değil.

Karagöz “Hukuk fakültesi mezunları kanun maddesi ezberlemez. 70 alabilmesi için bir öğrencinin kanun maddesi ezberlemesi lazım. Lütfen bu soruları hazırlayan komisyon kimse oturup konuşalım biz neden bu komisyonlarda etkin değiliz bunu da sormak istiyorum.” diye konuştu.

HUKUK EĞİTİMİNİN NİTELİĞİ DÜŞTÜ MÜ?

Hukuk fakültesi ve mezun sayısının artması, hukuk eğitiminin niteliği de bir süredir tartışılıyor.

Prof. Dr. Karagöz bu konuda şunları söyledi:

“Hukuk fakültelerinde kalitenin mutlaka yerleşmesi gerekir. ‘de hukuk fakültesi sayısının azalması şarttır. Eğitim kalitesinin yükselmesi gerektiği kanaatindeyim, hukuk fakülteleri 5 yıllık olmalı yüzde 100 inanıyorum ama bu, bu sınavla sağlanmaz.”

24 Ekim 2019’dan sonra hukuk fakültelerine kayıt olanların hukuk mesleklerini yapabilmesi için bu sınavı geçmeleri gerekiyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Tekirdağ’da tarım arazisinde başlayan yangın tül fabrikasına sıçradı

Yayımlandı

üzerinde

Çorlu’nun Cumhuriyet Mahallesi Ali Osman Çelebi Bulvarı’ndaki bir tarlada saat 16.00 sıralarında anız yangını çıktı. Alevler kısa sürede yayılarak önce seramik fabrikasının deposuna, ardından da yanındaki tekstil fabrikasına sıçradı.

İhbar üzerine bölgeye jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Emniyete ait TOMA araçları ile çevre illerden itfaiye ekipleri de takviye olarak bölgeye gönderildi. Ekiplerin çalışmasıyla anız ve seramik deposundaki kontrol altına alındı.

Tekstil fabrikasındaki yangını söndürme çalışması sürüyor. 

Okumaya Devam Et

Gündem

Netanyahu: “Hamas silahlarını bırakırsa savaş yarın sona erebilir” — Gazze hedefimiz işgal değil, ‘özgürleştirmek’

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Gazze’de savaşın bitmesi için Hamas’ın silahsızlandırılmasını şart koştu. Netanyahu’nun beş maddelik ateşkes şartları, Gazze politikası ve uluslararası tepkiyi detaylandıran analiz. Kaynaklar: Reuters, AP, Guardian, Politico.

Giriş

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Gazze’de devam eden çatışmaların sona ermesi için Hamas’ın silahlarını bırakmasını temel şart olarak açıkladı. Netanyahu “Hamas silahlarını bırakırsa savaş yarın sona erebilir” ifadelerini kullanarak, amacın Gazze’yi işgal etmek değil “Hamas’tan özgürleştirmek” olduğunu belirtti. Bu açıklama, İsrail yönetiminin kısa ve orta vadeli hedefleri ile uluslararası tepkileri yeniden gündeme taşıdı

 Netanyahu’nun Açıklaması: “Savaş Yarın Biter” Şartı

Netanyahu, ateşkese dönüş için somut bir şart koydu: Hamas’ın silahlarından vazgeçmesi ve rehinelerin serbest bırakılması. İsrail hükümetinin sunduğu beş ilke arasında Hamas’ın silahsızlandırılması, Gazze’de güvenlik kontrolünün sağlanması ve sivil yönetim kurulması yer alıyor. Bu beş ilke, İsrail’in operasyondan beklentisini ve sonrasına dair vizyonunu özetliyor.

 Bu Açıklama Ne Anlama Geliyor?

Netanyahu’nun ifadeleri iki katmanı işaret ediyor: askeri hedef (Hamas’ın etkisizleştirilmesi) ve siyasi hedef (Gazze’de İsrail yanlısı veya uluslararası denetimli bir güvenlik çerçevesi). Başbakan’ın “işgal değil, özgürleştirme” vurgusu, mesajın meşruiyetini artırmaya yönelik bir kamu diplomasisi hamlesi olarak okunuyor. Ancak “silahsızlandırma” ve “güvenlik kontrolü” pratikte nasıl uygulanacağı konusunda ciddi hukuki ve insani soru işaretleri doğuruyor.

Uluslararası Tepkiler ve İnsanî Durum

Dünya kamuoyu, Gazze’deki insani krizin şiddeti ve sivil kayıplar nedeniyle tedirgin. Bazı Batılı liderler ve uluslararası örgütler operasyon planlarına itiraz ederken, İsrail iç politikası ve güvenlik endişeleri farklı bir baskı yaratıyor. Medya raporları, planın uygulanması halinde insani yardıma erişim, mülteci korunması ve savaş hukuku meselelerinin daha da karmaşıklaşacağına dikkat çekiyor.

 Savaşın ‘yarın’ bitmesi mantıklı mı? Gerçekçi değerlendirme

“Savaş yarın sona erer” söylemi siyasi bir hedef belirtiyor; pratikte ise şunlar göz önünde bulundurulmalı:

  • Hamas’ın silahlarını anlık ve tam olarak bırakması operasyonel olarak nadiren mümkün.

  • Rehine meselesi müzakere, takas veya müdahale gerektirebilir.

  • Gazze’yi ‘silahsızlandırma’ süreçleri uzun süreli güvenlik, denetim ve yeniden yapılandırma gerektirir.
    Dolayısıyla, kısa vadede anlaşma sağlanırsa lokal ateşkes mümkün olsa da “yarın tamamen barış” ifadesi sembolik ve politika mesajı ağırlıklıdır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kayıp iş insanı Halit Yukay için aramalar 6. günde sürüyor — Tekne parçaları kıyıya vurdu, arama bölgesi genişletildi

Yayımlandı

üzerinde

Yalova’dan 4 Ağustos’ta Bozcaada yönüne açılan iş insanı Halit Yukay’dan 6 gündür haber yok. Sahil Güvenlik, emniyet dalış timleri ve yerel ekiplerin katıldığı arama kurtarma çalışmaları sürerken, Paşalimanı ve çevresinde kıyıya vuran tekne parçaları bulundu. Parçaların Yukay’a ait “Graywolf” isimli tekneye ait olduğu yönünde ilk tespitler yapıldı; ekipler enkaz ve deniz yüzeyindeki izleri incelemeye devam ediyor.

Olayın ilk bildirilmesine göre, Yukay 4 Ağustos günü öğleden sonra Yalova’dan denize açıldı. İhbarın ardından Sahil Güvenlik ekipleri bölgeye yönlendirildi; ilk günlerde helikopter, Sahil Güvenlik botları ve bölge balıkçı tekneleriyle tarama yapıldı. İz takip çalışmalarının yoğunlaştırılması üzerine, Sahil Güvenlik ve emniyet birimleri su altı aramalarını artırdı.

Arama çalışmalarına kurumsal ve teknik destek de getirildi. Bursa, Çanakkale ve Samsun emniyetine bağlı toplam 13 uzman dalgıç (kurbağa adam) su altı taramalarına katılırken, İzmir’den ROV (uzaktan kumandalı su altı aracı) desteği talep edildiği bildirildi. Dron ve helikopter taramalarıyla deniz yüzeyi ve kıyı hattı sistematik olarak taranıyor; kıyıya vuran parçalar ve kayalıklarda tespit edilen izler uzman ekiplerce toplanıp inceleniyor

Arama sahasında dikkat çeken gelişmelerden biri, ünlü oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ’un sürece dahil olması oldu. Birçok yerel ve ulusal haber ajansının aktardığına göre Tatlıtuğ, sahil ekipleriyle beraber bölgeye giderek arama çalışmalarına destek verdi; bazı haberlerde oyuncunun Sahil Güvenlik ile dalışa katıldığı ve dronla havadan arama yaptığı belirtildi. Tatlıtuğ’un sosyal medyadan paylaştığı harita işaretleri ve çağrıları da arama ekipleri ile paylaşılmak üzere değerlendirildi. Resmi makamlar Tatlıtuğ’un katılımı konusunda sınırlı bilgi verirken, olayla ilgili tüm sahadan gelen bilgilerin doğrulanması gerektiği vurgulanıyor.

Soruşturma cephesinde ise bazı yeni adımlar atıldığına dair haberler var. Bölgedeki ticari bir gemi kaptanının gözaltına alındığı ve savcılık talimatıyla sorgulandığı; daha sonra tutuklama kararının verildiğine ilişkin haberler yayıldı. Bu gelişme, arama ve adli incelemelerin paralel yürütüldüğünü göstermesi bakımından önem taşıyor. Soruşturmanın sel ve hava koşulları, deniz trafiği ve deniz aracının teknik durumu açısından geniş kapsamlı sürdürüldüğü bildiriliyo

Aile ve yakın çevreden gelen bilgiler muhabirler tarafından aktarılırken, yetkililerden gelen resmi açıklamalar bekleniyor. Bazı haber kaynakları, Yukay ile o gün telefonda konuşan kişilerin ifadelerine dayanarak, iş insanının Bozcaada’daki ailesini almak ve arkadaşlarının yanına gitmek üzere yola çıktığı yönünde bilgi aktardı. Bu tür tanık beyanları habere kaynak sağlasa da, emniyet ve Sahil Güvenlik yetkilileri tarafından yapılan teknik tespitler ve adli inceleme sonuçlarının nihai delil teşkil edeceği belirtildi.

Saha çalışmalarında öncelik, olası can kurtarma ve delil koruma olarak ikiye ayrılıyor. Sahil Güvenlik komutanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda deniz yüzeyi, su altı ve kıyı hattı üç ayrı ekiple eş zamanlı takip ediliyor. Bulunan parçalar önce fotoğraflanıp kataloglandı, ardından adli inceleme için güvenli bölgeye çıkarıldı. ROV ve dalgıçların çalışmaları, özellikle derin ve kayalık bölgelerde olası enkaz ve izlerin tespit edilmesi açısından kritik kabul ediliyor.

Haber ajansları ve yerel medya, arama çalışmalarına yönelik “canlı güncelleme” usulünü benimsedi; sahada gelişen bilgiler geldikçe ajanslar tarafından kamuoyuna aktarılmaya devam ediyor. Gazeteciler, aile mahremiyetine saygı gösterilmesi ve doğrulanmamış iddiaların teyit edilmeden yayımlanmaması gerektiğini sık sık hatırlatıyor. Resmi makamların yapacağı açıklamalar olayın resmi seyrini belirleyecek ana kaynak olacak.

Soruşturma ve arama çalışmalarının ilerleyen saat ve günlerde nasıl bir yön alacağı konusunda belirsizlik sürüyor. Yetkililer, bölgedeki hava ve deniz şartlarının aramaları etkileyebileceğini, dolayısıyla tarama planlarında değişiklikler olabileceğini ifade ediyor. Ayrıca sahadan gelen yeni bulguların adli ve teknik ekiplerce analiz edilmesiyle soruşturmanın yönünün daha netleşeceği vurgulanıyor. Kamuoyu ve medya, resmi açıklamalar doğrultusunda gelişmeleri takip etmeye devam ediyor.

(Ajans haberi — Son durumun doğrulanması için Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı açıklamaları takip edilmelidir.)

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar