Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Diyarbakır’da 4 kişiye mezar olan yangında ihmaller zinciri

Yayımlandı

üzerinde

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, 13 katlı apartmanda aynı aileden 4 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin açıklama yaptı.

Küçük, merkez Kayapınar İlçesi Fırat Mahallesi 566. Sokak’taki apartmanda dün çıkan yangına ilişkin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ihbarının saat 18.08’de 112 Komuta Merkezi’ne düştüğünü, akabinde saat 18.11’de 112 İtfaiye Komuta Merkezi tarafından itfaiye ekiplerine bildirildiğini söyledi.

Ekiplerinin ihbarı alır almaz saat 18.12’de olay yerine doğru hareket ettiğini, saat 18.17’de olay yerine vardıklarını bildiren Küçük, yangına 3’ü merdivenli 6 araç ve 44 itfaiye eri ile müdahaleye başlandığını anlattı.

“Duman tahliyesinin binanın yapım tekniğinden kaynaklı yetersiz olması, bina içerisinde biriken zehirli gazların bulunması nedeniyle bina tahliyesinin dıştan yapılması gerektiği ikazında bulunularak mahsur kalan vatandaşlarımız balkonlara yönlendirilmiştir.” ifadelerini kullanan Küçük, yönlendirilen vatandaşların balkonlardan merdivenli itfaiye araçlarıyla tahliyelerinin gerçekleştirildiğini kaydetti.

“DUMAN TAHLİYESİ ENGELLENDİ”

Eş zamanlı olarak apartman içerisinde bulunan merdivenler ve kat koridorlarının da kontrol edildiğini belirten Küçük, şöyle devam etti:

“Panik halinde merdivenlerde mahsur kalan 21 vatandaşımızın temiz hava solunum cihazları vasıtasıyla binadan tahliyesi sağlanmıştır. Maalesef bütün çabalara rağmen 4 vatandaşımız soludukları zehirli gazdan kaynaklı hayatını kaybetmiştir. Gelen ilk ihbar, mesken yangını olarak 112 Komuta Merkezi’ne bildirilmiş ise de olay yerine intikal edildiği anda yangının mesken yangını değil, elektrik şaft boşluğundan (binanın elektrik tesisatlarının geçtiği dikey boşluk) kaynaklı komple bina yangını olduğu görülmüştür.

Diyarbakır'da 4 kişiye mezar olan yangında ihmaller zinciri - 1

Aynı zamanda yapıdaki eksiklikler şu şekilde tespit edilmiştir; binanın zemin katından başlayarak son katına kadar hem ara koridorlarda hem de yangın merdivenlerinde herhangi bir havalandırma boşluğu ve pencerenin bulunmaması duman ve ısı tahliyesini engellemiştir. merdiveni kapılarının otomatik kapanma sisteminin olmadığı, çatı katında havalandırma boşluğu bulunmadığı, yangının çıkış sebebi olan elektrik şaft boşluğunda elektrik kablolarının yığın halinde üst üste konularak çatıya kadar çekildiği, elektrik şaft boşluğunun her katta tamamen açık olması gerekirken betonla kısmen kapatıldığı, köşelerden kırılarak kabloların çekildiği, kabloların yanmaz özellikte halojen kablolar olması gerekirken, yanıcı özellikte PVC kablolar kullanıldığı ve bu kabloların elektrik taşıma kapasite olarak yetersiz kaldığı tespit edilmiştir.

Elektrik şaft boşluğunun dış kapaklarının aynı şekilde rahat alevlenebilen ve çok miktarda zehirli gaz çıkaran PVC malzemeden olduğu, elektrik şaft boşluğunun depo olarak kullanılıp piknik tüpü, ütü masası, bebek arabası gibi çeşitli eşyaların bırakıldığı, elektrik şaft boşluğunun çatı katının üzerine çıkarılmayıp çatı zemininde bitirildiği tespit edilmiştir.

Sıralanan sebepler nedeniyle yangın çıkan binada 26735 sayılı binaların yangından korunması hakkındaki yönetmeliğe ve 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu’na aykırı birçok eksiklik tespit edilmiştir. Olayla ilgili idari soruşturma tarafımızca başlatılmıştır.”

“İTFAİYE RAPORU PAYLAŞILACAK”

Bu tespitleri ve ayrıntılı itfaiye raporunu kamuoyuyla ileriki günlerde paylaşacaklarını dile getiren Küçük, “Olayla ilgili idaremizce soruşturma başlatılmıştır. Bu olaya dair sorumluluğu bulunan müteahhit, belediyeler, belediye personeli, iskan ruhsatı veren belediye, yine Büyükşehir Belediyemizin itfaiye birimiyle ilgili soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturmanın şeffaf bir biçimde yürütüleceğinin buradan hep birlikte sözünü veriyoruz. Bu soruşturmayı detaylıca inceleyeceğimizin, detaylarıyla soruşturmayı şeffaf bir şekilde sonuçlandıracağımızın da buradan sözünü veriyoruz. Dün itibarıyla Valiliğin açıkladığı bilgilere göre savcılık da bu olayla ilgili detaylı bir inceleme başlatmış olup, bu konuyla ilgili hem binanın yapılışından şu ana kadar hem bina mevzuatına dair bütün gerekli tedbirlerle alakalı detaylı bir soruşturma başlatılmış ve savcılık soruşturması için itfaiye birimlerimiz dün yazılı ve sözlü ifade vermişlerdir.” ifadelerini kullandı.

Kurban Bayramı arifesinde yaşadıkları acının tarifinin olmadığını anlatan Küçük, bütün sorumlular ortaya çıkana kadar çalışmalarını sürdüreceklerini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Diyarbakır halkına bu konunun şeffafça aydınlatılması için sözümüzü veriyoruz. Kederli aileye, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yitirdiğimiz canların önünde saygıyla eğiliyoruz. Bütün yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Soruşturma başlattık. Detayları kamuoyu ile paylaşacağız. 21 vatandaşımız bina ve koridorlardan kurtarıldı. Ne yazık ki dördünü kurtaramadık. 21 vatandaşı itfaiye erlerimiz solunum cihazlarıyla oksijen tüpleriyle kurtardı.”

YARALILARIN TEDAVİSİ SÜRÜYOR

Bu arada, yangının ardından Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerinde tedavi altına alınan kişilerden 8’i daha taburcu edildi. Böylece taburcu edilenlerin sayısı 11’e yükseldi, 2 kişinin tedavisi ise devam ediyor.

Fırat Mahallesi 566. Sokak’taki 13 katlı apartmanda dün çıkan yangının ardından hastaneye kaldırılan 17 kişiden anne Bircan Çavdar (36) ile çocukları Yunus Emre (12), Elif (10) ve Zeynep (4) hayatını kaybetmişti.

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Sıcaktan bunalan köpek, iki saatte bir oto yıkamacıda kendini yıkatıyor!

Yayımlandı

üzerinde

Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde yer alan eski Sanayi Sitesi’nde esnafın maskotu haline gelen bir , sıcaklardan serinlemenin yolunu oto yıkamacıda buldu.

Her iki saatte bir oto yıkamacıya giden köpek, işletme çalışanları tarafından tutulan tazyikli su ile serinliyor.

“HER İKİ SAATTE BİR YANIMIZA GELİYOR”

Oto yıkamacıda çalışan Selim Öner, köpeğin sanayinin maskotu haline geldiğini belirterek şunları söyledi:

“Sıcak havadan bunalınca her iki saatte bir yanımıza geliyor. Bizim de onu ıslatmak hoşumuza gidiyor. Bir aracı yıkıyoruz, bir onu. Hem yıkanıyor hem suyu içiyor. Yıkandıktan sonra çimlere gidip uzanıyor. Bir tane daha arkadaşı var, onu da yanında getiriyor. Arabayı yıkamaya başladığımızda suyun sesini duyunca o da geliyor. Boş oturduğumuzda gelmiyor. Gün boyunca altı defa geliyor. Biz sayıyoruz artık, saatlerini biliyoruz.”

Okumaya Devam Et

Gündem

Türkiye, Azerbaycan Üzerinden Cumartesi Günü Suriye’ye Günlük 6 Milyon m³ Doğalgaz Tedarikine Başlıyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Türkiye, Cumartesi (2 Ağustos 2025) gününden itibaren Azerbaycan üzerinden Suriye’ye günlük 6 milyon m³ doğal gaz tedarikine başlıyor. Kilis–Halep hattıyla elektrik üretimine destek sunacak bu işbirliği, bölgesel enerji güvenliğini güçlendiriyor.

Öne Çıkanlar

  • Başlangıç Tarihi: 2 Ağustos 2025 Cumartesi

  • Günlük Hacim: 6 milyon metreküp doğalgaz

  • Güzergâh: Azerbaycan – Türkiye – Kilis – Halep

  • Kullanım Alanı: Halep’teki doğal gaz santrallerinde elektrik üretimi


1. Tedarik Planı ve Başlangıç Tarihi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Cumartesi gününden itibaren Azerbaycan üzerinden Suriye’ye doğal gaz tedarikine başlayacağız” açıklamasını yaptı . Türkiye, üç ay içinde akışı planladığı Kilis–Halep boru hattını devreye alarak bölgedeki enerji ihtiyacına hızlı bir yanıt sunmayı amaçlıyor.

2. Altyapı ve Güzergâh

  • Azerbaycan’dan Nakil: Hazar’dan gelen doğalgaz, Güney Gaz Koridoru vasıtasıyla Türkiye’ye ulaşıyor.

  • Türkiye İçinde: İstanbul–Ankara–Gaziantep istikametinden sonra Kilis sınır noktasına yönlendiriliyor.

  • Suriye’ye Geçiş: Kilis’ten Halep’e uzanan mevcut boru hattı üzerinden günlük 6 milyon m³ gaz akışı sağlanaca.

3. Planlanan Hacim ve Zaman Çizelgesi

  • Günlük Teslimat: 6 milyon metreküp

  • Yıllık Hedef: Yaklaşık 2 milyar metrekü

  • Üç Aylık Ön Hazırlık: Altyapı tamamlama ve izin süreçleri, 3 ay içinde akışa geçişi mümkün kılacak.

4. Siyasi ve Ekonomik Etkiler

  • Türkiye-Suriye İlişkileri: Enerji alanındaki işbirliği, iki ülke arasındaki diplomatik temasları güçlendirecek.

  • Bölgesel Güvenlik: Enerji arzı, Suriye’nin kuzeyindeki elektrik santrallerinin çalışmasını sağlayarak altyapı güvenliğini destekleyecek.

  • Ekonomik Boyut: Türkiye, transit ekonomisine ek gelir getirirken, Suriye’nin enerji maliyetlerinde azalma hedefleniyor .

5. Bölgesel Enerji Güvenliği ve Gelecek Adımlar

  • Elektrik İhracatı: Halep’e şimdilik 200 MW elektrik sağlanıyor; kapasitenin 700–800 MW’a çıkarılması planlanıyor .

  • Ek Projeler: Kilis–İdlib arasında yeni elektrik hattı projeleri ve Harem bölgesine ilave enerji bağlantıları gündemde.

  • Uzun Vadeli Hedef: Yıllık 2 milyar m³’ü aşan tedarik kapasitesiyle Suriye’nin enerji ihtiyacının önemli bir kısmı Türkiye üzerinden karşılanacak.


Sonuç olarak, Türkiye’nin Cumartesi günü başlatacağı günlük 6 milyon m³ doğal gaz ihracatı, bölgesel işbirliğini güçlendirmenin yanı sıra Suriye’nin enerji altyapısının iyileştirilmesine katkı sunacak. Enerji projelerinin başarıyla işletilmesi, bölge barışına ve ekonomik kalkınmaya olumlu yansıyacaktır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Türkiye Ayaklandı: Avukat Serhat Aslan’ın Minguzzi Ailesine Skandal Sözlerine Tepkiler Çığ Gibi!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Kadıköy’de 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi’ye yönelik “Evladı ilk ölen o değil, son da olmayacak” ifadeleriyle gündeme gelen İzmir Barosu avukatı Serhat Aslan’a; hukuk camiası, barolar ve halkın tepkisi büyüyor. Çocuk adalet sistemi ve vicdan tartışmalarını derinlemesine ele alan kapsamlı haber.

1. Skandal Paylaşımın Detayları

İzmir Barosu üyesi Av. Serhat Aslan, 30 Temmuz 2025 günü sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında, Kadıköy’de bıçaklanarak yaşamını yitiren 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi’ye yönelik ağır ifadeler kullandı. “Valla kimse kusura bakmasın bir kadın evlat acısı çekiyor diye bu kadar saçmalamasına müsamaha göstermek zorunda değiliz. Evladı ilk ölen değil. Son da olmayacak…” diyerek tepki çeken Aslan, sözlerine devamla “Not: Tamam inşallah benim çocuğum da ölür de o zaman anlarım” ifadelerini ekledi .

Bu paylaşımın ardından kısa sürede #SerhatAslanİstifa etiketleri Twitter’da trend topic olurken, kullanıcılar “Vicdansızlık bu kadarına da pes” ve “Çocuk acısı üzerinden siyaset olmaz” yorumlarıyla çıkışı kınadı .


2. Hukuk Camiasından Sert Tepkiler

Olay sonrası İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Kardelen Ateşci, yaptığı yazılı açıklamada “Suça sürüklenen çocuk mağdurdur” vurgusunu yaparak, çocuk adalet sisteminin “cezalandırma değil onarma esasına” dayandığını belirtti. Ateşci, Aslan’ın mesajının bağlamından koparıldığını ve toplumda linç kültürünü körüklediğini söyleyerek, baro olarak yas ve adalet süreçlerinin insan onuruna uygun yürütülmesi için çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı.

Öte yandan, İzmir Barosu yönetimi de Av. Serhat Aslan hakkında soruşturma başlattı. Baro’dan yapılan açıklamada, “Mesleki ilke ve etik kurallarına aykırı olduğu değerlendirilen paylaşımlarla ilgili disiplin süreçleri işletilecektir.” denildi .


3. Kamuoyu ve Sosyal Medya Patlaması

Aslan’ın sert ifadeleri, sosyal medyada tepkileri büyüttü. Instagram’da @esitlikicin platformu, paylaşımda “Avukatlık görevi, toplum vicdanını savunmaktır; hakareti değil” yorumuyla dikkat çekerken, Ekşi Sözlük ve YouTube’da da kullanıcılar videolar ve başlıklarla durumu “skandal” olarak nitelendirdi . Twitter’da #AdaletİçinSusmayacağız etiketi altında paylaşılan mesajlarda, “Bu ülkenin çocukları suça itilmektense suç mağduru kabul edilmeli” talepleri öne çıktı .

Gelen tepkiler arasında siyasiler de yer aldı; CHP İstanbul Milletvekili Murat Emir “Çocukların haklarını savunmak asli görevimizdir. Afaki söylemlerle acıyı istismar etmek, adaletin doğasına aykırıdır” şeklinde tweet attı .


4. Çocuk Adalet Sistemi Üzerine Tartışma

Söz konusu skandal, tekrar çocuk adalet sistemi ve suça sürüklenen çocukların statüsü tartışmasını alevlendirdi. Hukukçular “SSÇ” (Suça Sürüklenen Çocuk) yerine mağduriyet vurgusu yapılması gerektiğini savunurken; toplumsal algının değişmesi için medyanın sorumlu dil kullanması gerektiğine dikkat çekildi. Yasemin Minguzzi’nin eylemi sırasında dile getirdiği “Suça sürüklenen çocuk mağdurdur” mesajı, bir kez daha ön plana çıktı .

Baro uzmanları, çocukların hem korunma ihtiyacına hem de adli süreçte rehabilitasyona yönlendirilmesine odaklanan düzenlemelerin iyileştirilmesi çağrısında bulundu.


5. Gelecek Adımlar ve Hukuki Süreç

Disiplin soruşturması ve baro açıklamaları sonrası gözler, Aslan’ın istifa edip etmeyeceğine ve olası mahkeme süreçlerine çevrildi. Avukatların meslek kurallarını ihlal ettikleri takdirde Adalet Bakanlığı nezdinde de yaptırımlarla karşılaşabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, “Sahte bir avukat değil gerçek bir hukukçu olarak topluma güven vermek adına bu süreç titizlikle izlenmeli” diyo.

Aile avukatları ise, yas süreci tamamlanana kadar baskı ve linç söylemlerine karşı hukuki koruma taleplerini sürdüreceklerini açıkladı .


Sonuç:
Ahmet Minguzzi aile davası, sadece bir suç dosyası olmanın ötesinde Türkiye’de çocuk adalet sisteminin ve toplumsal vicdanın sınavı haline geldi. Avukat Serhat Aslan’ın sözleri, hukuk camiasında ve kamuoyunda derin bir yara açarken, bu skandalın sonrasında atılacak adımlar, hem adaletin işleyişi hem de toplumsal barış açısından kritik öneme sahip.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar