Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Çeşme’de Su Krizi Derinleşiyor: Kutlu Aktaş Barajı %13 Doluluk Seviyesine Geriledi, Belediyeden Kapsamlı Su Tasarrufu Yasakları

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama
Çeşme’de Kutlu Aktaş Barajı’ndaki su seviyesi %13’e düştü. Çeşme Belediyesi, kapı önü yıkama ve bahçe sulama kısıtlamalarıyla su tasarrufu tedbirleri uygulamaya koydu. Detaylar ve öneriler bu makalede.

Giriş

İzmir’in turistik ilçesi Çeşme’de yaşanan su sıkıntısı giderek derinleşiyor. Mayıs 2025 itibarıyla yağışların yetersiz kalması sonucu, ilçenin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Kutlu Aktaş Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 13’e kadar geriledi . Bunun üzerine Çeşme Belediyesi, “Su Tasarrufu Tedbirleri” kapsamında hem konut hem de işyerlerini kapsayan kapsamlı kısıtlamalar getirdi. Bu makalede, yaşanan su krizinin sebepleri, uygulamaya konan yasaklar, vatandaşın rolü ve uzun vadeli çözüm önerileri detaylı şekilde ele alınacaktır.


Su Sıkıntısının Ana Nedenleri

  1. Kritik Doluluk Oranı

    • Mart 2025 itibarıyla Alaçatı’daki Kutlu Aktaş Barajı doluluk oranı %19,26 seviyesindeydi .

    • Ancak Mayıs sonu–Haziran başı döneminde barajdaki doluluk oranı hızla düştü ve 1 Haziran 2025 itibarıyla yüzde 13’e kadar geriledi.

  2. Kuraklık ve Azalan Yağış Miktarı

    • Son aylarda bölgeye düşen yağış miktarı, uzun yılların ortalamasının altında kaldı.

    • Bölge iklimi üzerinde etkili olan küresel ısınma ve iklim değişikliği, yağış rejiminde düzensizliklere ve özellikle gölet-baraj beslemeleri açısından kritik düşüşlere yol açtı.

  3. Turistik İlçe Özelliği ve Mevsimsel Su Talebi

    • Yaz sezonu yaklaştıkça Çeşme’ye gelen yerli/yabancı turist sayısı artıyor.

    • Otel, restoran ve tatil beldesi altyapısının yüksek su tüketimi, rezervleri hızla eriten bir diğer etken olarak öne çıkıyor.

    • Kutlu Aktaş Barajı, Çeşme’nin birincil içme suyu kaynağı konumunda olduğundan, yaz aylarındaki nüfus hareketliliği su tüketimini doğrudan artırıyor.

  4. Geçmiş Yıllarla Kıyaslama

    • 5 Mart 2024’te Kutlu Aktaş Barajı doluluk oranı %44,43 iken,

    • 5 Mart 2025’te bu oran %19,26’ya kadar geriledi .

    • Böylece bir yıllık dönemde barajın doluluk oranında %25’lik kritik bir düşüş gerçekleşti. Bu tablo, su kaynaklarının sürdürülebilirliğini tehdit eden vahim bir göstergedir.


Çeşme Belediyesi’nin Aldığı Su Tasarrufu Tedbirleri

Meclis Kararına Dayalı Düzenlemeler

Çeşme Belediye Meclisi, 5 Mayıs 2025 tarihli ve 2025/5-60 sayılı kararıyla “Çeşme Belediyesi Emir ve Yasaklar Yönetmeliği”ne, “Su Tasarrufu Tedbirleri Kapsamında” maddeler ekledi. Buna göre şu yasaklar ve kısıtlamalar getirildi:

  1. Kapı Önlerinin Yıkanması Yasak

    • Hem konut hem de işyeri sahipleri, kapı önlerini suyla yıkayamaz. Bu maddeyle, özellikle kaldırım ve cephe temizliğinde kullanılan şebeke suyu tüketimi engelleniyor.

  2. Motorlu Taşıt Yıkama Kısıtlaması

    • Faaliyet konusu araç yıkama olmayan işyeri ve konutların ön bahçesi, bahçe alanlarında motorlu taşıt yıkamak tamamen yasaklandı .

    • Sadece lisanslı araç yıkama istasyonları bu kapsam dışında bırakıldı.

  3. Halı, Kilim, Paspas vb. Eşya Yıkama Yasağı

    • Faaliyet konusu eşya yıkama ile ilişkisi bulunmayan işyerleri ve konutlarda; balkon, bahçe veya kapı önü gibi alanlarda halı, kilim, paspas gibi eşyaların yıkanması yasaklandı .

  4. Bahçe Sulamaya Saat Kısıtlaması

    • Mevcut kararlarla, bahçe sulama işlemleri yalnızca belirlenen saat aralıklarında yapılabilecektir.

      • 1 Ekim – 30 Nisan: 10:00–16:00 saatleri arasında bahçe sulaması yasak.

      • 1 Mayıs – 30 Eylül: 08:00–18:00 saatleri arasında bahçe sulaması yasak.

    • Bu saatlerin dışındaki zaman dilimlerinde sulama yapılabilir; böylece günün en sıcak saatlerinde buharlaşma nedeniyle oluşan su kaybı minimize edilmek isteniyor .

  5. Yaptırımlar ve Denetimler

    • Karara uymayanlar hakkında idari para cezası ve “su kesintisi” gibi yaptırımlar uygulanacağı ilan edildi.

    • Belediye ekipleri, denetimleri sıklaştırarak ihlalleri tespit edecek ve gerekli cezai işlemleri başlatacak.

Bu Tedbirlerin Kapsamı

  • Konutlar: Apartmanlar, müstakil evler, yazlık tatil evleri.

  • İşyerleri: Restoran, kafe, otel, tatil köyü, büfe, market vb.

  • Ortak Kullanım Alanları: Site bahçeleri, sokak cepheleri, dükkân önleri.


Yasakların Vatandaş ve Turizm Sektörüne Etkileri

  1. Günlük Yaşamda Zorluklar

    • Kapı önü yıkama yasağı, özellikle pandemi sonrasında hijyen kültürünü benimsemiş birçok vatandaş için alışılmış bir temizlik aktivitesini kısıtlıyor.

    • Balkon ya da bahçelerde halı-kilim sergilemek artık tazyikli suyla temizlik yapılamayacağı için farklı yöntemler (süpürge, elektrikli halı temizleyicileri) kullanılmak zorunda kalınacak.

  2. Turistik Tesislerde Su Kullanımı

    • Oteller ve tatil köyleri, bahçelerini ve peyzaj alanlarını sulamakta sıkıntı yaşayacak.

    • Özellikle mayıs-eylül dönemindeki sulama yasağı, çim alanların susuz kalması riskini doğuruyor; tesisler peyzaj planlarını alternatif çözümlere göre yeniden düzenlemek zorunda kalacak.

  3. Belediyenin Çağrısı ve Vatandaşın Rolü

    • Belediye tarafından yapılan “Önemli Bilgilendirme”de, vatandaşlardan azami hassasiyet göstermeleri istendi .

    • Küçük su tasarrufu adımları (diş fırçalarken musluğu kapatmak, duş süresini kısaltmak, bulaşıkları biriktirip makinede yıkamak) kritik önem arz ediyor.

    • Yerel halk ve işletmeler, kurallara uyarak su kesintisi riskini azaltabilecek.


Uzun Vadeli Çözüm Önerileri

  1. Alternatif Su Kaynakları ve Geri Kazanım

    • Yağmur Suyu Hasadı: Özellikle çatılardan toplanan yağmur suyunun bahçe sulamada kullanılması, şebeke suyuna bağımlılığı azaltabilir. Yağmur suyu depolama tankları teşvik edilmeli.

    • Gri Su Kullanımı: Banyo ve lavabolardan gelen suların (sabunlu su) bahçe sulamada yeniden değerlendirilmesine yönelik ar-ge ve altyapı yatırımları yapılabilir.

  2. Su Verimliliği Teknolojileri

    • Otellerde su sensörlü musluklar ve düşük debili duş başlıkları kullanılarak su tüketimi ciddi oranda azaltılabilir.

    • Tarımsal sulama yapan küçük üreticilere, damla sulama ve yağmurlama sistemleri için destek sağlanarak, suyun etkin kullanımı teşvik edilebilir.

  3. Bilgilendirme ve Eğitim Kampanyaları

    • Belediyenin sosyal medya, yerel televizyon ve radyo kanalları üzerinden “Suya Değer Ver” başlıklı farkındalık kampanyaları düzenlemesi, halkın bilinç düzeyini artırabilir.

    • İlkokul ve ortaokullarda su tasarrufu eğitim programları uygulanarak, geleceğin su tasarrufu kültürünü oluşturmak.

  4. Bölgesel İşbirliği ve Yapısal Yatırımlar

    • İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) ile işbirliği yapılarak, bölge genelindeki diğer barajların durumuna göre su aktarım projeleri gözden geçirilebilir.

    • Yeni küçük gölet veya yer altı göleti planlamalarıyla, yağış rejimi elverişli mevsimlerde su depolama kapasitesi artırılabilir.


Sonuç

Çeşme’deki su krizi, başta Kutlu Aktaş Barajı’nın %13 doluluk seviyesine gerilemesi olmak üzere bir dizi olumsuz göstergeden besleniy. Çeşme Belediyesi’nin aldığı kapsamlı su tasarrufu tedbirleri, günlük yaşam, turizm sektörü ve tarımsal faaliyetler üzerinde belirgin etkiler yaratacak. Ancak bu kısıtlamalar, kaynakların sürdürülebilirliği ve kesintisiz hizmet sunumu için kaçınılmaz adımlar olarak görülüyor.

Vatandaşların kurallara titizlikle uyması, küçük su tasarrufu alışkanlıklarını hayatlarına entegre etmesi, kolektif dayanışma ruhuyla su kesintisi riskini minimize edecek. Uzun vadede ise yağmur suyu hasadı, gri su geri kazanımı ve teknolojik çözümlerle Çeşme’nin su dengesini kuvvetlendirmek mümkün.

İzmir’in bu gözde turistik ilçesinde, su kaynaklarını korumak; geçmişten gelen su tasarrufu kültürünü güçlendirmek ve gelecek nesillere yaşanabilir bir ortam bırakmak açısından hepimizin ortak sorumluluğudur.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

Yayımlandı

üzerinde

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

FATİHDOGANMEDYA / Haber — 26 Ekim 2025, 14:00 | Okuma süresi: 3 dakika

Ticaret Bakanlığı, e-ticaret denetimleri ve laboratuvar analizleri sonucunda yüksek risk taşıdığı tespit edilen ayakkabı, oyuncak ve saraciye (deri çanta/bavul vb.) ürünlerinin posta veya hızlı kargo yoluyla—“basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” (ETGB) kapsamında—ülkeye girişine kısıtlama getirdi. Düzenleme 20 Ekim 2025 tarihli ve 2025/11 sayılı Genelge ile yürürlüğe girdi.


Neden kısıtlama getirildi?

Ticaret Bakanlığı’nın denetim ve laboratuvar incelemelerinde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı; uygunsuzluk oranının %81 olduğu bildirildi. İncelemelerde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAH’lar gibi yasal sınırların üstünde toksik kimyasallara rastlandığı açıklandı. Bakanlık, insan sağlığını koruma amacıyla posta ve hızlı kargo yoluyla gelen bu ürünlerde kısıtlama uygulamaya koydu.


Hangi gönderiler etkileniyor?

Düzenleme özellikle posta ve hızlı kargo (ETGB / basitleştirilmiş gümrük) ile bireysel tüketiciler tarafından yurt dışındaki platformlardan satın alınan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerini kapsıyor. Diğer ithalat kanalları (ör. normal gümrük işlemiyle ithal edilen ticari sevkiyatlar) bu kısıtlamanın dışında kalabilir; yani ürünün ülkeye giriş şekli belirleyici.


Peki, daha önce verilen siparişler ne olacak?

Bakanlık ve yetkili haber ajanslarının bildirdiğine göre, kısıtlama sonrası tüketicilerin üç temel seçeneği bulunuyor:

  1. Satın alma platformuyla iade sürecini başlatmak — satıcı ile iletişim kurarak geri ödeme talep edilebilir.

  2. Gümrüğe normal usulde beyanla (tam gümrük işlemi) getirme — eğer teknik olarak mümkünse ve ilgili belgeler sağlanabiliyorsa ürün normal gümrük prosedürüne göre ülkeye sokulabilir; bu yol genellikle masraflı olur.

  3. Gümrüğe iade veya “terk etme” seçenekleri — kargonun ülkeye girişine izin verilmezse paket gümrüğe iade edilir veya ithalatçı tarafından bırakılabilir; tüketici/ithalatçı bu süreçler için kargo firması ve satıcıyla görüşmelidir. Anadolu Ajansı

Özetle: Siparişler otomatik olarak “iletilir” diye düşünülmemeli — etkilenen gönderiler ya iade sürecine girecek, ya tüketici tarafından normal gümrük beyanı ile getirilmeye çalışılacak ya da gümrüğe iade/terk edilecek. https://ticaret.gov.tr+1


Tüketiciler ve satıcılar için pratik öneriler

  • Sipariş verdiyseniz önce satıcı/alışveriş platformu ile iletişime geçin; iade ve geri ödeme seçeneklerini sorun

  • Kargo takibini kontrol edin. Kargonuz ETGB kapsamında görünüyorsa bu düzenlemeye takılabilir.

  • Kabul etmeyin veya teslim almadan önce bilgi alın. Gümrükten işlem yapılması gerekiyorsa maliyet oluşabilir.

  • Satıcı/işletmeler için: piyasa gözetimi ve uygunluk belgeleri, laboratuvar testleri ve mevzuata uyum zorunluluğu daha da önem kazandı — tedarik zincirinizi gözden geçirin.


Etkileri ve soru işaretleri

Kısıtlama, bireysel yurt dışı alışverişlerini ve bazı e-ticaret platformlarının tüketiciye sunduğu ürün çeşitliliğini kısmen sınırlayabilir. Sektör temsilcileri ile tüketiciler arasında kısa vadede iade/mağduriyet süreçleri artabilir; uzun vadede ise iç piyasada mevzuata uygun üretim ve tedarik öne çıkabilir. (Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.)

Okumaya Devam Et

Gündem

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Yayımlandı

üzerinde

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: İlk haberler 11:58 (güncelleme: 14:15) · Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Kağıthane Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde, 42 yaşındaki Nilay Kotan sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın şüphelisi, eski sevgilisi olduğu öne sürülen 64 yaşındaki Ali K., polis tarafından Silivri’de yakalandı.


Olayın ayrıntıları

İddiaya göre saldırı 26 Ekim 2025 sabah saatlerinde Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Saldırganın Nilay Kotan’a çok sayıda (haber kaynaklarına göre 15) el ateş ettiği; ağır yaralanan Kotan’ın olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı, burada tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği bildirildi.

Şüphelinin yakalanması ve kimlik bilgileri

Olay yerinden kaçan şüpheli A.K. (64) olduğu iddia edilen kişi, polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu Silivri’de yakalandı. Şüphelinin yakalandığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce sabıkasının olduğu yönünde bilgiler yer aldı; soruşturma ekipleri bu kayıtları inceliyor.

Emniyet ve adli süreç

Olayın ardından Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri bölgeye sevk edildi; çevredeki güvenlik kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri toplandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli adliyeye sevk edilmeden önce emniyetteki işlemleri sürüyor.

Görgü tanıkları ve mahalle sakinlerinin tepkisi

Mahalle sakinleri olay karşısında şok yaşadıklarını; sokakta böyle bir saldırının gerçekleşmesinin bölge halkını tedirgin ettiğini belirtti. Polis, olayla ilgili görgü tanıklarının bildirimleri için çağrı yaptı ve ilave güvenlik önlemleri alındı.

Okumaya Devam Et

Gündem

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Yayımlandı

üzerinde

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Tarih / Saat: 26 Ekim 2025 — 14:30
Okuma süresi: 3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi

Kuzey Irak kaynaklı açıklamalara göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina başta olmak üzere bazı kamp ve mevzilerini boşaltma kararı aldı; örgütün bölgedeki mağara ve barınak alanlarını da terk edeceği bildirildi. Süreçle ilgili ayrıntılar ve bölgedeki askeri-güvenlik gelişmeleri devam ediyor.


Gelişme: Hangi alanlar boşaltılacak?

Kuzey Irak’ta yayılan haberlere göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina kamp bölgelerinde kademeli çekilme kararı aldı; aynı açıklamada mağara ve sınır hattına yakın bazı mevzilerin de tahliye edileceği ifade edildi. Bu duyurunun örgütün üst düzey iletişim kanallarından mı yoksa bölgedeki kaynaklardan mı yapıldığına dair detaylar henüz bütünlüklü şekilde paylaşılmadı.

Süreç ve uygulama iddiaları

Bazı medya kuruluşlarının aktardığı iddialara göre, silah bırakma ve çekilme sürecinin bölge bölge yürütüleceği; mağaraların tespit edilip girişlerinin kapatılması veya imha edilmesi gibi uygulamaların yer alabileceği belirtiliyor. Bu ayrıntılarla ilgili kaynaklar, sürecin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve güvenlik birimleri gözetiminde ilerleyebileceğine işaret ediyor. Ancak bu tür operasyonel detayların sahada nasıl uygulanacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

Türkiye cephesinden bağlam

Türkiye, PKK’ya karşı sınırötesi operasyonlarını sürdürüyor; geçmiş dönemlerde Zap, Metina, Hakurk gibi bölgeler hava ve kara harekâtlarıyla hedef alınmıştı. Bölgedeki askeri faaliyetler ve istihbarat çalışmaları, olası çekilme ve silah bırakma süreçlerinin güvenlik boyutunu belirleyecek. Uluslararası ajanslar da Türkiye’nin operasyonlarını ve bölgedeki durumu yakından takip ediyor.

Uzman yorumları ve olası sonuçlar

Güvenlik uzmanları ve bölge analistleri, kampların boşaltılması ve mağaraların terkedilmesinin kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olabileceğini; ancak sahada denetim, teslim, rehabilitasyon ve siyasi-mekanik süreçlerin eş zamanlı ve şeffaf biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çekilme sonrası bölge güvenliğinin sağlanması, geri dönüş ve ceza adımları gibi hukuki-siyasi konuların da çözülmesi gerekiyor. (Uzman değerlendirmeleri medya kaynaklarından ve analiz raporlarından derlenmiştir.

Ne takip edilmeli?

  • PKK veya bağlı yapılanmalardan gelecek resmi açıklamalar, sürecin kapsamını netleştirecek.

  • Türkiye Cumhuriyeti makamları (MSB, MİT, Dışişleri) ve bölgedeki yerel aktörlerin açıklamaları takip edilmeli.

  • Uluslararası gözlemciler ve bağımsız raporlar, iddiaların doğruluğunu teyit edebilecek üçüncü kaynaklar sağlayabilir.


Not: Bu haber, kamuoyuna yansıyan güvenilir medya ve kaynaklara dayanarak hazırlanmıştır; iddiaların bir kısmı sahadaki fiili uygulamalarla teyit edilmeyi beklemektedir. Okurlarımız, resmi makam açıklamalarını öncelikli kaynak olarak takip etmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar