Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Kartalkaya Yangın Faciasında İddianame Kabul Edildi: 78 Kişi İçin 22 Yıl 6 Aya Kadar Hapis İstemi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Bolu’nun Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında 78 kişinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin iddianame kabul edildi. 32 şüpheli hakkında 1998’er yıla ve 22 yıl 6 aya kadar hapis isteniyor.

Giriş

21 Ocak 2025’te Bolu’nun kartalkaya ilçesindeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, 78 kişinin yaşamını yitirmesiyle Türkiye tarihinin en korkunç turizm facialarından biri olarak kayıtlara geçti . Olay sonrası başlatılan geniş çaplı soruşturma, bugün itibarıyla önemli bir aşamaya geldi.

Yangın Faciasının Detayları

Yangın sırasında 53 konuk karbonmonoksit zehirlenmesi, 20 kişi yanarak ve 4 kişi ise yüksekten düşme sonucu hayatını kaybetti . Bilirkişi raporları, yoğun dumanın tesisin yetersiz havalandırma sisteminden kaynaklandığını ortaya koyarken, elektrikli “grill plate” isimli ızgaranın hatalı kullanımı yangının hızla büyümesine zemin hazırladı .

İddianame Detayları

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 30 Mayıs 2025’te kabul edilen iddianamede 32 şüpheli yer alıyor. Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 sanık için 1998’er yıla, 19 sanık için ise 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep etti  İddianamede, tesis işletmecilerinden bakım sorumlularına, itfaiye ekiplerinin eksik müdahalesine kadar pek çok ihmal zinciri ayrıntılarıyla belgelendi.

Hukuki Süreç ve Şüpheliler

  • Şüpheli Sayısı: Toplam 41 kişi gözaltına alındı, 28’i tutuklandı ve 9’u serbest bırakıldı .

  • İddianame Sayfa Sayısı: 189 sayfalık bilirkişi raporuyla desteklenen dosyada, ölüm nedenleri ve ihmaller tek tek sıralandı .

  • Mahkeme: Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı inceleyerek duruşma tarihlerini önümüzdeki haftalarda açıklayacak .

Mağdurların ve Toplumun Talepleri

Faciada yakınını kaybeden mağdurlar, sorumluların en ağır cezayı almasını talep ediyor. Mağdurlardan Erkan Yıldız, “İtfaiyenin zamanında müdahale edememesi en büyük ihmal, kusurların tümü açığa çıkarılmalı” dedi . Sivil toplum kuruluşları da otellerin yangın güvenliği standartlarının yeniden düzenlenmesi çağrısında bulunuyor.

Sonuç ve Beklentiler

İddianamenin kabulüyle birlikte soruşturma süreci yeni bir boyuta taşındı. Yakın dönemde yapılacak ilk duruşmada, bilirkişi raporlarının ayrıntılı sunumu ve şüphelilerin savunmaları alınacak. Tüm kamuoyu, adaletin tam anlamıyla tecelli etmesini ve benzer faciaların bir daha yaşanmamasını bekliyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Yozgat’ta Taziye Dönüşü Feci Kaza: 2 Ölü, 15 Yaralı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde taziye evinden dönen midibüsün şarampole devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 2 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi yaralandı. Kazanın sebepleri, kurtarma çalışmaları ve yetkililerin açıklamaları detaylı olarak ele alındı.

Giriş

02 Haziran 2025 tarihinde Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesi Sazlıdere köyü mevkisinde taziye evinden dönenleri taşıyan Otokar marka midibüsün devrilmesi sonucu iki kişi hayatını kaybetmiş, 15 kişi ise yaralanmıştır. Kazanın öğleden sonra saat 15:38 civarında gerçekleştiği ve yolun yağmur nedeniyle kayganlaşması sebebiyle midibüsün kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandığı öğrenilmiştir


Kaza Anı ve Sebepleri

1. Kaza Saati ve Yerleşim

  • Tarih ve Saat: 02.06.2025, 15:38

  • Yer: Yozgat-Akdağmadeni ilçesi, Sazlıdere köyü yakınları

  • Güzergâh: Ankara’dan Sivas yönüne giden / Sivas’tan Ankara’ya dönen yol üzerinde gerçekleştiği belirtilmiştir

2. Yol ve Hava Koşulları

Kazanın meydana geldiği sırada bölgede etkili olan yağmur, yol yüzeyinin oldukça kayganlaşmasına neden olmuştur. Sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda midibüs, virajı alamayarak yaklaşık 10 metre kadar şarampole yuvarlanmıştır

3. Araç ve Yolcu Bilgileri

  • Araç Türü: Otokar marka midibüs

  • Yolcu Sayısı: İlk belirlemelere göre midibüste 29 yolcunun bulunduğu, 2 yolcunun kaza anında hayatını kaybettiği, 15 yolcunun yaralandığı kayıtlara geçmiştir

  • Gidiş Amacı: Sivas’taki taziye evinden dönen yakınlarının taşınması.


Kurtarma ve İlk Müdahale Çalışmaları

1. İhbar ve Ekip Sevkiyatı

Kısa sürede bölgeye intikal eden jandarma, 112 Acil Sağlık, AFAD ve itfaiye ekipleri ile birlikte kurtarma ve yaralıları hastaneye sevk çalışmaları başlatılmıştır

  • Jandarma: Olay yeri güvenliğini sağlamak, trafik akışını düzenlemek ve kaza tutanağı tutmakla sorumlu olmuştur.

  • Sağlık Ekipleri: Bölgede acil müdahale yaparak yaralıları ambulanslarla Yozgat Şehir Hastanesi, Akdağmadeni Devlet Hastanesi ve diğer yakın hastanelere sevk etmiştir.

  • AFAD ve İtfaiye: Araç içinde sıkışan yolcuları kurtarmak için özel ekipmanlarla müdahale etmiş, yaralıların sağlık ekiplerine ulaştırılmasını sağlamıştır.

2. Yaralıların Durumu

  • Ağır Yaralı Sayısı: İlk belirlemelere göre 5 kişinin hayati tehlikesi devam etmektedir.

  • Hafif ve Orta Şiddette Yaralılar: Geri kalan 10 kişi çeşitli kırık, kesik ve şok belirtileriyle tedavi altına alınmıştır

3. Hayatını Kaybedenler

  • Kazada yaşamını yitiren iki kişinin kimlik bilgileri yetkililer tarafından henüz resmi olarak açıklanmasa da, yakınlarından alınan bilgilere göre orta yaşlı iki taziye ziyaretçisinin olduğu bildirilmektedir.

  • Cenazeler otopsi için Yozgat Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmiştir


Yetkililerin Açıklamaları

1. Vali ve Kaymakamlık Açıklamaları

  • Yozgat Valiliği, kaza ile ilgili olarak açıklama yaparak “Bölgede etkili olan sağanak yağışın yol yüzeyinin kayganlaşmasına, bunun da sürücünün kontrolü kaybetmesine sebep olduğu” vurgusunu yapmıştır.

  • Kaymakamlık ise “Acil müdahale ekipleri hızla bölgeye intikal etti. Yaralıların yakınları bilgilendirildi ve her türlü destek seferber edildi” ifadelerini kullanmıştır .

2. Jandarma ve Trafik Ekipleri

Jandarma Trafik Şube yetkilileri, bölgede inceleme başlatıldığını, sürücünün ifadesine başvurulacağını ve otopsi raporları ile birlikte kaza nedeninin kesin olarak belirleneceğini belirtmiştir. Ayrıca, benzer hava koşullarında seyir halinde olan sürücülerin daha dikkatli olmaları konusunda uyarılar yapılmıştır .


Bölge Halkından ve Ailelerden Tepkiler

1. Köy Muhtarı ve Mahallelinin Görüşü

  • Sazlıdere Köyü Muhtarı: “Bizim için çok acı bir gün. Yağmur damlaları eşliğinde gelen bu haber hepimizi yasa boğdu. Gerekli işaretlemelerin ve yol bakımının yapılmasını defalarca dile getirmiştik.”

  • Mahalle sakinleri, yol kenarındaki bariyer eksikliğine ve bölgenin yağışlı havalarda tehlikeli hâle gelmesine dikkat çekmiştir .

2. Yaralı Ailelerinin Bekleyişi

  • Hastanelerde yakınlarını bekleyen aile üyeleri, yetkililerden bilgilendirme beklerken endişeli bekleyişlerini sürdürmüştür.

  • Çoğu hasta yakını, “Taziye evindeki acımız bu kez yola yansıdı. Yetkililerden yol güvenliğini artırmalarını istiyoruz” ifadelerini kullanmıştır


Trafik Güvenliği ve Uzman Görüşleri

1. Yağışlı Hava Koşullarında Sürüş

Trafik Uzmanı Dr. Mehmet Yılmaz’a göre yağışlı havalarda yol yüzeyinin normal şartlara göre üç kat daha kaygan olduğunu, sürücülerin hızlarını mutlaka düşürmeleri ve takip mesafesini uzatmaları gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, lastik diş derinliği ve fren balatalarının kontrolünün önemine dikkat çekmiştir .

2. Minibüs ve Midibüs Trafiğinde Denetimler

  • Karayolları Genel Müdürlüğü yetkilileri, toplu taşıma araçlarında düzenli teknik kontrollerin artırılması gerektiğine vurgu yapmıştır.

  • Özellikle taziye, nişan, sünnet gibi sosyal faaliyetlerde araç kiralama yoğunluğunun arttığı dönemlerde denetimlerin sıklaştırılması önerilmiştir .


Sonuç ve Öneriler

  1. Hava Koşullarına Uyan Sürüş

    • Yağışlı havada hız sınırına uymak, takip mesafesini korumak, ani fren ve direksiyon manevralarından kaçınmak hayati önem taşır..

  2. Araç Teknik Bakım ve Denetimler

    • Toplu taşıma araçlarında düzenli fren, lastik ve süspansiyon kontrolleri, yolculuk öncesi muayene raporlarının eksiksiz bulunması gereklidir.

  3. Yol Güvenliği ve Altyapı Çalışmaları

    • Bölge yolunun yağışlı havalarda daha güvenli hâle gelmesi için bariyerlerin yenilenmesi, yol yüzeyine kaymayı önleyici serim işlemlerinin sürdürülmesi önemlidir. .

  4. Toplumsal Bilinç ve Farkındalık

    • Taziye, düğün, nişan gibi kalabalık taşıyan seferlerde yol şartları, hava tahminleri ve araç kapasitesi göz önünde bulundurulmalı, organizatörler ve sürücüler riskleri minimize edecek planlama yapmalıdır.

    • Not: Kazayla ilgili sayılar (yaralı sayısı) habere göre farklılık gösterebilmektedir. İlk raporlarda 15 yaralı olarak bildirilmiş, sonraki güncellemelerde 27 yaralı sayısı da öne çıkmıştır. Bu makalede “15 yaralı” bilgisi, ilk alınan resmi bilgilere dayanmaktadır.
Okumaya Devam Et

Gündem

Arnavutköy’de 2 Günlük Bebek Mezarlıkta Bulundu: Üniversite Öğrencisi Anne İfadesi Şoke Etti

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul Arnavutköy Asri Mezarlığı’nda 1 Haziran 2025 tarihinde bulunan 2 günlük bebek cesedi olayı tüm Türkiye’yi sarstı. Anne Aynur Ç. (20), “Öldüğünü sandım, babamın mezarına bıraktım” diyerek şoke eden bir ifade verdi. Gözaltına alınan anne ve baba adliyeye sevk edildi. Olayın detayları, hukuki süreç ve toplumsal tepkiler bu makalede.

Olayın Yaşandığı Tarih ve Mekân

Olay, 1 Haziran 2025 Pazar günü öğle saatlerinde İstanbul Arnavutköy Anadolu Mahallesi’ndeki Asri Mezarlığı’nda meydana geldi. Mezarlıkta görevli bir güvenlik görevlisi, rutin kontroller sırasında bir mezarın üzerinde 2 günlük erkek bebek cesedi olduğunu fark etti. Durumun haber alınmasının ardından bölgeye sevk edilen polis ve olay yeri inceleme ekipleri, bebeğin cesedini detaylı şekilde inceledi. Yapılan ilk tespitlerde, vücudunda çizikler olduğu ve göbek bağının hâlâ üzerinde bulunduğu belirlendi


Anne ve Babanın Kimliği, Gözaltı Süreci

Ekiplerin yaptığı araştırmalar sonucu, Arnavutköy Devlet Hastanesi’nde yapılması gereken 24 saatlik doğum gözetim süresini tamamlamadan kaçan ve bebeğini “emzirme bahanesiyle” yanına alarak hastaneden ayrılan üniversite öğrencisi Aynur Ç. (20) olduğu belirlendi. Polis, hastane güvenlik kameralarındaki görüntülerden hareketle Aynur Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. İddialara göre bebeğin babası olduğu öne sürülen S.A. (24) de aynı bölgede tespit edilerek gözaltına alındı. Şüpheliler, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi


Anne Aynur Ç.’nin İfadesi

Aynur Ç., polis merkezindeki sorgusunda şu ifadeleri kullandı:

  • “Doğum Sonrası Hastaneden Kaçış”
    “Bebeğimi hastanede yasal olarak 24 saat gözetim altında tutmam gerekiyordu. Ancak bebeğim ilk gün emiyordu; sonra emmeyi kesti. Hareket etmeyip ağlamayınca ölmüş olabileceğini düşündüm. ‘Emzirme’ bahanesiyle bebeği yanıma alarak hastaneden çıktım ve evime gittim.”

  • “Mezara Bırakma Gerekçesi”
    “Babaannemin veya kendime ait manevi bir alan olmadığından, cenaze sonrası kimse fark etmesin diye babamın mezarının bulunduğu Asri Mezarlığı’na götürüp bıraktım. Bebeğin ölü olduğunu zannediyordum.”

  • “Aile ve Geçmiş Hayat”
    “2018 yılında babamı kaybettim. Ailem köye döndü, ben İstanbul’da bir üniversitenin Türkçe Öğretmenliği bölümüne kaydoldum. Ailemden maddi destek alarak eğitimimi sürdürüyordum. Bir süre sonra S.A. ile tanıştım, ayrıldıktan sonra hamile olduğumu fark ettim. Önce çocuğu aldırmayı düşündüm, sonra doğurup bakabileceğimi sandım.”


Bebeğin Babası S.A.’nın Açıklamaları

Gözaltına alınan S.A. (24) ise ifadesinde, Aynur Ç. ile bir dönem birlikte yaşadıklarını, ancak ayrıldıktan sonra doğumdan haberinin olmadığını ileri sürdü. “Doğum olduğuna dair hiçbir ipucu vermedi. Bebeğin varlığından bihaberdim” dedi. Polisin yaptığı tespitler ve hastane kayıtlarındaki görüntüler, S.A.’nın bebekle ilgili bilgi sahibi olup olmadığının soruşturulmasını gerektiriyor.


Bebeğin Adli Tıptaki İnceleme Süreci

Bebeğin cesedi, Asri Mezarlığı’nda yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Burada yapılan otopsi ve DNA analizleri;

  1. Bebeğin Gerçek Doğum Zamanı ve Sağlık Durumu: Vesilesiyle canlı doğup doğmadığı, otopsi raporunda netleştirilecek.

  2. Ölüm Sebebi: Göbek bağının kesilme şekli ve vücudundaki çizikler dikkate alınarak “ihmal, kaza veya kasti eylem” kapsamında değerlendirmeler yapılacak.

  3. Baba Soy Bağının Tespiti: Yasal işlemlerin sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi için DNA karşılaştırmaları hızla tamamlanacak.

Bu inceleme sonuçları, hem S.A. hem de Aynur Ç. için evrakın savcılığa iletilmesini sağlayacak ve cezai sorumluluk boyutunu netleştirecek.


Hukuki Boyut ve Muhtemel Suçlamalar

Olayın kayıtlarına göre;

  • Çocuğun Gözetimsiz Bırakılması ve İhmali: 24 saat hastane kontrolünden çıkartılan bebek, gerekli tıbbi desteği alamadığı için zarar gördüyse “ihmal suretiyle çocuğun zarar görmesi” veya “ölümüne sebebiyet verme” suçlaması gündeme gelebilir.

  • Cenaze Defi Usulsüzlüğü: Türkiye’de cenaze işlemlerinin ve mezara bırakma süreçlerinin belirli kurallara göre yapılması zorunludur. Bebeğin tıbbi olarak ölü ilan edilmeden gömülmesi, “cesede muamelenin usulsüz yapılması” suçunu oluşturabilecektir.

  • Beyan ve İftiraya Yönelik İddialar: S.A.’nın bebeğin babası olmadığına dair iddiası, gerekli DNA raporunun sonucuna göre “babanın çocuğa bakmaması” veya “çocuğun tanınmasını engelleme” gibi ek soruşturmaları gündeme getirebilir.

Savcılık, bu nedenlerle soruşturmayı “çocuğun sağlığına kasten veya taksirle zararı” ve “resmî işlemlere aykırı davranma” başlıkları altında derinleştirdi. Her iki şüpheli de “gözaltı süresinin adliyeye sevkiyle” adli kontrol veya tutuklama kararını bekliyor.


Medyatik Yankılar ve Toplumsal Tepkiler

  • Medyada Geniş Yankı: Olay, Mynet’in “Kahreden haber!..” başlığıyla yayınladığı ilk duyurudan sonra Milliyet, Superhaber ve diğer ulusal haber portallarında manşetlere taşındı. Sosyal medyada #ArnavutköyBebek etiketiyle anılar paylaşıldı

  • Sosyal Medya Tepkileri: Kullanıcılar, “Anne neden yardım istemedi?”, “Hastaneden bebeği kaçırmak nasıl mümkün oldu?”, “Cezalar yetersiz kalacak mı?” gibi sorularla tepkilerini dile getirdi. Bir kısmı “Genç kızın psikolojik durumu nedir?”, “Babasının psikolojik mirası çocuğa yansımış olabilir mi?” yorumları yaptı.

  • Uzman Görüşleri: Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanları, evlilik dışı hamilelik yaşayan genç kadınların kapalı ve desteksiz bir çevrede kalmasının, özellikle üniversite ortamındaki yalnızlığın risk teşkil ettiğini belirtti. “Özellikle doğum sonrası destek hattı, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları tarafından üniversitelerde birimler kurulmalı” denildi.


Toplumsal Boyut ve Alınması Gereken Dersler

  1. Üniversitelerde Psikososyal Destek İhtiyacı: Genç kadınların hamilelik döneminde ve doğum sonrasında psikolojik danışmanlık hizmetine kolay erişimi, benzer vakaların önüne geçebilir.

  2. Hastane Protokollerinin Güçlendirilmesi: “Emzirme bahanesiyle bebek kaçırma” gibi aksiyonlara engel olacak güvenlik protokolleri gözden geçirilmeli; hem güvenlik hem de mahremiyet dengesi korunarak yeni düzenlemeler hayata geçirilmeli.

  3. Hukuki Bilinçlendirme: Anne ve babaların doğum, defin ve adli süreçlerle ilgili temel bilgileri edinmesini sağlayacak yerel yönetim seminerleri ile toplumsal cehaletin azaltılması hedeflenmeli.

  4. Medya Etiği ve Mahremiyet: Olayın duyurulmasında anne, bebek ve aile bireylerinin kimlik bilgilerinin gizlenmesi kamuoyunun hassasiyetini koruyacaktır. Bu vakada “Aynur Ç.” ifadesi kullanılsa da, toplum vicdanını rahatlatacak “gizlilik zırhı”na dikkat edilmeli.


Sonuç ve Beklenen Gelişmeler

Arnavutköy Asri Mezarlığı’nda 1 Haziran 2025 günü bulunan 2 günlük bebek cesedi vakası, sadece bir ceza soruşturması değil, aynı zamanda sağlık, eğitim ve sosyal destek mekanizmalarının sorgulanmasını da zorunlu kıldı. Şu ana kadar:

  • Aynur Ç. ve S.A. gözaltına alındı; adliyeye sevk edildiler.

  • Bebeğin otopsi ve adli tıp inceleme raporları bekleniyor. Sonuçlar, “canlı doğup doğmadığı” ve “ölüm koşulları” hususunda önemli delil teşkil edecek.

  • Hastane kayıtlarına ilişkin savcılık incelemesi devam etmekte; güvenlik kamerası kayıtları, hem annenin eylemini hem de hastane personelinin prosedürlere uyup uymadığını somutlaştıracak.

  • Toplumun beklentisi, haksızlığa uğramış bu minik canın hakkının hukuk önünde tam anlamıyla korunması ve benzer trajedilerin tekrar yaşanmaması adına önleyici tedbirlerin alınmasıdır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kurban bayramın kaçıncı günü kesilir? Kurban kesim vakti ne zaman başlar ve biter?

Yayımlandı

üzerinde

Kurban kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılındıktan sonra, bayram namazı kılınmayan yerlerde ise sabah namazı vakti girdikten sonra başlayacak. Kurbanlıkların, mutlaka Kurban Bayramı günleri içerisinde kesilmesi gerekecek. Bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar