Gündem
Nureddin Yıldız Protestosunda Tutuklanan 5 Boğaziçili Öğrenci Tahliye Edildi: Hukuki Süreç ve Toplumsal Tepkiler
Açıklaması
Boğaziçi Üniversitesi’nde “6 yaşındaki çocuk evlenebilir” diyen Nureddin Yıldız’ı protesto ettikleri için tutuklanan 5 öğrenci, 30 Mayıs’ta tahliye edildi. Eylem süreci, mahkeme kararları ve dayanışma açıklamaları bu haberimizde.
Giriş
13 Mayıs 2025’te, Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız’ın “6 yaşındaki çocukların evlendirilebileceği” yönündeki tartışmalı söylemleri protesto edildi. Kampüste gerçekleştirilen barışçıl gösterilere polis müdahale etti ve toplamda 97 kişi gözaltına alındı .
Protestonun Ardından Gözaltılar ve Tutuklama Süreci
-
13 Mayıs 2025: Yaklaşık 97 öğrenci gözaltına alındı; ertesi gün 82 kişi serbest bırakılırken 15 öğrenci savcılığa sevk edildi .
-
15 Mayıs 2025: “Görevi yaptırmamak için direnme” suçlamasıyla 6 öğrenci tutuklandı. Bu grupta, adli kontrolleri kaldırılan T24 muhabiri Can Öztürk de yer alıyordu .
-
16 Mayıs 2025: Tutuklanan öğrencilerden Sinemis Zülâl ilk olarak tahliye edildi
30 Mayıs’ta Tahliye Kararı
30 Mayıs 2025 tarihinde, tutuklu kalan 5 öğrenci için de tahliye kararı verildi. Böylece dosyada adli kontrol şartıyla bırakılan öğrenci kalmadı
Öğrenci ve Dayanışma Açıklamaları
Anne Baba Dayanışma Ağı, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda;
“Nureddin Yıldız protestosu sonrası tutuklanan Boğaziçili çocuklarımızın tensiben tahliye kararı açıklandı. Çocuklarımız artık özgür. Silivri’de çocuklarımızın tahliye haberini bekliyoruz.”
Hukuki Değerlendirme
-
Suçlama: “Görevi yaptırmamak için direnme” (TCK 265)
-
Mahkeme Gerekçesi: Tutuksuz yargılanmalarını sağlamak amacıyla adli kontrol şartı uygulandı.
-
Gelişme: Tahliye kararları, ifade özgürlüğü kapsamında yapılan barışçıl protestolara hukuki sınırların esnetilme eğilimini gösteriyor.
Toplumsal ve Akademik Tepkiler
-
İstanbul, Ankara ve İzmir’de dayanışma eylemleri düzenlendi.
-
Birçok akademisyen ve sivil toplum kuruluşu, öğrencilerin serbest bırakılmasına ilişkin açıklama yaparak, ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaptı.
Sonuç
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protesto eylemleri, hem çocuk evliliği savunan söylemlere karşı halk desteğini hem de üniversitede ifade özgürlüğü sınırlarının tartışılmasını gündeme taşıdı. 30 Mayıs’ta tahliye edilen 5 öğrenciyle birlikte süreçte tutuklu öğrenci kalmaması, hem hukuki hem de toplumsal açıdan önemli bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.
Gündem
Son dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 18 Temmuz 2025

Gündem
Faladdin ve Binnaz’ın Kurucusu Sertaç Taşdelen Tutuklandı: Kara Para Aklama İddialarıyla Gözaltında
Açıklaması
“Faladdin” ve “Binnaz” uygulamalarının kurucusu Sertaç Taşdelen, suç geliri elde ettiği ve kara para akladığı iddiasıyla tutuklandı. MASAK raporu ve bilirkişi incelemeleri detaylarıyla bu haberde.
Olayın Perde Arkası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aklama Suçları Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü soruşturma kapsamında, popüler fal uygulamaları “Faladdin” ve “Binnaz”ın kurucusu Sertaç Taşdelen hakkında tutuklama kararı verildi. Taşdelen, fal, astroloji ve spiritüalizm üzerinden elde edilen gelirin suç gelirinden sayıldığı ve bir kısmının yurt dışına aktarıldığı iddialarıyla yargılanıyo
İddialar ve Soruşturma Süreci
-
MASAK Raporu: Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun hazırladığı ön raporda, Taşdelen’in sahip olduğu mobil uygulamalar üzerinden elde edilen gelirlerin “suçtan kaynaklanan malvarlığı” kategorisine girdiği ve bir bölümünün yurt dışına transfer edildiği tespit edild.
-
Reklam Kurulu ve Bilirkişi İncelemesi: Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu ile bağımsız bilirkişi raporları, uygulamalarda “hukuka aykırı reklam ve hizmet sunumu” yapıldığı ve bunun da haksız kazanca zemin hazırladığı sonucuna vardı .
-
Sulh Ceza Hakimliği Kararı: İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Sertaç Taşdelen’in, el konulan banka hesapları ve mal varlığı göz önünde bulundurularak tutuklanmasına hükmedildi
El Konulan Varlıklar
Taşdelen’in banka hesaplarına ve elektronik para kuruluşlarındaki varlıklarına tedbir konuldu. Ayrıca:
-
İkisi otomobil, biri deniz taşıtı olmak üzere araçlar
-
Çok sayıda bilgisayar, harici disk ve dijital depolama birimi
-
Arteria Yazılım A.Ş. şirketine ait ortaklık payları
Tüm bu varlıkların toplam piyasa değerinin yaklaşık 107,5 milyon TL olduğu belirtildi .
Faaliyetlerin Boyutu ve Etkisi
“Faladdin” ve “Binnaz”, aylık milyonlarca kullanıcıya yönelik fal, astroloji ve medyumluk hizmetleri sunuyor. Uygulamalar, cep telefonu ve web üzerinden ödeme altyapısını kullanarak kullanıcı başına ortalama 20–30 TL gelir elde ediyordu. Soruşturma, bu iş modelinin “suç geliri yaratma” potansiyelini ve yurt dışına çıkan para trafiğini odağına alıyor .
Hukuki Süreç ve Olası Cezai Yaptırımlar
Sertaç Taşdelen hakkında “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” ve “bilişim sistemini kötüye kullanma” suçlarından dava açılması bekleniyor. Türk Ceza Kanunu’nda bu suçların cezası 5 yıla kadar hapis ve adli para cezasını içeriyor. İlerleyen duruşmalarda, bilirkişi raporları ve MASAK bulguları davanın kaderini belirleyecek.
Sonuç
Türkiye’nin en popüler fal uygulamalarının arkasındaki ismin tutuklanması, dijital hizmetlerde finansal şeffaflık ve yasal sorumluluk tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Soruşturmanın nihai sonucu hem sektördeki diğer girişimleri hem de kullanıcı güvenini yakından ilgilendiriyor.
Gündem
20 Yıllık Gizem Çözüldü: Pendik’te Gönül Çelen Cinayeti Dosyası Raftan İndi
Açıklaması
25 Nisan 2005’te Pendik’te tren raylarında bulunan genç anne Gönül Çelen’in ölümü intihar değil, cinayet çıktı. Dosya yeniden açıldı; yedi şüpheli gözaltında.
Giriş
İstanbul’un Pendik ilçesinde 25 Nisan 2005’te tren raylarında parçalanmış halde bulunan Gönül Çelen’in ölümü, 20 yıl rafta bekleyen dosyanın bu hafta yeniden açılmasıyla “intihar” değil, “cinayet” olarak kayıtlara geçti. Genç annenin ölümüne dair yıllardır süren bilinmezlik, bir ihbar sayesinde çözüldü.
Olayın Arka Planı
25 Nisan 2005’te, İstanbul Pendik’te Tersane Tren İstasyonu yakınlarında bir trenin çarptığı düşünülen bir beden, raylarda dismekalanmış halde bulundu. Yapılan kimlik tespitinde cesedin, iki çocuk annesi 16 yaşındaki Gönül Çelen’e ait olduğu belirlendi. O dönem polis kayıtlarında “yüksekten düşme sonucu intihar” şüphesiyle kapatılan dosya, resmi kayıtlarda intihar vakası olarak sınıflandırıldı.
Dosyanın Raftan İndirilmesi ve Yeniden Soruşturma
Aradan geçen 20 yılın ardından, geçtiğimiz günlerde gelen bir ihbarla dosya yeniden açıldı. İhbarcının “Gönül Çelen’in cinayete kurban gittiği” yönündeki bilgisi, İstanbul Emniyeti Cinayet Büro Amirliği’ni harekete geçirdi. Dosya, tozlu raflardan indirilerek detaylı kriminal incelemelere tabi tutuldu. İlk aşamada Muğla, Edirne, Sakarya, Trabzon ve İstanbul adreslerine düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda, 4’ü kadın 7 şüpheli gözaltına alındı.
Adli Tıp Kurumu Bulguları
Yeniden açılan soruşturmada Adli Tıp Kurumu uzmanları, Gönül Çelen’in kanındaki alkol oranını inceledi. Yapılan incelemede, genç annenin kanındaki alkol düzeyinin 304 promil olarak belirlendi. Bu derece yüksek alkol almış bir kişinin kendi başına tren raylarına kadar yürüyüp rayların üzerine çıkmasının fiziken mümkün olmadığı vurgulandı. Bu bulgu, intihar ihtimalini büyük oranda ortadan kaldırdı.
Telefon Kayıtları ve Yeni Deliller
Adli inceleme raporları arasında, olay saatinden dakikalar sonra Gönül Çelen’in cep telefonuna takılan farklı bir SIM kart üzerinden aramalar yapıldığına dair kayıtlar da bulundu. Sorgulanan şüpheliler arasında, genç kadının son görüştüğü arkadaşları, eski işvereni ve bu yeni hattın sahibi bulunan ilk aranılan kişi yer alıyor. Bu durum, olaya üçüncü şahıs müdahalesini kuvvetle işaret ediyor.
Operasyonda Ele Geçirilenler
Gözaltına alınan şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda, ruhsatsız iki adet tabanca ile çok sayıda fişek bulundu. Silahların, olayla bağlantılı olarak kullanılmış olabileceği değerlendiriliyor. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilerek nöbetçi mahkemeye çıkarıldı.
Soruşturmanın Geleceği ve Kamuoyu Tepkisi
20 yıl sonra açılan bu dosya, kamuoyunda uzun süre “çözülemeyen gizem” olarak kaldı. Yeniden alevlenen soru işaretleri, özellikle mağdur genç annenin çocuklarının durumu ve ihmaller zincirini gündeme taşıdı. Aile avukatları, soruşturmanın titizlikle yürütülmesini ve adli sürecin şeffaf olmasını talep ediyor. Sürecin ilerleyişine göre, yeni delillerin ortaya çıkması bekleniyor.
Sonuç
Pendik’te 25 Nisan 2005’te raylarda bulunan Gönül Çelen’in ölümü, 20 yıl sonra cinayet olarak kayıtlara geçti. Dosyanın tekrar açılmasıyla ortaya çıkan deliller, adli tıp bulguları ve telefon kayıtları, genç annenin intihar etmediğini kanıtlıyor. Şimdi gözler, adliyede devam eden davada ve soruşturmanın bir sonraki aşamasında toplanmış durumda.
-
Gündem1 hafta önce
“DAĞ Plakalı Lüks Araç Çetesi Çökertildi: Aksaray ve Laleli’de 50 Milyar TL’lik Sahte-Siren Operasyonu”
-
Gündem1 hafta önce
Çanakkale’de Kabinde Gizli Çekim Skandalı: Uygunsuz Fotoğrafları Çeken Meslektaşı Olarak Görev Yapan Doktor Tutuklandı
-
Gündem4 gün önce
Ankara’da Kahreden Konteyner İnfazı: Anne Hayatını Kaybetti, 12 Yaşındaki Oğlu Ölü Numarasıyla Kurtuldu
-
Gündem3 gün önce
Ankara’da Çatıya Çıkma Umuduyla Çıktılar: Yangın Faciasında Anne, Bebek ve Güvenlik Görevlisi Dumandan Zehirlendi
-
Teknoloji6 gün önce
Meta’dan Apple’ın Yıldız Mühendisi Ruoming Pang’a 200 Milyon Dolarlık Rekor Teklif
-
Gündem4 gün önce
“Alarm Çalmadı, 3 Can Gitti”: Ankara Yaşamkent Valero Sitesi Yangın Faciasında Alarm Sistemi İhmal Mi Edildi?
-
Gündem1 hafta önce
Pençe‑Kilit Bölgesi’nde Metan Gazı Faciası: Kuzey Irak’ta 12 Mehmetçiğimiz Nasıl Şehit Oldu?
-
Politika1 hafta önce
İsrailli Uzmanlar Uyarıyor: Netanyahu‑Trump Zirvesinde Gizli Mesajlar ve “Alışılagelmedik” Ziyaretin Anatomisi