Gündem
Trafik cezaları artıyor: Kanun teklifi komisyonda kabul edildi

TBMM Adalet Komisyonunda, trafik cezalarının artırılmasına yönelik düzenlemeleri de içeren Karayolları Trafik Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi.
Teklifle, Karayolları Trafik Kanunu’nda değişikliklere gidiliyor. Buna göre, otoyollardan sorumlu birimlerde görevli trafik zabıtası, sorumluluk sahası ile sınırlı olmak üzere İçişleri Bakanının uygun görmesi halinde genel zabıta olarak da görevlendirilebilecek.
Trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde sorumluluk bölgesine göre genel zabıta ilgili mevzuatta belirtilen esas ve usullere uygun olarak trafiği düzenlemeye ve trafik suçlarına el koymaya görevli ve yetkili olacak.
Elektronik ortamda tescili mümkün olan araçlara satış tarihinden itibaren 3 iş günü içinde tescil edilme zorunluluğu getirilecek.
Araç sahiplerinin vefat etmesi halinde mirasçılar, gerekli bilgi ve belgeleri sağlayarak vefat tarihinden itibaren 90 gün içinde ilgili tescil kuruluşuna müracaat etmek ve adlarına tescil belgesi almak zorunda olacak.
Bu kapsamdaki tescil işlemlerinde, tescil vefat tarihi itibarıyla yapılacak. Bu araçların süresi sonunda mirasçılar adına tescil edilmeden kara yoluna çıkarıldığının tespiti halinde sürücüye 3 bin lira idari para cezası verilecek ve mirasçılar adına tescil ettirilinceye kadar araç trafikten menedilecek.
Araçları, tescil belgesi ve tescil plakası alınmadan kara yollarına çıkaran sürücülere verilen idari para cezası 46 bin liraya yükseltilecek. Hurdaya çıkarılmış araçların kullanılması halinde de sürücülere 46 bin lira idari para cezası verilecek.
Aykırılığı tespit edilen araç trafikten çekili ise trafikten çekme tarihi itibarıyla trafik tescil kaydı açılacak ve ilgili vergi dairesine bildirilecek.
PLAKASIZ ARAÇ KULLANANLARA YÖNELİK CEZALAR
Yönetmelikte belirtilen nitelik veya ölçülere aykırı plaka takan, öngörülen sayıda plaka takmayan sürücülere 4 bin lira idari para cezası verilecek. Bu araçlar plakaları uygun duruma getirilene kadar trafikten menedilecek.
Tescil plakasının farklı okunmasına veya okunamamasına neden olacak şekilde plakasında değişiklik yapan sürücüler 140 bin lira idari para cezasına çarptırılacak, araç 30 gün süreyle trafikten menedilecek.
Son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru 1 yıl içinde iki veya daha fazla tescil plakasının farklı okunmasına veya okunamamasına neden olacak şekilde plakasında değişiklik yapan sürücülere her seferinde 280 bin lira idari para cezası verilecek ve araç 60 gün süreyle trafikten menedilebilecek.
Tescilli aracı plakasız kullanan sürücülere 46 bin lira idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri 30 gün süreyle geri alınacak ve araç 30 gün süreyle trafikten menedilecek.
Son ihlalin gerçekleştiği tarihten geriye doğru 1 yıl içinde iki veya daha fazla tescilli aracın plakasız kullanılması halinde sürücülere her seferinde 140 bin lira idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri 60 gün süreyle geri alınacak ve araç 60 gün süreyle trafikten menedilecek.
SAHTE PLAKA KULLANANLARA 140 BİN LİRA CEZA
Başka bir araca ait tescil plakasını veya geçici tescil plakasını, plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluş tarafından verilmemiş plakayı, tescil kaydı bulunmayan plakayı veya sahte plakayı takan veya kullananlara 140 bin lira idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri 30 gün süreyle geri alınacak ve araç 30 gün süreyle trafikten menedilebilecek.
Bu durumun, son ihlalin gerçekleştiği tarihten geriye doğru 1 yıl içinde iki veya daha fazla ihlal edilmesi halinde her seferinde 280 bin lira idari para cezası uygulanarak, sürücü belgeleri 60 gün süreyle geri alınacak ve araç 60 gün süreyle trafikten menedilecek. Ayrıca bu kişiler, Türk Ceza Kanunu’ndaki “Resmi belgede sahtecilik” suçundan cezalandırılacak. Bu kapsamda menedilen araçların men süresi sonunda, tescil plakaları uygun duruma getirilmeden araç teslim edilmeyecek.
İşleteni veya sahibi, sürücüsünün kendisi olup olmadığına bakılmaksızın araç tescil belgesi ve tescil plakalarının, araç üzerinde uygun durumda bulundurulması ve aracın belirtilen hususlara uygun olarak kullanılması konusunda gerekli tedbirleri almak ve denetimini yapmakla yükümlü olacak.
Sürücü belgesi geri alma işlemleri Kanun’da belirlenen görevliler tarafından yapılacak. Geri alınan sürücü belgelerinin iade edilebilmesi için Kanun kapsamında verilen idari para cezalarının tamamının tahsil edilmiş olması şartı aranacak.
Geçici trafik belgesi ve geçici tescil plakasını usulsüz kullanan sürücülere, 46 bin lira idari para cezası uygulanacak. Ayrıca, trafik zabıtasınca geçici belge ve plakalar iptal edilerek, araçlar 30 gün süreyle trafikten menedilecek. Son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru 1 yıl içinde iki veya daha fazla bu madde hükmüne uymayan sürücülere her seferinde 140 bin lira idari para cezası uygulanacak ve araç 60 gün süreyle trafikten menedilecek.
TAKOGRAF, TAKSİMETRE VE HIZ SINIRLAYICILARA MÜDAHALE YASAKLANACAK
Cinslerine, özelliklerine ve kullanım amaçlarına göre, araçlarda nitelik ve nicelikleri yönetmelikte belirtilen gereçlerin, yük taşımada kullanılan ve azami yüklü ağırlığı 3 bin 500 kilogramdan fazla olan motorlu taşıtlar ile Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu veya Karayolu Taşıma Kanunu kapsamındaki yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde kullanılan ve sürücüsü dahil oturma yeri 17’den fazla olan motorlu taşıtlarda takograf, taksi hizmeti veren otomobillerde taksimetre, özellikleri, model yılları ve cinsleri yönetmelikte belirtilen araçlarda hız sınırlayıcı bulundurulması, kullanılır durumda olması ve kullanılması zorunlu olacak.
Bu kapsama giren ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki yıllarda üretilen taşıtlar ile gördükleri hizmet bakımından yönetmelikle muafiyet tanınan taşıtlarda takograf bulundurma ve kullanma zorunluluğu aranmayacak.
Taşıtlarda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenenler dışındaki takograf, taksimetre ve hız sınırlayıcıları kullanılmayacak. Takograf, taksimetre ve hız sınırlayıcılara müdahalede bulunarak yanlış veri üretecek duruma getirmek veya bu durumdaki cihazları kullanmak yasaklanacak.
Takograf bulundurulması zorunlu olan araçların sürücülerinin takograf sürücü kartı kullanmaması ya da kendisine ait bozuk veya geçersiz bir takograf sürücü kartını veya başka bir sürücüye ait takograf sürücü kartını takograf cihazına takarak araç kullanması yasak olacak.
Takograf sürücü kartı sahipleri kendilerine ait takograf sürücü kartını başkalarının kullanmaması için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olacak. Araç işleteni, sürücüsünün kendisi olup olmadığına bakılmaksızın belirtilen gereçler ile takograf, taksimetre ve hız sınırlayıcının bulundurulması, kullanılır durumda olması ve sürücünün belirtilen kurallara uyması hususlarında gerekli tedbirleri almak ve denetimini yapmak zorunda olacak.
TAKOGRAF KULLANMAYANLARA 75 BİN LİRA CEZA VERİLECEK
Araçlarda nitelik ve nicelikleri yönetmelikte belirtilen gereçleri bulundurmayan sürücülere 1000 lira, takograf ve hız sınırlayıcı bulundurmayan ve kullanmayanlara da 75’er bin lira idari para cezası verilecek.
Taksi hizmeti veren otomobillerde taksimetre bulundurmayan ve kullanmayan sürücüler 46 bin lira idari para cezasına çarptırılacak.
Trafik zabıtası, taşıtlara ait takograf kayıtlarını bu kayıtların aktarılacağı veri tabanı üzerinden de denetleyebilecek ve tespit edilen ihlaller hakkında idari para cezası uygulayabilecek.
Takograf bulundurulması ve kullanımı, cihaz ayarları ve kalibrasyonu ile kayıtların saklanmasına ilişkin ihlaller, takograf kayıtlarını saklama, taşıt kullanma, mola ve dinlenme süreleri, sürücülerin ve işletenlerin sorumlulukları, hangi ihlaller nedeniyle geçici olarak trafiğe çıkışına izin verileceği ve/veya trafikten men işlemi uygulanacağına ilişkin hususlar Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşleri alınarak, İçişleri Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlemenin yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenecek.
Usul ve esasları yönetmelikte düzenlenen takograf kullanımına ilişkin belirlenen hususlara uymayanlara 3 bin lira, cihaz ayarları ve kalibrasyonuna ilişkin belirlenen hususlara uymayanlara 10 bin lira, kayıtların saklanmasına ilişkin belirlenen hususlara uymayanlara 20 bin lira idari para cezası uygulanacak.
Gündem
“Bermuda’nın En Büyük Gizemi Şeytan Üçgeni Değilmiş! Okyanusun Dibinde 20 Km’lik ‘Canavar’ Yatıyor”
“Bermuda’nın En Büyük Gizemi Şeytan Üçgeni Değilmiş! Okyanusun Dibinde 20 Km’lik ‘Canavar’ Yatıyor”
Tarih ve Saat: 16 Aralık 2025, 01:30
Tahmini Okuma Süresi:4 dakika

Atlantik’in derinliklerinde, bilim insanları “dünyadaki hiçbir şeye benzemeyen” devasa bir yapı keşfetti. 30 milyon yıldır sırrını koruyan bu oluşum, Bermuda Adaları’nın neden batmadığını açıklayabilir.
Atlantik Okyanusu’nun mavi suları, onlarca yıldır Bermuda Şeytan Üçgeni efsaneleriyle anılıyordu. Ancak yeni bir bilimsel keşif, bölgenin su altında kalan çok daha büyük bir gizemini ortaya çıkardı. Bilim insanları, Bermuda’nın okyanus tabanının altında, 20 kilometre kalınlığında ve dünyada benzeri görülmemiş dev bir kaya katmanı tespit etti.
Bu olağanüstü keşif, Geophysical Research Letters dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar, 31 milyon yıldır aktif olmayan volkanik bir bölge olan Bermuda’nın, nasıl olup da okyanus yüzeyinin yaklaşık 500 metre üzerinde yükselen bir çıkıntı (swell) üzerinde dengede durduğunu nihayet açıklayabileceklerini düşünüyor.
Jeolojik Bir Anomali: Bermuda Neden Batmıyor?
Normalde, bir volkanik ada zinciri, mantodan yükselen sıcak bir “hotspot” (sıcak nokta) üzerinde oluşur. Tektonik plaka hareket ettikçe, volkan aktivitesi durur ve ada, soğuyan kabuğun ağırlaşmasıyla zamanla sönüp batar. Hawaii takımadaları bu sürecin klasik bir örneğidir.
Ancak Bermuda bu kuralı bozuyor. Son volkanik patlamasından onlarca milyon yıl sonra bile ada, Atlantik tabanından 1.640 fit (500 metre) yüksekte durmaya devam ediyor. Bu durum, bilim dünyasında uzun süredir bir gizem olarak kabul ediliyordu.
Carnegie Bilim Enstitüsü’nden sismolog William Frazer ve Yale Üniversitesi’nden Jeffrey Park liderliğindeki ekip, bu gizemi çözmek için yerkabuğunun derinliklerine baktı.

Deprem Dalgaları İle Görüntüleme
Araştırmacılar, Bermuda’daki bir sismik istasyondan toplanan verileri analiz etti. Bu istasyon, dünyanın dört bir yanında meydana gelen 396 büyük depremin titreşimlerini kaydetmişti. Bilim insanları, bu depremlerden yayılan ve Dünya’nın iç katmanlarından geçerek gelen sismik dalgaları inceledi. Dalgaların farklı kaya türlerinden geçerken değişen hızları ve yönleri, adanın altındaki 50 kilometrelik bir derinliğe kadar detaylı bir görüntü oluşturmalarını sağladı.
Dev Katmanın Keşfi
Elde edilen görüntü, beklenmedik bir yapıyı ortaya çıkardı. Okyanusal kabuğun altında, normalde üst manto kayalarının başlaması gereken sınırda, 12.4 mil (20 kilometre) kalınlığında devasa bir kaya katmanı tespit edildi. Frazer, “Bermuda’da, kabuğun altında, Bermuda’nın üzerinde oturduğu tektonik plakanın içinde yerleşmiş bu başka bir katman var” diyerek keşfin sıra dışılığını vurguladı.
Bu katman, çevresindeki manto kayalarından daha az yoğun. Bu hafiflik, tıpkı suyun üzerinde yüzen bir sal gibi, Bermuda’nın bulunduğu okyanus kabuğu bölümünü yukarı doğru itiyor olabilir.
“Dünyada Başka Örneği Yok”
Keşfedilen katmanın kalınlığı, dünyanın başka hiçbir yerinde gözlemlenmemiş düzeyde. Peki bu dev yapı nasıl oluştu? Araştırmacılar birkaç olasılık üzerinde duruyor:
· Magmanın Yer Altında Katılaşması: Bermuda aktif bir volkanik bölgeyken, yüzeye ulaşamayan magma, kabuğun hemen altında birikerek zamanla devasa bir “plüton” (katılaşmış magma kütlesi) oluşturmuş olabilir.
· Hafif Malzeme Birikimi: Derinlerden yükselen ve uçucu elementlerce zengin eriyikler, üst mantoyu değiştirerek geride daha hafif bir artık malzeme bırakmış olabilir.
· Süperkıta Kalıntısı: Araştırmaya dahil olmayan, Smith Koleji’nden jeolog Sarah Mazza, bu benzersizliğin nedeninin, Bermuda’nın eski süperkıta Pangea’nın kalbi üzerinde yer alması olabileceğini söylüyor. Mazza, “Pangea’nın oluşumu sırasında mantonun derinliklerine itilen karbonca zengin malzeme, Bermuda’nın volkanik kayalarının kaynağı olabilir” diye ekliyor. Bu, Pasifik’teki volkanik adalardan farklı bir köken anlamına geliyor.
Efsane ile Bilim: Şeytan Üçgeni Gerçeği
Bu çığır açıcı jeolojik keşif, Bermuda Şeytan Üçgeni olarak bilinen ve gemilerle uçakların gizemli şekilde kaybolduğu iddia edilen popüler efsaneden tamamen ayrı ve bilimsel bir konu. Ancak her ikisi de bölgenin gizemli atmosferini besliyor.
TÜBİTAK Bilim Genç sitesinin de aktardığı gibi, Bermuda Üçgeni’ndeki kayıp iddiaları genellikle doğal nedenlerle açıklanabiliyor:
· Ani ve Şiddetli Hava Koşulları: Bölge, hızla gelişen tropik fırtınalara ve Körfez Akıntısı’nın neden olduğu sert denizlere sahne olabiliyor.
· İnsan Hatası ve Teknik Sorunlar: En ünlü kayıp vakalarından biri olan 1945’teki Flight 19, eğitim uçuşundaki beş ABD donanma uçağının pusula arızaları ve yakıtlarının bitmesi sonucu kaybolmasıydı.
· Yoğun Trafik: Bölge, dünyanın en işlek deniz ve hava güzergahlarından birinde yer alıyor. İstatistiksel olarak, bu kadar çok geminin ve uçağın geçtiği bir bölgede kaza sayısının nispeten yüksek olması beklenen bir durum. Lloyd’s of London gibi sigorta şirketleri bile bölge için ekstra bir risk primi uygulamıyor.
Araştırmacı Larry Kusche’nin 1975’te yayımladığı “Bermuda Üçgeni Gizemi: Çözüldü” adlı kitabı, birçok kayıp hikayesinin abartıldığını, yanlış rapor edildiğini veya basitçe insan hatasına bağlı olduğunu belgeleriyle ortaya koymuştu.
Bilim Işığında Yeni Bir Sayfa
Bermuda’nın altındaki dev yapının keşfi, bilim için heyecan verici bir gelişme. Frazer, şimdi benzer katmanların dünyanın başka yerlerinde olup olmadığını araştırmayı planlıyor. Bu keşif, sadece bir adanın jeolojik tarihini aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Dünya’nın iç dinamiklerini, tektonik plaka davranışlarını ve süperkıta döngülerinin gezegenimizin derinliklerini nasıl şekillendirdiğini anlamamıza yardımcı oluyor.
Bermuda suları, efsanelerin aksine, bilimin çözmeye çalıştığı muazzam ve karmaşık doğal olaylara ev sahipliği yapıyor. Suyun üstündeki “şeytan üçgeni” efsanesi çürütülmüş olsa da, suyun altındaki bu 20 kilometrelik dev yapı, Dünya’mızın ne kadar şaşırtıcı olabileceğinin yeni ve somut bir kanıtı.
Gündem
Fas’ta Sel ve Fırtına Felaketi: Çok Sayıda Can Kaybı ve Geniş Çaplı Hasar
Fas’ta Sel ve Fırtına Felaketi: Çok Sayıda Can Kaybı ve Geniş Çaplı Hasar
Tarih: 16 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 dakika – 00:30

Fas’ta etkili olan şiddetli fırtına ve sel, ülkenin batı kıyısından iç ve dağlık kesimlerine kadar hayatı felç etti. Resmi kaynaklara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 21’e yükselirken, bazı haber kaynakları ülke genelindeki toplam can kaybının daha yüksek olabileceğini bildiriyor.
Fas, son yılların en şiddetli doğa olaylarından biriyle karşı karşıya. Atlas Okyanusu kıyısından başlayarak ülkenin iç kesimlerine kadar yayılan şiddetli fırtına, sel ve kar yağışı, can kayıplarına, geniş çaplı maddi hasara ve ulaşımın durma noktasına gelmesine yol açtı.
Afetin Merkez Üssü: Asfi Kenti
Felaketin en ağır vurduğu yer, Atlas Okyanusu kıyısındaki Asfi kenti oldu. Kentte etkili olan sel ve şiddetli fırtına nedeniyle can kaybı yaşandı. Yerel yetkililerin açıklamalarına göre, Asfi’nin tarihi şehir bölgesinde yaklaşık 70 konut ve iş yeri sel suları altında kaldı. Sel sularının gücü, yaklaşık 10 aracı da akıntıya sürükledi. Kent genelinde birçok ana yol ve güzergah ulaşıma kapanırken, arama-kurtarma ekipleri olası kayıpları bulmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Ülke Geneline Yayılan Yıkım ve Etkiler
Asfi ile sınırlı kalmayan olumsuz hava koşulları, Fas’ın farklı bölgelerinde de ciddi sonuçlar doğurdu. Ülke genelindeki etkiler şu şekilde özetlenebilir:
· Kıyı Bölgeleri: Atlas Okyanusu kıyısındaki şehirlerde şiddetli sel ve su baskınları yaşandı. Tanca, Tetuan ve Martil gibi kuzey şehirlerinde cadde ve sokaklar suyla doldu, çok sayıda evin içine su girdi.
· İç ve Yüksek Kesimler: Bu bölgelerde etkili olan yoğun kar yağışı, ulaşımı büyük ölçüde aksattı. Büyük Atlas Dağları’nın yüksek kesimlerinde kar kalınlığının yer yer 40-50 santimetreye ulaştığı bildirildi. Tinghir, Midelt gibi bölgelerde birçok yol trafiğe kapanırken, bazı kırsal yerleşim yerlerinin dış dünyayla bağlantısı kesildi.
· Ulaşım ve Deniz Trafiği: Cebelitarık Boğazı’nda etkili olan “Emilia” fırtınası, İspanya’nın Tarifa Limanı ile Fas’ın Tanca Şehir Limanı arasındaki tüm feribot seferlerinin durdurulmasına neden oldu.
Kurtarma Çalışmaları ve Yardımlar
Felaketin hemen ardından harekete geçen yerel makamlar ve Fas Kraliyet Jandarması ekipleri, kurtarma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Merzuga çevresinde sel sularına kapılan bir araçtaki iki İspanyol turist, bu ekipler tarafından kurtarılarak güvenli bir bölgeye ulaştırıldı.
Hasar gören bölgelerde, evsiz kalan aileler için geçici barınma merkezleri oluşturulduğu, bu kişilere gıda ve temel ihtiyaç malzemeleri dağıtımına başlandığı açıklandı. Yetkililer, hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini ve sürecin tamamlanmasının ardından mağdur vatandaşlara daha kapsamlı destek sağlanacağını bildirdi.
Soğuk Havanın Yol Açtığı Can Kayıpları
Sel ve fırtınanın yanı sıra, ülkenin doğusunda etkili olan aşırı soğuk hava da can aldı. Cezayir sınırına yakın Cerada iline bağlı Tuisit bölgesinde, bir hafta içinde Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen toplam 9 düzensiz göçmenin, aşırı soğuk ve bitkinlik nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.
Fas, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı ve öngörülmesi zor hava olaylarıyla mücadelesine devam ediyor. Yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar temenni ediyoruz.
Gündem
Şehzadeler’in genç başkanı Gülşah Durbay, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı
Şehzadeler’in genç başkanı Gülşah Durbay, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı
Haber Tarihi: 15 Aralık 2025, 13:49 • Okuma Süresi: 4 dakika

Manisa’nın Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, uzun süredir mücadele ettiği kolon kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 37 yaşında hayatını kaybetti. Durbay için görev yaptığı belediye binası önünde düzenlenen törende, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de dahil olmak üzere yüzlerce kişi gözyaşlarına boğuldu.

Törende duygu dolu anlar
Durbay’ın Türk bayrağına sarılı tabutu, belediye binası önüne alkışlar eşliğinde getirildi. Törene, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP’li milletvekilleri, belediye başkanları, Durbay’ın ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Özgür Özel’in acı sözleri

Törende konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duygularını şu sözlerle ifade etti:
· “Hepimiz için yine çok zor bir gün. Gerçekten hayata, siyasete atılırken her şeyi göze alıyorsunuz da bu kadarını göze almıyorsunuz. Daha 6 ay önce hep birlikte kardeşim Ferdi Zeyrek’i Gülşah’ın da gözyaşlarıyla yolcu ettik”.
· Özel, Durbay’ın en son sözlerinin “Çok acıklı bir hikaye yazdık” olduğunu belirterek, “Bu hikaye yazma lafı bitmedi. Böyle bitti” dedi.
· Durbay’ın siyasi mücadelesine de değinen Özel, “Yüzde 6 oy aldığımız şehirde yüzde 60 oy aldık. İnsanlar iki oy verdi; birini Gülşah’a, birini Ferdi’ye verdi” ifadelerini kullandı.
“Kardeşim” diye seslendi: “İyi ki geçtin bu memleketten”
Durbay’ın yakın arkadaşı Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, aile adına yaptığı konuşmada gözyaşlarına hakim olamadı. Denizli, “Gülüm” diye seslendiği Durbay için, “Senin kardeşin olmak benim için bir ayrıcalıktı. Asla unutulmayacaksın, iyi ki geçtin bu memleketten, iyi ki ışık saçtın hayatlarımıza” dedi.
Gülşah Durbay’ın sağlık mücadelesi ve siyasi kariyeri
· Sağlık Durumu: Gülşah Durbay, bir süredir kolon kanseri tedavisi görüyordu. 1 Aralık’ta rutin tedavisi için Manisa Şehir Hastanesi’ne gelen Durbay’ın kan değerlerindeki değişiklik nedeniyle yoğun bakıma alındığı açıklandı. Takip eden günlerde çoklu organ yetmezliği gelişen Durbay, solunum cihazına bağlandı ve 14 Aralık akşamı saat 20.00 sıralarında hayatını kaybetti.
· Siyasi Yaşamı: 37 yaşında hayata veda eden Durbay, 21 yaşından itibaren CHP saflarında aktif siyaset yapıyordu. Özgür Özel, onun için “Çok iyi bir CHP’li ailenin hepimizden çok daha iyi bir CHP’li evladı” ifadesini kullandı. Durbay, 2024 yerel seçimlerinde Şehzadeler Belediye Başkanı seçilmişti.
Hastalık sürecindeki tartışmalar
Gülşah Durbay’ın hastalık süreci, bazı medya organları ve sosyal medyada siyasi tartışmalara da konu olmuştu. Tedavisi devam ederken, kendisi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında asılsız iddialar ortaya atıldı.
Durbay, Eylül 2024’te yaptığı bir açıklamada, teşhis ve tedavi sürecini ailesinin özel durumu nedeniyle geç açıkladığını belirterek, “Bana alçakça iftiralar atanlar yüzünden… ilk kemoterapimi alırken ailem bu haberler nedeniyle apar topar İstanbul’a kardeşimin yanına gidip durumu açıklamak zorunda kaldı” demiş ve bu iftiraları “asla unutmayacağını, affetmeyeceğini” ifade etmişti.
Vefatının ardından da, partisinden ihraç edilmiş bir ismin, ölümünü Özgür Özel ile ilişkilendiren iddialı bir sosyal medya paylaşımı tepki çekmişti.
Cenaze namazı ve defin işlemleri
Belediye önündeki törenin ardından, Gülşah Durbay’ın naaşı Cumhuriyet Meydanı’nda kılınacak cenaze namazı için Hatuniye Camisi’ne götürüldü. Durbay’ın son yolculuğuna, sevenleri ve Manisalılar tarafından uğurlanacağı belirtildi.
-
Gündem1 hafta öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Teknoloji6 gün önceAvustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı
-
Magazin7 gün önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
-
Teknoloji1 hafta önceZaman Bir Yanılsama mı? Bilim Dünyasını Sarsan Soru
-
Magazin6 gün önceSON DAKİKA: Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına ALINDI.
-
Teknoloji1 hafta önceYapay Zeka “Hesap Makinesini” Tarihe Gömdü: Yeni Modeller Artık Karmaşık Matematiği de Çözüyor
-
Sağlık1 hafta önceKış soğuklarında bitki çaylarına ilgi yoğun. Hangi çaylar içilmeli? Uzmanlar ve esnaftan öneriler
-
Teknoloji7 gün önceNASA ve ESA’dan Tarihi Paylaşım: 3I/ATLAS’ın En Net Görüntüleri Açıklandı
