İstanbul’un Küçükçekmece ilçesi Yeni Mahalle’deki bir sokakta 6 Temmuz Pazar gece saatlerinde iddialara göre bir kişi, arkadaşı Yusuf Demirci’den (16) motosikletini tamir etmesini istedi. Yusuf Demirci ise motosikleti tamir edemeyeceğini söyledi.

İki arasında telefonda sözlü tartışma başladı ve arkadaşı Yusuf Demirci’yi Küçükçekmece’de bir sokağa çağırdı.

Sokağa gelen Yusuf Demirci’ye onu bekleyen arkadaşı ve yanında bulunan iki kişi döner bıçağıyla saldırdı.

Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Demirci yere yığılırken üç kişi olay yerinden kaçtı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri döner bıçağı ile ağır yaralanan kişiyi ambulans ile hastaneye götürdü.

Şüpheliler bir süre sonra yakalanırken, yoğun bakımda iki gün kalan Yusuf Demirci bugün yaşam mücadelesini kaybetti.

Açıklaması
Aksaray ve İstanbul Laleli’de düzenlenen operasyonda “DAĞ” plakalı, sahte çakar ve sirenli lüks araçlarla 50 milyar TL’lik kara para trafiği durduruldu. Üst düzey banka çalışanlarının da yakalandığı operasyona dair tüm detaylar bu haberde.

1. Operasyonun Arka Planı

• Bölgeler: Aksaray ve İstanbul Laleli

• Tarih: 2025 yılı Haziran ayı sonu

• Hedef: Sahte çakar ve siren takılmış, özel “DAĞ” plakalı lüks araçlarla kara para aklama ve organize suç şebekesi

• Tahmini İşlem Hacmi: 50 milyar TL

Bu geniş kapsamlı soruşturma, Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ile İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube ekiplerinin ortak çalışması sonucu başlatıldı.

2. Çeteyi Oluşturan Yapı ve Modus Operandi

1. Sahte “DAĞ” Plaka İmalatı:

   • Özel olarak üretilen plakalar gerçek plakaymış hissi veriyordu.

   • Polis ve jandarma kontrollerini aşmak için hafif mühendislik değişiklikleri içeriyordu.

2. Çakar ve Siren Sistemi:

   • Lüks araçlara entegre edilen profesyonel siren ve çakarlar, emniyet güçlerini yanıltmak amacıyla kullanıldı.

3. Banka Tranzaksiyonları:

   • Çete, kara para aklamak için yurt içi ve yurt dışı hesaplar üzerinden 50 milyar TL’yi dolandırıcılık, kur farkı ve sahte faturalar marifetiyle akladı.

<a name=”detaylar”></a>

3. Operasyon Detayları

• Eş Zamanlı Baskınlar:

  • Aksaray merkezli 8, İstanbul Laleli bölgesinde ise 5 farklı adrese baskın düzenlendi.

• Ele Geçirilen Malzemeler:

  • 12 adet “DAĞ” plakalı lüks araç

  • Çok sayıda sahte plaka kalıbı ve orijinal plakaları kopyalamaya yarayan ekipman

  • Çakar/siren kontrol panelleri, telsizler

  • Dijital delil niteliğinde 200’den fazla hard disk ve USB bellek

• Gözaltına Alınanlar:

  • Çete lideri konumundaki 4 organizatör

  • Araçları temin eden ve bakımını yapan 6 uzman teknisyen

  • Banka içinden hatırı sayılır düzeyde rüşvet alan ve bilgi akışını sağlayan 3 üst düzey banka çalışanı

4. Yakalanan Şüphelilerin Profili

• Çete Liderleri: Uzun yıllardır organize suç ağlarıyla bağlantılı, yurtdışı kaçakçılık geçmişi

• Teknisyenler: Geçmişte polis veya özel güvenlik ekipmanları üzerine deneyimi olan kişiler

• Banka Çalışanları: İstanbul merkezli bir kamu bankasının şube müdürü ve iki kıdemli hesap yöneticisi

5. Bankacılık Sektöründeki İlişkiler

Operasyon kapsamında yakalanan banka çalışanları, hesap aktarımlarında kritik rol üstlendi:

• Hesap Açılış ve Kapatma Süreçleri: Şüpheli hesap hareketlerini gizlemek amacıyla hızlıca yeni hesap açıp kapattılar.

• Yurtdışı Transferler: 50 milyar TL’nin belirli bölümü, Avrupa ve Ortadoğu’daki hesaplara yönlendirildi.

• Sahte Fatura Düzenleme: İşlem hacmini meşrulaştırmak için sektörel organizasyon kılıfında faturalar düzenlendi.

6. Soruşturmanın Geleceği ve Hukuki Süreç

• Adli Süreç: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca yürütülen dosyada, tutuklamalar kısa süre içinde kesinleşebilir.

• Maddi Delillerin İncelenmesi: Dijital inceleme uzmanları, ele geçirilen verilerdeki her satırın analizini sürdürüyor.

• Uluslararası İşbirliği: Yurt dışına kaçırılan fonların akıbeti için Interpol ve Europa Collabora mekanizmaları devrede.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin CHP’nin “İBB yargılamaları TRT’de canlı yayınlansın” çağrısına ilişkin konuştu. Tunç, “Görüş birliği sağlanırsa takdir TBMM’nin” dedi. Meclis gündemine oturan önerinin akıbeti ve sürecin detayları bu makalede.

Giriş

9 Temmuz 2025 tarihinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP’nin “İBB’ye yönelik soruşturmalar ve duruşmalar TRT’de canlı yayımlansın” çağrısına destek vermesine ilişkin kritik bir açıklama yaptı. Tunç, konunun yasama organının iradesine bağlı olduğunu vurgulayarak sürecin TBMM’de şekilleneceğini söyledi.

Arka Plan: CHP’nin Canlı Yayın Talebi

• CHP Grubu geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yöneticileri hakkında devam eden yargılamaların şeffaflık adına TRT ekranlarından canlı yayınlanması önerisini Meclis’e sundu.

• Amaç, halkın yargı sürecini birebir takip edebilmesi ve yargılamaya dair güvenin artması olarak açıklandı.

• Teklif TBMM Hukuk Komisyonu’nda müzakereye açıldı.

Bahçeli’nin Desteği ve “Yeşil Işık” Mesajı

• MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’nin bu çağrısını “demokratik şeffaflık” vurgusuyla desteklediğini duyurdu.

• Bahçeli, söz konusu yargılamaların TRT’de canlı yayınlanmasının hem siyasi tarafsızlığa hem de milletin haber alma hakkına katkı sağlayacağını belirtti.

Yılmaz Tunç’un Flaş Açıklaması

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9 Temmuz’da yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

1. “Görüş birliği sağlanırsa takdir TBMM’nin.”

   • Tunç, canlı yayın talebinin hukuki ve teknik altyapı şartlarının Komisyon’da müzakere edileceğini, ortak bir karara varılması durumunda ise nihai karar merciinin milletvekilleri olduğunu vurguladı.

2. “Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı her zaman önceliğimiz olacak.”

   • Canlı yayın kararının, yargının asli fonksiyonunu zedelememesi gerektiği hatırlatıldı.

Meclis Süreci ve Olası Takvim

• Hukuk Komisyonu: Öncelikli gündem maddesi olarak komisyona sevk edilen teklifin, bu hafta içinde görüşülmesi bekleniyor.

• Genel Kurul: Komisyon raporu olumlu gelirse, teklif Temmuz ayı Genel Kurul oturumlarında ele alınacak.

• Oylama: TBMM Genel Kurulu’nun onayıyla canlı yayın düzenlemesi yasalaşabilecek.

Teknik ve Hukuki Değerlendirme

1. TRT Altyapısı

   • Ulusal yayın yapan TRT’nin, eş zamanlı mahkeme yayınlarına teknik olarak hazır olduğu, daha önce bazı basın duruşmalarını canlı verdiği belirtiliyor.

2. Kişilik Hakları ve Gizlilik

   • Duruşmalarda tarafların ve tanıkların kişilik haklarına riayet edilmesi, soruşturma gizliliğinin korunması için özel düzenlemeler gündeme gelebilir.

3. Yargı Bağımsızlığı

   • Eleştirmenler, canlı yayın kararının yargı mensupları üzerinde baskı oluşturabileceğine dikkat çekiyor.

Değerlendirme ve Görüşler

• Siyasi Yansımalar: CHP ve MHP ittifakının sembolik bir uzlaşı adımı olarak nitelendiriliyor.

• Halkın Beklentisi: Yüksek şeffaflık beklentisi taşıyan yurttaşlar, sürecin en hızlı şekilde sonuçlanmasını istiyor.

• Uzman Görüşü: Hukukçular, “yayın kararının içeriğinin açık, denetimli ve sınırlı olması” gerektiğini ve “yargı bağımsızlığından vazgeçilmemesi” uyarısında bulunuyor.

Sonuç
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Görüş birliği sağlanırsa takdir TBMM’nin” ifadesi, İBB yargılamalarının TRT’de canlı yayınlanmasını isteyen siyasi partilerin kararlılığını Meclis’e taşımış oldu. Hukuk Komisyonu ve Genel Kurul aşamalarının ardından, Türkiye’de yargı süreçlerinin şeffaflığına yeni bir pencere açılabilir.