Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Cevdet Yılmaz: En önemli unsur fesih ve silah bırakma sürecinin takibi

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Beyaz TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Terörsüz sürecinin nasıl işleyeceği sorulan Yılmaz, konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumla paylaştığı “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla değerlendirmek gerektiğini belirtti.

Orta Doğu ve bölgede yaşanan gelişmeler, bölge üzerindeki birtakım emperyalist oyunlar ve tuzaklarla birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iç cepheyi, milli birliği, bütünlüğü güçlendirme çağrısı olduğunu hatırlatan Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısıyla Terörsüz Türkiye sürecinin büyük bir ivme kazandığını söyledi.

Yılmaz, devam eden süreçte terör örgütü ‘nın kendisini feshetme ve silah bırakma kararı aldığını anımsatarak, çok önemli bir aşamaya gelindiğine işaret etti.

Söz konusu aşamanın devam ettiğini belirten Yılmaz, “Burada en önemli unsur, sahada fesih ve silahları bırakma sürecinin takibi. Devletimizin ilgili kurumları, özellikle istihbarat teşkilatımız, süreci ve sahadaki uygulamayı yakından takip edecek. Teyit mekanizması içinde devam edecek. Diğer ilgili güvenlik birimlerimiz de sürecin içinde olacaklar.” dedi.

Yılmaz, sürecin artık bir “devlet politikasına” dönüştüğünü vurgulayarak şöyle devam etti:

“Türkiye’nin terör belasından kurtulmasını istemeyen odaklar, süreci sabote etmek için tabii ki birtakım çabalar içinde olacaklardır. Bu süreçte provokasyonlara karşı uyanık olmamız lazım. Çok dikkatli olmamız lazım, çünkü geçmiş tecrübelerimiz var. Bu süreçte bence en büyük tehlikelerden biri, dezenformasyon. Olur olmaz, hiçbir temeli olmayan birçok iddia, bilgi kirliliği de bu süreçlerde gündeme gelebilir. Hem provokasyonlara hem de dezenformasyonlara karşı gerçekten çok dikkatli olmamız gereken bir süreç. Bunu da en aza indirmenin yolu, süreci kararlı bir şekilde ve en kısa sürede sonuçlandırmak.”

“ÜLKEMİZE BİR YÜK OLMAKTAN ÇIKSIN BU TERÖR”

Türkiye’nin terörle mücadelede başarısının süreci bu noktaya getirdiğine işaret eden Yılmaz, “Bu geldiğimiz nokta aslında, Türkiye’nin hem demokraside hem güvenlik politikalarında aldığı mesafenin de bir neticesi. Artık kalıcı olarak ülkemizin gündeminden bu meseleyi çıkaralım. Ülkemize bir yük olmaktan çıksın bu terör. Demokrasimizi, kalkınmamızı çok daha hızlı bir şekilde ileri taşıyacak bir ortam oluşturalım, milli birliğimizi pekiştirelim. Hem ülkemizde huzuru hem de insanlarımız için kalkınmayı artıralım.” diye konuştu.

Terörün ülkeye büyük maliyeti olduğunu, özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde en büyük bedelin ödendiğini söyleyen Yılmaz, “Bazı hesaplara göre 2 trilyon dolara yakın bir rakamdan bahsediliyor. Terörün ortadan kalkması, bütün ülkeye fayda sağlayacak kalkınma açısından. En büyük faydayı da Doğu ve Güneydoğu bölgelerimiz görecek.” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

FRANSA’DA SKANDAL: İDDİAYA GÖRE ÜST DÜZEY MEMUR, İŞ GÖRÜŞMELERİNDE KADINLARA DİÜRETİK VERDİ

Yayımlandı

üzerinde

FRANSA’DA SKANDAL: İDDİAYA GÖRE ÜST DÜZEY MEMUR, İŞ GÖRÜŞMELERİNDE KADINLARA DİÜRETİK VERDİ

FatihDoganMedya — 27 Kasım 2025, 14:00 (Europe/Istanbul) · Okuma süresi: 4 dakika

Fransa Kültür Bakanlığı’nda uzun yıllar görev yaptığı belirtilen eski üst düzey bir memurun, iş görüşmelerinde aday kadınların içeceklerine yasa dışı diüretik (idrar söktürücü) karıştırdığı; sonuçta en az 200–240 kadının acil tuvalet ihtiyacıyla karşı karşıya kaldığı ve bazılarının kamusal alanlarda küçük düşürücü durumlarla karşılaştığı iddia ediliyor. Olayla ilgili dosyalar, mağdurların ifadeleri ve bilgisayarda bulunan “deney” kayıtları soruşturmanın merkezinde yer alıyor.


Detaylar — Ne oldu?

İddialara göre olaylar yaklaşık 2011–2019 döneminde gerçekleşti. Şüpheli olarak ismi geçen Christian Nègre olduğu bildirilen kişinin, iş görüşmelerinde kadın adaylara çay veya kahve ikram ettiği ve içeceklere güçlü bir diüretik karıştırdığı öne sürüldü. Bu ilaçlar kadınlarda ani ve kontrol edilemeyen idrar hissi yaratarak, görüşmeyi uzatıp adayları tuvaletten uzak alanlara yönlendirince bazılarının açık alanlarda küçük düşmesine yol açtı.

Bilgileri ortaya çıkaran unsurlar arasında şüphelinin bilgisayarında bulunduğu belirtilen “P Experiments” (veya “Experiments”) başlıklı bir elektronik kayıt/dosya ile bazı fotoğrafların yer aldığı; mağdurlar ve hukukçuların bu kayıtları soruşturmanın merkezine koydukları bildirildi.


Mağdurların durumu ve hukuk süreci

Bazı mağdurlar ağır psikolojik travma yaşadıklarını, uzun süre toplum içinde rahat hissedemediklerini ve olayların ardından yasal yollara başvurduklarını belirtiyor. Hukuk sürecinde devletin kusurlu bulunduğu ve tazminata hükmedildiği bazı idari davalar da vardı; örneğin mahkemeler, mağdurların uğradığı zarar nedeniyle kamu kurumunu kusurlu buldu. Ancak iddiaların cezai boyutuna ilişkin süreçler yıllarca sürdü ve bazı davaların criminal (cezai) aşaması gecikmeler içerdi.

Şüpheli hakkında 2019’da iddianame düzenlendiğine dair haberler bulunuyor; fakat devam eden soruşturmalar, bazı davaların henüz sonuçlanmadığını gösteriyor. Mağdur avukatları, soruşturma sürecinin yavaş yürütülmesinden ve adaletin gecikmesinden şikâyetçi.


Uzmanlar ne diyor?

Hukukçular ve cinsiyet temelli şiddetle mücadele grupları bu tür eylemleri “güç ve kontrol amaçlı cinsel saldırı” olarak nitelendiriyor; kimyasal veya ilaç yoluyla zorlama vakalarının hem tespitinin güç olduğu hem de mağdurlar üzerinde kalıcı psikolojik etkiler bıraktığı vurgulanıyor. Ayrıca kurum içi reaksiyon ve ihbar mekanizmalarının etkinliğinin sorgulandığı belirtiliyor.


FatihDoganMedya olarak takip edeceğiz

Konu uluslararası ve Fransız basınında geniş yer buluyor. Gelişmeler oldukça soruşturma, dava süreçleri ve resmi açıklamalar doğrultusunda güncellemeler yayınlayacağız.

Okumaya Devam Et

Gündem

3 çocuk annesi Sümeyye yaşamını yitirdi — Aile: “Damadımız tetiği çekemez”

Yayımlandı

üzerinde

3 çocuk annesi Sümeyye yaşamını yitirdi — Aile: “Damadımız tetiği çekemez”

Yayın: 27 Kasım 2025, 21:30 (TSİ)
Olay tarihi: 25 Kasım 2025
Yazar: FatihDoganMedya Haber Merkezi
Okuma süresi: 3 dakika

Elazığ’ın Kovancılar ilçesi Bağlar Mahallesi’nde 25 Kasım 2025’te meydana gelen olayda, 34 yaşındaki 3 çocuk annesi Sümeyye Y. evinde vurularak yaşamını yitirdi. Olayın ardından eşi E.Y. gözaltına alındı; polis soruşturma başlattı. Yerel kaynaklara göre, Sümeyye’ye 7 el ateş edildiği belirtiliyor.

Olayın ayrıntıları

Görgü tanıkları ve ilk polis raporlarına göre tartışma çıktıktan sonra evden silah sesleri duyuldu. Komşuların ihbarıyla olay yerine gelen sağlık ekipleri Sümeyye Y.’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Şüpheli E.Y. gözaltına alındı ve adli işlemler devam ediyor. Olay mahalli incelemesi ve adli tıp çalışmalarının sürdüğü bildirildi.

Aileden şaşırtan iddia

Sümeyye’nin yakınları ve avukatı, gözaltına alınan E.Y.’nin MS (Multiple Skleroz) hastalığının ileri evresinde olduğunu, bu nedenle “tek başına 7 el ateş edebilecek durumda olmadığını” iddia ediyor. Aile, olayın aydınlatılması ve “gerçek failin” bulunması için hukuki takip başlatacaklarını açıkladı. Bu iddia, soruşturmanın seyrini etkileyebilecek bir ihtimal olarak değerlendiriliyor; polis ve savcılık teknik ve adli tıp incelemeleriyle olayı netleştirmeye çalışıyor

Resmi süreç ve soruşturma

Kovancılar Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı; silahın incelenmesi, otopsi raporu ve kriminal analizler bekleniyor. Yetkililer aile beyanlarını da dikkate alarak, delil değerlendirmesi sonrası olası ek gözaltılar veya adli işlemler hakkında açıklama yapacaklarını bildirdi. Şu aşamada polis “soruşturmanın selameti” gerekçesiyle detayları sınırlı paylaşıyor.

Uzman görüşü ve bağlam

Uzmanlar, aile içi şiddet ve kadın cinayetlerinde teknik delillerin (ateşli silah tanımlamaları, parmak izi, balistik izleri) netleştirici rol oynadığını; tanık beyanlarının ise soruşturmayı yönlendirebileceğini belirtiyor. Ayrıca MS gibi nörolojik hastalık iddialarının tıbbi raporlarla desteklenmesi gerektiği, aksi halde hem hukuki hem de toplumsal sonuçlar doğurabileceği vurgulanıyor. (Genel bilgilendirme.)

Son söz — Aile adalet istiyor

Sümeyye’nin ailesi, “gerçeğin ortaya çıkması” için yetkililerden hızlı ve şeffaf bir soruşturma talep ediyor. Bölge halkı da olayın aydınlatılmasını bekliyor. Olayla ilgili yeni gelişmeler geldikçe haberimiz güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

SON DAKİKA — Dünyanın beklediği ziyaret: Papa Leo XIV Türkiye’de

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA — Dünyanın beklediği ziyaret: Papa Leo XIV Türkiye’de

FatihDoganMedya | Yayın: 27 Kasım 2025, 14:30 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dk

ANKARA — Katolik aleminin yeni lideri Papa Leo XIV bugün (27 Kasım 2025) Roma’dan kalkan uçakla Ankara’ya indi ve Türkiye’de üç günlük resmi programa başladı. Ziyaret, Vatikan tarafından “ekümenik ve dinlerarası diyalog” vurgusuyla duyuruldu.

Ankara’daki inişin ardından Papa Leo’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile resmi bir görüşme gerçekleştirmesi; Türkiye’deki diplomatik korpusa hitap etmesi planlanıyor. Ziyaret programı, bu akşam itibarıyla İstanbul’da sürecek etkinlikleri de kapsıyor; İznik’te (Nicaea) 1.700. yıl anmasına katılım özel bir önem taşıyor.

Neden önemli? Papa’nın Türkiye programı, Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasındaki ayrılıkların tarihsel yükünü hatırlatan Nicaea anmasıyla birlik mesajı verme niyetini taşıyor. Aynı zamanda Papa Leo, bölgedeki çatışmalara dikkat çekerek barış çağrısı yapması beklenen diplomatik bir ziyaret gerçekleştiriyor.

Uçaktan notlar: Papal uçağında gazetecilerle sohbet ederken yanında getirilen iki balkabağı turtasını kabul eden Papa Leo, “Biraz paylaşırım” diyerek espirili bir karşılık verdi — seyahat ekibinden verilen bilgiye göre yolculuk esprili bir atmosferde geçti. (Reuters haberinden aktarıyoruz).


Programın öne çıkan başlıkları (özet)

  • 27 Kasım (bugün): Ankara inişi — Cumhurbaşkanı ile görüşme; diplomatik korpusa konuşma.

  • 28–29 Kasım: İstanbul’da ekümenik ve dinlerarası temaslar; Kutsal mekan ziyaretleri (plan dahilinde).

  • İznik (Nicaea): 1.700. yıl anması; Ekümenik Patriğin katılımıyla ortak dua / bildiri bekleniyor.

(Program ayrıntıları ve saatler Vatikan tarafından resmî duyurularla netleştiriliyor.)


Türkiye’deki tepkiler ve bağlam

Ziyaret, Türkiye kamuoyunda sınırlı bir ilgiyle karşılanırken — bazı kesimler ziyaretin bölgesel diplomasi veya farklı siyasi gündemlerle bağlantılı olduğunu değerlendiriyor. Öte yandan Hristiyan azınlıklar ve dinlerarası diyalog savunucuları, Papa’nın gelişiyle güçlü bir sembolik destek bekliyor. Yerel halktan alınan ilk tepkiler haber ajansları tarafından aktarıldı.


Arka plan (kısa)

Papa Leo XIV, 2025 baharında gerçekleştirilen konklavla seçilmiş ve bu ziyaret onun papalık dönemindeki ilk yurtdışı seyahati olarak büyük diplomatik anlam taşıyor. Vatikan, ziyaretin ana temasını “ecumenical (ekümenik) anma ve dinlerarası diyalog” olarak tanımlıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar