Açıklama: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 22 Mayıs 2025’te yayımlanan ikinci Enflasyon Raporu toplantısında 2025 yıl sonu enflasyon tahminini %24 seviyesinde koruduklarını duyurdu. Raporun temel bulguları, dönemsel riskler ve para politikası stratejisi bu makalede detaylandırılıyor.

Giriş

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 22 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul Finans Merkezi’nde gerçekleştirilen Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı’nda yılın ikinci çeyrek enflasyon görünümünü paylaştı. Toplantıya başkanlık eden TCMB Başkanı Fatih Karahan, ekonomist, iş dünyası ve medya temsilcilerinin yoğun katılımıyla raporda yer alan güncel tahmin ve değerlendirmeleri kamuoyuna aktardı . Bu kapsamlı sunum, para politikasının yakın dönemdeki etkileri ve orta vadeli fiyat istikrarı hedeflerine dair yol haritasını ortaya koydu.

Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: %24’te Sabit

Karahan, toplantıda 2025 yıl sonu TÜFE enflasyon tahminini daha önce Şubat ayında %24’e revize ettikleri seviyede sabit tuttuklarını açıkladı  Para otoriteleri, yılın ilk Enflasyon Raporu’nda öngörüyü %21’den %24’e yükseltmiş, şimdi ise bu düzeyi koruyarak ilerleyen döneme ilişkin belirsizlikleri fiyatlama aralığını muhafaza etmeyi tercih ettiğini belirt. Merkez Bankası’nın yayınladığı bilanço tahmin aralığı ise %19–29 olarak korundu.

Enflasyona Katkı Sağlayan Ana Bileşenler

Raporun detaylarında, gıda, enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki gelişmeler ön planda yer aldı. 2025 gıda enflasyonu tahmini, önceki %24,5 seviyesinden %26,5’e revize edilirken, ortalama petrol fiyatı öngörüsü 76,5 dolardan 65,8 dolara indirilmiş durumda Hizmet enflasyonundaki düşüş eğilimi belirginleşirken, mal enflasyonunda yılın ilk çeyreğinde gözlenen yatay seyir dönemsel bazda korunuyor. Buna karşın, zirai don gibi arz kaynaklı risk faktörlerinin fiyat baskılarını artırabileceği vurgulandı .

Para Politikası ve Dezenflasyon Süreci

Karahan, “Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli bir şekilde almaya devam ediyoruz. Dezenflasyon süreci kesintisiz ilerliyor” ifadesiyle politika duruşunun fiyat istikrarına odaklı seyrini teyit etti. Merkez Bankası, mart ve nisan aylarında finansal piyasalarda gözlenen oynaklığa karşı proaktif adımlar atarak likidite yönetimini güçlendirdiğini belirtti. Başkan, önümüzdeki dönemde de ekonomik politika koordinasyonunun artarak süreceğini, kredi ve mevduat faizleri üzerindeki sıkı duruşun kararlılıkla korunacağını bildirdi.

Orta Vadeli Görünüm ve Riskler

Orta vadede enflasyonun 2026 sonunda %12’ye, 2027 sonunda ise %8’e gerileyeceği öngörüsü raporda tekrarlandı . Bununla birlikte, küresel piyasalardaki kırılganlıklar, jeopolitik gelişmeler ve mevsimsel iklim riskleri fiyatlama görünümünü belirsiz kılıyor. İş gücü maliyetleri, gıda arz zinciri sorunları ile enerji fiyatları enflasyona yönelik yukarı yönlü riskleri canlı tutuyor. Öte yandan, iç talepteki ılımlı toparlanma ve yapısal reform adımları dezenflasyon eğilimini destekleyici unsurlar olarak belirtildi

Piyasa ve Kamuoyu Tepkisi

Raporun açıklanmasının ardından finansal piyasalarda Türk Lirası varlıklar görece olumlu reaksiyon gösterdi. X platformunda (eski Twitter) paylaşılan yorumlarda, piyasa katılımcıları TCMB’nin öngörü sabitliğini temkinli bir adım olarak değerlendirirken, orta vadeli projeksiyonlarda beklentinin de aşamalı olarak gerileyeceğini umut ediyorlar. Döviz kurları ve tahvil faizlerinde kısa süreli dalgalanmalar gözlemlense de, piyasanın genel olarak Merkez Bankası’nın iletişim stratejisinden memnun kaldığı ifade edildi

Sonuç
TCMB’nin 22 Mayıs 2025 tarihli ikinci Enflasyon Raporu, 2025 yıl sonu enflasyon tahmininin %24’te sabit tutulduğunu ve orta vadeli görünümün fiyat istikrarına odaklandığını teyit etti. Rapor, hem arz hem de talep kaynaklı risklerin dikkatle izleneceğini, sıkı para politikası duruşunun korunacağını vurgularken, ekonomik politika koordinasyonunun önemine işaret ediyor. Yıl içinde açıklanacak makroekonomik veriler ve küresel gelişmeler, dezenflasyon sürecinin seyrini belirleyecek anahtar unsurlar olacaktır.

Memur maaşı ve emekli maaşı ödemeleri için geri sayım başladı. 4A, 4B ve 4C emeklileri maaş ödemelerinin yanı sıra emekli bayram ikramiyesi de alacak. Memur emeklileri normal şartlarda maaşlarını yeni ayın ilk haftasında alıyor. SSK emeklilerine  ise maaşları  17’si ile 26’sı arasında yatırılıyor. Bağ-kur emeklilerine  ise her ayın 25’i ile 28’si arasında maaş ödemesi yapılıyor. Kamu kurumlarında çalışan öğretmen, doktor, polis, avukat, düz memur, hemşire ve diğer memurlara ise ödemeleri ise 15’inden sonra yatırılıyor. Kurban Bayramı süresi boyunca kamu ve özel bankalar tatil olacak. Peki Memur ve emekli maaşları ne zaman, bayramdan önce mi yatacak? İşte, ödemelere ilişkin son durum…

Açıklaması:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile özel halk otobüsü şoförleri arasında ödeme krizine ilişkin uzlaşı sağlandı. Dört aydır süren kontak kapatma eylemi sona erdi, 3.041 otobüs bugün içinde yeniden sefere çıkacak. Ayrıntılar, anlaşmanın maddeleri ve yolcular için alınan ek tedbirler makalemizde.

Krizin Kısa Özeti ve Son Dakika Gelişmesi

İstanbul’da sabah saatlerinde özel halk otobüsü şoförleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) dört aydır hak ediş ödemelerini alamadıkları gerekçesiyle kontak kapatma eylemi başlatmıştı. Paniğe neden olan bu gelişme, yolcuları mağdur etmiş ve 3.041 otobüsün sefere çıkamamasına yol açmıştı. Ancak bugün öğle saatlerinde İBB ile Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası arasında gerçekleştirilen toplantıda uzlaşı sağlandı ve kritik anlaşma imzalandı. Buna göre, seferler gün içinde yeniden başlayacak.

Eylemin Temel Nedenleri ve Mağduriyetin Boyutu

Özel halk otobüsü işletmecileri, Aralık 2020’den bu yana Özel Taşımacılık İşletim Sistemi (ÖTİS) çerçevesinde İBB’den alınan ödemelerde düzensizlik ve gecikmeler yaşadıklarını belirtiyor. Özellikle son dört ayda ödenmeyen hak ediş tutarlarının 6 milyar TL’ye yaklaştığı, sektör temsilcileri tarafından kamuoyuna duyurulmuştu. Bu ödemelerin yapılmaması, şoförlerin hem yakıt hem de bakım masraflarını karşılamasını önemli ölçüde zorlaştırdı ve iş bırakma kararına iten temel etken oldu.

Müzakere Süreci ve Tarafların Rolü

Anlaşmaya giden süreçte, İBB yetkilileri ile Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası yönetimi arasında sabah saatlerinde başlayan görüşmeler yaklaşık üç saat sürdü. Toplantıya; İBB Ulaşım Daire Başkanlığı, İETT Genel Müdürü ve Esnaf Odası Başkanı Göksel Ovacık katıldı. Taraflar, eylemin toplu ulaşımı felç etmesinin yarattığı kamu baskısını göz önünde bulundurarak hızlı bir mutabakata vardı. Ayrıca, görüşmeler sırasında Taşımacılar Konfederasyonu Genel Başkanı Murat Kılınç da sürecin sağlıklı ilerlemesine destek verdi.

Anlaşmanın Detayları: Ödeme Planı ve Yeniden Başlama Tarihi

Sağlanan mutabakata göre, İBB; ödenmemiş hak edişlerin tamamını 1 Haziran 2025 tarihine kadar aylık taksitler halinde gerçekleştirecek yeni bir ödeme planı hazırladı. Ayrıca geçmişe dönük 6 milyar TL tutarındaki borcun 30 Haziran’a kadar tek seferde ödemenmesi konusunda garanti verildi. Bu çerçevede dün kontak kapatan otobüslerin %100’ü, anlaşmanın resmi olarak duyurulmasının ardından bugün sabah saatlerinden itibaren hatlarına çıkacak.

İETT’nin Yolcular İçin Aldığı Ek Tedbirler

Eylem süresince İstanbul genelinde toplu ulaşımda aksamaların önüne geçmek üzere İETT, mevcut otobüs hatlarına ek 500 sefer koyarak kriz yönetimi planı devreye aldı. Ayrıca metro, tramvay ve metrobüs hatlarında kapasite artırımı sağlayan ek seferler düzenlendi. Yolcuların mağduriyetini en aza indirmek amacıyla mobil uygulamada “Canlı Araç Takip” bildirimleri çoğaltıldı ve alternatif hat önerileri paylaşıldı. Bugün itibarıyla ise, tüm hatlar normal programına geri dönecek.

Krizin Yolcu ve Şehir Ulaşımına Etkisi

Kontak kapatma eylemi sabah saatlerinde İstanbul trafiğinde yoğun bir karmaşa yarattı; duraklarda uzun kuyruklar oluştu, yolcular toplu taşıma yerine taksi ve özel araç kullanımına yöneldi. Uzmanlar, benzer aksaklıkların gelecekte önüne geçmek için kalıcı finansal düzenleme ve sözleşme savunucu mekanizmaların güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Eylemin sona ermesiyle birlikte, toplu ulaşımın tekrar forsa girmesi bekleniyor; ancak yolcuların güveninin tam olarak geri kazanılması zaman alabilir.

Gelecek Perspektifi ve Kalıcı Çözüm Arayışı

Özel halk otobüsleri sektörü ile İBB arasındaki bu kriz, İstanbul’un devasa ulaşım ağı içinde finansal sürdürülebilirliğin önemini bir kez daha ortaya koydu. Eyleme son veren uzlaşı, kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da, benzer sorunların tekrarlanmaması için ÖTİS modelinin gözden geçirilmesi, işleyiş süreçlerinin şeffaflaştırılması ve dijital ödeme altyapısının güçlendirilmesi gerekiyor. Uzmanlar, sektörün sağlıklı işleyişi için düzenli ödemelerin yanı sıra performans bazlı teşvik mekanizmalarının geliştirilmesini öneriyor. Böylece hem yolcularda memnuniyet artacak hem de şehir içi ulaşımda süreklilik sağlanacak.