Gündem
Yangın faciasında korkunç ayrıntı: İtfaiyeci baba veterinerden ağır uyku ilacı istemiş

Aydın‘ın Nazilli ilçesinde, mart ayında evinde çıkan yangında boşanma aşamasındaki eşi ile iki çocuğunun ölümüne ilişkin tutuklanan itfaiye eri ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan nişanlısının ifadeleri ortaya çıktı.
Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında dün tutuklanan itfaiye eri Turgay Gezgin’in savcılıkta verdiği ifadede, eşiyle daha önce ayrılma kararı aldıklarını fakat ailelerin araya girmesiyle tekrar barıştıklarını ve ilişkilerinin yeniden bozulduğunu söyledi.
Kendisinin geceleri dışarıda alkol aldığını ve eve pek uğramadığını belirten Gezgin, olay gecesi kendisinin balkonda eşinin de salonda olduğunu anlattı.
“DOĞALGAZ KOKUSUNA BAKTIR” MESAJINI GÖRMEMEZLİKTEN GELMİŞ
Gezgin, “Balkonda olduğum esnada eşim Fatma bana saat 03:30 sıralarında doğal gaz kokusu olduğundan bahisle WhatsApp üzerinden mesaj attı. Bunun üzerine doğal gaz borularını ve hattını kontrol ettim, herhangi bir koku almadım. 10-15 gün önce tadilat yaptırdıydık ancak tekrar herhangi bir koku almadım. Ezan okunmadan önce diye hatırladığım bir zamanda eşim oruç tuttuğu için sahur hazırlamak üzere mutfağa geçti. Ben de üzerimi değiştirerek itfaiyeye gitmek için evden çıktım. Bu esnada kendisi mutfaktaydı.” ifadesini kullandı.
İtfaiyede bir süre durduktan sonra Uzun Çarşı’dan börek, evden de montunu almak için eve gittiğini aktaran Gezgin, “Bu esnada anahtar yanımdaydı. Apartmanın dış kapısının anahtarı ve iç daire kapısının anahtarı aynı anahtarlıkta takılıydı. Ben genelde dış kapıyı şifreyle açarım. O gün nasıl açtığımı hatırlamıyorum. Saat 07.00 sıralarında daire kapısını açıp içeri girmeden montumu alarak çıktım. Bu esnada herhangi bir doğal gaz, is, duman kokusu almadım. Şüphelenecek herhangi bir şey görmedim. Montumu giyerek binadan çıktım ve tekrar itfaiyeye gittim.” savunmasında bulundu.
İtfaiyeye ilk geldiğinde eşinin kendisine attığı “Çok geç gelme pazara gidelim, insanlar uyanınca da ev sahibini mi arayacaksın, doğal gazı yapanı mı arayacaksın, birini ara, kokuya baktır” şeklindeki mesajlarını gördüğünü fakat cevap vermediğini anlatan Gezgin, genelde eşinin mesajlarını cevapsız bıraktığını öne sürdü.
Eşini saat 07.45 gibi birkaç kez aradığını, telefonu açmaması üzerine eve gittiğini aktaran Gezgin, şunları söyledi:
“Bu esnada saat 08:00 sıralarındaydı. Ben yukarı çıkarken komşumla karşılaştım. O da dairesinden çıkıyordu. Daire kapısına geldiğimde herhangi bir koku almadım. Anahtarımın yanımda olmadığını fark ettim. Kart ile açmaya çalıştım ancak açamadım. Zile bastım, kapıyı çaldım, yaklaşık 3-4 defa çalıp bekledim. İkişer dakika arayla çalmış olsam yaklaşık 8-10 dakika sürmüştür. Yukarıda kapıyı çalarken aşağıda bodrum kattaki daireden komşumun gittiğini duydum. Bir süre sonra ben de çıktım. Başka kimseyi duymadım, görmedim.”
EVE GİTTİĞİ SAATE YÖNELİK İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Savcının “Daha önceki beyanlarınızda eve en son 07:00’da gelerek montunuzu aldığınızı söylediniz, şu anda ise saat 08.00-08.10 esnasında gelerek yaklaşık 10 dakika apartman dairesinin önünde bulunduğunuzu söylüyorsunuz. Çelişki hakkında ne söyleyeceksiniz?” sorusuna Gezgin, “Benim yalan söyleme gibi bir lüksüm yok. Zaten her yerde kamera var, gerek savcılıkta gerek karakolda vermiş olduğum ifadelerde bu hususu hatırlamamış olabilirim.” yanıtını verdi.
Gezgin, çarşıya gittikten sonra komşusunun kendisini araması üzerine eve geldiğini, içeri girmek istediğini fakat yoğun dumanlardan dolayı giremediğini belirtti.
Savcı, Gezgin’e nişanlısı şüpheli F.T’nin olaydan önce kendisine “kötü şeyler olacak” şeklinde attığı mesajlar soruldu.
Soruya istinaden Gezgin, “Benim hislerim kuvvetlidir. Farklı olaylarda da hislerim sonucunda iyi veya kötü olaylar meydana geldi. Boşanma konusunda ben kendisine boşanacağımı söyledim. Dava olduğunu da söyledim ancak davanın boşanma davası olduğunu söylemedim, tanık olduğum bir dosya olabilir.” şeklinde cevap verdi.
“BENİM İÇİME KÖTÜ ŞEYLER DOĞUYOR” DEMİŞ
İfadesi alınan F.T ise olay olduktan sonra ailesi ve arkadaşlarının Gezgin’in mezarlığa gitmediğini söylediğini, Gezgin’in ise çocuklarının öldüğüne inanmadığı yönünde kendisine sözler sarf ettiğini anlattı.
Gezgin’le 11 Mayıs’ta nişanlandığını belirten F.T, şöyle devam etti:
Bu olaydan yaklaşık 10-15 gün önce bana ‘Benim içime kötü şeyler doğuyor, deprem, ölüm gibi bir şey olacak, bu bana koyacak’ dedi. Olaydan 1 gün önce bana ‘yarın boşanma davam var, bu iş bitecek’ dedi. Ben de ona ‘benim boşanmam 8 yıl sürdü o öyle hemen olmaz’ dedim. Bana ‘Benimki olacak, biz konuştuk anlaştık, her şey bitecek’ dedi. Ben hem 10-15 gün önce söylediği hem de 1 gün önce söylediği bu sözlerden sonra bu olayın olması üzerine kendisinden şüphelendim. Kendisine ‘senden şüpheleniyorum, görüşmek istemiyorum’ dedim. Kendisini çok kez engelledim ancak beni sözlü olarak ikna etti. Ben her ne kadar ikna olup görüşmeye devam etsem de kendisine bu olaydan itibaren güvenmiyordum. Olay ile ilgili şüphelerim hep devam ediyordu.”
AĞIR UYKU GEREKTİREN İLAÇ
Gezgin’in olaydan bir gün önce bir veterinere gidip “ağır uyku gerektiren ilaç” istediği öğrenildi.
Ayrıca Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ndeki otopsi raporunda anne ve iki çocuğunun ölüm sebebinin karbonmonoksitten kaynaklandığı, fakat detaylı otopsi için alınan numunelerin İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği belirtildi.
NE OLMUŞTU?
Yeşil Mahalle’de 18 Mart’ta Turgay Gezgin’in evinde yangın çıkmış, eşi Fatma Gezgin ile 4 ve 11 yaşlarındaki iki çocuğu yaşamını yitirmişti. Turgay Gezgin’in olay sırasında evde olmadığı belirtilmişti. Olaya ilişkin gözaltına alınan Turgay Gezgin tutuklanmış, nişanlısı F.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Gündem
Diyarbakır’da viyadük inşaatı çöktü: 4 işçi yaşamını yitirdi, 1 işçi yaralı — 4 kişi gözaltında
Diyarbakır’da viyadük inşaatı çöktü: 4 işçi yaşamını yitirdi, 1 işçi yaralı — 4 kişi gözaltında
11 Kasım 2025 — Son güncelleme: 11 Kasım 2025, 20:45 • Okuma süresi: 3 dakika
Kulp (Diyarbakır) — Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde yapımı süren bir viyadük inşaatında beton dökümü sırasında kurulu iskelenin çökmesi sonucu 4 işçi hayatını kaybetti, 1 işçi ise yaralandı. Olayla ilgili şantiye şefi, üst ve alt taşeron yetkilileri ile iş sağlığı ve güvenliği uzmanının da bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı

Olayın seyrine ilişkin ilk belirlemeler
İnşaata ait iskele, Kulp–Muş kara yolunun Tepecik ile Karabulak mahalleleri arasındaki noktada beton dökümü yapılırken aniden çöktü. Çökmenin ardından bölgeye jandarma, AFAD, itfaiye ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi; kurtarma çalışmaları yürütüldü. İlk müdahale sonrası yaralılar hastanelere sevk edildi; ancak bir yaralının daha hastanede yaşamını yitirmesiyle ölü sayısı 4’e yükseldi.
Kimler yaşamını yitirdi?
Ajans haberlerine göre hayatını kaybeden işçiler arasında Tahsin Dere (49), Salih Lale (52) ve Şehmus Anustekin (49) yer alıyor; ardından tedavi gören Mehmet Şirin Yalçıner’in de kurtarılamadığı bildirildi. Yaralı olarak bildirilen diğer işçi ise hastaneye sevk edildi. Ölenlerin cenazeleri otopsi için morga kaldırıldı.
Resmî açıklama ve soruşturma
Diyarbakır Valiliği, olayın “iş kazası” olarak değerlendirildiğini ve adli makamlarca kapsamlı bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Valilik açıklamasında, bölgeye acil müdahale ekiplerinin hızla sevk edildiği, yaralılardan birinin hava ambulansı ile sevk edildiği ve olayın tüm boyutlarıyla incelendiği belirtildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı yürütülen soruşturmada şantiye sorumluları hakkında işlem başlattı.
Gözaltılar — kimler, neden?
Soruşturma kapsamında iki savcının yürüttüğü incelemede; şantiye şefi olarak görev yapan inşaat mühendisi, alt taşeron, üst taşeron ve iş sağlığı-güvenliği (İSG) uzmanı olduğu belirtilen 4 kişi gözaltına alındı. Soruşturma, ihmal, iş güvenliği kurallarına uyulmaması ve olası usulsüzlük iddiaları çerçevesinde sürdürülüyor.
Projenin bağlantısı ve bölgesel etkiler
Olayın meydana geldiği viyadük, bölgedeki karayolu ve baraj çalışmaları kapsamında yürütülen altyapı projelerinin bir parçası; bazı kaynaklar çökmenin Silvan Barajı deplaseleri ile bağlantılı yeni yol güzergâhındaki inşaattan kaynaklandığını belirtiyor. Projenin yüklenici firması ve taşeron yapıya ilişkin teknik ve idari belgeler adli soruşturma kapsamında incelenecek.
Neler bekleniyor?
Savcılık ve jandarma ekipleri olay yerinde delil toplama, ekipman incelemesi ve tanık ifadeleri alıyor. İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının (iskelenin yapısı, malzeme uygunluğu, denetim kayıtları, beton dökümü prosedürleri) ayrıntılı olarak incelenmesi bekleniyor; soruşturma genişletilirse yeni gözaltılar ya da ek adli işlemler gündeme gelebilir.
Kısa not: Gelişmeler geldikçe resmi adli açıklamalar ve valilik duyuruları haberleşme kaynaklarından doğrulanacaktır. Bu haberde yer alan temel bilgiler, saha muhabirleri ile ajans raporlarına dayanmaktadır.
Gündem
Bilinmeyenlerin Mezarlığı — Gazze’de Kimliği Tespit Edilemeyen Cesetler Toplu Defin Ediliyor
Bilinmeyenlerin Mezarlığı — Gazze’de Kimliği Tespit Edilemeyen Cesetler Toplu Defin Ediliyor
FatihDoganMedya | 11 Kasım 2025 — 14:12 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dk
İsrail saldırıları ile cezaevlerinde hayatını kaybettiği bildirilen Filistinlilerin kalıntıları arttıkça, Gazze yetkilileri birçok cenazenin kimliğini tespit edemiyor ve bu kişileri “bilinmeyenler” olarak toplu mezarlara defnetmek zorunda kalıyor. Yerel sağlık ve sivil savunma kaynakları, ceset alışverişleri ve iade edilen kalıntıların çoğunda kimlik tespiti için gereken şartların sağlanamadığını bildiriyor.

Kimler gömülüyor, neden tespit edilemiyor?
Gaza Sağlık Bakanlığı ve sivil savunma ekipleri, İsrail tarafından teslim edilen kalıntılar arasında çürümüş, ağır hasarlı veya kimlik tespiti için gerekli aile verileriyle eşleştirilemeyen çok sayıda beden bulunduğunu söylüyor. Bazı dosyalarda, ölülerin üzerinde işkence izlerine dair raporlar da yer alıyor; bu durum adli tıp incelemelerini ve kimlik tespitini daha da zorlaştırıyor.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası sağlık örgütleri, Gazze’deki adli tıp altyapısının ve soğuk zincirin büyük ölçüde zarar gördüğünü, bu nedenle yoğun bozunma ve eksik otopsi imkânlarının kimlik tespitini engellediğini belirtiyor. Ayrıca ailelerin de savaş ve yer değiştirmeler nedeniyle yakınlarını arama süreçlerinde ciddi güçlüklerle karşılaştığı aktarılıyor.
Son rakamlar ve değişim mekanizması
ABD destekli ateşkes kapsamında uygulanan ceset değişimi mekanizması çerçevesinde İsrail, belirli aralıklarla Gazze’ye ölülerin kalıntılarını teslim ediyor. Yerel kaynaklar ve uluslararası yayınlar, şu ana kadar teslim edilen yüzlerce kalıntı arasında yalnızca sınırlı sayıda cesedin kesin olarak kimliklendirilebildiğini bildiriyor. Bazı haber ajanslarına göre teslim edilen kalıntıların toplamı ve kimliklendirme sayıları farklılık gösteriyor; resmi rakamlar ve kesin identifikasyon süreçleri halen belirsiz
Nerelere gömülüyor — “Bilinmeyenler Mezarlığı”
Gazze’nin merkezi bölgelerinde, özellikle Deir el-Balah ve Khan Younis civarında, kimliği tespit edilemeyen kalıntılar için ayrılan toplu mezarlar oluşturuldu. Sağlık ve sivil savunma ekipleri, sınırlı alan ve kaynak nedeniyle bazı definleri toplu olarak gerçekleştirmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Cenaze törenleri genellikle kısıtlı katılımla ve hızlı bir şekilde yapılıyor; birçok aile ise kimlik tespit edilemediği için ferdî defin yapamıyor.
Uluslararası boyut ve hukuki çağrılar
Geçmişte Nasser ve al-Shifa hastanelerindeki toplu mezar vakaları uluslararası toplumun dikkatini çekmiş; BM ve insan hakları kuruluşları bağımsız soruşturmalar çağrısında bulunmuştu. Bugün yeniden gündeme gelen kimliği tespit edilemeyen cenazeler meselesi, insani hukuk ve savaş suçları iddialarını yeniden tartışmaya açıyor. Uluslararası aktörler adli tıp ekiplerinin Gazze’ye erişimi, cesetlerin korunması ve tarafsız soruşturmaların yapılması konusunda çağrılar yapıyor.
Gazze yetkililerinin kapasite sorunu
Yerel yetkililer, ailelerin defin hakkı ve kimlik tespiti sürecini mümkün kılmak için daha fazla adli tıp malzemesi, soğuk hava depoları ve eğitimli personel talep ediyor. Mevcut koşullar altında, yetkililer “onurlarına uygun defin” sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını ancak kaynakların yetersiz olduğunu yineliyor.
Ne yapılıyor / ne yapılmalı?
-
Uluslararası adli tıp ekiplerinin ve Kızıl Haç gibi tarafsız kurumların erişiminin sağlanması,
-
Soğuk zincir ve laboratuvar altyapısının acil güçlendirilmesi,
-
Teslim edilen kalıntıların kayıt altına alınması ve ailelerle eşleştirme süreçlerinin şeffaflaştırılması uzmanlar tarafından öncelik olarak gösteriliyor.
Küçük not: Bu haber, Gazze’den uluslararası ajansların ve yerel makamların bildirdiği raporlar, saha fotoğrafları ve sağlık yetkililerinin açıklamaları temel alınarak hazırlanmıştır. Farklı kaynaklarda rakam ve ayrıntıların değişiklik gösterdiği noktalar olabilir; gelişmeler oldukça güncelleme yapılacaktır.
Gündem
Samsun’da film sahnelerini aratmayan operasyon: Firari hükümlü, yanlış ihbarla yakayı ele verdi
Samsun’da film sahnelerini aratmayan operasyon: Firari hükümlü, yanlış ihbarla yakayı ele verdi
Samsun (FatihDoganMedya) — 11 Kasım 2025, 19:20 T· Okuma süresi: 2 dk
Samsun’da hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan bir firari, saklandığı evde polis baskınıyla yakalandı. Şüpheli, polis gelince yanında bulunan kız arkadaşına telefon ettirip farklı bir adrese ihbarda bulunmasını sağladı; fakat güvenlik güçlerinin operasyonuyla yakalanmaktan kurtulamadı

Olayın ayrıntıları
İddialara göre, Samsun’da hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan bir kişi bir evde saklanıyordu. Polis ekipleri elde ettikleri istihbarat üzerine adrese baskın düzenledi. Baskın sırasında firari olduğu değerlendirilen şahıs, paniğe kapılarak yanında bulunan kız arkadaşına telefonu verip polisin başka bir adrese yönlendirilmesi için yanlış ihbarda bulunmasını sağladı. Ancak koordineli polis müdahalesi ve takip çalışmaları sonucu şüpheli evde yakalandı. Yakalama anında çevrede paniğe neden olan kısa bir kovalamaca veya telaş yaşandığı, olayın hızlı ve kontrollü şekilde sonlandırıldığı bildirildi.
Polis tarafından gözaltına alınan şüphelinin emniyetteki işlemleri sürüyor; adli sürecin ardından savcılığa sevk edileceği belirtildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor ve polis kaynakları konuyla ilgili daha fazla detayın ilerleyen saatlerde paylaşılacağını aktardı.
Neler önemli?
-
Firari olduğu teyid edilen kişi saklandığı adreste yakalandı; hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunuyordu
-
Şüphelinin, yakalanmamak için yanındaki kişiye yanlış ihbar yaptırdığı iddia ediliyor; bu davranış hem suç hem de soruşturmayı sulandırmaya yönelik girişim olarak değerlendiriliyor
-
Olay çevresinde yaşayanların güvenliği için polis ekipleri geniş güvenlik önlemleri aldı; bölgeye gelen ekipler çevre güvenliğini sağladı.
-
Son Dakika1 hafta önceTürkiye-Ermenistan sınırında 4,2 büyüklüğünde deprem
-
Magazin1 hafta önceTürk Hava Yolları Reha Muhtar’ı kara listeye aldı
-
Gündem4 gün önceKastamonu Bozkurt’ta çocuğuyla kaybolan kadın aranıyor: Annesinin yürek burkan çağrısı
-
Ekonomi1 hafta önce463 bin liraya sıfır TOGG! T10F ve T10X için yeni kredi kampanyası duyuruldu
-
Magazin1 hafta önceYeşilçam’ın zarif yüzüne veda | Cenazede açıkladı: “Başımıza gelecek kazayı tartışmışız”
-
Sağlık1 hafta önceEnerji içecekleri gençleri hedefliyor — Uzmanlardan “kalp ve damar riski” uyarısı
-
Ekonomi6 gün önceSivas’ın köyünde dev keşif: 424.000 ons (≈13,2 ton) altın tespit edildi — Resmi açıklama geldi
-
Spor1 hafta önceMaç Sonucu: Beşiktaş 2-3 Fenerbahçe
