Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Spor

Ali Koç transfer için Branco’ya talimatı verdi: Bonservisi alalım, bu işi bitir

Yayımlandı

üzerinde

Fanatik’in haberine göre; Koç, önceliği Milan Skriniar’ın bonservisinin alınmasına verdi.

Koç’un Branco’ya Skriniar için, “Bonservisini almak için hemen girişimlere başla, bu işi bitir” diyerek futbolcuyu istediği öğrenildi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Spor

Brezilya Milli Takımı’nın yeni hocası Ancelotti

Yayımlandı

üzerinde

Arda Güler’in forma giydiği Real Madrid’i çalıştıran Carlo Ancelotti, Brezilya Milli Takımı’nın yeni antrenörü oldu.

The Athletic’in haberine göre Ancelotti, yeni görevine 26 Mayıs’ta başlayacak.

Madrid ekibinin başına ise Xabi Alonso geçecek.

Okumaya Devam Et

Spor

Hakem ataması sonrası sert açıklama: Zulüm ile abad olanın, sonu berbat olur

Yayımlandı

üzerinde

Trabzonspor’dan Türkiye Kupası finalinde karşılaşacakları maçına Cihan Aydın‘ın atanmasının ardından açıklama geldi. 

Kulübün açıklamasında hakem atamasına tepki gösterilerek, “Zulüm ile abad olanın, sonu berbat olur.” ifadelerine yer verildi. 

Bordo mavililerden yapılan açıklama şöyle:

Takımımıza karşı sezon başından bugüne yapılanlar, münferit hata ve insani zaaf olarak asla değerlendirilemez. Karşımızda planlı ve süreklilik arz eden asimetrik müdahale düzeni vardır.

Daha iki hafta önce Kasımpaşa ardından Galatasaray karşısında “VAR tiyatrosu” sahne almış, Türk tarihinde örneği olmayan ofsayt kurgularıyla puanlarımız gasp edilmiştir.

Süper Lig yetmemiş olacak ki Türkiye Kupası finalinde bir isim karşımıza çıkarılmıştır: Cihan Aydın. Peki kimdir bu figüran?

MHK’nın VAR toplantısına “En büyük Galatasaray” kullanıcı adıyla katılan, tribün kimliğiyle övünen, aidiyetini gizleme gereği dahi duymayan sözüm ona ‘hakemdir!’

Görünen o ki TFF her türlü renge bürünmektedir ancak adaletin rengine sırt çevirmektedir.

Maalesef TFF’de adalet müessesesi artık çürümüş, kurum yansızlığını kaybetmiş, ahlaki zemin de terk edilmiştir.

Bu atamanın amacı; Türkiye’nin en büyük iki kulübünü sahada, tribünde, sokakta karşı karşıya getirmekten başka bir şey değildir!

Şunun gayet iyi anlaşılmasını istiyoruz!

Telafisi olmayacak Türkiye Kupası finalinde kulübümüzün hakkını yiyen; kendi geleceğini harcar ve camiamızın öfkesinde boğulur.

Çünkü tarihi zulüm yapanlar değil, zulme direnenler şekillendirir.

Ve bilinsin ki; “Zulüm ile abad olanın, sonu berbat olur.”

Okumaya Devam Et

Spor

Burak Yılmaz’dan “Osimhen mi Icardi mi?” sorusuna yanıt

Yayımlandı

üzerinde

Kasımpaşa Teknik Direktörü Burak Yılmaz, Galatasaray’ı rakiplerinden ayıran en önemli özelliğin, kazanma alışkanlığı olduğunu söyledi.

Futbolculuk kariyerinde “Dört Büyükler” olarak adlandırılan Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’da forma giyen Yılmaz, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Burak Yılmaz, “2020’den bu yana Süper Lig’de şampiyon olan takımlardan RAMS Başakşehir, Beşiktaş ve Trabzonspor, ertesi sezon düşüş yaşadı. Ancak bu durum Galatasaray’da yaşanmıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?” şeklindeki soruya şu cevabı verdi:

“Galatasaray, ‘Winner’ bir takım. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde olmayınca ve UEFA Avrupa Ligi’ne gidince taraftarının mutlu olmayacağı bir takım. Ligde şampiyon olamayıp, Türkiye Kupası’nı alınca taraftarının mutlu olmayacağı bir takım. Hocasının ve oyuncusunun her zaman tepeye, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde oynuyorsa gruptan çıkmaya, gruptan çıkıyorsa çeyrek finale, çeyrek finalde elenince üzülen…. Galatasaray’da başarıya odaklı bir yapı var. Başarıya odaklı bir mutluluk ve mutsuzluk var. Galatasaray, her platformda şampiyonluğu isteyen, şampiyonluk gidince her şey bitmiş gibi ahlar, vahlar çeken bir kulüp. Bunun sonucunda her zaman birilerinin değiştiği bir kulüp olmuştur. Galatasaray’da ikincilik hiçbir zaman başarı sayılmaz. Galatasaray’ı diri ve her zaman kafada tutan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Bu, bir kültür haline gelmiş.”

“OSİMHEN Mİ ICARDİ Mİ?” SORUSUNA YANIT

Futbolculuk kariyerinde 2 kez (2012, 2013) Süper Lig’de gol kralı ünvanını elde eden Burak Yılmaz, “Osimhen mi Icardi mi” sorusuna Victor Osimhen yanıtını verdi.

Bu sezon kiralık olarak geldiği Galatasaray’da sergilediği performansla lige damgasını vuran Victor Osimhen ile geçen sezonun gol kralı Mauro Icardi’yi kıyaslayan Yılmaz, “Çok farklı oyuncular ve karakterler. Farklı yetenekleri var. Birinin bitiriciliği mükemmel. Diğeri ise tam bir lider ve savaşçı. Bütün takımı arkasından getirebilecek ve savaşa gidebileceğin bir oyuncu. Ben Osimhen’i tercih ederdim.” şeklinde görüş belirtti.

“NESİL DEĞİŞİKLİĞİNE GEÇİLDİĞİ AŞİKAR”

Yılmaz, “Türkiye’de teknik direktörlükte jenerasyon değişikliğinin yaşandığını düşünüyor musunuz?” şeklindeki soruyu şöyle cevapladı:
“Yavaş yavaş bir nesil değişikliğine geçildiği aşikar. Bizden önceki hocalarımızdan aldığımız iyi yanları daha da geliştirerek ve çağımızın futboluna uydurarak inşallah onları ötesine geçeceğimizi düşünüyorum. Yeni nesil teknik direktörlerin (Arda Turan, Selçuk İnan, Çağdaş Atan…) ne yaptığını yakından takip ediyorum. Hepsinin oyun içinde planının ve stratejisinin olduğunu görüyorum. Mutlaka takımlarına bir dokunuşları var. Bizler için çok güzel ve tatlı bir rekabet.”

Teknik direktörlük kariyerinde Beşiktaş ve Kayserispor’da da görev yapan Yılmaz, taktik anlayışında analizin çok önemli yer tuttuğunu vurguladı.

Futbolculuk kariyerinde yerli ve yabancı çok iyi teknik direktörlerle çalıştığını ve onlardan önemli tecrübeler edindiğini anlatan Burak Yılmaz, şunları kaydetti:

“Taktik anlayışımı karşı takımın analizine göre planlıyorum. Kasımpaşa seviyesindeki oyuncuların her şarta ve taktiğe uyum sağlayabileceğini gördüğüm için taktik anlayışımda analizin çok büyük bir önemi var. Analize çok zaman harcıyorum. Çoğu yeni nesil hocaların bunun üzerinden gittiğini düşünüyorum. Benim tarzım kesinlikle bu. Kendi tarzım var. Yoluma Burak Yılmaz olarak devam edeceğim. Bazı yanlarını örnek aldığım hocalar mutlaka olacaktır. Kendimi duygularını çok üst seviyede yaşayan ve ilişkisi çok kuvvetli bir teknik adam olarak görüyorum. Ancak sahada disiplinden asla taviz vermem. Yemeğe ve toplantıya geç kalınmasını ya da terlikle gelinmesini disiplin olarak görmüyorum. Oyuncularımı rahat bırakırım. Benim için disiplin; sahada verdiğin mücadele, arkadaşın için koşmak ve takım için yaptığın fedakarlık. Böyle bakıyorum. Sahanın içindeki her şey benim istediğim gibi olacak. Sahanın dışındaki her şey sizin istediğiniz gibi olsun. Oyuncularımla o havayı yakaladık. Onlar beni anladı, ben de onları anladım. Çok güzel bir ilişkiyle devam ediyoruz.”

“HEDEFLERİM VE HAYALLERİM İÇİMDE SAKLI”

Futbolculuk kariyerinde “Dört Büyükler”de forma giyerek hayallerini gerçekleştirdiğini belirten Yılmaz, teknik adam olarak bu hedeflere ulaşabilmek için iz bırakarak hak etmesi gerektiğini söyledi.
Kendisini geliştirmek istediğinin altını çizen 39 yaşındaki teknik adam, “Futbolculuğa hayallerle başladık. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’da oynamak gibi. Allah’a şükürler olsun ki nasip oldu. Teknik direktörlüğe de öncelikle bu hayallerle başlıyorsun. Oralarda bulunmak için hak etmek lazım. Oraları hak etmek için de buraları iyi geçmek, iz bırakmak ve dokunuş yapmak gerek. Burak Yılmaz’ın takımı olduğunu göstermemiz lazım. Büyük cümleler kurmayı seven bir insan değilim. Tabii ki hedeflerim ve hayallerim var. Bunlar her zaman içimde saklı. Kasımpaşa’yı iyi yerlere getirmek istiyorum. Allah izin verirse bir gün hak ettiğim yerlere gelmek istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar