Açıklaması:
PKK, 5-7 Mayıs’ta düzenlenen kongresinde “tarihi karar” aldığını duyurdu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, örgütün vereceği cevabı beklemek üzere “bir müddet daha bekleyeceğiz” dedi. Gelişmeler ve analiz bu yazıda.

Gelişmelerin Özeti

Terör örgütü PKK, 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında Kuzey Irak’ta düzenlediği 12. kongresinde “tarihi önem taşıyan kararlar” aldığını açıkladı . Ancak kongre metninde hangi somut adımların atılacağı—dağılma ya da silah bırakma gibi—netleştirilmedi . Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu kararların resmi olarak duyurulması için “bir müddet daha bekleme” mesajı verdi . Sürecin ilerleyişi, Türkiye’nin demokratik ve güvenlik odaklı yaklaşımının yanı sıra uluslararası aktörlerin de takip ettiği kritik bir kırılma noktası olarak görülüyor

PKK’nın 5-7 Mayıs Kongresi ve “Tarihi Karar” İddiası

PKK, kongrenin terörist lider Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yapılan çağrısı üzerine toplandığını belirtti . Firat Haber Ajansı aracılığıyla dağıtılan açıklamada, kararların “tarihi önem taşıdığı” vurgulandı, ancak somut eylem planı henüz paylaşılmadı . Bu belirsizlik, çözüm sürecinin geleceği ve PKK’nın silahlı kanadının akıbeti konusunda soru işaretleri doğuruyor.

Abdullah Öcalan’ın Çağrısı ve Barış Umutları

Öcalan, 27 Şubat 2025’te avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada PKK’ya kongre toplayarak “dağılma ve silah bırakma” kararları almasını önermişti . Ardından PKK, Mart ayında geçici bir ateşkes ilan etmişti. Öcalan’ın perspektif ve önerileri, kongre sürecine rehberlik etti ve barış beklentilerini yükseltti.

Bakan Fidan’ın Değerlendirmesi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, kongre açıklamasını değerlendirirken “Haberlerde kararların bugün ilan edileceği bilgisi geçildi; fakat anlaşılan bir müddet daha bekleyeceğiz” ifadesini kullandı . Fidan, Türkiye’nin terörün zeminini “çoktan ortadan kaldırdığını” belirterek, olumlu bir sonuç çıkması durumunda bunun “fevkalade” olacağını vurguladı.

Türkiye’nin Beklenti ve Güvenlik Perspektifi

Türkiye, PKK’nın kararlarını resmi kanallardan açıklamasını bekliyor. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları da “terör örgütünün kongre tarihini ve kararını bir an önce açıklaması” gerektiğini bildirmişti . AK Parti sözcüleri, PKK’nın dağılma ve silah bırakma adımlarının demokratikleşme sürecini derinleştireceğini savunuyor .

Demokratik Sürece DEM Parti Katkısı

Pro-Kürt DEM Partisi, PKK kongresini “barış için tarihi bir adım” olarak nitelendirdi . Partinin sözcüleri, silahların diyaloga teslim edilmesi gerektiğini ve TBMM başta olmak üzere tüm demokratik kurumların sorumluluk almasını talep etti . DEM, Öcalan’a yapılan ziyaretler ve hükümetle kurulan temaslarla sürece aracılık etti.

Sonuç ve İleriye Dönük Beklentiler

Şu anda belirsiz olan detaylar netleştikçe, Türkiye’nin hem güvenlik hem de demokrasi odaklı yaklaşımı sınanacak. PKK’nın vereceği nihai karar, bölgede uzun vadeli bir barış ve istikrar için kritik önem taşıyor. Bakan Fidan’ın “bir müddet daha bekleyebiliriz” ifadesi, süreçte temkinli bir kanat izlenmesinin sinyalini veriyor; ancak kısa sürede açıklanacak ayrıntılar, gelişmelere yön verecek asıl belirleyici olacak

Açıklaması:
Emekli Hint Tümgeneral Gagandeep Bakshi, Türkiye’nin hilafeti geri getirmeye çalıştığını öne sürerek “Gerekirse Türkiye’yi havaya uçururuz” dedi. Hindistan’ın nükleer ve uzay gücünü vurgulayan tehdit, bölgesel ve uluslararası dengeleri zorlayacak nitelikte. Detaylar haberimizde.

Özet

Emekli Hint Tümgeneral Gagandeep Bakshi, Neena Rai’nin YouTube kanalı New India Junction’da yaptığı röportajda; Türkiye’nin “hilafeti geri getirip Müslümanların halifesi olmak” amacını taşıdığını iddia ederek sert suçlamalarda bulundu . Bakshi, Hindistan’ın bir nükleer ve uzay gücü olduğunu vurgulayarak, “Gerekirse Türkiye’yi cehenneme çevirebiliriz” şeklinde açık bir tehditte bulundu . Bu açıklamalar, bölgesel gerilimlerin ötesinde küresel barış ve güvenlik dengelerini zedeleme potansiyeli taşıyor .

Arka Plan

Gagandeep Bakshi Kimdir?

Gagandeep Bakshi, Hindistan Ordusu’nda uzun yıllar görev yapan ve Narendra Modi yönetimine yakın olduğu bilinen emekli bir tümgeneraldir . Kargil ve dahili güvenlik operasyonlarında aktif rol almış, savunma konularında sık sık medya yorumlarıyla gündeme gelmiştir .

Türkiye-Hindistan Bağlamı

5–6 Mayıs 2025 tarihlerinde Hindistan ile Pakistan arasında yaşanan tırmanış, Güney Asya’daki bölgesel gerilimleri yeniden gözler önüne serdi . Türkiye’nin Pakistan’a verdiği destek iddiaları, Hindistan’daki bazı milliyetçi çevrelerde rahatsızlık yaratıyor

Bakshi’nin Skandal Açıklamaları

“Hilafeti Canlandırma” Suçlaması

Bakshi, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hilafeti yeniden tesis ederek tüm Müslümanların halifesi olma hedefi güttüğünü öne sürdü . Bu iddia, Türkiye’nin laik devlet yapısına ve diplomatik teamüllere aykırı suçlamalar içeriyor .

Nükleer ve Uzay Gücü Vurgusu

Hindistan’ın nükleer bir güç olduğunu hatırlatan Bakshi, Türkiye’nin bu kapasiteye sahip olmadığını belirtti . “Onların nükleer silahları yok, bizim var. Onların uzay gücü yok, bizim var” ifadelerini kullandı

Açık Tehdit: “Türkiye’yi Havaya Uçururuz”

Bakshi, “Gerekirse Türkiye’yi çok kötü şekilde havaya uçurabiliriz” diyerek doğrudan bir askeri tehdidi dile getirdi . Bu sözler, uluslararası hukuka ve diplomatik nezakete aykırı olarak değerlendiriliyor .

Uluslararası ve Bölgesel Etkiler

Diplomatik Yansımalar

Bu açıklamalar, NATO üyesi Türkiye ile BRICS üyesi Hindistan arasında yeni bir diplomatik kriz yaratabilir . Özellikle Türkiye’nin Stratejik Denge Politikası ve bölgedeki işbirlikleri test altında kalacak .

Güvenlik ve Kamuoyu

Türkiye’de sosyal medya ve basın, Bakshi’nin sözlerini “küresel güvenlik tehdidi” olarak değerlendirerek geniş yankı uyandırdı . Hint kamuoyunda ise milliyetçi gruplar Bakshi’yi desteklerken, diğer çevreler bu tür ifadelerin bölgesel istikrarı zayıflatacağını savunuyor .

Sonuç ve Değerlendirme

Bakshi’nin açıklamaları, kişisel bir yorum olmaktan öteye geçerek devletler arası gerginliği tırmandırma riski taşıyor . Hem uluslararası toplum hem de ilgili iki ülke, bu tür skandal tehditleri diplomatik kanallarla yumuşatmaya çalışmalı . Öte yandan Türkiye-Hindistan ilişkilerinin geleceği, bu krizden nasıl çıkılacağına bağlı olarak şekillenecek

Açıklaması:
Türkiye’den erişime kapatılan Ekrem İmamoğlu’nun X hesabı kararı, hukuki süreci ve “Milyonlarca Ekrem var” WhatsApp açıklaması detaylarıyla bu makalede.

Özet: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun X (eski Twitter) hesabı, 8 Mayıs 2025 itibarıyla İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla Türkiye’den erişime engellendi . X platformu, karara uymakla birlikte ifade özgürlüğü gerekçesiyle itiraz ettiğini açıkladı . İmamoğlu ise WhatsApp kanalından “Beni hapse de atsan, sosyal medya hesaplarımı da engellesen unuttuğun bir şey var; bu ülkede milyonlarca Ekrem var” diyerek dijital dayanışma çağrısında bulundu . CHP Genel Başkanı Özgür Özel de mesajı #İmamoğluHerYerde etiketiyle paylaştı . Engelin arkasındaki suçlama “suç işlemeye tahrik” ve “örgüt propagandası”nı içeriyor; bu gerekçe özellikle tek bir paylaşım üzerinden sorgulanıyor

1. Erişim Engeli Kararının Detayları

İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, CMK ve 5651 sayılı İnternet Yasası uyarınca Ekrem İmamoğlu’nun X hesabına erişim engeli getirilmesine karar verdi  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun hesabında “suç işlemeye tahrik” ve “suç örgütü propagandası” içerikli paylaşımlar tespit edildiğini açıkladı . Kararda, söz konusu ihlale yönelik içeriğin tamamına erişimin teknik olarak engellenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle hesabın bütünüyle kapatılmasına hükmedildi .

2. X Platformu’nun Resmi Açıklaması ve Hukuki Süreç

X (eski Twitter), mahkeme kararını uyguladığını ancak ifade özgürlüğü ilkesine dayanarak karara itiraz başvurusunda bulunduğunu duyurdu. Şeffaflık ilkesini vurgulayan şirket, “Türkiye’de erişim engeli kararının platformu tümüyle kısıtlayabileceğini” belirterek, itiraz sürecinin devam ettiğini açıkladı . Hukukçular, tek bir paylaşım üzerinden hesap bütünüyle engellendiğinde “orantısız müdahale” riskine dikkat çekiyor .

3. İmamoğlu’nun WhatsApp Kanalından Gelen Mesaj

Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden WhatsApp kanalına yaptığı paylaşımda İmamoğlu, rakibinin korku ve panikle tüm tuşlara aynı anda bastığını vurguladı ve şu ifadeleri kullandı:

“Beni hapse de atsan, sosyal medya hesaplarımı da engellesen unuttuğun bir şey var; bu ülkede milyonlarca Ekrem var.”
#İmamoğluHerYerde etiketiyle yayımlanan mesajda dijital dayanışma ve çoğulculuk çağrısı ön plana çıktı .

4. Siyasi ve Toplumsal Yankılar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun açıklamasını sosyal medya üzerinden paylaşarak karara tepki gösterdi . Halk ve muhalif kesimler, erişim engelini “dijital baskı” olarak yorumlarken birçok kullanıcı profil fotoğrafını İmamoğlu’nun fotoğrafıyla değiştirdi . Hukuk camiasından profesör Yaman Akdeniz, tek bir paylaşımın tüm hesabı kapatmaya gerekçe olmasının hukuki verimliliği tartışmalı kıldığını belirtti . Ayrıca, kararın ardından yapılan kamuoyu araştırmalarında İmamoğlu’nun popülaritesinin arttığına dair veriler paylaşıldı .

5. Sonuç ve Beklentiler

Türkiye’de dijital haklar ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendiren bu gelişmede, İmamoğlu’nun uluslararası X hesabı üzerinden iletişimi sürdürmesi bekleniyor . Yargı sürecinin sonucu, benzer erişim engel kararları açısından emsal oluşturabilir . Platformun itiraz mekanizması işleyecek ve nihai karar Yargıtay düzeyine taşınabilir. Dijital dayanışmanın öne çıktığı bu süreç, siyasal iletişimde yeni stratejilerin de doğmasına yol açacak gibi görünüyor.