Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sanat

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Sağtürk: DOB’u çok daha öteye taşımak bizim, gençlerin görevi

Yayımlandı

üzerinde

DOB Genel Müdürü Tan Sağtürk, 2024-2025 sezonuna dair yaptığı açıklamada, rüya gibi bir sezon yaşadıklarını belirterek, 44 dünya prömiyeri ve seyircilerin ilgisiyle tarihi bir rekor geldiğini söyledi. Bu yıl ilki gerçekleştirilen Anadolu  Bale Festivali’ni Şırnak’ta başlattıklarını anımsatan Sağtürk, Şırnak’tan Erzincan’a, Kırklareli ve Ardahan’dan Hatay’a uzanan festivale seyircilerin ilgisinin müthiş olduğunu dile getirdi.

Sağtürk, ayrıca bu yıl genç ve yetenekli sanatçıları keşfetmek için “Yetenek Her Yerde” başlığıyla taramalar yaptıklarını ifade ederek, “Gençlerimizin yeteneklerini tespit edip, onları konservatuvara yönlendirmeye çalıştık. Bu tarama her sene olacak.” dedi.

16. ULUSLARARASI İSTANBUL OPERA VE BALE FESTİVALİ YARIN BAŞLIYOR

Yarın başlayacak “16. Uluslararası İstanbul  ve Bale Festivali”ne de değinen Sağtürk, “Yerleşik temsillerimiz bittiğine göre artık festivallerimiz başlıyor demektir. İstanbul Opera ve Bale Festivalimiz, 10 Mayıs’tan 3 Haziran’a kadar bir maraton içinde olacak. 11 eserle ve 20 temsille seyirci karşısına çıkacağız. Doyurucu, uluslararası kalitenin çok yükseldiği, çok büyük grupların ve sanatçıların katıldığı bir festival olacak.” diye konuştu.

Tan Sağtürk, festivalde bestesi ve librettosu Ahmet Adnan Saygun’a ait, Gılgamış Destanı’nın baş karakteri Sümer Kralı Gılgamış’ın hikayelerinden esinlenen “Gilgameş” operasının dünya prömiyerinin yapılacağını belirterek, şöyle devam etti:

“Yerleşik temsillerimizde Cemal Reşit Rey’in yazdığı ‘Çelebi Operası’nı yıllar sonra ilk kez sahneleme fırsatı bulabilmiştik. Devlet Opera ve Balesi, tüm laboratuvar çalışmalarını bu esere yöneltmişti. Bu eser seyircimizle buluşup büyük bir teveccüh gördükten sonra Gilgameş operasının da aynı etkiyi yaratacağı inancındayım. Çünkü ilk kez sahnelenecek. Festivale ayrıca St. Petersburg’tan Eifman Balesi ile Boris Eifman’ın bizzat kendisi de geliyor. Hem Anna Karenina’yla hem de Rus Hamlet’le seyircilerimizle buluşacak.”

“YURT DIŞINDA ACABA TÜRKİYE’DE ‘OPERA, BALE VAR MI’ DİYE BİR ALGI VAR”

DOB’un çalışmalarının sadece Türkiye’de duyulmasından ziyade uluslararası platformda bu emeklerin karşılığını görmek istediklerini ifade eden Sağtürk, “Dünyada çok önemli gazeteler, dergiler artık eserlerimizi başlık yapar hale geldiler. En önemli bale dergilerinden birisi ‘Romeo ve Juliet’i kapağına taşıdı ve çok geniş yer verdi. Çok övgü dolu cümlelerle söz etti. Yurt dışında ‘Acaba Türkiye’de opera, bale var mı?’ diye bir algı var. Fevkalade de var. Önce bu algıyı kırmamız lazım. Çünkü 75 yıldır Muhsin Ertuğrul’la başlayan bir serüvenle, Cüneyt Gökçer, Rengin Gökmen ve Gürer Aykal gibi birçok değerli sanatçımızın liderliğinde bugünlere kadar geldik. Bundan sonra da DOB’u çok daha öteye taşımak bizim, gençlerin görevi.” değerlendirmesini paylaştı.

Sağtürk, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün gelecek sezon için çok iyi bir programlama içerisinde olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Bilet satışlarını çok önceden çıkabilmek için programlamanın da çok öncesinde organize edilmesi gerekiyor. Bütün festivallerimizin biletlerini satışa çıktık. Eylüldeki Aspendos Opera ve Bale Festivali’nin biletleri de yakında satışa çıkacak. Dolayısıyla bu erken planlama, festivallerimizin niteliklerine göre eserler koyabilme, yeni prömiyerler yaratabilme kabiliyeti, çok geniş bir sanat ekibiyle olabiliyor. Kafa kafaya veriyor ve büyük bir çalışmanın içinde buluyoruz kendimizi. Belki ileride bir milli takım yaratılıp, çok iyilerimizle de bir dünya turnesi niye olmasın. Bolşoy Tiyatrosu’nda, Royal Opera House’da, New York Metropolitan’da temsillerimiz yapılsa. Yakında bunun da projelerinin gerçekleştirildiğini inşallah göreceğiz.”

DOB’UN GELECEK SEZONU MÜZİKAL YILI OLACAK

DOB’un bünyesinde müthiş bir sanatçı potansiyeli olduğunu söyleyen Tan Sağtürk, “Ortaya en efektif işleri koymaya çalışıyoruz. Gelecek yıllara da miras olarak bırakacağımız yeni eserler çıkarmaya çalışıyoruz. Yani niteliği nicelikle mutlaka yan yana getirmek lazım.” görüşünü paylaştı.

Sağtürk, gelecek sezonun bir müzikal yılı olacağının altını çizerek, şöyle konuştu:

“Gelecek sezon, Giacomo Puccini ve Pyotr İlyiç Çaykovski eserleri yaparken bir taraftan da müzikallere önem veren bir Devlet Opera ve Balesi göreceğiz. Dördüncü yılımıza da tekrar görevde kalıp da devam edersek ya da etmesek de gelecek olan genel müdüre bıraktığımız bir çalışma platformunda, kendi topraklarımızdan çıkan hikayelerin ortaya konduğu müzikaller de yapabilmemiz lazım. Devlet Opera ve Balesi bunu yapabilecek kudrette.”

Kurum olarak sosyal sorumluluk projelerine de çok önem verdiklerini vurgulayan Sağtürk, “Mesela ‘Fındıkkıran’ yaptık. Hayatında ilk kez bale seyreden öğrenciler burayı doldurdu. Öğrencilerin yorumları inanılmazdı. Devlet okullarına turlar düzenliyor, operayı gezdiriyoruz. Önemli olan sadece perdeyi açıp kapattıktan sonra o alanda görülmüş olan hikaye değildir, ona ne kadar emek verildiğidir.” ifadelerini kullandı.

2. ANADOLU OPERA BALE FESTİVALİ BAYBURT VE TUNCELİ’DE SANATSEVERLERLE BULUŞACAK

Sağtürk, DOB olarak tüm projelerde Kültür ve Turizm Bakanlığıyla istişare içinde gittiklerini anlatarak, “Bakanlığımızla istişareli gitmesek zaten bu başarılar ortaya konulamazdı. Nasıl kültür yolları projeleri yapılırken aynı zamanda Şırnak’tan Anadolu Festivali ortaya çıkıyor, yeni prodüksiyonlar ortaya çıkabiliyor? Bunları Bakanlığımızla birlikte istişareli, uyumlu çalışmanın getirdiği sonuç olarak görüyorum ve bunun böyle devam etmesi gerektiğine de inanıyorum.” dedi.

Gelecek yıl düzenlenecek 2. Anadolu Opera Bale Festivali’nin tüm güzergahlarının hazır olduğunu vurgulayan Sağtürk, bunlardan birinin Bayburt, diğerinin de Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi olduğunu dile getirdi. Tan Sağtürk, konservatuvarlarda yatılı eğitim birimlerinin tekrar oluşturulması gerektiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yatılı birimler olsa okullar, Anadolu’dan, belki deprem bölgelerimizden gelecek yetenekleri de ağırlayacaktır. DOB olarak bunun için de çok mücadele ediyoruz. Hem YÖK’le hem Milli Eğitim Bakanlığıyla hem güzel sanatlarla hem de Devlet Tiyatrolarıyla istişareli yan yana oturup çalışmamız gerekiyor. Onu da becerebildiğimizi fark ediyorum. Geleceğe doğru çok ümitli bakmak istiyorum ve onu hissediyorum içimde.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sanat

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’ndan Romanya’da konser

Yayımlandı

üzerinde

‘nın köklü etkinliklerinden Uluslararası George Enescu Festivali başladı. 21 Eylül’e kadar gerçekleştirilecek festival, Rumen besteci George Enescu’nun vefatının 70’inci yılına ithaf edildi.

Festivalde, Türkiye’yi temsilen sahneye çıkan İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Romanya’nın üç farklı şehrinde verdiği konserlerle sanatseverlere unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu.

7 – 8 Eylül’de Köstence’deki tarihi Casino binasında gerçekleşen konserlerde orkestrayı şef Hasan Niyazi Tura yönetirken dünyaca ünlü keman virtüözü Vlad Stanculeasa etkileyici performansıyla izleyicilerden büyük alkış aldı.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'ndan Romanya'da konser - 1

TÜRK SENFONİSİNİN EZGİLERİ ‘DA

Köstence’deki iki konserin ardından orkestra, 10 Eylül’de Târgu Mureş Paul Constantinescu Filarmoni Salonu’nda, 12 Eylül’de ise Craiova Filarmonica Oltenia’da sanatseverlerin karşısına çıkacak.

Coşkuyla takip edilmesi beklenen bu konserler festivalin uluslararası niteliğini bir kez daha gözler önüne serecek.

28 farklı ülkeden 4 bini aşkın sanatçının katılımıyla gerçekleşen Enescu Festivali, klasik müzik dünyasında uluslararası bir buluşma noktası olmayı sürdürüyor.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'ndan Romanya'da konser - 2

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın Enescu Festivali’ndeki performansları, Türk senfonik müziğinin zarif tınılarını ‘daki dinleyicilerle buluştururken Türkiye ve Romanya arasındaki kültürel etkileşimi daha da derinleştiren unutulmaz bir sanat yolculuğu olmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Sanat

32’nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali’ne geri sayım

Yayımlandı

üzerinde

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, 1994’te ilk kez düzenlenen ve 1998’de uluslararası boyuta taşınarak dünyanın tanınmış festivalleri arasında anılan, 2003’te Avrupa Festivaller Birliği’ne kabul edilen festival, Serik ilçesindeki Aspendos Antik Tiyatrosu’nda gerçekleştirilecek.

İki bin yıllık geçmişe sahip Aspendos Antik Tiyatrosu, benzersiz akustiği ve eşsiz atmosferiyle bu yıl da dünya sahnesinde yer alan yabancı konuk sanatçı ve topluluklarla beraber 3 opera ve 3 baleden oluşan zengin programıyla sanatın kalbinin attığı yer olacak.

32'nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali'ne geri sayım - 1

AÇILIŞ TURANDOT OPERASIYLA

Festivalin açılışı, 14 Eylül Pazar günü, saat 21.00’de Ankara ve Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdürlükleri ortak yapımı Giacomo Puccini’nin “Turandot” operasıyla yapılacak.

İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini’nin sahneye koyduğu, Pekin’de yaşayan Çin prensesi Turandot’un evliliğini konu alan ve Uzakdoğu’nun gizemli atmosferinde geçen tutku, meydan okuma ve aşk dolu öyküsüyle sahnede olacak prodüksiyonun başrollerinde, gizemli ve erişilmez Prenses Turandot’a soprano Olga Maslova hayat verirken tenor Riccardo Massi sahne alacak.

Orkestra şefi Lorenzo Casriota Skanderberg yönetimindeki Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası ile koro şefleri Mahir Seyrek ve Ivan Pekhov yönetimindeki Ankara ve Antalya Devlet Opera ve Balesi koroları sahnede yerli ve yabancı solistlere eşlik edecek.

32'nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali'ne geri sayım - 2

KAPANIŞTA “LA TRAVIATA” SAHNELENECEK

“Zorba” balesi, 17 Eylül’de saat 21.00’de, Nikos Kazancakis’in aynı adlı romanından esinlenilerek Yunan besteci Mikis Theodorakis’in dünya çapında tanınan ezgileriyle ve koreograf Lorca Massine müzikleriyle sahneye uyarlanarak Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenecek.

Festivalde ayrıca, “Kuğu Gölü”, “Don Kişot” balesi, “Tosca” operası sahnelenecek.

Festivalin kapanışı, 1 Ekim’de saat 21.00’de Aspendos Antik Tiyatrosu’nda Özbekistan’dan festivale katılan Ali Şir Nevai adına Devlet Akademik Bolşoy Opera ve Bale Tiyatrosu tarafından sahnelenecek “La Traviata” operası ile gerçekleştirilecek.

Okumaya Devam Et

Sanat

Robbie Williams’ın İstanbul konserinde mekan değişti

Yayımlandı

üzerinde

Dünyaca ünlü İngiliz sanatçı Robbie Williams, 7 Ekim Salı akşamı İstanbul’da hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor.

Daha önce İTÜ Stadyumu’nda yapılacağı duyurulan konserin mekanı, izleyicilere daha konforlu bir deneyim sunmak amacıyla güncellendi.

Organizasyon ekibinin aldığı karar doğrultusunda Williams konseri, İstanbul’un önde gelen açık hava etkinlik alanlarından Ataköy Marina’da gerçekleşecek.

Star Medya sponsorluğunda düzenlenen konserde, Williams’ın hayranları enerjik ve büyüleyici sahne performansı çok daha yakından hissetme fırsatı bulacak.

18 YAŞ SINIRI UYGULANACAK

Etkinlikte alkol satışı yapılacağı için 18 yaş sınırı uygulanacak; 18 yaş altı izleyiciler alanına alınmayacak.

Daha önce satın alınan biletler geçerliliğini korurken, sınırlı sayıdaki koltuk için geri sayım başladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar