Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Spor

Bu ailede ringe çıkmayan yok: Anne baba 3 çocuğuyla ringlerin tozunu attırıyor

Yayımlandı

üzerinde

Türkiye’nin ilk kadın milli takım sporcularından 45 yaşındaki Havva Gül Aygünoğlu Çiçek, 1998 yılından bu yana kick boksta uluslararası turnuvalarda ve Türkiye’de çok sayıda şampiyonluk elde etti. Kariyerini antrenörlük yaparak sürdüren Çiçek, milli takım antrenörü eşi Ömer Çiçek’le yeni yetenekler yetiştiriyor.

Ömer Çiçek ile evliliklerinden dünyaya gelen 21 yaşındaki Yusuf Eren Çiçek, 16 yaşındaki Ahmet Kerem Çiçek ve 12 yaşındaki Hatice Ceren Çiçek de yaklaşık 5 yaşlarındayken ile tanışarak, anne ve babalarının izinden gidip defalarca Türkiye ve Avrupa birincilikleri kazandı. Çiçek çifti, sporculuk kariyerlerinin zirveye ulaşmasının ardından şimdi de çocuklarının ringdeki başarılarını gururla izliyor. Çocukları küçük yaşlarda annelerini tribünden izlerken, şimdi anne ve babaları da antrenörleri olarak onları tribünden izliyor ve yönlendiriyor. Kick boksçu antrenör anne, baba ve 3 kardeş, şimdi dünya kupasına hazırlık için ringlerde ter döküyor.

ROLLER DEĞİŞTİ

Çocukları Yusuf Eren, Ahmet Kerem ve Hatice Ceren Çiçek’in de küçük yaşta kick boksa yöneldiğini belirten Çiçek, “Çocuklarım doğduklarından beri çok hareketliydi. Aslında enerjilerini atsınlar diye başlattık. Daha sonra devamı geldi. Onlar da sevdiler ve devam ettiler, başarıları da art arda geldi. Onlar tribünden beni izlerken ben maç yapıyordum, şimdi onlar ringde ben tribünde onları izliyorum. Roller değişti.” diye konuştu.

Çiçek, hem anne hem de antrenörleri olmanın kolay olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Kolay değil ama yorgunluğu da sonuçları da güzel. Evde de antrenmanlarda da hemen hemen aynıyım. Ama evde ister istemez antrenör kimliğimizi fazla üstümüzden çıkartamıyoruz. Çünkü yoğunlukla antrenör olarak çalıştığım için eve geçince çok da anne gibi olamıyorum. Yine orada da antrenör kimliğim devam ediyor.”

Eşi ve 3 çocuğuyla aynı sporu yapmalarının büyük keyif verdiğini ifade eden Çiçek, bir arada olmaktan mutlu ve memnun olduğunu kaydetti.

Maçlara ailecek gittiklerini belirten Çiçek, “Haftanın neredeyse her günü antrenman yapıyoruz. Okul ile beraber sporun belli zorlukları olabiliyor ama çocuk yapmak isterse çok programlı oluyor. Sorumluluk duygusu gelişiyor, derslerinde başarıları artıyor. Sürekli ders, kitap olunca beyin yoruluyor ama bu şekilde daha zinde oluyorlar.” ifadelerini kullandı.

Çiçek, çocuklarının yakın zamanda yapılacak dünya kupasına hazırlandığını ifade ederek, hem antrenörleri hem de anneleri olarak çocukları için hedeflerinin dünya şampiyonluğu olduğunu söyledi.

Tribünden çocuklarını izlerken çok heyecanlandığını kaydeden Çiçek, şunları dile getirdi:

“Ben maça çıktığımda çok heyecanlandığımı hissetmezdim ama onlar maça çıktığı zaman anksiyete atakları başlıyor bende. Heyecandan kıvranıyorum. Onları izlerken çocuklarımda kendi gençliğimden çok daha fazlasını görüyorum. Azim yönünden de son ana kadar pes etmemek yönünden de kendimden çok daha fazlasını görüyorum.”

AİLE DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ

“Atletik yapısı müsait çocuklar geliyor, aile desteği olmayınca mutlaka çocukta bir eksiklik kalıyor. Biz ne kadar psikolojik olarak onlara yardımcı olmaya çalışsak da kendini ruhen tam hissedemiyor. Ailelerin destek olmalarını isteriz kesinlikle. Çünkü dışarıda farklı hatalar yapmalarındansa salon ortamında bir antrenörün gözetiminde olmaları çok daha iyi. Gelsinler burada saçmalasınlar gerekirse. Dışarıda herhangi bir sıkıntıya uğramasınlar.”

‘HEYECANDAN AYAKLARIM TİTRİYOR’

Milli takım antrenörü kick boksçu baba Ömer Çiçek, çocuk yaşlarda bu spora başladığını, şimdi de eşiyle birlikte kick boksçu çocuklarının antrenörlüğünü yaptıklarını söyledi.

Çocuklarıyla aynı sporu yapmanın çok keyifli olduğunu ifade eden Çiçek, evde genelde antrenör ve baba kimliğini karıştırmadığını, en çok Avrupa şampiyonu Ahmet Kerem ile antrenman yapmaktan keyif aldığını anlattı.

Turnuva için çok yoğun şekilde hazırlandıklarını, çocukları ringe çıktığında çok heyecanlandığını belirten Çiçek, şöyle devam etti:

“Ben yıllarca dövüştüm. Birçok spor dalında mücadele ettim. Ben takım arkadaşlarım tarafından sakin bir genç olarak da bilinirdim ama kendi çocuğunuz olunca süper değişiyor. Dıştan belki belli etmiyorumdur ama ayaklarım titriyor, hayatımda yaşadığım en üst heyecan olabilir. Ahmet Avrupa şampiyonu olduğunda kız kardeşi ağlayarak ağabeyine koştuğunda tarif edilmez bir sevinç yaşamıştım, kızımın mutluluktan ağlaması beni çok etkilemişti. Çok fazla Türkiye şampiyonlukları yaşadık, şimdi hedef tekrar Avrupa şampiyonluğu. Sonra dünya kupası maçımız var. Tekrar milli takıma girip ülkemizi en güzel şekilde temsil etmek istiyoruz.”

‘BEN DE BU SPORU YAPACAĞIM DİYORDUM’

Hatice Ceren Çiçek, çocukken annesini tribünden izlediğini, şimdi onunla turnuvalara hazırlandığını belirterek, şunları kaydetti:

“Annem ben doğmadan önce de bu sporu yapıyordu. Beni de yanında götürüyordu, ben bir süre sonra orada uyuyordum. Annem ringlerdeyken ‘Ben de bu sporu yapacağım.’ diyordum. Anneme çok özeniyordum ve gururlu hissediyordum. Ben çocukken annemi tribünden izliyordum, şimdi de antrenörüm olarak o beni tribünlerden yönetiyor. Bu sporu çok seviyordum. Annem, babam ve ağabeylerimle bu sporu yapmak bana kendimi çok iyi hissettiriyor. Çok güzel bir duygu, bu konuda bence çok şanslıyım. Antrenmanlarımız çok istikrarlı geçiyor.”

Annesiyle kondisyon, babasıyla da teknik çalıştıklarını belirten Çiçek, “İkisiyle de çalışmayı çok seviyorum. Ailemde herkes sporcu olduğu için bu sporda daha istikrarlı ilerliyorum.” dedi.

Hatice Ceren Çiçek, anne ve babasının evde bazen ebeveyn ve antrenörlük rollerini karıştırdığını kaydederek, “Annemle babam bazen birbirlerine ‘Hocam’ diye hitap ediyor. Bazen rolleri karıştırıyorlar. İlk hedefim gençlere girdiğimde ilk yılımda milli sporcu olmak. Antrenmanlarda ağabeylerime bazen çok gıcık oluyorum, bazı konularda beni çok zorluyorlar. Ama yine de şanslı hissediyorum bir yandan da onlar beni geliştiriyor.” ifadelerini kullandı.

HEDEFİM DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU

Avrupa şampiyonu Ahmet Kerem Çiçek, anne ve babasının antrenörü olduğu için şanslı hissettiğini ifade ederek, “Bazen evde anne ve babama seslenirken ‘Hocam’ diye sesleniyorum. Antrenmanlar çok yorucu. Önümüzde turnuva var, çalışmaya devam ediyoruz, hedefim dünya şampiyonluğu.” dedi.

Yusuf Eren Çiçek de babasıyla antrenman yapmanın biraz daha kolay olduğunu, annesiyle çalışırken daha çok zorlandığını belirterek, “Bu spor sert bir spor olarak görünüyor. Ama bütün önlemler alınıyor. Dolayısıyla bu sertlikten etkilenen de olmuyor.” diye konuştu.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Spor

Amedspor’a formasındaki Kürtçe ifadeler nedeniyle bir kez daha para cezası verildi

Yayımlandı

üzerinde

Amedspor’a formasındaki Kürtçe ifadeler nedeniyle bir kez daha para cezası verildi

FatihDoganMedya / Haber
Tarih: 01 Ekim 2025 • Saat: 12:30 (İstanbul) • Okuma süresi: ~3 dakika

Türkiye Futbol Federasyonu (PFDK), Amedspor’un formasında yer alan Kürtçe “Koma me bona we” ibaresi nedeniyle kulübe tekrar 110.000 TL para cezası verdi. Kulübün itirazları ve tepkiler sürüyor.


Haber detayı

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Trendyol 1. Lig ekiplerinden Amed Sportif Faaliyetler Kulübü’ne, formasının göğüs sponsoru üzerindeki Kürtçe ifade nedeniyle yeniden 110.000 TL para cezası uyguladı. Kararın, TFF internet sitesinde yayımlanan PFDK açıklamasına dayandırıldığı belirtildi.

Bu ceza, aynı ifade nedeniyle daha önce verilen 110.000 TL’lik cezanın ardından geldi; dolayısıyla kulübün kısa sürede aynı gerekçeyle aldığı toplam para cezası 220.000 TL seviyesine ulaştı. PFDK gerekçe olarak “sportif ekipman talimatına aykırılık” maddesini gösterdi.

Formada yer alan Kürtçe ibarenin metni “Koma me bona we” (Türkçesi: “Grubumuz sizin için / Timimiz sizin için”) olarak raporlarda yer aldı. Kulüp yetkilileri, söz konusu sloganın daha önce TFF tarafından onaylandığını belirterek, verilen karara itiraz ettiklerini ve hukuki süreç başlatacaklarını açıkladı. Bu çelişki ve TFF onayının ardından gelen ceza kararı kamuoyunda tartışma yarattı.

Tepkiler ve yankılar

Karara kulüp yönetimi sert tepki gösterirken, siyasi ve sivil toplum temsilcileri de uygulamayı “anadile tahammülsüzlük” ve “ayrımcı uygulama” olarak nitelendirdi. Bazı siyasetçiler ve insan hakları odaklı kuruluşlar kararın geri alınmasını talep etti. Amedspor yönetimi ise kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek yargıya başvuracağını duyurdu.

Sürecin arka planı

  • Kulüp, sponsorluk anlaşması kapsamında formasına tescilli bir slogan olarak Kürtçe ibare yerleştirmişti; bu görselin daha önce TFF’ye sunulduğu ve onay aldığına dair açıklamalar bulunuyor. Ancak PFDK, müsabaka sonrası yaptığı inceleme sonucu talimata aykırılık tespit ettiğini duyurdu.

  • Profesyonel disiplin süreçleri ve talimat yorumları, benzer olaylarda federasyon ve kulüpler arasında hukuki ihtilaflara yol açabiliyor; Amedspor’un alacağı hukuki karar ve itiraz sürecinin sonuçları ilerleyen günlerde netleşecek.


Ne bekleniyor?

Amedspor’un itirazı PFDK kararını geciktirebilir veya konunun yargıya taşınması durumunda mahkeme süreci başlayabilir. Federasyonun benzer uygulamalarda nasıl bir tutum sergileyeceği ve disiplin talimatının uygulanma biçimi, spor yönetimi açısından izlenecek önemli başlıklar olacak.

Okumaya Devam Et

Spor

San Siro Stadı için Milan ve Inter kararı

Yayımlandı

üzerinde

İtalya’nın Milano Belediye Meclisi, Giuseppe Meazza adıyla da bilinen San Siro Stadı’nın İtalya Birinci Ligi (Serie A) takımlarından Milan ve Inter’e satışını onayladı.

İtalyan basınında yer alan haberlere göre Milano Belediye Meclisi’nde dün gece geç saatlere kadar süren oturumun ardından yapılan oylamada, 20’ye karşı, 24 “evet” oyuyla stat ve çevresindeki arazinin, iki kulübe satışına yeşil ışık yakıldı.

Böylece yıllardır maçlarını dönüşümlü olarak bu statta oynayan Milano’nun iki ezeli rakibi Milan ve Inter, stadı alma hakkına sahip olacak.

Milan ve Inter kulüpleri yaptıkları ortak yazılı açıklamada, “FC Inter Milan ve AC Milan, Belediye Meclisi’nin San Siro ve çevresinin satışını onaylamasından duydukları memnuniyeti dile getiriyor. Kulüplerin ve şehrin geleceği için tarihi ve belirleyici bir adım.” ifadeleri kullanıldı.

Ortak açıklamada, kulüplerin, Milano Belediye Meclisi’nden resmi bildirimi bekledikleri belirtilerek, “Kulüpler, kendilerini en yüksek uluslararası standartlara uygun yeni bir stat inşa etmeye götürecek süreçte, sonraki adımlara güvenle ve sorumlulukla bakıyor. Hedef, en yüksek uluslararası standartları karşılayan, dünya çapında bir tesis olacak yeni bir stadyum inşa etmek. Milano için yeni bir mimari simge ve tüm dünyadaki futbol taraftarlarının tutkularının sembolü.” görüşlerine yer verildi.

La Gazzetta dello Sport’un haberinde, İtalya Vergi Dairesinin stadın satış fiyatını 197 milyon avro olarak belirlediği, belediyenin 22 milyon avroluk indirim sözü doğrultusunda kulüplere satışı yapacağı belirtilirken, satış işleminin bir pürüz çıkmazsa 40 gün içerisinde gerçekleşmesinin beklendiği kaydedildi.

SAN SİRO STADI

İlk olarak 1926 yılında açılan ve bugüne gelene kadar yapılan ek tribünler ve tadilat çalışmalarıyla seyirci kapasitesi 75 bin 800 olan San Siro Stadı’nın bir süredir yenilenmesi ülke gündeminde önemli bir yer tutuyor.

Milan ve Inter’in, artık eskiyen San Siro’nun yerine daha modern bir stat yapmak istediği biliniyor.

San Siro’nun yeniden inşası, İtalya ile Türkiye’nin ortaklaşa ev sahipliği yapmasına karar verilen 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2032) için de önem taşıyor.

Hem uluslararası hem İtalya’daki futbol otoriteleri, İtalya’nın EURO 2032 için statlarını yenilemesi gerektiğini vurguluyor.

UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, 6 Mayıs’ta İtalyan Mediaset kanalına verdiği demeçte, İtalya’yı sert şekilde eleştirerek, “En büyük futbol ülkelerinden birisiniz, sayısız dünya kupası, Avrupa Şampiyonası ve Şampiyonlar Ligi kazandınız, ancak en kötü altyapıya sahipsiniz. Bu tartışmalardan bıktım. Artık harekete geçme zamanı.” ifadelerini kullanmıştı.

Okumaya Devam Et

Spor

Selçuk İnan’lı Kocaelispor 7 maçta alip gelemedi

Yayımlandı

üzerinde

Kocaelispor, ‘de istediği sonuçları alamadı.

Körfez temsilcisi, 16 yıl aradan sonra çıktığı Süper Lig’de kalıcı olmak istiyor. Teknik direktör Selçuk İnan’ı takımın başına getiren Kocaelispor, transfer dönemini en hareketli geçiren ekiplerden biri oldu.

Kadrosuna 18 oyuncu katan yeşil-siyahlı ekip, aldığı sonuçlarla taraftarını mutlu edemedi.

7 MAÇTA 2 BERABERLİK, 5 MAĞLUBİYET

Ligde çıktığı 7 maçta 2 beraberlik, 5 mağlubiyet yaşayan Kocaelispor, rakip fileleri 4 kez havalandırırken kalesinde 12 gol gördü.

Ligin son sırasında yer alan Körfez temsilcisi, 4 Ekim Cumartesi günü ikas Eyüpspor’u konuk edecek.

Yeşil-siyahlı ekip, ikas Eyüpspor’u mağlup ederek ligde yeni bir başlangıç yapmayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar