Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bolu’nun Hayalet Şehri Burj Al Babas’ta 13 Kişiye 885 Yıl Hapis İstendi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Bolu Mudurnu’daki 732 “şato” villalı Burj Al Babas projesinde 13 sanığa 885’er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Proje 67 milyon dolarlık dolandırıcılık iddiasıyla yargıya taşınıyor.

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde “hayalet şehir” olarak anılan Burj Al Babas projesi, 2014’te Sarot Group tarafından başlatılan ve 732 lüks “şato” villadan oluşması planlanan ultra lüks tatil köyü olarak tanıtıldı. Proje, Körfez sermayesini çekmek amacıyla “Kendi şatonuzu alın!” sloganıyla Kuveytli yatırımcılara pazarlanırken, inşaat bir türlü tamamlanamadı ve 59 mağdur tüketici şikâyetçi oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Sarot Group yöneticileri de dahil olmak üzere 13 sanık hakkında 59 mağdura karşı “nitelikli dolandırıcılık” suçundan 885’er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Kayyum raporuna göre projenin tamamlanma maliyeti 162–188 milyon dolar aralığında, ancak proje için toplanan 67,18 milyon doların amacı dışında kullanıldığı ve muhasebe kayıtlarında büyük tutarsızlıklar bulunduğu tespit edildi.

Projenin Tarihçesi ve Yapısı

Burj Al Babas, 2014 yılında lansmanı yapılan ve 732 adet 325 m² büyüklüğünde “şato villa” içerdiği ilan edilen bir konut projesiydi . Mavi kuleleri, spiral merdivenleri ve lüks iç dekorasyonuyla “peri masalı” bir yaşam tarzı sunacağı vurgulanan proje, termal tatil köyü ve sosyal donatı alanlarıyla bölgenin en iddialı yatırımı olarak tanıtıldı . Ancak 2018’de konkordato talepleri ve iflas süreçleriyle uğraşan Sarot Group, inşaatı tamamlayamadan projeyi terk etti .

İddianame Detayları ve Suçlamalar

Savcılık iddianamesine göre, 2014–2018 dönemi MASAK raporlarında 1 041 ayrı işlemle projeye 67 180 000 USD tutarında para girişi tespit edildi ve bu paraların tamamının Kuveytli yatırımcılardan geldiği belirlendi . Proje sahiplerinin, “vergiden muaf olun” vaadiyle ödemeleri çoğunlukla nakit olarak aldığı ve gerçekçi teslim tarihlerine dair hiçbir güvence vermediği kaydedildi . İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Aklama Suçu Bürosu” tarafından düzenlenen iddianamede, 59 mağdura karşı “nitelikli dolandırıcılık” suçundan her sanık için 885’er yıla kadar hapis cezası istemi yer aldı .

Yasal Süreç ve Ceza Talepleri

Savcılık, Sarot Group yöneticileri Mehmet Emin Yerdelen, Adem Tekgöz ve Mezher Yerdelen gibi kilit isimlerin de aralarında bulunduğu 13 sanığın mal varlıklarına ve şirket paylarına el konulmasını talep etti . İddianamede, projenin gerçekte tamamlanamayacağı anlaşılmasına rağmen satışların 2024’e kadar devam ettirildiği, toplanan paraların şahsi menfaatler için kullanıldığı ve dolandırıcılık kastının baştan beri var olduğu vurgulandı

Projenin Güncel Durumu ve Etkileri

6 Mart 2025 tarihli TMSF raporuna göre, kayyuma devredilen projenin tamamlanma maliyeti 162–188 milyon dolar arasında öngörülürken, ödeme planları ve muhasebe kayıtlarında türlü tutarsızlıklar ve eksiklikler tespit edildi . Bölge halkı ve mağdurlar, dokuz yıldır tamamlanamayan projenin hızla sonuçlanmasını beklerken, konunun yargı yoluyla neticelenmesi umut ediliyor .

Sonuç

Burj Al Babas, “hayalet şehir” ünvanıyla anılan sembolik bir yatırım faciasına dönüşürken, yöneticilere 13 sanık hakkında 885’er yıla kadar hapis cezası istenen bu dava, Türk emlak sektöründe yüksek profilli bir dolandırıcılık örneği olarak hafızalara kazındı. Mağdurların beklentisi, yargı sürecinin adil ve hızlı bir şekilde tamamlanarak tazminat ve ceza taleplerinin karşılanması yönünde.

Gündem

Özgürlük Filosu’ndaki milletvekili Necmettin Çalışkan son durumu NTV’ye anlattı

Yayımlandı

üzerinde

02.10.2025 – 19:03

Son Güncelleme : 02.10.2025 – 19:19

NTV Haber

Okumaya Devam Et

Gündem

ASKİ su kesintisi programı 2 Ekim: Ankara’da sular ne zaman gelecek?

Yayımlandı

üzerinde

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, kentte 6 Ekim’e kadar dönüşümlü su kesintileri yapılacağını bildirdi.ASKİ’den yapılan açıklamada, Ankara’ya Çamlıdere, Kurtboğazı ve Kesikköprü hatlarından paçallama ile günde ortalama 1530 bin metreküp su sağladığı, verilen suyun üçte birinin Kesikköprü’den gelen 3 hattan tedarik edildiği belirtildi.

Defalarca arızalanan CTP hatların çelik hatlarla değiştirilmesi için imalata başlandığı ve yaklaşık 1 hafta süreceği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Kuraklık nedeniyle barajlardaki su seviyesi de kritik seviyelere düştüğü için 6 Ekim tarihine kadar Ankara genelinde dönüşümlü olarak su kesintisi yapılacaktır. Su kesintilerinin hayatın olağan akışını asgari düzeyde etkilemesi için her türlü çaba gösterilmektedir. Bu çerçevede, bugün saat 09.00 itibarıyla Eryaman bölgesi, Susuz ile Kazan Saray bölgesinde kesinti yapılmıştır. Hatta yarın saat 09.00 itibarıyla yeniden su verilecektir. Halkımızın kuraklıkla mücadele kapsamında gösterdiği hassasiyet ve anlayış için teşekkür ederiz. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.”

Okumaya Devam Et

Gündem

3 Ekim Cuma hutbesinin konusu: Diyanet cuma hutbesinde Gazze’ye yer verdi

Yayımlandı

üzerinde

İşleri Başkanlığınca hazırlanan 3 Ekim 2025 tarihli ve “HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR ” konulu Cuma hutbesi yayınlandı. Vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü resmi internet adresinden bu haftaki hutbe metnine ve diğer haftalara ait hutbelere ulaşabiliyor.

HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR

Muhterem Müslümanlar!

Hicretin beşinci yılıydı. Bedir’de bozguna uğrayan, Uhud’da istediklerine tam olarak ulaşamayan Mekkeli müşrikler, İslam’ı ortadan kaldırmak, Müslümanları yok etmek için Medine’ye büyük bir saldırı hazırlığı yapmışlardı. Durumu öğrenen Peygamber Efendimiz (s.a.s), ashabıyla istişare etti ve Medine çevresine hendek kazılmasına karar verildi. Müminler el birliğiyle hendeği kazarken büyük bir kayaya denk geldiler. Resûl-i Ekrem (s.a.s), bir yandan bu kayayı kırdı, diğer yandan da Kisrâ’nın, Rum diyarının ve San’a’nın fethedileceğini müjdeledi.1 Zorlu bir mücadelenin ardından, Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve inayeti, inananların azim ve gayretiyle düşman bozguna uğradı.

Aziz Müminler!

Günümüzde Hendek Savaşına benzer bir mücadele Gazze’de yaşanmaktadır. Dün, Allah Resûlü (s.a.s) ve ashabına zulmeden zalimler vardı. Bugün de dünyanın gözü önünde hiçbir hukuk tanımadan Gazze’de masum ve mazlumlara karşı soykırım uygulayan katiller var. Gazze’de camiler, mabetler, okullar ve hastaneler bombalanmakta; sadece bir şehir değil, bir medeniyet yok edilmeye çalışılmaktadır. Basın mensupları, yardım görevlileri ve sağlık çalışanları zalimce öldürülmektedir.

Kıymetli Müslümanlar!

Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Gazze’de bir avuç mücahit Müslüman, tıpkı Medine’de olduğu gibi kazdıkları hendeklerde dünyada eşine az rastlanır bir kahramanlık mücadelesi vermektedir. Kur’an-ı Kerim’de, “Birtakım insanlar onlara, “İnsanlar size karşı asker toplamışlar, onlardan korkun” dediler de bu, onların imanlarını arttırdı ve ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’ diye cevap verdiler.”

buyrulduğu üzere; düşmanın çokluğu ve teknik imkânlarının güçlü olması, onların Allah’a olan teslimiyetlerini arttırmaktadır. Sanki onlar; “Müminler içinde Allah’a verdikleri söze bağlı kalan nice yiğitler vardır. Onlardan kimi, sözünü yerine getirip şehit olmuştur; kimi de şehitliği beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.”3 ayetinin vücut bulmuş halidir. Cenâb-ı Hak, sırât-ı müstakimden ayrılmayan, zorluklar karşısında sabır gösteren müminleri asla sahipsiz ve yardımsız bırakmaz. “Şüphesiz Allah, kendi dinine yardım edenlere mutlaka yardım eder.”

Değerli Kardeşlerim!

Müslümanlar, ne zaman Allah ve Resûlü’nün çağrısına uydular, gönüllerini birbirlerine açtılar, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler işte o zaman bütün zorlukların üstesinden geldiler. Ne zaman da ayrılığa düştüler, birbirlerinin dertleriyle ilgilenmediler, ilimde ve teknikte geri kaldılar o zaman güçleri zayıfladı, zalimler pervasızca kötülük yapar hale geldi. Yüce Rabbimiz, bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

Öyleyse Aziz Müslümanlar!

Dün olduğu gibi bugün de haklının yanında yer almaya devam edelim. Mezhep ve meşrep ayrılıklarını bir tarafa bırakıp birlik ve beraberliğimizi güçlendirelim. Ümmet bilincini, din kardeşliğini pekiştirelim. Birliğimizi bozmak isteyenlere karşı uyanık olalım. Masumların yanında olduğumuzun nişanesi olan etkinliklere destek verelim. Unutmayalım ki, Gazze bütün insanlık için bir ahlak ve vicdan sınavıdır. İnsanlık ailesi olarak ya el ele, gönül gönüle verip bu sınavı kazanacağız ya da hepimiz kaybedeceğiz. Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in Hendek Gazvesi esnasında yaptığı şu dua ile bitirmek istiyorum: “Ey Kur’an-ı Kerim’i indiren, hesabı çabuk gören Allah’ım! Zalim grupları bozguna uğrat ve perişan eyle!”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar