Açıklaması

Şam’da Ahmed el-Şaraa yönetimindeki silahlı gruplar, Alevi aileleri evlerinden silah zoruyla çıkarıyor, “Savaş Ganimetleri Komitesi”yle mülklere el konuyor. BM raporları ve mağdur anlatımlarıyla sekter zulmün boyutları.

1. Giriş

2025 ilk çeyreğinde, Suriye’de eski rejim destekçisi olarak görülen Alevi azınlığı hedef alan kitlesel ev tahliyeleri patlak verdi . Şam’ın merkez ve banliyölerindeki aileler, gündüz vakti maskeli militanlarca kapılarına dayanılan baskınlarda dakikalar içinde evlerini terk etmeye zorlandı  Bu makalede, yaşanan olayların detayları, mağdurların hikâyeleri, sekter şiddetin arka planı ve uluslararası tepkiler detaylı şekilde ele alınacaktır.

2. Olayın Detayları

2.1 Tahliye Emri ve Uygulama

• 16 Ocak sabahı, Um Hussein adlı Alevi bir ailenin evine giren iki maskeli GSS (Genel Güvenlik Servisi) mensubu, aileye 24 saat içinde taşınmaları gerektiğini bildirdi .

• Ertesi gün sabah 10:00 civarında geri dönen militanlar, aileye “iki dakikanız var, evinizi boşaltın” tehdidinde bulundu; ev eşyaları ve aile dükkanı da el konulanlar arasında.

• Ocak–Nisan 2025 arasında Şam’da yüzlerce, belki binlerce Alevi ev sahibi, işten çıkarıldıkları gerekçesiyle devlet konutlarından çıkarılırken, özel mülk sahipleri de sadece inançlarından ötürü mağdur oldu .

• Yeni güvenlik yapısı içinde kurulan “Savaş Ganimetleri Komitesi”, eski rejim bağlantılı kişilere ait mülkleri kayıt altına alıp dağıtılmak üzere tasnif ediyor .

2.2 Mağdur Ailelerin Hikâyeleri

• Um Hassan’ın ailesi, evraklarını gösterdiklerinde ağabeyi gözaltına alınıp, ancak aile taşındıktan sonra serbest bırakıldı; gözaltı yerinde işkence gördüğü bildirildi

• Rafaa Mahmoud, 15 yıldır oturduğu dairesinden “infidel ve domuz” ilan edilerek silah zoruyla kovuldu; yasal belge talebinde “burada sadece sözlü emir geçerlidir” cevabını aldı .

3. Sekter Şiddet ve Demografik Değişim

Yeni yönetimin uygulaması, Beşar Esad dönemi mezhep mühendisliğinin tersine Alevileri hedef alıyor. Mart 2025’te kıyı bölgelerinde yüzlerce Alevi sivil katledildi; ardından Şam’da da zorunlu göç dalgası başladı . Analistler, kitlesel tahliyelerin şehrin demografik yapısını yeniden şekillendirmeye yönelik olduğunu belirtiyor .

4. Uluslararası Tepkiler ve Hukuki Boyut

• Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi, “tüm ailelerin kadın ve çocuklarıyla birlikte katledildiğini” ve mültecilerin mobilden kayıt altına alındığını bildirdi .

• BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Mart ortasında en az 6.000 Alevi sivilin Lübnan kıyı yerleşimlerine kaçtığını duyurdu .

• İnsan hakları örgütleri STJ (Syrians for Truth and Justice) ve HRW (Human Rights Watch), bu eylemleri “geçiş dönemi adaletsizliği” ve “hikâyenin tersine mezhep temelli zulüm” olarak tanımlayıp uluslararası mahkemelere başvurdu

5. Sonuç

Suriye’de yeni iktidar simsarlarının silahlı baskınlarla Alevi nüfusu evlerinden silmesi, ülkenin on yıllardır süren çatışmalar ve mezhep ayrışmalarına yeni bir karanlık sayfa ekliyor. Demografik mühendislik ve sekter baskı, kalıcı barış ve kapsayıcı bir toplum inşasını derinden sarsıyor. Uluslararası topluluk, bu ihlallere rıza göstermemeli, etkin soruşturma ve hesap verebilirlik mekanizmaları oluşturmalıdır.