Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Spor

“Adam oynamıyor, adeta resital yapıyor” (Spor yazarlarından Galatasaray yorumu)

Yayımlandı

üzerinde

Bakmayın ligin ilk yarısındaki maçın berabere bittiğine… Ne Eyüpspor, o beraberliği alan Eyüpspor, ne de Galatasaray kendi sahasında o beraberliğe yakalanan Galatasaray… Köprünün altından çok sular geçti… Eyüpspor kadro olarak, oyun olarak çok geriye gitti… Galatasaray özellikle kupadaki Fenerbahçe galibiyeti sonrasında vites arttırdı…

Unutulmasın ; mayıs ayı da yaklaştı… Galatasaray’ın çok alıştığı, yaklaştığında bir başka hava yakaladığı mayıs ayı… Galatasaraylı boşuna söylemiyor; “Mayıslar bizimdir” diye… Eee, böyle olunca sonuç da normal oldu… Galatasaray için Samsun maçında puan kaybedecek dendi, kazandı, Eyüp maçında puan kaybedeceği hesaplandı, fark attı…

Şurası kesin; Galatasaray, puan kaybetmesi beklenen her maçı kazanarak, yeni bir şampiyonluğu kazanmaya, formasına yeni bir yıldız takmaya doğru koşar adım gidiyor… Osimhen’i izlemek gerçekten bulunmaz bir keyif… Atıyor, attırıyor, koşuyor, alıyor, dağıtıyor, savunmasından top çıkartıyor… Kusursuz bir profesyonel portreden inanılmaz görüntüler veriyor… Adam oynamıyor, adeta resital yapıyor…

Osimhen çıkıyor, yerine giren Morata, kısa sürede iki gol birden atabiliyor… Futbolun gerçeğini kabul edelim… Galatasaray’ın kadrosu bu ligin çok anma çok üstünde… Alem buysa, kral Galatasaray… Galatasaray’ın Torreira ile bulduğu ikinci gol, bu sezon duran toplardan attığı 38. gol…

Böyle bir istatistik, böyle bir rakam, böyle bir başarı var mı? Ben duymadım, görmedim. İlginçtir; mücadelesine, bitmez-tükenmez enerjisine, rakiplerini ısırmasına alıştığımız Torreira, bu defa bizi gollerini izlememize alıştırıyor… Son maçları golsüz geçmiyor Torreira…

Galatasaray için tek olumsuz görüntü, sağ kanat savunmasında Frankowski… Çok iyi diye çok iddialı biçimde alındı ama sanırım Galatasaray transfer mevsiminde yeniden bir sağ bek arayışına çıkacaktır… Hesap-kitap devri bitmiştir… Mayıs ayına şurada kaç gün kaldı… Şampiyonluk ve beşinci yıldız Galatasaray’a hayırlı olsun…

(Şansal Büyüka – NEFES)

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Spor

Yanlış iğne yüzünden felç kaldı: Boccia ile yaşama tutundu

Yayımlandı

üzerinde

Gaziantep’te yaşayan 49 yaşındaki Yeter Olcay, 4 yaşındayken felç kaldıktan sonra uzun yıllar evden çıkmadan yaşam sürdü.

Olcay’ın hayatı, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Gaziantep Takımı ile tanışmasıyla değişti. Takıma 3 yıl önce katılan Olcay, nisan ayında Kocaeli’de düzenlenen Türkiye şampiyonasında ikincilik elde etti.

4 YAŞINDA FELÇ KALDI

Yeter Olcay, 4 yaşındayken yüksek ateş şikayetiyle gittiği hastanede yanlış iğne yapılması sonucu felç kaldığını, çocukluk döneminde içine kapandığını anlattı.

Olcay, zamanla koltuk değneklerine alıştığını ancak uzun yıllar evden dışarı çıkamadığını dile getirerek, arkadaşlarının tavsiyesi üzerine 3 yıl önce tanıştığı boccia sporuyla hayatının değiştiğini ifade etti.

BACCİA İLE HAYATA TUTUNDU

“Buradaki sporcu arkadaşlarla tanıştım ve sporu çok sevdim. Eskiden Gaziantep’in hiçbir yerini bilmiyordum. Buradaki arkadaşlarımla birlikte her yere gittik. Pikniğe, gezilere ve etkinliklere katıldık ve çevremi tanıdım. Kocaeli’de düzenlenen Türkiye Boccia Şampiyonası benim için dönüm noktalarından birisi oldu. Babam hastanede yatıyordu. Arkadaşlarımı da yüzüstü bırakmak istemedim. Babamdan izin alıp şampiyonaya katılarak Türkiye ikincisi oldum.”

HEDEFİ MİLLİ OLMAK

Takımdaki engelli arkadaşlarıyla aile gibi olduklarını ifade eden Olcay, “Hedefim milli takıma katılmak ve Avrupa’da derece elde etmek. İnşallah başarabilirim, her zaman mücadele ediyorum. Evim kira, geçimimi sağlamak için engelli arkadaşların yaptığı el işi ürünleri alıp pazarda satıyorum ve o şekilde geçinmeye çalışıyorum. İleriyi dönük ise kendi iş yerimi açmayı hedefliyorum. Okuma yazmam yok. Okuma yazma öğrenmeyi ve polis olmayı çok isterdim ama şartlardan dolayı olmadı. İmkanım olursa okuma yazmayı öğreneceğim.” diye konuştu.

BOCCİA SPORU NEDİR?

Boccia, aslen serebral palsi hastalığı bulunan kişiler tarafından oynanmak üzere tasarlanmış bir strateji ve doğruluk oyunudur. Bu spor artık motor becerileri etkileyen engelleri bulunan sporcuları da içermektedir.

Bu spor oyuncuların renkli topları, “jak” olarak bilinen beyaz bir hedef topuna mümkün olan en yakın mesafeye atarak ya da yuvarlayarak oynadıkları düzgün bir yüzeyde oynanır. Jak topunun yakınına en fazla topu yerleştiren oyuncu, çift ya da takım oyunu kazanır.

Takım maçlarında altı bölüm oynanırken, bireysel ve çiftler maçları dört bölümden oluşur. Her bir bölümden sonra “jak”e, topu en yakın olan sporcu, çift veya takım 1 puan alır ve hedef topuna rakiplerininkinden daha yakın olan her bir top için artı bir puan alırlar.

Her bir sporcu, çift veya takım her bölümde altı top atar.

Okumaya Devam Et

Spor

Türk futbolunun “Taçsız Kral”ı Metin Oktay ölüm yıldönümünde anılıyor

Yayımlandı

üzerinde

Türk futbolu ve Galatasaray’ın “Taçsız Kral” lakaplı unutulmaz golcüsü Metin Oktay’ın vefatının üzerinden 34 yıl geçti.

İzmir’de 2 Şubat 1936’da doğan Metin Oktay, 15 yaşında Damlacıkspor Kulübünde futbola başladı. İlk takımında İzmir futbolunun sembol isimlerinden Sait Altınordu’ya sevgisinden dolayı 8 numaralı formayı terleten Oktay, 1 yıl sonra Adnan Suvari’nin futbolcu-antrenör olarak görev yaptığı Yün Mensucat’a transfer oldu. Yeni forması altında 14 gol atan Metin Oktay, Genç Milli Takım aday kadrosuna çağrıldı.

“Taçsız Kral”, 11 Nisan 1954’te Belçika’ya karşı ilk kez milli formayı giyerken, 4-0 kazanılan maçın 2 golünü attı. Genç Metin Oktay, aynı yıl İzmirspor’a transfer oldu ve bu forma altında 17 gol atarak 18 yaşında gol krallığı yarışının zirvesinde yer aldı. İzmirspor, söz konusu sezonu Mahalli Lig şampiyonu bitirdi.

“BABA GÜNDÜZ” GALATASARAY’A GETİRDİ

Metin Oktay, 1955 yılında “Baba Gündüz” lakaplı Gündüz Kılıç’ın vesilesiyle Galatasaray’a transfer oldu.

Galatasaray için yeni yetenekler arayan Gündüz Kılıç, İzmir’de Metin Oktay’ı keşfetti. İstanbul’a döndükten sonra sarı-kırmızılı idarecilere “Kulübü satın, Metin’i alın.” diyerek Metin Oktay’ı ne kadar önemsediğini gösterdi.

Baba Gündüz, genç futbolcuyu Chevrolet marka bir otomobil karşılığında 5 yıllığına sarı-kırmızılı renklere bağladı. Galatasaray formasıyla ilk kez (28 Ağustos 1955) Beyoğluspor’a karşı oynayan Oktay, ilk maçında gol sevinci yaşadı.

Türk futbolunun "Taçsız Kral"ı Metin Oktay ölüm yıldönümünde anılıyor - 1

DERBİDE AĞLARI YIRTTI

Metin Oktay, Fenerbahçe ile yapılan derbide Türk futbol tarihine geçti.

Türkiye’de profesyonel ligin ilk sezonu iki gruba ayrılarak düzenlendi. Kırmızı Grubu Galatasaray, Beyaz Grubu ise Fenerbahçe lider olarak tamamladı. İki lider takım arasındaki final maçları ise ilk sezonun şampiyonunu belirlemek için Dolmabahçe’de oynandı.

Metin Oktay, 10 Haziran 1959’da yapılan maçın 37. dakikasında Fenerbahçeli Naci Erdem’i geçtikten sonra sert bir vuruşla topu “Manda” lakaplı Özcan Arkoç’un koruduğu kaleye gönderdi.

Top ağları delerek dışarı çıkarken, maçın Yugoslav hakemi Markoviç önce aut kararı verdi. Ağlar kontrol edildikten sonra topun ağları delerek dışarı çıktığı anlaşıldı. 10 Haziran 1959 günü “Ağları delen golün atıldığı gün” olarak tarihe geçti.

EŞİNE RAĞMEN GALATASARAY’I SEÇTİ

Metin Oktay, 29 Ocak 1959’da İzmir’de İzmirspor Kulübü Başkanı’nın kızı Oya Sarı ile evlendi.

Hayatını Oya Sarı ile birleştirmesinin ardından Metin Oktay, İzmirspor’dan oldukça yüksek bir ücretle transfer teklifi aldı. Eşinin İzmir’e dönmesini isteyen Oya Sarı, transfer teklifini reddeden Metin Oktay’a “Ben mi Galatasaray mı?” diye sordu. Ancak Metin Oktay eşine, “Galatasaray, o daha vefalı.” yanıtını verdi.

İzmirspor’un o gün için büyük bir tutar olan 30 bin liralık transfer teklifini reddeden “Taçsız Kral”, çok sevdiği kulübünde kaldı.Eşi Oya Sarı’nın terk etme kozuna rağmen Galatasaray’dan ayrılmayan Metin Oktay, Fenerbahçe’nin transfer teklifine de olumlu yanıt vermedi.

Dönemin Fenerbahçe Kulübü yöneticisi Müslim Bağcılar, bir araya geldiği Metin Oktay’a açık çek uzatıp istediği rakamı yazmasını istedi. Oktay, teklifi “Bizi sevenleri üzmeyelim baba.” yanıtıyla geri çevirdi.

Türk futbolunun "Taçsız Kral"ı Metin Oktay ölüm yıldönümünde anılıyor - 2

1961’TE İTALYA’YA TRANSFER OLDU

Metin Oktay, 18 Aralık 1960’da İnönü Stadı’nda Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi 5-0 yendiği maçta 4 gol birden attı.

Türkiye’deki iyi performansından dolayı Oktay’ın ünü yurt dışına yayıldı. Temmuz 1961’de İtalya’nın Palermo Kulübüne transfer olan Oktay, bu ülkeye alışmakta zorlandı. İtalya Ligi’nde çıktığı 12 maçta 3 gol atan Metin Oktay, Haziran 1962’de yeniden Galatasaray’a döndü.

JÜBİLESİNDE FENERBAHÇE’YE TRANSFER OLDU

Futbolu 1969’da bırakan Metin Oktay, İstanbul’daki jübile maçında Fenerbahçe forması giydi.

Metin Oktay, 1968-1969 sezonundaki jübile maçında Fenerbahçe ile karşılaşmak istedi. Fenerbahçe yöneticisi Eşref Aydın, Oktay’ın bu isteğine 10 dakikalığına da olsa sarı-lacivertli formayı giymesi şartıyla onay verdi.

Bu teklife “Şeref duyarım.” yanıtı veren Oktay, İnönü Stadı’ndaki jübile maçından önce Fenerbahçe’nin unutulmaz oyuncularından Can Bartu ile forma değiştirdi.

Türk futbol tarihine ve iki takımın tarihi rekabetine damga vuran anda 10 dakikalığına Galatasaray efsanesi Metin Oktay sarı-lacivert, Fenerbahçe efsanesi Can Bartu ise sarı-kırmızı formayla kendi takımlarına karşı mücadele etti.

Oktay’ın ikinci jübilesi ise İzmir’de Göztepe ile yapılan maçta oldu.

Türk futbolunun "Taçsız Kral"ı Metin Oktay ölüm yıldönümünde anılıyor - 3

KARİYERİ BAŞARILARLA DOLU

Metin Oktay, yaklaşık 15 yıl süren futbolculuk kariyerinde birçok önemli başarıya imza attı.

Oktay, 4’ü Genç Milli Takım olmak üzere 40 kez ay-yıldızlı formayı giydi. A Milli Takım’da 7 kez kaptanlık yapan unutulmaz futbolcu, toplam 17 gol attı.

Metin Oktay, futbol hayatı boyunca 6 kez gol kralı oldu ve lig tarihinde 217 gollük bir rekora imza attı. Bu rekor 1988 yılında Tanju Çolak tarafından kırıldı. Ayrıca, 1962-1963 sezonunda 26 maçta attığı 38 golle bir sezonda en fazla gol rekorunu kırdı. Bu rekor da 1987-1988 sezonunda 39 golle yine bir başka Galatasaraylı Tanju Çolak tarafından geçildi.

Metin Oktay, 26 maçta attığı 38 golle, maç başına 1,4 gol ortalaması yakaladı. Bu rekor, günümüzde henüz kırılamadı.

Derbi maçlardaki performansıyla Türk futbol tarihinde iz bırakan Metin Oktay, Fenerbahçe’ye 18, Beşiktaş’a da 13 gol attı.

Metin Oktay, sarı-kırmızılı formayla 2 İstanbul Profesyonel Ligi, 2 Süper Lig, 4 Türkiye Kupası ve 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu yaşadı.

55 YAŞINDA HAYATINI KAYBETTİ

Metin Oktay, 55 yaşında geçirdiği bir trafik kazasında etti.

“Taçsız Kral”, futbolculuk kariyerini sonlandırdıktan hemen sonra, 1969-1970 sezonunda Galatasaray’da teknik direktör Tomislav Kaloperovic’in yardımcılığına getirildi. Sezon sonu teknik direktör değişikliğine gidilince, görevinden ayrıldı.

Oktay, 1972-1973 sezonu başında, bu kez Bursaspor’un teknik direktörlüğünü yapan Kaloperovic’in yardımcısı oldu. Sezon ortasında Kaloperovic’in görevden ayrılmasıyla Bursaspor’un teknik direktörlüğüne getirilen Metin Oktay, 1973 yılının sonuna kadar görevini sürdürdü.

Sonrasında ise Galatasaray’da yöneticilik ve çeşitli gazetelerde spor yazarlığı yapan “Taçsız Kral”, 13 Eylül 1991’de Boğaziçi Köprüsü çıkışında geçirdiği trafik kazası sonucu 55 yaşında hayatını kaybetti.

Metin Oktay’ın adı, vefatı sonrası Galatasaray’ın Florya’daki tesislerine verildi.

Okumaya Devam Et

Spor

Game of Thrones’un “Dağ”ı yeni rekor kırdı: “İnsanüstü bir güç”

Yayımlandı

üzerinde

HBO’nun fenomen dizisi Game of Thrones’da “Dağ” lakaplı Ser Gregor Clegane karakterini canlandıran İzlandalı aktör Hafþór Júlíus Björnsson, ekran dışında da insanüstü gücüyle dikkat çekiyor.

Güç, kuvvet ve dayanıklılığın test edildiği spor dallarında profesyonel “strongman” olan Björnsson, 2020’de 501 kilogramlık deadlift ile tarihe geçmiş ve 2016’da Eddie Hall’un 500 kiloluk rekorunu geride bırakmıştı. Bu temmuz ayında da kendi rekorunu 505 kilograma çıkarmıştı.

ÇITAYI BİR KEZ DAHA YÜKSELTTİ

Aktör şimdi çıtayı bir kez daha yükseltti. Deadlift Şampiyonası’nda 510 kilogram kaldırarak yeni bir dünya rekoru kırdı. Bu ağırlık, yaklaşık olarak bir kuyruklu piyano ya da yedi dolu su fıçısına denk geliyor.

Bilim insanları, insan bedeninin bu derece olağanüstü bir güce nasıl ulaşabildiğini hâlâ araştırıyor. 2024’te yapılan bir çalışmada, eski şampiyon Eddie Hall’un vücut yapısı incelenmişti. Araştırmada, Hall’un dizlerinden pelvisine uzanan sartorius, gracilis ve semitendinosus kaslarının, hiç antrenman yapmamış erkeklere kıyasla üç kat daha büyük olduğu; quadriceps ve hamstring kaslarının ise iki kat geliştiği ortaya konmuştu.

Bilimsel veriler sınırlı olsa da, uzmanlar Hall’un fiziksel yapısının “doğal varyasyonun en üst sınırlarında” olduğunu düşünüyor. Ancak Björnsson, bu sınırları zorlamaya devam ediyor.

Rekorun ardından YouTube kanalında konuşan Björnsson, “Üçüncü kez rekor kırıyorum. O kadar hızlı oluyor ki neredeyse gerçek değil” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar