Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

RTÜK’ten” Sokak Kedisi” hesabının sahibi Ebru Uzun Oruç hakkında suç duyurusu

Yayımlandı

üzerinde

​RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, “Sokak Kedisi” adlı YouTube kanalının yöneticisi Ebru Uzun Oruç hakkında suç duyurusunda bulunulacağını açıkladı. Şahin, platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Oruç’un son röportajında bir vatandaşa yönelik ağır hakaret ve saygısızlık içeren ifadeler kullandığını belirtti. Bu durumun basın meslek ilkeleri ve ifade özgürlüğü kapsamı dışında kaldığını ve açık bir hak ihlali niteliği taşıdığını ifade etti.

Şahin, “Sokak röportajı adı altında vatandaşımızın eğitimini, kültürünü, kişiliğini bilmeden, tahkir ve aşağılamalarda bulunarak hakaret eden bu kişi hakkında gerekli hukuki süreç başlatılmış olup, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.” dedi.

RTÜK'ten" Sokak Kedisi" hesabının sahibi Ebru Uzun Oruç hakkında suç duyurusu - 1

Ayrıca, RTÜK’ün sokak röportajlarına yönelik denetimlerini daha da sıkılaştıracağını ve bu tür içeriklere asla müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti. Şahin, vatandaşların onuruna ve kişilik haklarına yönelik her türlü ihlale karşı hassasiyetle yaklaşacaklarını ve görsel-işitsel medya alanında hukukun ve etik ilkelerin korunması için gereken adımları atmaya devam edeceklerini vurguladı. ​

RTÜK'ten" Sokak Kedisi" hesabının sahibi Ebru Uzun Oruç hakkında suç duyurusu - 2

EBRU UZUN ORUÇ KİMDİR?

​Ebru Uzun Oruç, “Sokak Kedisi” adlı YouTube kanalının kurucusu ve sunucusudur. 1984 yılında Rize’de doğan Oruç, şu anda 41 yaşındadır. Gazetecilik kariyerine yerel basında başlamış, ardından eşi Barış Oruç ile birlikte “Sokak Kedisi” kanalını kurarak sokak röportajları yapmaya başlamıştır. Aynı zamanda Çağdaş Gazeteciler Derneği Rize Şubesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Özellikle 2022 yılında İstanbul Bağdat Caddesi’nde eşiyle birlikte silahlı saldırıya uğramasıyla gündeme gelmiştir. Olayın ardından yaptığı açıklamada, saldırının planlı olduğunu ve saldırganların kimliklerinin tespit edildiğini belirtmiştir.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

AK Parti’li Yalçın: Özel’in AK Parti’yi cuntacı ilan etmeye kalkışması hafızamıza hakarettir

Yayımlandı

üzerinde

AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca, 27 Nisan 2007’de yayımlanan ve Türk demokrasisinin “kara lekesi” olarak anılan “e-muhtıra”nın 18’inci yılı dolayısıyla “Cuntacılık ve Darbecilikle Mücadelede 27 Nisan” paneli düzenledi.

Panelde konuşan AK Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, vesayetçilik zihniyetinin, ülkenin gelişme ve ilerlemesini engelleyen en temel faktörlerden biri olduğunu belirterek, İBB soruşturmaları üzerinden Genel Başkanı Özgür Özel’i eleştirdi. Yalçın, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in partimizi, doğrudan doğruya hiçbir şekilde ilgilendirmeyen bir yolsuzluk soruşturması üzerinden ‘cuntacı’ ilan etmeye kalkışması aklımıza ve hafızamıza hakarettir. Bu iftiraların hiçbirini kabul etmiyoruz ve ‘Bir yerde cunta varsa orada CHP vardır’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.

AK Parti olarak darbelerle, muhtıralarla, vesayetle mücadeleyi en etkin biçimde veren parti olmanın gururunu yaşadıklarını vurgulayarak şunları söyledi:

“CHP Genel Başkanı’nın cüretkarlığı ya cehaletinden ya da gerçekleri sınırsızca çarpıtabileceğine olan inancından kaynaklanıyor olabilir. Ancak böylesi bir cüretkarlığa meydanı bırakırsak bunca yıl boyunca demokrasi için darbecilik zihniyetine karşı verdiğimiz mücadelenin hakkını da vermemiş oluruz. O nedenle darbeleri ve darbecileri hatırlamak ve hatırlatmak hepimizin görevidir. Anlamak ve anlatmak, darbelerin önemini kavramak ve kavratmak bize düşer.”

“AK PARTİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN LİDERLİĞİNDE DİK BİR DURUŞ SERGİLEDİ”

AK Parti’nin 27 Nisan 2007’de yayımlanan “e-muhtıra”yı reddettiğini ve yok saydığını anımsatan Yalçın, “AK Partililer o tarihlerde sokakları işgal etmedi. Yalanlara iftiralara başvurmadı. Provokasyonlara kalkışmadı. Kutsallara küfretmedi. Boykot çağrısında bulunmadı. Tencere tava çalmadı. AK Partililer büyük bir vakar ve sükunetle sandığa gitti ve iradesine sandıkta bir kez daha sahip çıktı. AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde cesaretle dik bir duruş sergiledi. AK Partililer de aynı cesaretle partisine ve iktidarına sahip çıktı.” şeklinde konuştu.

Yalçın, demokrasi tarihinde ilk kez askeri vesayete karşı bir dik duruş sergilendiğini ve milletin dik duruşuyla darbecilerin ilk kez istediğini alamadığını ifade etti.

Yalçın sözlerini şöyle sürdürdü:

“27 Nisan’ın önemi biraz da buradan kaynaklanır. 27 Nisan e-muhtırasına karşı konulan dik duruş, sonrasında vesayet mekanizmalarının teker teker çökertilmesinin de başlangıcı oldu. Bugün ülkede herhangi bir parti iktidara geldiğinde muktedir olabileceğini düşünüyorsa işte bu 27 Nisan e-muhtırasına karşı konulan tavırla başlayan şanlı bir devrim sürecinin sonucudur.”

Yalçın’ın açılış konuşmasının ardından “Bir Dik Duruşun Hikayesi” isimli video klip gösterimi yapıldı. Panel, Yalçın’ın moderatörlüğünde, eski Meclis Başkanları Cemil Çiçek ve Mehmet Ali Şahin’in konuşmalarıyla devam etti. Panele, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Ömer İleri, Genel Sekreter Eyyüp Kadir İnan, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Şahin ile partililer katıldı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Mevlid Kandili ne zaman idrak edilecek? 2025 Diyanet Mevlid Kandili tarihi ve önemi

Yayımlandı

üzerinde

Mevlid Kandili’nde yapılabilecek ibadetler ve manevi faaliyetler şunlardır:

Kur’an-ı Kerim okunur ve Peygamber Efendimiz için salavatlar getirilir.

Namaz, dua ve zikirlerle gece ihya edilir.

Mevlid programları düzenlenir, Peygamberimizin hayatı ve güzel ahlakı anlatılır.

İhtiyaç sahiplerine yardım edilir ve sadaka verilir.

Aile ve yakınlarla bir araya gelerek gönül bağları güçlendirilir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Guardian, X’teki Resmi Hesaplarından Paylaşımı Neden Durdurdu?

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Britanya merkezli The Guardian, “toksik” içerik ve platformun yükselen nefret söylemi nedeniyle X’te (eski Twitter) resmi hesaplarından paylaşımı sonlandırdı. Kararın arka planını ve etkilerini öğrenin.

Özet

Britanya gazetesi The Guardian, 13 Kasım 2024 itibarıyla resmi editoryal hesaplarından X’te içerik paylaşımını durdurma kararı aldı. Kararın temel sebepleri arasında platformda yükselen aşırı sağ komplo teorileri, ırkçılık ve genel olarak “toksik içerik” yer alıyor . Guardian yönetimi, kaynaklarını daha verimli kullanmak ve okurlarını doğrudan web sitesine yönlendirmek amacıyla bu adımı attı

Karar Süreci

The Guardian, platformu uzun süredir yakından izliyordu. Gazetenin açıklamasına göre, ABD başkanlık seçimi sürecindeki dezenformasyon örnekleri ve Elon Musk yönetimindeki X’in içerik denetiminden uzaklaşması, kararın alınmasında belirleyici oldu . Resmi hesapların yanı sıra, bireysel muhabirlerin hâlihazırda X’i haber takibi amacıyla kullanmasına ise mevcut yönergeler çerçevesinde izin verilmeye devam edilecek .

Nedenler

  1. Toksik ve Aşırı Sağ İçerik
    X’te yaygınlaşan komplo teorileri, nefret söylemi ve ırkçı paylaşımlar Guardian’ın “karşı koyamadığı düzeye” ulaştı .

  2. Algoritmik Bağımlılık Azaltma
    Viral içerik algoritmalarına dayalı erişimin, gazetecilik değerleriyle çeliştiği ve okuyucuların bilgilendirilmesi yerine duygusal tepki odaklı paylaşımlara zemin hazırladığı vurgulandı .

  3. Kaynak Yönetimi
    Sosyal medya ekibinin zaman ve bütçe harcamalarının, Guardian’ın asıl önceliği olan web sitesi trafiği ve üyelik modeline yönlendirilebileceği belirtildi .

Etkileri

  • Okuyucu Yönlendirmesi: Guardian, okuyucularını doğrudan resmi web sitesine ve uygulamasına yönlendirerek, reklam gelirleri ve üyelik gelirlerini artırmayı hedefliyor .

  • Sektörel Yankı: NPR ve PBS gibi diğer medya kuruluşları da benzer adımlar atarken, İspanyol La Vanguardia gazetesi de X’i terk edeceğini duyurdu .

  • Platform Tepkisi: Elon Musk, Guardian’ı “ilgisiz” olarak nitelendirerek tepki gösterdi; ancak bu, gazeteyi kararından vazgeçirmedi .

Sonuç

The Guardian’ın X’te paylaşımı durdurma kararı, dijital medya dünyasında “toksik platform” algısına ve sosyal medya stratejilerinin yeniden şekillendirilmesine işaret ediyor. Gazete, okuyucularını doğrudan kendi mecralarına çekmeyi amaçlarken, benzer adımların farklı medya kuruluşları tarafından da atılması bekleniyor. Bu gelişme, günümüzün sosyal medya platformlarının editoryal politika ve değerler ekseninde nasıl yeniden değerlendirildiğinin önemli bir göstergesi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar