Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Dünyanın Gözü Vatikan’da: 130 Ülkeden Devlet Başkanları ve Hükümdarlar Papa Francis’e Son Veda İçin Bir Araya Geliyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

26 Nisan 2025’te Vatikan’da düzenlenen Papa Francis cenaze törenine 130 ülkeden 50 devlet başkanı ve 10 hükümdar katıldı. Aziz Petrus Meydanı’ndaki bu tarihi veda töreninin ayrıntılarına bakın.

Özet

Papa Francis, 21 Nisan 2025’te aramızdan ayrıldı ve 26 Nisan Cumartesi günü Vatikan’ın Aziz Petrus Meydanı’nda düzenlenen görkemli cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı . Törene 130 ülkeden, bunların arasında 50’si devlet başkanı ve 10’u hükümdar olmak üzere yüzlerce üst düzey konuk katıldı . Ardından İnci’nin beyaz örtülü tabutu kapatılarak Meryem Ana Bazilikası’nda, Liguria’dan getirilen taşlarla yapılan sade bir mezarda defnedildi . Dünya liderleri arasında ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer gibi isimler yer alırken, diplomatik gerilimler de tören alanına yansıdı

1. Tarihçe ve Arka Plan

Papa Francis, Katolik Kilisesi’nin 266. ruhani lideri olarak 13 Mart 2013’te göreve başladı ve Hristiyan dünyasında sosyal adalet, mülteci hakları ve ekolojik duyarlılık gibi konularda öncü bir rol üstlendi . 21 Nisan 2025’te 88 yaşında hayatını kaybeden Papa, ardında büyük bir hayran kitlesi ve tarihsel değerde söylemler bıraktı .

2. Katılımcılar ve Önemli Konuklar

Törene 130 ülkeden 50 devlet başkanı, 10 hükümdar, aralarında ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin de olduğu onlarca üst düzey lider katıldı . Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, İspanya Kralı VI. Felipe ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres törene katılan önemli isimler arasındaydı . Türkiye’yi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş temsil etti .

3. Güvenlik Önlemleri

Vatikan makamları, törene katılan on binlerce vatandaşı ve dünya liderlerini korumak amacıyla kapsamlı bir güvenlik planı uyguladı. Meydanın girişlerinde 50’den fazla metal detektör ve X-ray cihazı konuşlandırıldı . Çatılarda keskin nişancılar, kalabalık arasına sızan devriyeler ve olası bir İHA saldırısına karşı anti-İHA sistemleri yer aldı . Ayrıca Roma’da 4.000 kolluk kuvveti görev yaptı ve hava sahası tören süresince kapatıldı .

4. Tören Akışı ve Ayin Detayları

Sabah saat 11.00’de başlayan cenaze töreni yaklaşık iki saat sürdü . Öncesinde, Aziz Petrus Bazilikası’nı ziyaret eden 250 binden fazla kişi Papa’nın naaşına son kez saygı sundu  Beyaz örtüyle kapatılan tabut, ayin sonrası Liguria’dan getirilen taşlarla oluşturulan sade mezara götürüldü . Ardından Meryem Ana Bazilikası’nda, Papa’nın vasiyetine uygun olarak defnedild

5. Jeopolitik Dinamikler

Tören alanında diplomatik statü gözetilerek düzenlenen oturma planı, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin ayrı koltuklarda oturmasına yol açtı  Bu strateji, uluslararası siyaset sahnesindeki gerilimlerin törenden dahi arındırılmaya çalışıldığını gösterdi .

6. Uluslararası Yansımalar ve Temsilciler

Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Papa Francis’in Kürt halkı ve bölgeyle kurduğu yakın ilişkinin simgesi olarak tören için Roma’ya gitti  Birçok ülke, Papa’nın hoşgörü ve diyalog mesajlarına vefa borcunu ödemek için resmi heyetler gönderdi .

7. Sonuç ve Önemi

Papa Francis’in veda töreni, dünya çapında milyonların ilgisini çeken tarihi bir olay olarak kayıtlara geçti. Aziz Petrus Meydanı’ndaki bu uluslararası buluşma, yalnızca bir liderin uğurlanışı değil; aynı zamanda küresel dayanışma ve hoşgörü mesajlarının pekiştiği bir an olarak hafızalarda yer edindi. Bu tören, Katolik dünyasının yanı sıra tüm insanlık için barış ve diyalog umudunu simgelemeye devam edecek.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Yalova’da 45 İşçi Gıda Zehirlenmesi Şüphesiyle Hastanelik Oldu: Hayati Tehlike Bulunmuyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Yalova’nın Çiftlikköy ilçesindeki ilaç fabrikalarında çalışan 45 işçi, aynı yemek firmasından temin edilen öğle yemeği sonrası gıda zehirlenmesi şüphesiyle Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve özel bir hastaneye kaldırıldı. İşçilerin hayati tehlikesi bulunmazken, olayla ilgili inceleme ve laboratuvar analizleri sürüyor.

Olayın Genel Çerçevesi

29 Temmuz 2025 günü öğle vaktinde, Yalova’nın Çiftlikköy ilçesinde faaliyet gösteren bir yemek firması aracılığıyla öğle yemeği alan 45 işçi, yedikleri yemekler sonrası mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı şikayetleriyle rahatsızlandı . İşçilerden 40’ı Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, kalan 5’i ise kentteki özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı .

Etkilenen Şirketler ve Çalışan Sayısı

Olayda rahatsızlanan işçiler, Çiftlikköy’deki Beno Plastik, Proses, Smak Makine ve Dem İlaç firmalarında istihdam ediliyordu . Farklı sektörlerdeki bu dört fabrikada çalışan 45 kişi, ortak bir yemek firması aracılığıyla dağıtılan menüyü tükettikten sonra benzer semptomlar göstermeye başladı .

Valilik Açıklaması ve Hayati Tehlike Yok

Yalova Valiliği’nden yapılan resmi açıklamada, “Hastaneye başvuran şahısların hayati tehlikelerinin bulunmadığı” belirtilirken, olayla ilgili idari ve adli işlemlerin başlatıldığı vurgulandı . Valilik aynı açıklamada, eğilimlerin küresel gıda güvenliği standartları açısından takipte olduğunu ve benzer vakaların tekrarlanmaması için denetimlerin sıkılaştırılacağını duyurdu .

Laboratuvar İncelemeleri ve Soruşturma Süreci

Rahatsızlanan işçilerin yediği yemeklerden numuneler alınarak Yalova Halk Sağlığı Laboratuvarı’na gönderildi. Numune analizleri, gıda kaynaklı bakteri, toksin veya kimyasal madde varlığı yönünden gerçekleştirilecek; sonuçlar kesin teşhisi sağlayacak . Olayla ilgili yemek firması, üretim ve dağıtım süreçlerine dair belgelerle birlikte soruşturmaya dahil edildi.

Uzman Görüşleri ve İşçi Sağlığına Yönelik Öneriler

Gıda zehirlenmeleri genellikle Staphylococcus aureus, Salmonella veya Clostridium perfringens gibi mikroorganizmaların kontrolsüz çoğalmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Uzmanlar, toplu tüketime sunulan yemeklerde hijyen koşullarının, pişirme ve saklama süreçlerinin titizlikle denetlenmesini öneriyor . Ayrıca, işçi sağlığı birimleri tarafından işletmelerde düzenli eğitim ve denetim programlarının hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Benzer Vakalar ve Yasal Düzenlemeler

Türkiye’de toplu gıda zehirlenmesi olayları son yıllarda denetim mekanizmalarının güçlendirilmesiyle azalma eğilimi gösterse de, gıda işletmelerinin kayıt dışı süreçlerinin devam ettiği vakalar azımsanmayacak düzeyde. Türk Gıda Kodeksi mevzuatına göre, toplu tüketim yapan mutfak ve şirket kantinlerinde her gün en az bir kez numune alma zorunluluğu bulunuyor .

Sonuç ve Gelecek Adımlar

Yalova’daki 45 işçinin sağlık durumunun stabil olması sevindirici bir gelişme olarak öne çıkarken, vaka sonrası başlatılan laboratuvar incelemeleri ve soruşturmanın sonuçları, hem işletmeler hem de kamu kurumları açısından kritik önemde. Yetkililer, sürecin şeffaf şekilde yürütülerek gıda güvenliğine ilişkin eksikliklerin belirlenmesini ve giderilmesini hedefliyor. Olay, toplu beslenme hizmetlerinde hijyen ve kalite standartlarının korunmasının gerekliliğini bir kez daha göstermiştir.

Okumaya Devam Et

Gündem

65 yıl sonra Türkiye’ye döndü: Marcus Aurelius’un heykeli ziyarete açıldı

Yayımlandı

üzerinde

MS 2’nci ve 3’üncü yüzyıllara tarihlenen Marcus Aurelius heykeli, Burdur’un Gölhisar ilçesindeki Boubon Antik Kenti’nde 1960’lı yıllarda yapılan kaçak kazılar sonucu yurt dışına çıkarıldı.

Eser, yıllar içinde el değiştirerek ABD’nin Ohio eyaletindeki Cleveland Sanat Müzesi koleksiyonuna girdi. Roma İmparatoru Marcus Aurelius’u bir filozof olarak tasvir etmesi nedeniyle antik sanat tarihinde özel bir yere sahip eser, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü bilimsel çalışmalar sonucu 65 yıl sonra ‘ye iade edildi.

Türkiye’ye getirilen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Millet Kütüphanesi’nde ziyarete açıldı. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İmparator Marcus Aurelius’in dünyaca ünlü bronz heykeli 65 yıl önce Burdur’dan çalınmıştı.

Kültür ve Turizm Bakanlığımızın çalışmaları sonucu ait olduğu topraklara döndürülen 13 bin 291’inci eser olan Marcus Aurelius, bir süreliğine Beştepe Millet Kütüphanesi’nde ziyaretçilerini bekliyor olacak” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Erdoğan’dan Sert Çıkış: “Katil Devlet İsrail, Gazzeli Kardeşlerimize Soykırım Uyguluyor”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan ziyareti sırasında düzenlenen ortak basın toplantısında İsrail’in Gazze’ye yönelik eylemlerini “soykırım” olarak nitelendirerek uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu.

Erdoğan’ın “Soykırım” Vurgusu ve Uluslararası Mesajı

1. Gündeme Hızlı Bakış

29 Temmuz 2025’te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile gerçekleştirilen ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını “soykırım” olarak niteledi. Erdoğan’ın sert ifadeleri, uluslararası kamuoyunda geniş yankı buld

2. Toplantının Arka Planı

  • Stratejik Ortaklık: Türkiye ile Kazakistan arasındaki ilişkiler, üç yıl önce stratejik ortaklığa yükseltilmişti. İki ülke ticaret hacminde 15 milyar doları hedefliyor.

  • Bölgesel Akademik ve Siyasi İşbirliği: Rusya-Ukrayna savaşı, Afganistan krizi ve Orta Doğu’daki son durum da toplantıda ele alındı

3. Erdoğan’ın Temel Mesajları

  1. “Katil devlet İsrail Gazze’de Soykırım Uyguluyor”
    “Gazzeli kardeşlerimize soykırım uygulanıyor. İnsanlık dışı fotoğraflar geliyor. Bir halk açlık ve susuzlukla öldürülüyor. Gazze’de insani durum felaket boyutunda.

  2. Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları İhlali
    Erdoğan, İsrail’in insani yardımları engelleyerek açlığı silah olarak kullandığını, bu eylemlerin uluslararası hukuku çiğnediğini vurguladı

  3. Çağrı: Sesimizi Yükseltelim
    “Barbarlık karşısında İslam ülkeleri başta olmak üzere vicdan sahibi tüm devletlerin sesini yükseltmesi şarttır.” şeklinde güçlü bir çağrıda bulundu

4. Uluslararası Boyut

  • İslam İşbirliği Teşkilatı’na Mesaj: Erdoğan, İİT ve BM nezdinde Türkiye’nin bu zulme karşı aktif diplomasi yürüteceğini belirtti.

  • Türkiye’nin Diplomatik Adımları: Ankara, insani yardımların ulaştırılması ve ateşkes çağrıları için Birleşmiş Milletler ve ilgili aktörlerle temaslarını yoğunlaştırıyor.

5. Türkiye’nin Rolü ve Gelecek Adımlar

  • İnsani Yardım Operasyonları: Türkiye Kızılay ve SİHA’lar aracılığıyla sahada aktif operasyonlar düzenliyor.

  • Diplomatik Girişimler: TBMM’de kurulan Filistin Araştırma Komisyonu, rapor ve önerilerini yakında açıklayacak.

  • Kamuoyu ve STK’lar: Sivil toplum kuruluşları, bu açıklamanın ardından protesto ve farkındalık kampanyalarını hızlandırdı.


Sonuç
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “soykırım” vurgusu, Türkiye’nin Filistin meselesine bakışını bir kez daha ortaya koydu. Ankara, önümüzdeki dönemde hem diplomatik hem de insani cephelerde aktif rol almaya devam edecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar