Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Silivri’de Bıçaklı Saldırı: Gazeteci Yusuf Eker’in Oğlu Hedef Alındı

Yayımlandı

üzerinde

Silivri’de yaşanan üzücü bir olay, gazeteci Yusuf Eker’in 14 yaşındaki oğlu Yiğit Eker’in bıçaklı saldırıya uğramasıyla gündeme oturdu. Okul dönüşü evinin önünde kar maskeli ve kasklı şahıslar tarafından hedef alınan genç Yiğit, yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Neyse ki, yapılan tıbbi müdahalenin ardından sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. Bu olay, hem Silivri halkını hem de Türkiye genelinde çocuk güvenliği konusundaki endişeleri yeniden alevlendirdi. İşte Silivri bıçaklı saldırı olayına dair tüm detaylar ve olayın yankıları.

Olayın Detayları: Yiğit Eker’e Bıçaklı Saldırı

14 yaşındaki Yiğit Eker, Silivri’de bulunan evlerinin girişinde, okul dönüşü kimliği belirsiz kişilerce bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırganların kar maskesi ve kask takmış olmaları, olayın planlı ve tasarlanmış bir eylem olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Saldırı sonrası yaralanan Yiğit, hızlı bir şekilde hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Gazeteci Yusuf Eker, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün oğlum Emin Yiğit, kimliği belirsiz, kar maskeli ve kasklı şahıslarca ikametimizin girişinde planlı ve tasarlanmış bir bıçaklı saldırıya uğramıştır. Çok şükür sağlık durumu şu an iyi, gerekli tedavisi yapılmış olup evimizdedir,” dedi. Eker, bu zor süreçte kendilerini yalnız bırakmayan dostlarına da teşekkürlerini iletti.
Olay, Silivri’de büyük bir şok etkisi yaratırken, emniyet güçleri saldırganların yakalanması için geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Güvenlik kamera kayıtlarının incelendiği ve faillerin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmaların titizlikle sürdürüldüğü belirtildi.

Toplumdan ve Yetkililerden Tepkiler

Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, olaya sert bir şekilde tepki gösterdi. Balcıoğlu, “Değerli dostum, gazeteci Yusuf Eker’in oğlu Yiğit Eker’in uğradığı bıçaklı saldırıyı şiddetle kınıyor; faillerin en kısa sürede hukuk önünde hesap vermesini temenni ediyorum,” ifadelerini kullandı. Silivri’nin hoşgörü ve sevgiyle tanınan bir ilçe olduğunu vurgulayan Balcıoğlu, bu tür şiddet olaylarının ilçenin ruhuna aykırı olduğunu belirtti.
Olay, yalnızca yerel düzeyde değil, ulusal çapta da yankı buldu. Çocuklara yönelik şiddet olaylarının artması, toplumda çocuk güvenliği konusundaki kaygıları bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Yusuf Eker’in bir gazeteci olması ise saldırının farklı boyutlarının da tartışılmasına yol açtı.

Mattia Ahmet Minguzzi Vakasıyla Benzerlik

Yiğit Eker’e yönelik bu saldırı, geçtiğimiz aylarda Kadıköy’de yaşanan ve 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin hayatını kaybettiği bıçaklı saldırı olayını akıllara getirdi. Minguzzi vakası, çocuk suçlulara verilen cezaların yeterliliği konusunda geniş bir tartışma başlatmış ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yeni yasal düzenlemelerin gündeme gelmesine neden olmuştu. Silivri’de yaşanan bu olay da benzer şekilde, mevcut yasaların çocukları koruma konusundaki etkinliğini sorgulatıyor.
Her iki olayda da gençlerin hedef alınması, toplumda güvenlik politikalarının ve cezai yaptırımların yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönünde bir kanaat oluşturdu. Uzmanlar, çocuk suçluların rehabilitasyonu ve caydırıcı cezalar konusunda acil adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.

Çocuk Güvenliği ve Toplumsal Sorumluluk

Silivri’deki bıçaklı saldırı, yalnızca bir ailenin yaşadığı trajedi değil, aynı zamanda Türkiye’de çocuk güvenliği konusundaki genel bir sorunun da göstergesi. Okul yolunda veya evlerinin önünde bile çocukların bu tür tehlikelerle karşılaşması, ebeveynlerde ve toplumda haklı bir endişe yaratıyor. Yetkililerin, güvenlik önlemlerini artırması ve bu tür olayların tekrarlanmaması için somut adımlar atması bekleniyor.
Emniyet güçlerinin olaya hızlı bir şekilde müdahale etmesi ve soruşturmayı derinleştirmesi, kamuoyunun adalete olan güvenini korumasında önemli bir rol oynuyor. Ancak, bu tür olayların kökten çözümü için eğitim, bilinçlendirme ve yasal düzenlemelerin bir arada ele alınması gerektiği açıkça görülüyor.

Sonuç: Yiğit Eker Olayı Bize Ne Anlatıyor?

Silivri’de gazeteci Yusuf Eker’in oğlu Yiğit Eker’e yönelik gerçekleşen bıçaklı saldırı, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde derin izler bırakan bir olay olarak kayıtlara geçti. Yiğit’in sağlık durumunun iyi olması sevindirici bir haber olsa da, bu olay çocuklarımızın güvenliği için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Faillerin en kısa sürede yakalanarak adalet önüne çıkarılması, hem Eker ailesi hem de toplum için bir teselli kaynağı olacaktır.
Türkiye’de çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi adına hepimize görev düşüyor. Silivri gibi huzurlu bir ilçede bile böyle bir olayın yaşanması, güvenlik politikalarının ve toplumsal farkındalığın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Yiğit Eker’e geçmiş olsun dileklerimizi sunarken, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için yetkililerin ve toplumun el ele vermesini umut ediyoruz.

Gündem

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

Yayımlandı

üzerinde

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

FATİHDOGANMEDYA / Haber — 26 Ekim 2025, 14:00 | Okuma süresi: 3 dakika

Ticaret Bakanlığı, e-ticaret denetimleri ve laboratuvar analizleri sonucunda yüksek risk taşıdığı tespit edilen ayakkabı, oyuncak ve saraciye (deri çanta/bavul vb.) ürünlerinin posta veya hızlı kargo yoluyla—“basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” (ETGB) kapsamında—ülkeye girişine kısıtlama getirdi. Düzenleme 20 Ekim 2025 tarihli ve 2025/11 sayılı Genelge ile yürürlüğe girdi.


Neden kısıtlama getirildi?

Ticaret Bakanlığı’nın denetim ve laboratuvar incelemelerinde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı; uygunsuzluk oranının %81 olduğu bildirildi. İncelemelerde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAH’lar gibi yasal sınırların üstünde toksik kimyasallara rastlandığı açıklandı. Bakanlık, insan sağlığını koruma amacıyla posta ve hızlı kargo yoluyla gelen bu ürünlerde kısıtlama uygulamaya koydu.


Hangi gönderiler etkileniyor?

Düzenleme özellikle posta ve hızlı kargo (ETGB / basitleştirilmiş gümrük) ile bireysel tüketiciler tarafından yurt dışındaki platformlardan satın alınan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerini kapsıyor. Diğer ithalat kanalları (ör. normal gümrük işlemiyle ithal edilen ticari sevkiyatlar) bu kısıtlamanın dışında kalabilir; yani ürünün ülkeye giriş şekli belirleyici.


Peki, daha önce verilen siparişler ne olacak?

Bakanlık ve yetkili haber ajanslarının bildirdiğine göre, kısıtlama sonrası tüketicilerin üç temel seçeneği bulunuyor:

  1. Satın alma platformuyla iade sürecini başlatmak — satıcı ile iletişim kurarak geri ödeme talep edilebilir.

  2. Gümrüğe normal usulde beyanla (tam gümrük işlemi) getirme — eğer teknik olarak mümkünse ve ilgili belgeler sağlanabiliyorsa ürün normal gümrük prosedürüne göre ülkeye sokulabilir; bu yol genellikle masraflı olur.

  3. Gümrüğe iade veya “terk etme” seçenekleri — kargonun ülkeye girişine izin verilmezse paket gümrüğe iade edilir veya ithalatçı tarafından bırakılabilir; tüketici/ithalatçı bu süreçler için kargo firması ve satıcıyla görüşmelidir. Anadolu Ajansı

Özetle: Siparişler otomatik olarak “iletilir” diye düşünülmemeli — etkilenen gönderiler ya iade sürecine girecek, ya tüketici tarafından normal gümrük beyanı ile getirilmeye çalışılacak ya da gümrüğe iade/terk edilecek. https://ticaret.gov.tr+1


Tüketiciler ve satıcılar için pratik öneriler

  • Sipariş verdiyseniz önce satıcı/alışveriş platformu ile iletişime geçin; iade ve geri ödeme seçeneklerini sorun

  • Kargo takibini kontrol edin. Kargonuz ETGB kapsamında görünüyorsa bu düzenlemeye takılabilir.

  • Kabul etmeyin veya teslim almadan önce bilgi alın. Gümrükten işlem yapılması gerekiyorsa maliyet oluşabilir.

  • Satıcı/işletmeler için: piyasa gözetimi ve uygunluk belgeleri, laboratuvar testleri ve mevzuata uyum zorunluluğu daha da önem kazandı — tedarik zincirinizi gözden geçirin.


Etkileri ve soru işaretleri

Kısıtlama, bireysel yurt dışı alışverişlerini ve bazı e-ticaret platformlarının tüketiciye sunduğu ürün çeşitliliğini kısmen sınırlayabilir. Sektör temsilcileri ile tüketiciler arasında kısa vadede iade/mağduriyet süreçleri artabilir; uzun vadede ise iç piyasada mevzuata uygun üretim ve tedarik öne çıkabilir. (Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.)

Okumaya Devam Et

Gündem

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Yayımlandı

üzerinde

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: İlk haberler 11:58 (güncelleme: 14:15) · Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Kağıthane Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde, 42 yaşındaki Nilay Kotan sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın şüphelisi, eski sevgilisi olduğu öne sürülen 64 yaşındaki Ali K., polis tarafından Silivri’de yakalandı.


Olayın ayrıntıları

İddiaya göre saldırı 26 Ekim 2025 sabah saatlerinde Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Saldırganın Nilay Kotan’a çok sayıda (haber kaynaklarına göre 15) el ateş ettiği; ağır yaralanan Kotan’ın olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı, burada tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği bildirildi.

Şüphelinin yakalanması ve kimlik bilgileri

Olay yerinden kaçan şüpheli A.K. (64) olduğu iddia edilen kişi, polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu Silivri’de yakalandı. Şüphelinin yakalandığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce sabıkasının olduğu yönünde bilgiler yer aldı; soruşturma ekipleri bu kayıtları inceliyor.

Emniyet ve adli süreç

Olayın ardından Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri bölgeye sevk edildi; çevredeki güvenlik kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri toplandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli adliyeye sevk edilmeden önce emniyetteki işlemleri sürüyor.

Görgü tanıkları ve mahalle sakinlerinin tepkisi

Mahalle sakinleri olay karşısında şok yaşadıklarını; sokakta böyle bir saldırının gerçekleşmesinin bölge halkını tedirgin ettiğini belirtti. Polis, olayla ilgili görgü tanıklarının bildirimleri için çağrı yaptı ve ilave güvenlik önlemleri alındı.

Okumaya Devam Et

Gündem

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Yayımlandı

üzerinde

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Tarih / Saat: 26 Ekim 2025 — 14:30
Okuma süresi: 3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi

Kuzey Irak kaynaklı açıklamalara göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina başta olmak üzere bazı kamp ve mevzilerini boşaltma kararı aldı; örgütün bölgedeki mağara ve barınak alanlarını da terk edeceği bildirildi. Süreçle ilgili ayrıntılar ve bölgedeki askeri-güvenlik gelişmeleri devam ediyor.


Gelişme: Hangi alanlar boşaltılacak?

Kuzey Irak’ta yayılan haberlere göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina kamp bölgelerinde kademeli çekilme kararı aldı; aynı açıklamada mağara ve sınır hattına yakın bazı mevzilerin de tahliye edileceği ifade edildi. Bu duyurunun örgütün üst düzey iletişim kanallarından mı yoksa bölgedeki kaynaklardan mı yapıldığına dair detaylar henüz bütünlüklü şekilde paylaşılmadı.

Süreç ve uygulama iddiaları

Bazı medya kuruluşlarının aktardığı iddialara göre, silah bırakma ve çekilme sürecinin bölge bölge yürütüleceği; mağaraların tespit edilip girişlerinin kapatılması veya imha edilmesi gibi uygulamaların yer alabileceği belirtiliyor. Bu ayrıntılarla ilgili kaynaklar, sürecin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve güvenlik birimleri gözetiminde ilerleyebileceğine işaret ediyor. Ancak bu tür operasyonel detayların sahada nasıl uygulanacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

Türkiye cephesinden bağlam

Türkiye, PKK’ya karşı sınırötesi operasyonlarını sürdürüyor; geçmiş dönemlerde Zap, Metina, Hakurk gibi bölgeler hava ve kara harekâtlarıyla hedef alınmıştı. Bölgedeki askeri faaliyetler ve istihbarat çalışmaları, olası çekilme ve silah bırakma süreçlerinin güvenlik boyutunu belirleyecek. Uluslararası ajanslar da Türkiye’nin operasyonlarını ve bölgedeki durumu yakından takip ediyor.

Uzman yorumları ve olası sonuçlar

Güvenlik uzmanları ve bölge analistleri, kampların boşaltılması ve mağaraların terkedilmesinin kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olabileceğini; ancak sahada denetim, teslim, rehabilitasyon ve siyasi-mekanik süreçlerin eş zamanlı ve şeffaf biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çekilme sonrası bölge güvenliğinin sağlanması, geri dönüş ve ceza adımları gibi hukuki-siyasi konuların da çözülmesi gerekiyor. (Uzman değerlendirmeleri medya kaynaklarından ve analiz raporlarından derlenmiştir.

Ne takip edilmeli?

  • PKK veya bağlı yapılanmalardan gelecek resmi açıklamalar, sürecin kapsamını netleştirecek.

  • Türkiye Cumhuriyeti makamları (MSB, MİT, Dışişleri) ve bölgedeki yerel aktörlerin açıklamaları takip edilmeli.

  • Uluslararası gözlemciler ve bağımsız raporlar, iddiaların doğruluğunu teyit edebilecek üçüncü kaynaklar sağlayabilir.


Not: Bu haber, kamuoyuna yansıyan güvenilir medya ve kaynaklara dayanarak hazırlanmıştır; iddiaların bir kısmı sahadaki fiili uygulamalarla teyit edilmeyi beklemektedir. Okurlarımız, resmi makam açıklamalarını öncelikli kaynak olarak takip etmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar