Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Zonguldak’ta Afgan Madencinin Ölüm Davasında Karar Çıktı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Zonguldak’ta, kaçak ocakta çalışan Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin yanmış cesedinin bulunması sonrası açılan davada karar verildi. Davada ocak sahiplerine ve çalışanlara ağır cezalar uygulanırken, mağdur aile ve savunma avukatı tepkilerini dile getirdi.

Olayın Özeti

Zonguldak’ın ruhsatsız işletilen bir kaçak maden ocağında, 9 Kasım 2023 tarihinde çalışan ve 3 çocuk babası olan Afganistan uyruklu maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin iddia, geniş yankı uyandırdı. Olay yerinde, yanmış cesedi ormanda tespit edilen Nourtani’nin ölümü, acil bir soruşturmanın başlatılmasına neden oldu. Adli tıp raporuna göre, Nourtani’nin iç organlarının büyük oranda yanmış olduğu ve sol böbreğinin bulunmadığı belirlenmişti.


Davanın Seyri ve Karar Detayları

Mahkeme Süreci

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Nourtani’nin ölümüne ilişkin hazırlanan iddianamede, olayın gizlenmesi amacıyla sanıkların kasıtlı hareket ettiği öne sürüldü. İddianamede, kaçak maden ocak sahipleri ve çalışanlarının;

  • Taksirle Öldürme

    • Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu: 5 yıl 8 ay

  • Delil Karartma

    • Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın: 4 yıl 6 ay

    • Ocak çalışanları Sercan Kayabaş, Eray Demiro: 2’şer yıl ceza

    • Alaattin Çayırlı: Suç sonrası davranışlarından dolayı takdiri indirimle 1 yıl 8 ay ceza

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına da hükmetti.

Şok Edici Davranışlar ve Gergin Anlar

Duruşma sırasında, Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker’in ifadeleri, savunma sırasında yaşanan tartışmalar ve gerginlikler dikkat çekti. Şeker; sanık avukatlarının tutumunu eleştirerek, “Tüm sanıkların 3 ay sonra tahliye edilebileceğini” belirtirken, davanın caydırıcılık özelliğinin zayıf olduğunu vurguladı. Ayrıca, davada adil yargılama ilkesinin ihlal edildiğine dair tepkilerini dile getirdiği görülmüştür.


Olayın Arka Planı ve İddialar

Ne Oldu?

Olay, 10 Kasım 2023 tarihinde Kırat Mahallesi’ndeki ormanlık alanda meydana geldi. Yoldan geçen vatandaşlar, ormanda yanmış cesedi fark ederek ihbarda bulundu. Yapılan incelemeler sonucunda, cesedin Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu belirlendi.
Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri, olayın ortaya çıkmaması için çeşitli müdahalelerde bulunduğu ve hatta olay yerinde delil karartma girişiminde bulundukları iddia ediliyor.
Adli tıp raporu; maktulün, maden kazası sonucu vagon arasına sıkıştığı ve olayın örtbas edilmesi amacıyla cesedinin yakıldığına işaret ediyor.


Davanın Sosyal ve Hukuki Etkileri

Mağdur Aile ve Toplum Tepkisi

Mağdur ailenin yaşadığı acı, adliyedeki gergin atmosferin yanı sıra kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı. Vezir Mohammad Nourtani’nin eşi Kamer Gül Meliki, davada adil bir yargılamanın yapılamadığını, “Benim hayatım mahvedildi, 2 hastam var; artık babamı kaybetmiş çocuklar için adaletin yerini bulmasını bekliyoruz” diyerek duygularını dile getirdi.

Hukuki Tartışmalar

Davanın seyri, kaçak maden ocaklarında çalışan işçilerin çalışma koşullarının ne derece güvencesiz olduğu, iş sağlığı ve güvenliği standartlarının ihlal edildiği konularını da gündeme taşıdı. Ayrıca, davada verilen ceza miktarının, sanıklar açısından caydırıcı etkisinin sorgulanmasına yol açması, hukuk çevrelerinde tartışmalara neden oldu.


Sonuç ve Yorumlar

Mahkeme kararında, maden ocaklarının sahiplerine ve çalışanlara ağır cezaların verilmiş olması, davanın çözüm sürecinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Ancak, Nourtani ailesinin avukatı ve kamuoyunun bazı kesimleri, verilen cezaların yetersiz olduğunu ve benzer olayların gelecekte tekrarlanabileceği endişesini dile getiriyor.
Bu karar, yalnızca olayın aydınlatılması açısından değil, aynı zamanda Zonguldak’ta kaçak madencilik yapılan ocakların denetiminin artırılması ve işçilerin haklarının korunması açısından da önemli bir sinyal olarak yorumlanıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

CHP’de İstanbul tartışması | Gürsel Tekin: “İşimizi yapamaz hale geldik”

Yayımlandı

üzerinde

Cumhuriyet Halk Partisi’nde İstanbul tartışması sürüyor.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde seçilen başkan ve yönetimin tedbiren görevden uzaklaştırılmaları kararının ardından CHP İstanbul İl Yönetimine görevlendirilen Tekin, Sarıyer’deki bina önünde açılama yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dün il binasında olduğunu hatırlatan Tekin, “Tabii ki Genel Başkanımız her zaman başımızın tacıdır. Ne zaman gelirse bina hepimizin, tüm partililere, herkese yeter, bir sıkıntı yok.” ifadesini kullandı.

Özellikle son günlerde sorunu çözme adına olabildiğince konuşmamayı tercih ettiğini dile getiren Tekin, “Ama burada özellikle bağımsız ve bağlantısız medya olarak bildiğim, benim de sürekli yayınlarına çıkmış olduğum iki televizyon yöneticisi arkadaşlarıma bir ricam var. Yani her gün Aziz İhsan Aktaş’ın arkadaşlarını yayına çıkarıyorsunuz. Bizlere yalan, yanlış iftiralarla saatlerce yayınlarda kalıyor.” dedi.

“İŞİMİZİ YAPAMAZ HALE GELDİK”

Tekin, gereksiz tartışmalarla işlerini yapamaz hale geldiklerini belirterek şöyle devam etti:

“Her gün bir bina tartışması. Oraya gidelim, buraya gidelim. Şu bina şu anda resmi olarak Cumhuriyet Halk Partisinin il binası ama yarın değiştiği zaman yeter ki üstünde altı oklu amblem olsun, ‘nin neresinde olursa olsun gider orada çalışmalarımızı yaparız.

Bizim herhangi bir sorunumuz yok. Sürekli gereksiz, yalan, yanlış tartışmanın bir parçası olmak istemiyoruz. Sizden rica ediyorum. Bu üçlünün ne kadar güçlü olduğunu biliyorum. Bu üçlünün neyle uğraştığını biliyorum. Biz de insanız. Bırakın işimizi yapalım. ‘Hayır kardeşim, sürekli polemiğe girelim.’ derseniz birçok arkadaşımı da üzerim. Üzmek istemiyorum.”

ANKARA’DAKİ MAHKEMENİN KARARI

Bir gazetecinin, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin İstanbul İl Kongresi’ne ilişkin kararıyla ilgili sorusunu Tekin, “Bu kararlarla hiç meşgul değilim. Şu andaki elimizdeki karar görevinizi yapın. Yarın aksi bir karar gelmediği sürece bu karara tabiyiz.” diye yanıtladı.

Tekin, “Son günlerde gözlerin çevrildiği adres Sarıyer, isim de sizsiniz. 15 Eylül’deki duruşma öncesi bir temasınız oldu mu?” sorusu üzerine şunları söyledi:

“Hiçbir temasım yok. 15 Eylül ile de meşgul değiliz. Hangi engellerle karşılaştığımızın farkındayız. Buna rağmen sabırla, azimle işimizi götürmeye çalışıyoruz. Öyle saldırılarla karşı karşıya kalıyoruz ki inanılır gibi değil.

Galiba büyük bir suç ortaklığını bozuyormuşuz gibi geliyor bana. Yani şimdi parti kaçkınlarına bakıyorum. Ya Bahadır mısın, nesin kardeşim? Siz hocasınız ya ayıptır, günahtır. Biz Cumhuriyet Halk Partililer birbirimizle tartışırız, yarışırız ama unutmayın yarın hepimiz bir arada oluruz.

Daha 2 yıl önce sayın İnce’yi infaz ettiniz. Özellikle bize yakın televizyonlar, gazeteler. Bugün yine sayın İnce ile biz yan yanayız. Son 1,5 yıldır sayın (Kemal) Kılıçdaroğlu’nu linç ediyorsunuz. Şimdi sıra bize geldi. Ne istiyorsunuz arkadaşlar? Gerçekten ne istiyorsunuz? Biz Aziz İhsan’lara yenilmeyeceğiz.”.

“GÖREVİMİZİ YÜZÜMÜZÜN AKIYLA EMANET EDECEĞİZ”

Tekin, İl Başkanlığı binasına giriş için verdiği iddia edilen listeyle ilgili soruya, “Külliyen yalan. Benim hiç listeyle ilgim yok. Sadece arkadaşları aradım. İçim o kadar dolu ki parti emekçilerimiz görevine gelemiyor. Ne istiyorsunuz kardeşim, burada çalışanların ekmeğiyle oynamayın. Bırakın gelsin işlerini yapsınlar. Arkadaşlarımız gelemediği için binanın temizliğini arkadaşlarımız yapmak için o listeyi vermişler. Onun dışında herhangi bir şey yok. O da benim bilgimin dışında.” yanıtını verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşme yapıp yapmadığı sorulan Tekin, yapmadığını belirterek şunları kaydetti:

“Cumhuriyet Halk Partisinin okulunda yetiştim. Ne olduğunu biliyorum. Bütün saldırılara, haksızlığa, hukuksuzluğa, ailemize, çoluk çocuğumuza saldırıya rağmen sabrımızı, metanetimizi korumaya çalışıyoruz. Bir an önce görevimizi yapacağız ve bu görevimizi yüzümüzün akıyla arkadaşlarımıza emanet edeceğiz. Sadece bize izin verin, telaşlanmayın. Bu telaş nedir kardeşim? Muhalefetin gündemi, insanların, vatandaşın gerçek gündemiyle meşgul olmaktır. İnanılır gibi değil. Bir türlü işimizi yapamıyoruz. Bir an önce işimizi bitireceğiz ve ‘nin gerçek gündemiyle meşgul olacağız.”

“BU BİNALAR HEPİMİZE YETER”

Tekin, “Çağrı Heyeti üyeleri ikinci katta çalışmalarını sürdürüyor. Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri ve genel başkan yardımcıları da üçüncü katta. Katlar arası bir iletişim kuruluyor mu, diyalog yaşanıyor mu?” sorusuna karşılık, “Elbette, arkadaşlarımızla sürekli temas içindeyiz. Sonuç itibarıyla aynı ailenin evlatlarıyız. Bu ne demek, düşman mıyız? Arkadaşlarımızın demokratik tavırları var. Bu demokratik tavırlarını sonuna kadar kullanabilirler. En ufak bir sorun, sıkıntı yok. Bu binalar hepimize yeter. Bizim yüreğimiz geniştir. Sonuç itibarıyla kısa süreli burada işimizi gücümüzü yapıp gitmek istiyoruz.” dedi.

Bir gazetecinin, “Buraya ne yurttaşlar ne de biz gazeteciler kesinlikle giriş yapamıyoruz.” ifadesi üzerine Tekin, “Hayır. Bugünden itibaren yapacaksınız, vatandaşlarımız da yapacak çok rahat. Bizimle ilgili bir sorun, sıkıntı yok. Yasayla, kuralla görev yapan bir ekibiz, heyetiz. Şu anda bu binamız resmi Cumhuriyet Halk Partisi binası.” ifadesini kullandı.

“ARKADAŞLARIMIZ ENGELLENİYOR”

Tekin, “Rutin çalışmalarla ilgili ne söylemek istersiniz? Çağrı Heyeti şu anda ne yapıyor?” sorusuna karşılık da “Çağrı Heyeti şu anda yapması gereken işi maalesef arkadaşlarımız engellediği için yapamıyoruz. Bir an önce ilimizde çalışan arkadaşlarımızın gelip görevlerinin başına oturması lazım. Çünkü birçok işlem yapmamız gerekiyor. Bu işlemleri yapabilmemiz için hem şifreler aynı zamanda görevli olan arkadaşlarımızı bekliyoruz. Tabii ki kendimiz onları yok sayarak bunları yapabiliriz. Asla onları yok sayarak yapmak istemiyoruz.” diye konuştu

Okumaya Devam Et

Gündem

Kırklareli’nde su kesintisi

Yayımlandı

üzerinde

Belediyesi’nden yapılan açıklamada, Demirtaş Mahallesi’nde Haşim Peksöz Caddesi ve Namazgah Caddesi’nin bir bölümünde yaşanan arızadan dolayı yapılacağı bildirildi. Açıklamada, arıza bitimine kadar şebekeye su verilemeyeceği aktarıldı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Sosyal medyaya 16 yaş sınırı geliyor, çocuk suçluya ceza artıyor

Yayımlandı

üzerinde

Hükümet, çocukların faili olduğu suçlarla ilgili düzenlemeye ilişkin çalışmalarını tamamladı.

Düzenlemeyle beş farklı kanunda değişiklik yapılması öngörülüyor.

Toplamda 17 madde hazırlanmış durumda. Ancak bu taslak içerisinde iki ana başlık var.

Onlardan biri Çocuk Suçluyla Mücadeleye Yönelik Düzenlemeler, diğeri ise Çocukların Dijital Tehlikelerden Korunmasına Yönelik Düzenlemeler.

İÇİN YAŞ SINIRI 

Çocukların Dijital Tehlikelerden Korunmasına Yönelik Düzenlemeler kapsamında, sosyal ağ sağlayıcılarının 15 yaşını doldurmamış olan çocuklara hizmet sunmaması öngörülüyor.

Yani 16 yaşından küçük olan bir çocuk, aktif olarak uluslararası düzeyde kullanılan sosyal medya hesaplarını kullanmayacak.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI İNDİRİMİNE DÜZENLEME

Çocuk Suçluyla Mücadeleye Yönelik Düzenleme, 15-18 yaş arasında kalan suça sürüklenmiş çocukları kapsıyor.

Türk Ceza Kanunu’nun 31’inci maddesine göre; bu yaş grubundaki çocuklara, herhangi bir suç işlediklerinde ceza indirimi yapılıyordu.

Buna göre; ağırlaştırılmış müebbet hapsi gerektiren suçlarda 24 yıla kadar hapis cezası verilebiliyordu.

Taslağa göre bu sürenin 27 yıla çıkarılması öngörülüyor.

Müebbet hapis cezası yerine verilen 15 yıla kadar hapis cezasının ise 18 yıla kadar çıkarılması planlanıyor.

İNDİRİM UYGULAMAMA TAKDİRİ

Taslakta dikkat çekici bir madde daha var.

Kasıta dayalı kusurun ağırlığı, güdülen amaç ve saik, suçun işleniş şekli ve daha önceden kasıl bir suç işleyip, işlemediği…

Eğer bu durumlar tespit edilirse, hakime hiçbir şekilde indirim uygulamama takdiri de taslak içerisinde yer alıyor.

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunun cezalarının artırılması da öngörülüyor.

Bu suçun alt sınırı bir aydan iki aya çıkarılacak.

Bu suçun hamile eşe karşı işlenmesinin cezası 3 yıldan 1 yıla kadar hapis iken 4 aydan 2 yıla çıkarılacak.

Çocukların ahlak, güvenlik ve sağlığının ağır şekilde tehlikeye sokulmasının cezası da 6 aydan 3 yıla kadar hapise çıkarılacak.

DİSİPLİN HAPSİ GELİYOR

Çocukları Koruma Kanunu’nda yapılacak değişiklikte ise çocuklar hakkında verilen koruyucu tedbir kararlarına aykırı hareket edenlerin kişilerin disiplin hapsine çarptırılması da maddeler arasında bulunuyor.

Bir diğer düzenleme ise suç örgütleri ile birlikte hareket eden çocuklara ilişkin yapıldı.

Bu kapsamda örgüt kurmak, örgüt yönetmek, üye olmak gibi suçların hapis suçlarının alt ve üst sınırları artırılacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar