Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Önerisiyle Nevruz Çalışmaları Başlıyor
Resmi bayram hamlesi ve Türk Dünyası’nın ortak bayramı hedefi
Açıklama: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerisiyle Nevruz’un resmi bayram ilanı için AK Parti’de başlayan çalışmalar, yasal düzenleme süreci ve Türk Dünyası ile ortak bayram hedefi detaylı olarak ele alınıyor.
Giriş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Mart Nevruz Günü Anma Programı sırasında yaptığı açıklamalar, Nevruz’un resmi bayram ilan edilmesi yönünde önemli bir tartışmanın fitilini ateşledi. Erdoğan, 21 Mart tarihini “Nevruz Bayramı” olarak duyururken, Cumhur İttifakı’nın bu yönde çalışmalar yapacağı sinyalini de verdi. Bu gelişmeler sonrasında, AK Parti bünyesinde yasal düzenleme ve uygulama çalışmaları başlatıldı. Makalemizde, bu sürecin detaylarına, hazırlık aşamalarına ve kültürel boyutuna değinerek, Nevruz’un resmi bayram olma hedefini kapsamlı şekilde ele alıyoruz.
Nevruz’un Tarihçesi ve Kültürel Önemi
Nevruz, köklü tarihi ve kültürel geçmişiyle, baharın gelişini, doğanın yeniden uyanışını ve kardeşliği simgeleyen evrensel bir bayramdır. Türk Dünyası’nda; Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan gibi ülkelerde resmi tatil olarak kutlanmaktadır. Bu bayram, hem tarihsel hem de kültürel değerleri içinde barındıran; sevgi, birlik ve beraberliğin, doğanın yenilenmesinin en güzel örneğidir.
Anahtar Kelimeler: Nevruz, baharın gelişi, kültürel miras, Türk Dünyası
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları
21 Mart Nevruz Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Baharın, kardeşliğin ve umudun bayramı olan Nevruz’un resmi tatil ilan edilmesinin, milletimizin ortak değerlerini pekiştireceğine” vurgu yaptı. Erdoğan, bu önerisini parlamentoya sunarak, Türkiye’de Nevruz’un da resmiyet kazanması yönündeki adımlara önayak olmak istediğini belirtti.
Öne çıkan ifadeler: “Baharın ve kardeşliğin bayramı” vurgusu, resmi bayram hamlesi
AK Parti’nin Hazırlıkları ve Yasal Süreç
Erdoğan’ın açıklamasının ardından, AK Parti bünyesinde yasal düzenleme çalışmaları hızla başladı.
-
Çalışmaların Başlangıcı:
AK Parti’li kaynaklara göre, hazırlıklar Ramazan Bayramı’nın hemen ardından başlayacak. Bu süreçte, Nevruz’un resmi bayram ilan edilmesi için gerekli yasal düzenlemeler ve tekliflerin Meclis gündemine alınması planlanıyor. -
Liderlik ve Organizasyon:
Çalışmaların yürütülmesinde, İYİ Parti saflarından AK Parti’ye transfer olan ve Türk Devletleri ile İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Zorlu öncü rol üstleniyor. Zorlu, daha önceki tecrübeleriyle Türk Dünyası’ndaki kültürel entegrasyon projelerinde aktif rol almış bulunuyor. -
Yasal Süreç ve Hedefler:
Meclis’te yapılacak yasal düzenlemelerle, Nevruz’un Türkiye’de resmi tatil statüsü kazanması hedefleniyor. Ayrıca, bu adımın tüm Türk Dünyası’nda ortak bir bayram olarak kutlanmasına zemin hazırlaması amaçlanıyor.
SEO Notu: Yasal düzenleme, resmi tatil, Kürşad Zorlu, AK Parti çalışmaları
Türk Dünyası ve Bölgesel İş Birliği
Nevruz’un resmi bayram ilan edilmesi, yalnızca Türkiye’nin iç politikasında değil, aynı zamanda Türk Dünyası arasındaki kültürel ve diplomatik ilişkilerde de önemli bir yer tutuyor.
-
Ortak Bayram Hedefi:
Halihazırda birçok Türk devleti tarafından resmi tatil olarak kutlanan Nevruz, bu düzenleme sayesinde Türkiye’de de resmiyet kazanırsa, tüm Türk Dünyası’nın ortak bayramı olma potansiyelini güçlendirecek. Bu durum, kültürel bütünleşme ve bölgesel iş birliğini artırma noktasında stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. -
Diplomatik Adımlar:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilerleyen dönemde yapılacak Türk Devletleri Teşkilatı toplantılarında Nevruz’un ortak anma ve kutlama günü olarak gündeme getirilmesinin de önemine dikkat çekiyor. Böylece, kültürel ve tarihi bağların pekiştirilmesi amaçlanıyor.
Eleştiriler ve Tartışmalar
Her yenilik gibi, Nevruz’un resmi bayram ilanı süreci de tartışmalara yol açtı.
-
Eleştirel Yaklaşımlar:
İYİ Parti Türk Dünyası ve Yurt Dışı Teşkilatlanma Başkanı Dr. Ayyüce Türkeş Taş, Nevruz’un zaten kutlanan bir bahar bayramı olduğunu, Türkiye’de yeteri kadar tatil ve resmi bayram bulunduğunu ifade ederek, bu hamlenin gereksiz olduğunu dile getirdi. Türkeş, “Terörist PKK’lıların bu bayramı sahiplenmeye çalışması, ayrılıkçı söylemlere zemin hazırlıyor” diyerek, sürecin arkasındaki niyetleri sorguladı. -
Siyasi ve Toplumsal Yansımalar:
Bazı çevreler, bu adımın siyasi bir hamle olarak değerlendirilebileceğini ve toplumsal kutlamalara ek bir yük getireceğini öne sürdü. Ancak, savunucuları bu girişimi; milli ve kültürel değerlerin korunması, Türk Dünyası’nın birliğinin pekiştirilmesi olarak yorumluyor.
Sonuç ve Geleceğe Yönelik Beklentiler
Nevruz’un resmi bayram ilan edilmesi, Türkiye’deki kültürel mirasın ve Türk Dünyası ile olan bağların güçlendirilmesi açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
-
Kültürel Mirasın Korunması:
Nevruz, tarih boyunca hep birlik ve beraberlik sembolü olmuştur. Resmi bayram haline gelmesi, bu kültürel değerin gelecek nesillere aktarılmasında da rol oynayacaktır. -
Bölgesel İş Birliği:
Bu adımın, Türk Dünyası arasındaki diplomatik ve kültürel iş birliğini artırarak, bölgesel barış ve dayanışmaya katkı sağlaması bekleniyor. -
Yasal Sürecin Takibi:
Çalışmaların Ramazan Bayramı sonrasında hız kazanacağı bildiriliyor. Meclis’te yapılacak yasal düzenleme çalışmaları, sürecin nihai sonucunu belirleyecek önemli adımlardan biri olacak.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nevruz’un resmi bayram ilanı önerisiyle başlayan süreç, AK Parti’nin titiz hazırlıkları ve lider Kürşad Zorlu’nun öncülüğünde yeni bir resmi tatil düzenlemesine doğru emin adımlarla ilerliyor. Bu gelişme, hem kültürel hem de diplomatik anlamda Türkiye’nin ve Türk Dünyası’nın ortak değerlerini pekiştirecek stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Gündem
Kendisinden ayrılan kız arkadaşını silahla öldürdü
Kendisinden ayrılan kız arkadaşını silahla öldürdü
Kahramanmaraş’ta bir kişi, kendisinden ayrılan kız arkadaşını aracının içindeyken silahla vurarak öldürdü. Genç kız son yolculuğuna uğurlandı.
13.12.2025 09:13
Son Güncelleme: 13.12.2025 15:53

Olay Onikişubat ilçesinin Tekerek mahallesinde yaşandı.
Edinilen bilgilere göre şüpheli İ.T.K., aracıyla sitenin otoparkına giriş yapan S.D.’yi silahla vurarak kaçtı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine sağlık ve polis ekipleri olay yerine sevk edildi.
Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede genç kızın hayatını kaybettiği öğrenildi.
Genç kızın cansız bedeni olay yerinde yapılan incelemenin ardından adli tıpa gönderildi. Polisler kaçan şüphelinin gittiği güzergahı tespit ederek kısa süre sonra şüpheliyi silahla beraber yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklandı.
Şüphelinin cinayeti, genç kızın kendisinden bir süre önce ayrıldığı için işlediği ve genç kızı aracıyla takip ettiği öne sürüldü.
CENAZESİ DEFNEDİLDİ
Silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden D.’nin naaşı Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık, Araştırma ve Uygulama Hastanesi morgundan alınarak Pazarcık İlçesi Karaköyük Mahallesine getirildi.
Karaköyük Mahalle Mezarlığı’nda kılınan cenaze namazının ardından genç kız son yolculuğuna uğurlandı.
Gündem
Şarkıcı Güllü’nün Kızı Tutuklandı: “Tasarlayarak Kasten Yakınını Öldürme” Suçlaması
Şarkıcı Güllü’nün Kızı Tutuklandı: “Tasarlayarak Kasten Yakınını Öldürme” Suçlaması
11.12.2025 09:28
Son Güncelleme: 13.12.2025 12:53
Son Dakika | Arabesk müziğin sevilen ismi Güllü‘nün (Gül Tut) 26 Eylül’de Yalova’daki evinden düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada, “tasarlayarak kasten yakınını öldürme” suçlamasıyla gözaltına alınan kızı Tuğyan Ülkem Gülter tutuklandı. Olay gecesi evde bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu ise ev hapsi şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.

Yalova, 13 Aralık 2025 — Ünlü şarkıcı Güllü’nün (52) ölümüyle ilgili soruşturmada şoke eden bir gelişme yaşandı. Kızı Tuğyan Ülkem Gülter, “tasarlayarak kasten yakınını öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gülter’in yurt dışına kaçma hazırlığı sırasında yakalandığı ve TÜBİTAK analizlerinin cinayet şüphelerini güçlendirdiği öğrenildi.
Okuyacağınız Başlıklar:
· Olayın kronolojisi ve tutuklama kararı
· TÜBİTAK’ın ses analizi ve 3D simülasyon bulguları
· Sanık ve tanık ifadelerindaki çelişkiler
· Yurt dışına kaçış planının ayrıntıları
–
1. Olayın Kronolojisi ve Kritik Gelişmeler
Şarkıcı Güllü, 26 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesindeki 6. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. İlk başta kaza olarak değerlendirilen ölüm, ardından gelen bilirkişi raporları ve teknik incelemeler nedeniyle cinayet soruşturmasına dönüştü.
· Gözaltı ve Tutuklama: Soruşturma kapsamında, 9 Aralık’ta Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve olay gecesi evde bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu, “kasten öldürme” şüphesiyle gözaltına alındı. İfadeleri alındıktan sonra Tuğyan Ülkem Gülter tutuklandı; Sultan Nur Ulu ise ev hapsine tabi tutuldu.
· Kaçış Girişimi: İki şüphelinin, polisin teknik takibi altında yurt dışına kaçma hazırlığı yaptıkları tespit edildi. Gürcistan veya Fransa’ya gitmek üzere İstanbul Büyükçekmece’de valizleriyle yakalandıkları bildirildi.
2. Suçlamanın Dayanağı: Deliller ve Bilimsel Raporlar
Savcılık soruşturmasını cinayet şüphesiyle derinleştiren ve tutuklamaya götüren iki temel bilimsel çalışma öne çıkıyor.
TÜBİTAK Ses Analizi Bulguları
Olay evindeki güvenlik kamerasından alınan ses kayıtları, TÜBİTAK tarafından ayrıştırılarak analiz edildi. Analize göre kayıtlarda şu ifadeler tespit edildi:
· Tuğyan Ülkem Gülter’in annesine hitaben, “Atacağım şimdi seni” dediği.
· Ardından boğuşma seslerinin duyulduğu.
· Güllü’nün düşmesinin hemen sonrasında ise Tuğyan Ülkem Gülter’in “Hadi görüşürüz bay bay” sözlerinin kayda girdiği iddia edildi.
3D Simülasyon ve Bilirkişi Raporu
Ankara’dan gelen fizik mühendisleri ve kriminal uzmanlardan oluşan bilirkişi heyeti, 3 boyutlu modelleme ve çoklu simülasyon teknikleri kullandı. Raporda ortaya konan başlıca sonuç şu yönde:
· Güllü’nün ölümü “normal bir düşme” ile açıklanamaz.
· Düşüşün fiziksel parametreleri, “itme veya fiziksel baskı ile düşürülme” ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
· Elde edilen veriler, düşüşün doğal bir refleksle değil, dışarıdan bir fiziksel kuvvetle gerçekleşmiş olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösterdi.
3. Tarafların Birbirine Zıt İfadeleri
“ANNEMİN NASIL DÜŞTÜĞÜNÜ BİLMİYORUM”
Annesi Gül Tut’un ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Tuğyan Ülkem Gülter, ifadesinde olayın nasıl gerçekleştiğine dair bilgisi olmadığını belirterek suçlamaları reddetti.
Gülter, olay günü arkadaşı Sultan Nur Ulu ile birlikte annesinin Çınarcık’taki evinde olduklarını, akşam saatlerinde yemek yediklerini ve film izlediklerini anlattı. Annesinin film izlerken alkol aldığını belirten Gülter, yaklaşık 3,5 şişe şarap içtiğini iddia etti.
İadesinde, bir süre odasına geçerek eski nişanlısıyla görüntülü konuştuğunu, salona döndüğünde annesi ile Ulu’nun film izlemeye devam ettiğini aktaran Gülter, daha sonra müzik açarak eğlenmeye başladıklarını söyledi.
Gülter, odada dans ettikleri sırada yüksek bir “güm” sesi duyduğunu, annesini göremeyince panikle aşağıya koştuğunu belirterek, “Annemin nasıl düştüğüne dair bir fikrim yok. O an sırtım dönüktü. Onu itmem ya da kaldırmam mümkün değil” dedi.
Sultan Nur Ulu’nun aleyhine verdiği ifadeleri kabul etmediğini dile getiren Gülter, aralarında herhangi bir husumet bulunmadığını, Ulu’nun bu süreçte kendisine destek olduğunu savundu. Ulu’nun uyuşturucu testleri nedeniyle tedirgin olduğunu öne süren Gülter, aleyhindeki beyanların bu nedenle verilmiş olabileceğini iddia etti.
Geçmişte annesine sinirli olduğu bir dönemde attığı mesajların olayla ilgisi olmadığını belirten Gülter, o dönem yaşanan tartışmanın daha sonra aile içinde çözüldüğünü ifade etti.
Yurt dışına kaçma iddialarını da reddeden Gülter, küçük bir çocuğu olduğunu ve kaçma niyetinin bulunmadığını söyledi. Bilirkişi raporundaki “dış kuvvet” değerlendirmesini kabul etmediğini dile getiren Gülter, “Her ne kadar bilirkişi raporunda düşme olayının dış kuvvet ve temas varlığıyla olduğu söylenmiş olsa da ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Eğer annemi itmiş olsaydım ses kayıtlarındaki ‘görüşürüz’ ifadesi yerine annemin bağırma ya da yardım isteme sesi gerekirdi. Kaldı ki ‘görüşürüz’ kelimesini ben söylemedim “Annemi kesinlikle öldürmedim. Ben masumum” dedi.
Soruşturma dosyası, sanıkların ve tanıkların birbiriyle çelişen beyanları ile dikkat çekiyor.
· Tuğyan Ülkem Gülter’in Savunması: Savcılık ifadesinde suçlamaları kesinlikle reddetti. “Annemi ben kesinlikle öldürmedim. Eğer itmiş olsaydım, annemin bağırma sesi olurdu” dedi. Ses kaydındaki “görüşürüz” ifadesini de kendisinin söylemediğini iddia etti.
· Arkadaş Sultan Nur Ulu’nun İddiası: Ulu, savcılıkta ifade verirken etkin pişmanlık kapsamında konuştuğu öne sürüldü. Ulu’nun, “Gül anne camdaydı. Tuğyan, dizlerinin üstünden sarılarak onu itti ve böylelikle dengesini kaybedip düştü” şeklinde ifade verdiği belirtildi.
· Tanık İddiaları: Daha önce ifade veren bir tanık, Tuğyan Ülkem Gülter’in annesine “Anne, pencerede kelebek var, bunu alır mısın?” dedikten sonra, annesi “Bıktım sizden” deyince, “Öyle mi? O zaman hadi görüşürüz bay bay” diyerek onu ittiğini öne sürmüştü.
4. Savcılığın Gizli Soruşturması ve Kaçış Planı
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, dosya hakkında gizlilik kararı aldı. Başsavcı Duygu Bayar Öksüz, yaptığı açıklamada, “İğneyle kuyu kazar gibi ayrıntılı, dikkatli, gizli bir soruşturma yürüttük” ifadelerini kullandı.
Şüphelilerin yakalanma süreci de soruşturmanın titizliğini gösteriyor:
· Polis, Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu’nun olağan dışı hareketlerini ve yoğun iletişim trafiğini tespit ederek teknik takibe aldı.
· İkiliyi Yalova’dan İstanbul’a götüren araç sürücüsü ve İstanbul’da kaldıkları evin sahibi de gözaltına alındı.
· Şüphelilerin, havaalanına gitmemek için deniz yolu veya bir TIR’ın kasasında yurt dışına çıkma planı yaptıkları iddia edildi.
Soruşturma kapsamında ayrıca, Güllü’nün sahne aldığı mekanın işletmecisi Ferdi Aydın’ın ve diğer bazı tanıkların, Gülter hakkında “annesini öldürmek istediği”ne dair önceki ifadeleri ve WhatsApp mesajları da dosyaya delil olarak sunulmuştu.
Güllü Dosyasında Şok Gelişme: Kızı ve 4 Şüpheli Adliyeye Sevk Edildi
Gündem
İstanbul Erkek Lisesi’nde Taciz Listesi Skandalı: Okul Müdürü Açığa Alındı
İstanbul Erkek Lisesi’nde Taciz Listesi Skandalı: Okul Müdürü Açığa Alındı
· Tarih: 13 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 DAKİKA SAAT: 11:00
Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından İstanbul Erkek Lisesi’nde yaşanan taciz listesi ve şiddet iddiaları, ardından gelen nakil ve örtbas tartışmalarıyla büyük bir krize dönüştü. Soruşturma kapsamında Okul Müdürü Yılmaz Arslan açığa alındı.

· Olay: 9. sınıf öğrencilerinin kız arkadaşları hakkında 507 maddelik taciz listesi hazırladığı iddiası ve ardından 11. sınıf öğrencilerinin bu öğrencilere şiddet uyguladığı iddiası.
· Yönetimde Değişiklik: Olayların yönetim zaafından kaynaklandığı gerekçesiyle Okul Müdürü Yılmaz Arslan açığa alındı.
· Nakil Kararı: Liste hazırlamakla suçlanan 7 öğrencinin altısı Ankara Fen Lisesi’ne, biri Adana Fen Lisesi’ne nakledildi.
· Bakanlık Desteği: Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), mağdur öğrencilere psikolojik destek sağladı ve soruşturma müfettişlerinin raporunu tamamlamak üzere olduğunu açıkladı.
Olayların Kronolojisi
İddianın Ortaya Çıkışı ve Şiddet
İddialara göre,İstanbul Erkek Lisesi’nde 9. sınıfta okuyan bir grup erkek öğrenci, okuldaki kız öğrenciler hakkında cinsel içerikli, aşağılayıcı, tehdit ve taciz ifadeleri içeren 507 maddelik bir liste hazırladı. Bu listenin öğrenciler arasında dolaştığı ve bir öğrenci tarafından fark edilerek okul genelinde duyurulduğu belirtiliyor.
Bunun üzerine, 11. sınıf öğrencilerinden oluşan bir grubun, 24 Kasım’da 9. sınıf öğrencilerinin yatakhanesine girerek, listeyi hazırladığı iddia edilen 7 öğrenciyi darp ettiği öne sürüldü. Yaşanan bu şiddet olayı, durumu daha da karmaşık hale getirdi.
İdari ve Hukuki Süreç
Konunun basına yansıması ve kamuoyunda infial yaratmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı derhal soruşturma başlattı.Soruşturma kapsamında müfettiş raporunun tamamlanmak üzere olduğu bildirildi.
Velilerin başvurusu üzerine, taciz listesi hazırlamakla suçlanan 7 öğrencinin nakil işlemleri tamamlandı. MEB yetkilileri, bu öğrencilerin soruşturma sonucuna göre isterlerse eski okullarına dönebileceklerini ifade etti.
Son ve çarpıcı gelişme ise, Okul Müdürü Yılmaz Arslan’ın soruşturma kapsamında açığa alınması oldu. Arslan’ın, soruşturma sonucuna bağlı olarak ya görevine iade edileceği ya da görevden ihraç edileceği öğrenildi.
Taraflardan Gelen Tepkiler ve Açıklamalar
Kız Öğrencilerden Güçlü Manifesto
Olaylara en net ve etkili tepki,okulun kız öğrencilerinden geldi. Yayınladıkları manifestoda, “Ölüm tehdidine, taciz ve tecavüzü normalleştirmeye varan ifadelerde bulunan hastalıklı zihinler bu eğitim kurumunda barındıkça, hiçbirimiz için huzur ve güven ortamı sağlanamayacaktır” ifadelerini kullandılar.
Manifestoda, yaşananların “buzdağının görünen kısmı” olduğu vurgulanarak, sorunun kaynağının asla mağdurlar olmadığı, sorunun “büyük bir özgüvenle aramızda dolaşan ve hâlâ ifşa olmamış failler” olduğu belirtildi.
Öğrenci Birliği: “Bireysel Sapma, Kültürümüzle Bağdaşmaz”
İstanbul Erkek Lisesi Öğrenci Birliği,Instagram hesabından yaptığı açıklamada olayı “bireysel sapma” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “Bu okulun abla-abi-kardeş sistemi, dışarıdan görüldüğünden çok daha derin bir anlam taşır. Bu hiyerarşi, baskı kurmak için değil, korumak için vardır” denilerek, yaşananların okulun köklü değerleriyle bağdaşmadığı savunuldu.
Mezunlar Derneği’nden 4 Talep
İstanbul Erkek Liseliler Derneği Yönetim Kurulu da bir açıklama yayınlayarak yetkililere dört maddelik bir talep listesi iletti.Talepler arasında şeffaf soruşturma, mağdurların korunması ve benzer olayların önlenmesi için altyapı oluşturulması gibi konuların yer aldığı belirtildi.

Daha Geniş Bir Sorunun Parçası mı?
Uzmanlar, İstanbul Erkek Lisesi’ndeki bu skandalın, Türkiye’deki okullarda artan akran zorbalığı ve öğrenci suçları krizinin sadece görünen yüzü olabileceğine dikkat çekiyor.
Bu olay, geçtiğimiz ay İzmir’de öğrencilerin yapay zeka (AI) kullanarak kız sınıf arkadaşları ve eğitimcilerin müstehcen deepfake görüntülerini üretip yaydığı skandalı akıllara getirdi. Her iki vaka da, dijital taciz ve okul ortamındaki cinsel şiddet söylemlerinin endişe verici boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Okul-Aile Birliği, konunun kamusal alana taşınmasından derin üzüntü duyduklarını belirterek, “Ancak kapsamlı, tarafsız ve çok yönlü bir soruşturma, öğrencilere daha fazla zarar gelmesini önleyebilir ve kurumun köklü itibarını koruyabilir” açıklamasını yaptı.
Sırada Ne Var?
· Müfettiş Raporu: MEB müfettişlerinin soruşturma raporunun tamamlanması ve sonuçlarının açıklanması bekleniyor.
· Müdürün Kaderi: Açığa alınan Okul Müdürü Yılmaz Arslan’ın, rapor doğrultusunda göreve iade edilip edilmeyeceği veya ihraç edileceği belli olacak.
· Kalıcı Önlemler: Okul içinde ve genel olarak eğitim sisteminde, bu tür vakaların tekrarlanmaması için nasıl önleyici mekanizmalar kurulacağı tartışılacak.
Bu skandal, sadece prestijli bir lisenin değil, Türkiye’deki eğitim ortamında güvenlik, ahlak ve disiplin konularının yeniden ve acilen masaya yatırılması gerektiğini gösterdi.
-
Gündem6 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Teknoloji3 gün önceAvustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı
-
Sağlık1 hafta önceTütün Bağımlılığının Bilançosu: Türkiye’nin Sessiz Krizi
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Hande Sarıoğlu, uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alındı
-
Ekonomi1 hafta önceEvli öğrenciler için apart yurt projesi
-
Ekonomi1 hafta önceAlanya’da “tropikal dönüşüm”: Avokado, mango, papaya ve ejder meyvesine yurt dışından yoğun talep
-
Magazin4 gün önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
-
Magazin1 hafta önceAdliye soygunu sonrası Bakan Tunç düğmeye bastı: 4 başmüfettiş görevlendirildi, Türkiye geneli denetim başladı
