Gündem
Google’ın 14 Yıl Süren Davası Sonuçlandı: Rekor Tazminat Ödeyecek

Açıklama: Google’ın 14 yıl süren toplu davası, reklam verenleri yanıltmakla suçlandığı iddiaları doğrultusunda 100 milyon dolarlık rekor tazminat ödemeyi kabul etti. Davanın detayları, savunma stratejileri ve sektör üzerindeki etkileri makalemizde.
Google, reklam platformu AdWords (şimdiki adıyla Google Ads) üzerinden yürüttüğü uygulamalardan dolayı açılan 14 yıllık toplu davayı sona erdirerek, rekor nitelikte tazminat ödemeyi kabul etti. Davanın detayları, Google’ın reklam verenleri yanıltmakla suçlandığı iddialarını, manipüle edilen akıllı fiyatlandırma sistemi ve coğrafi hedef dışı reklam uygulamalarını içeriyor.
Davanın Arka Planı
Reklam Verenleri Yanıltma İddiaları
2004 ile 2012 yılları arasında, Google’ın reklam verenlerine vaat ettiği indirimlerin eksik yansıtıldığı ve reklamların, belirlenen coğrafi bölgelerin dışındaki alanlarda gösterilerek ekstra ücret talep edildiği iddiaları gündeme geldi. Bu süreçte, reklam verenler, Google’ın “Akıllı Fiyatlandırma” sisteminde manipülasyon yaptığı gerekçesiyle dava açtı.
Davanın Başlangıcı ve Süreci
Dava, 2011 yılında açıldı ve 14 yıl boyunca çeşitli hukuki süreçler, belge incelemeleri ve arabuluculuk oturumları ile devam etti. Davada 910 binden fazla belge incelendi, Google’dan alınan terabaytlarca tıklama verisi analiz edildi ve altı ayrı arabuluculuk oturumu gerçekleştirildi. Bu uzun süreç, yargılamanın makul sürede tamamlanması hakkının da tartışılmasına neden oldu.
Davanın Detayları
Akıllı Fiyatlandırma Sistemindeki İddialar
Google’ın reklam hizmetlerinde kullandığı “Akıllı Fiyatlandırma” sistemi, reklam verenlere sunulan indirimlerin doğru hesaplanmadığı iddialarını beraberinde getirdi. Reklam verenler, sistemin bilinçli olarak değiştirilip manipüle edildiğini ve coğrafi hedeflemede hata yapılarak ekstra ücret talep edildiğini öne sürdü.
Coğrafi Hedefleme ve Yanıltıcı Uygulamalar
Bir diğer iddia ise, reklam verenlerin reklamlarını belirli coğrafi bölgelerle sınırlı tutma niyetinde olmalarına rağmen, reklamların hedef dışı bölgelerde de gösterildiği ve bu nedenle reklamverenlerin gereksiz yere yüksek ücretler ödediğiydi. Bu durum, reklam verenlerin hem maddi kayıplarını artırdı hem de yanıltıcı uygulamalar nedeniyle güven kaybına yol açtı.
Google’ın Savunması ve Uzlaşma Süreci
Google’ın Stratejik Yaklaşımı
Google, davada suçlamaları tamamen kabul etmediğini belirtse de, uzun süren hukuki mücadeleyi daha fazla uzatmamak ve belirsizliği ortadan kaldırmak amacıyla uzlaşma yolunu tercih etti. Şirket, bu uzlaşma ile 14 yıl süren dava sürecine son vererek, reklam verenlerin yaşadığı mağduriyetleri tazmin altına almayı hedefledi.
Uzlaşma ve Tazminat Detayları
Google, davanın uzlaşma aşamasında 100 milyon dolarlık tazminat ödemeyi kabul etti. Uzlaşma teklifi, geçen perşembe günü Kaliforniya’nın San Jose kentindeki federal mahkemeye sunuldu. Bu kararın kesinleşmesi için mahkeme onayının alınması bekleniyor. Uzlaşma, 2004-2012 yılları arasında Google Ads platformunu kullanan tüm reklam verenleri kapsıyor.
Davanın Etkileri ve Sektöre Yansımaları
Reklam Sektöründe Güven ve Şeffaflık
Bu davanın sonuçlanması, reklam sektöründe büyük bir güven krizi yaratan uygulamaların sona erdirilmesi açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Reklam verenler, gelecekte benzer uygulamaların önüne geçilmesi için daha şeffaf fiyatlandırma sistemleri talep ederken, Google’ın da reklam politikalarında köklü değişikliklere gitmesi bekleniyor.
Hukuki Süreçler ve Diğer Davalara Etkisi
14 yıl süren bu dava, aynı zamanda uzun süren toplu davaların ve “makul sürede yargılanma” hakkının ne ölçüde ihlal edildiğinin de tartışılmasına yol açtı. Mahkeme belgelerinde yer alan belge ve veri incelemeleri, diğer büyük teknoloji şirketlerine yönelik açılacak benzer davalarda örnek teşkil edebilecek nitelikte.
Google’ın Gelecek Politikaları
İnovasyon ve Rekabet Ortamı
Google, bu davanın ardından hem kullanıcılarına hem de reklam verenlerine yönelik daha şeffaf ve adil bir reklam deneyimi sunmak için çeşitli yenilikçi çözümler geliştirme sözü veriyor. Şirket, reklam teknolojilerinde rekabeti artıracak ve hukuki riskleri minimize edecek adımlar atmaya başlayarak sektörde lider konumunu korumayı hedefliyor.
Dijital Reklam Piyasasında Denge
Bu tür davaların ortaya çıkması, dijital reklam piyasasında hem devlet düzenlemelerinin hem de özel sektör uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesine yol açtı. Rekabet kurumları, Google gibi devlerin piyasa hakimiyetini kötüye kullanıp kullanmadığını daha yakından takip ederken, reklam teknolojileri ve fiyatlandırma yöntemleri üzerinde sıkı denetimler uygulanması bekleniyor.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
Google’ın 14 yıl süren toplu davasını rekor tazminat ödemeyi kabul ederek uzlaştırması, hem şirketin hem de reklam sektörünün geleceğini etkileyecek önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Uzlaşmanın mahkeme onayının alınmasıyla kesinleşmesi beklenirken, bu olayın diğer teknoloji devlerine yönelik açılacak davalar ve sektör düzenlemeleri üzerinde de etkili olması bekleniyor.
Bu sonuç, reklam verenlerin mağduriyetlerinin giderilmesinin yanı sıra, dijital reklamcılıkta daha adil ve şeffaf bir ortamın oluşması yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Google, bu süreçten elde ettiği derslerle gelecekte benzer sorunların önüne geçmek için politikalarını yeniden gözden geçirirken, sektör genelinde de güven ve rekabet ortamının güçlendirilmesi hedefleniyor.
Gündem
Tünelden Sızdılar! 180 Göçmen Duvarı Delerek Polonya’ya Geçti
Tünelden Sızdılar! 180 Göçmen Duvarı Delerek Polonya’ya Geçti
📅 Tarih: 12 Aralık 2025 | ⏱️ Okuma Süresi: 3 Dakika | 📍 Olay Yeri: Narewka, Polonya-Belarus Sınırı
Polonya sınır muhafızları, Belarus sınırında yer altına kazılmış ve 180’den fazla kaçak göçmenin kullandığı bir tüneli ortaya çıkardı. Bu, yıl içinde keşfedilen dördüncü tünel oldu.

Elektronik Sistemler Alarm Verdi: Kısa Sürede 180 Geçiş Tespit Edildi
Polonya Sınır Muhafaza Birimi (Straz Graniczna) Basın Sözcüsü Andrzej Juzwiak’ın yaptığı açıklamaya göre, olay 12 Aralık 2025 tarihinde ülkenin kuzeydoğusundaki Podlasie bölgesinde, Narewka köyü yakınlarında yaşandı. Sınırın altına kazılan tüneli kullanan 180’den fazla yabancı uyruklu, Belarus’tan Polonya topraklarına geçti.
Elektronik gözetim sistemleri, sınırda olağandışı bir hareketlilik tespit ederek yetkilileri alarma geçirdi. Sistemler, kısa bir süre içinde çok sayıda kişinin geçiş yaptığını kaydetti. Bu verilerle hızla harekete geçen sınır muhafızları, göçmenlerin peşine düştü.
Tünelin Çarpıcı Teknik Detayları
Yetkililerin paylaştığı bilgilere göre tünel, sınır bariyerinin ve bir servis yolunun altından geçiyor. İşte tünele dair teknik detaylar:
· Boyutları: Tünelin uzunluğu birkaç düzine metre, yüksekliği ise yaklaşık 1.5 metre olarak ölçüldü.
· Giriş-Çıkış Noktaları: Tünelin, Belarus tarafındaki ormanlık alanda gizlenmiş girişi, sınır çitinden yaklaşık 50 metre içeride bulunuyor. Polonya tarafındaki çıkışı ise sınır bariyerinden sadece 10 metre uzaklıkta yer alıyor.
· Yapısal Özellikleri: Paylaşılan görüntülerde, tünelin ağaç kökleri arasından geçtiği ve ahşap direklerle desteklendiği görülüyor.

Büyük Operasyon: 130’dan Fazlası Yakalandı, İki Organizatör Gözaltında
Polonya makamları, tüneli kullanan kişileri yakalamak için kapsamlı bir operasyon başlattı. Sınır muhafızlarına, askeri birlikler, polis ekipleri ve arama köpekleri de destek verdi.
· Yakalananlar: Şu ana kadar 130’dan fazla kaçak göçmenin gözaltına alındığı açıklandı. Geri kalan kişileri bulmak için arama çalışmaları devam ediyor.
· Göçmenlerin Uyrukları: Yakalananların büyük çoğunluğunun Afganistan ve Pakistan vatandaşları olduğu belirtildi. Ayrıca aralarında Hindistan, Nepal ve Bangladeş vatandaşlarının da bulunduğu ifade edildi.
· Gözaltına Alınan Şüpheliler: Operasyon kapsamında, kaçak göçmenleri almak için bölgeye gelen iki kişi daha gözaltına alındı. Şüphelilerin, 69 yaşındaki bir Polonya vatandaşı ile 49 yaşındaki bir Litvanya vatandaşı olduğu ve göçmenleri Batı Avrupa’ya götürmeyi planladıkları iddia ediliyor.
Duvar ve Teller İşe Yaramadı: Bu Yılki Dördüncü Tünel
Bu olay, 2025 yılı içinde Polonya-Belarus sınırında keşfedilen dördüncü yeraltı geçidi oldu. Bu durum, Polonya’nın göçmen akınını durdurmak için aldığı sert önlemlerin etkinliğini sorgulatıyor.
Polonya, 2021’den bu yana devam eden göçmen kriziyle başa çıkmak için 2022 yılında Belarus sınırına 5.5 metre yüksekliğinde, 186 kilometre uzunluğunda çelik bir duvar inşa etmişti. Ancak geçişlerin tamamen durmaması üzerine, geçtiğimiz aylarda bu duvara paralel 4 metre yüksekliğinde ek bir tel örgü bariyer daha yapılması kararlaştırılmıştı.
Polonya yetkilileri, Belarus ve müttefiki Rusya’yı, göçmenleri sınırı geçmeye teşvik ederek ülkeyi istikrarsızlaştırmakla suçluyor. İnsan hakları örgütleri ise Polonya’nın sınır politikalarını ve geri itme (pushback) uygulamalarını eleştiriyor.
Gündem
Güllü Dosyasında Şok Gelişme: Kızı ve 4 Şüpheli Adliyeye Sevk Edildi
Güllü Dosyasında Şok Gelişme: Kızı ve 4 Şüpheli Adliyeye Sevk Edildi
Tarih: 12.12.2025 – Okuma Süresi: 4 DAKİKA SAAT: 23:00
Ünlü şarkıcı Güllü’nün (Gül Tut) şüpheli ölümüyle ilgili soruşturmada kritik bir aşamaya gelindi. Aralarında sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in de bulunduğu 5 şüpheli, “kasten öldürme” iddiasıyla adliyeye sevk edildi. Yalova Cumhuriyet Başsavcısı, şüphelilerin henüz gerçeği anlatmadığını açıkladı.

Soruşturmada Son Durum: 5 Kişi Gözaltında
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 9 Aralık’ta gözaltına alınan 5 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adli kontrol talebiyle mahkemeye çıkarıldı.
Gözaltına Alınan Şüpheliler:·
Tuğyan Ülkem Gülter: Güllü’nün kızı. ·
Sultan Nur Ulu: Olay gecesi Gülter ile birlikte evde bulunan arkadaş
· Arif Ulu: Sultan Nur Ulu’nun babası.
· Diğer iki şüpheli: Şüphelilerin İstanbul’da kaldığı evin sahibi ve ulaşımlarını sağlayan kişi.
Savcılık, dosya hakkında gizlilik kararı aldı. Başsavcı Duygu Bayar Öksüz, yaptığı açıklamada şüphelilerin çelişkili ifadeler verdiğini ve olayla ilgili gerçeği henüz anlatmadıklarını belirtti.

TÜBİTAK Raporundan Çıkan İddialar: “Atacağım Şimdi Seni”
Soruşturmanın seyrini değiştiren en önemli delil, olay evindeki güvenlik kamerasından alınan ses kayıtlarının TÜBİTAK’ta analiz edilmesi oldu.
İddia Edilen Ses Kaydı İçeriği:
· Kayıtlarda, Güllü’nün sevdiği “Malkara” roman havası çalarken, kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in “Atacağım şimdi seni” dediği tespit edildi.
· Boğuşma seslerinin ardından Güllü’nün düştüğü ve akabinde Gülter’in “Hadi görüşürüz bay bay” şeklinde bir söz sarf ettiği öne sürüldü.
· Rapora göre, Gülter ve Ulu’nun yüksek miktarda alkol aldığı, Güllü banyodayken penceresi alçak olan odaya geçip pencereyi açtıkları iddia ediliyor.
Ses Analizi Nasıl Yapılır?
Adli bilişim uzmanları,bu tür kayıtların laboratuvar ortamında ve bilimsel yöntemlerle incelendiğini belirtiyor. Analizlerde, seslerin kimliği, kaydın orijinalliği ve montaj olup olmadığı gibi hususlar araştırılıyor. TÜBİTAK gibi kurumların hazırladığı raporlar, ancak bağımsız incelemelerle aynı sonucu verdiğinde sağlam delil sayılabiliyor.
Şüphelilerin Kaçma Planı ve Çelişkili İfadeler
Soruşturma sürecinde dikkat çeken diğer iddialar ise şüphelilerin yurt dışına kaçma hazırlığı ve birbirini tutmayan açıklamaları oldu.
· Kaçış Planı: DHA haberine göre, valizlerle evden ayrılan Gülter ve Ulu’nun Gürcistan veya Fransa’ya kaçmayı planladığı, havaalanından çekindikleri için deniz yolu veya TIR kasasında ülkeden ayrılmayı düşündükleri iddia edildi.
· İfade Çelişkileri: Başsavcı Öksüz, şüphelilerin dört farklı zamanda verdiği ifadelerin birbiriyle uyuşmadığını, bu nedenle somut delillere ulaşmak için “iğneyle kuyu kazdıklarını” ifade etti.
· Avukatların Çekilmesi: Tuğyan Ülkem Gülter’in avukatları, “dosyada yeterli şüphe oluştu” gerekçesiyle müvekkillerini savunmaktan çekilme kararı aldı. Avukatlar, bu kararı Güllü’nün manevi mirasına saygı göstererek aldıklarını açıkladı.
Kronoloji: Kaza İhtimalinden Cinayet Soruşturmasına
Güllü’nün ölümüyle ilgili süreç, başlangıçtaki kaza iddialarından cinayet soruşturmasına evrildi.
· 26 Eylül 2025: Güllü, Yalova Çınarcık’taki evinin 6. katından düşerek hayatını kaybetti.
· Ekim 2025 Başı: Adli Tıp raporu açıklandı. Raporda, Güllü’nün kanda 3.53 promil alkollü olduğu belirtilerek, “yüksek alkol etkisi altında kazara düşme” ihtimalinin güçlü olduğu ifade edildi. İlk ifadelerde kızı Tuyan Ülkem, annesinin alkollüyken roman havası oynarken dengeni kaybederek düştüğünü savundu.
· Ekim 2025: Bilirkişi heyeti olay yerinde inceleme yaptı.
· 9 Aralık 2025: Kızı Tuğyan Ülkem Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu ve 3 kişi daha “kasten öldürme” şüphesiyle gözaltına alındı.
· 12 Aralık 2025: Şüpheliler adliyeye sevk edildi. TÜBİTAK ses analizi raporuna ilişkin iddialar medyada yer aldı.
Gündem
Ukrayna’da Türk gemisine füze saldırısı: Dışişleri’nden sert uyarı geldi
Ukrayna’da Türk gemisine füze saldırısı: Dışişleri’nden sert uyarı geldi
Odesa’nın Chornomorsk Limanı’na yanaşan ve 127 TIR’lık gıda malzemesi taşıyan Türk şirketine ait gemi, balistik füze saldırısına uğradı. Saldırı sonrası gemide yangın çıktı. Dışişleri Bakanlığı, Karadeniz’deki tehlikenin büyüdüğünü vurgulayarak, taraflara enerji ve liman altyapılarını hedef alan saldırıları durdurma çağrısı yaptı.
Güncelleme Tarihi:
Rusya-Ukrayna savaşının deniz ticaretine yönelik riskleri bir kez daha ortaya çıktı. Ukrayna’nın önemli liman kenti Odesa’nın Chornomorsk Limanı’nda, bir Türk şirketine ait gemiye yönelik füze saldırısı gerçekleştirildi. Saldırıda gemi hasar görürken, can kaybı yaşanmadı.
Olay, 12 Aralık Cuma günü saat 16.00 sularında meydana geldi. Cenk Denizcilik şirketine ait Panama bandıralı M/V CENK T isimli ro-ro gemisi, Sakarya’nın Karasu ilçesinden getirdiği yaş meyve-sebze ve gıda malzemesi yüklü 127 TIR’ı boşaltmak üzere limana yanaştıktan kısa bir süre sonra saldırıya uğradı.
Saldırının ardından geminin pruva (ön) kısmında yangın çıktı. Yangına, limandaki römorkörler, itfaiye ekipleri ve gemi personelinin hızla müdahale ettiği bildirildi. Şirketten yapılan açıklamada, “Şu ana kadar herhangi bir can kaybı veya yaralanma bilgisi bulunmamaktadır. Mevcut bilgiler doğrultusunda hasar yalnızca maddi niteliktedir” denildi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan Kritik Uyarı ve Çağrı
Konuya ilişkin resmi açıklama Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi. Bakanlık, olayda Türk vatandaşının zarar görmediğini teyit ederken, açıklamasında çok sert ifadelere yer verdi.
Açıklamada, “Ukrayna’nın Chornomorsk Limanı’na yönelik saldırıda bir Türk şirketine ait yabancı bandıralı geminin de hasar görmesi, bölgemizde devam eden savaşın Karadeniz sathına yayılması ile deniz güvenliği ve seyrüsefer serbestisi bakımından daha önce kayda geçirdiğimiz endişelerimizin haklılığına işaret etmektedir” denildi.
Bakanlık, taraflara seslenerek, “Karadeniz’de tırmanmayı önlemek amacıyla seyrüsefer emniyeti ile tarafların enerji ve liman altyapılarını hedef alan saldırıları askıya almaları yönünde bir düzenleme yapılması ihtiyacını hatırlatıyoruz” çağrısını yineledi. Açıklamada ayrıca, Türkiye’nin Odessa Başkonsolosluğu’nun gelişmeleri yakından takip ettiği ve gerekli desteği sağladığı belirtildi.
Ukrayna’dan “Sivil Altyapıya Saldırı” Suçlaması
Ukrayna tarafından olayla ilgili yapılan açıklamalarda, saldırının “sivil liman altyapısına” yönelik olduğu vurgulandı. Ukrayna Yeniden İnşa Bakanı Oleksiy Kuleba, sosyal medya paylaşımında, “Rusya, Odesa bölgesindeki sivil liman altyapısına füze saldırısı düzenledi. Bir Türk feribotu hasar gördü, kayıp yok” ifadelerini kullandı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky de olayı sosyal medya hesabından kınayarak, “Chornomorsk limanındaki bir sivil geminin hasar görmesi, Rusların yalnızca mevcut diplomasi fırsatını yeterince ciddiye almadığını değil, aynı zamanda Ukrayna’daki normal yaşamı yok etmeye yönelik savaşı sürdürdüğünü bir kez daha kanıtlıyor” dedi.
Saldırı Öncesinde Erdoğan-Putin Görüşmesi
Saldırı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yüz yüze gerçekleşen bir görüşmenin hemen ardına denk geldi. The Moscow Times’ın aktardığına göre, Erdoğan görüşmede, Rusya-Ukrayna savaşında limanlara ve enerji tesislerine yönelik saldırılar konusunda ‘sınırlı bir ateşkes’ çağrısında bulunmuştu.
Son olay, Türkiye’nin son haftalarda, Ukrayna’nın bölgedeki Rusya’ya bağlı tankerlere yönelik deniz drone saldırılarının ardından Karadeniz’deki “endişe verici tırmanma” konusundaki uyarılarını gündeme getirdi.
Olayla ilgili soruşturma ve hasar tespit çalışmalarının sürdüğü bildiriliyor. Cenk Denizcilik, süreci uluslararası denizcilik kuralları çerçevesinde ve resmi makamlarla iş birliği içinde takip ettiklerini duyurdu.
—
Özetle: Ukrayna’nın Chornomorsk Limanı’ndaki füze saldırısında Türk şirketine ait bir gemi hasar gördü. Can kaybı yaşanmazken, Dışişleri Bakanlığı olayı “Karadeniz’deki tehlikenin büyüdüğünün kanıtı” olarak nitelendirerek, liman ve enerji altyapısına yönelik saldırıların durdurulması çağrısını yineledi.
—
-
Gündem5 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Teknoloji3 gün önceAvustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı
-
Ekonomi1 hafta önceöğretmen,polis,hemşire ne kadar maaş alacak
-
Ekonomi1 hafta önceLipton, Türkiye’de 39 yıllık üretimini sonlandırdı — Rize’deki iki tesis Öz-Gür Çay’a devredildi
-
Sağlık1 hafta önceTütün Bağımlılığının Bilançosu: Türkiye’nin Sessiz Krizi
-
Ekonomi1 hafta önceEvli öğrenciler için apart yurt projesi
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Hande Sarıoğlu, uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alındı
-
Magazin3 gün önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
