Gündem
İBB’ye terör ve yolsuzluk soruşturması: Ekrem İmamoğlu’nun ikinci ifadesi de tamamlandı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik terör ve yolsuzluk soruşturması sürüyor.
Operasyon kapsamında aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 90 kişi gözaltında bulunuyor.
Soruşturmada iki ayrı dosya var. İlk dosya rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarına, ikinci dosya ise terör suçlamalarına ilişkin.
Ekrem İmamoğlu dün ilk dosyaya ilişkin ifade vermişti.
İBB Başkanı, Mali Şube’deki ifadesinin ardından bu sabah Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ikinci ifadesini de verdi.
İfade verme işlemi 5 saat sürdü.
TERÖR SORUŞTURMASINDA HANGİ SUÇLAMALAR YÖNELTİLDİ?
İkinci soruşturma kent uzlaşısıyla ilgili.
Kent uzlaşısı, 2024 yerel seçimlerinde daha çok CHP ve DEM Parti’nin bir araya gelerek daha çok ortak aday belirleme sürecini konu alıyordu.
Bu soruşturma kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan hakkında gözaltı karar verildi.
Şüphelilere, İBB iştiraki İstanbul Planlama Ajansı ve BİMTAŞ bünyesinde terör örgütü mensupları/ sempatizanlarının işe alındığı ve PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçlaması yöneltildi.
İLK İFADE MALİ ŞUBEDE: SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
İmamoğlu’nun ifade tutanağına göre, sorular dün akşam saat 15.45’de yöneltilmeye başlandı.
Tutanağa göre bu soruşturmada, İmamoğlu’na “Suç işleme amacıyla örgüt kurmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırmak, edimin ifasına fasat karıştırmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlaması yöneltildi.
İfadenin başında, İmamoğlu’na, “Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyor musunuz?” sorusu yöneltildi, İmamoğlu bu soruya, “Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum.” yanıtını verdi.
Edinilen bilgiye göre, ifadesi sırasında, İmamoğlu’na önce belediyelerin ihalelerine katılıp katılmadığı soruldu. İmamoğlu bu soruya, “İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve geçmişteki belediye başkanları, geçmiş tüm belediye başkanlığı yapmış olan şahıslar başkan olduğu dönemlerde benim gibi ne ihalelere katılır, ne de ihalere imza atar ne de sonuçlarını takip etmeye vakti vardır.” karşılığını verdi.
İmamoğlu’na ifadesi sırasında bütün şüphelillerin fotoğrafları tek tek gösterildi ve bu kişileri tanıyıp tanımadığı soruldu. İmamoğlu, bu soruya, “Şu anda cevap vermek durumunda olduğum muhtelif soruların içeriğini anlamış bulunmaktayım. Aslında burada bulunmamın yegane sebebi hakkımda başlatılan bir siyasi müdahele ve mücadele modelidir. Bu mücadele biçimi ne yazık ki bir yargı tacizi şeklinde tarafıma yıllardır sürdürülmektedir.” cevabını verdi.
İfade tutanağına göre çoğu reklam ajansı olan 33 şirket, yolsuzluk soruşturması kapsamına alındı. İfade sırasında İmamoğlu, bu şirketlerle ilgili soruya, gerekli açıklamaları Cumhuriyet Başsavcısı’na yapacağını belirterek karşılık verdi.
İfade tutanağına göre, gizli bir tanık, İmamoğlu’nun oğlunun sınıf arkadaşına belediyelerden önemli ihale verildiğini iddia etti ve bu husus soruldu. İmamoğlu, bu iddia için, ayrıntılı açıklamayı savcılığa yapacağını belirmekle yetindi.
İmamoğlu’na gizli tanığın beyanları üzerine yöneltilen iddialar şöyle yer aldı:
– Barış Kılıç’ın iletişim koordinatörüdür. Ancak Kültür A.Ş.’nin verdiği tüm ihaleler Barış’tan geçer.
– İstanbul Büyükşehir Belediyesinde konser ve kültürel etkinlikler Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş. üzerinden yapılır. Murat Ongun Medya A.Ş.’nin başkanıdır. Kültür A.Ş.’nin ise fiilen başkanıdır. Onun bilgisi ve talimatı olmadan bu iki iştirakten hiçbir iş hiçbir ihale birine verilemez.
– A….isimli bir firma vardır. Belediye’nin açık hava reklamcılığını yapar. Bu firma kamuoyuna CHP’de para kuleleri şeklinde yansıyan ve İl Başkanlığı binası alımı sürecinde adı gündeme gelmiştir. Şoförü de görüntülerde yer almaktadır..
– 2019 yerel seçimlerinden sonra “İstanbul Senin” isimli bir uygulama geliştirildi. Bu uygulamada İstanbullulara ait tüm veriler bir araya toplandı. Daha sonra Reklam İstanbul isimli firma bu uygulamadaki tüm verileri kullanmaya ve satmaya başladı. 31 Mart 2024 seçimlerinde dahi bu veriler ilçe başkan adayları ile büyükşehir belediye ile paylaşıldı. İlçe
adaylarına satıldı.
“BU SORUYU MUHATTAP ALMIYORUM”
İmamoğlu, bu gizli tanığın iddialarının tümüne, “Bu soruyu muhattap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim.” karşılığını verdi.
Gizli tanık beyanlarında, ayrıca, belediyenin reklam verdiği şirketlerin, belediye yöneticilerine rüşvet vermeden iş yapmadığını, rüşvet vermeyen firmanın iş alamadığını, genel olarak şüpheli Murat Ongun’un arkadaşlarının iş aldığını ileri de sürdü.
İmamoğlu’nun bir başka tanığın iddiaları da soruldu. Bu tanık çoğu soruşturmada şüpheli olarak yer alan reklam şirketleri ve bazı ticari kuruluşların belediyede kurdukları çalışma düzeni için, ” Özellikle 2019 yılından sonra Ekrem İMAMOĞLU döneminde Kültür A.Ş.tarafından yapılan ihalelerin kime verileceği önceden tespit edilip şartname ihalenin verileceği şirkete göre düzenlendi.” iddiasını seslendirdi.
Tanık ayrıca, ““…birçok tehdit, hakaret, baskı ve maddi manevi itibar gasbı gibi zorluklara maruz kaldım. Hak sahibi olduğum birçok açık hava reklam alanlarında bulunan panolarını ve malzemelerim tahrip edildi, zarar verildi ve yağmalandı.” iddiasında da bulundu.
İmamoğlu, bu tanık ve diğer tanıkların genel olarak, belediyeden reklam şirketlerine verilen ihalelerine ilişkin aktardığın iddialara yönelik sorulara, “Bu soruyu muhattap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim.” yanıtını vermekle yetindi.
İfade tutanağına göre, İmamoğlu’na bazı inşaat işleri ayrıntılı olarak soruldu ve etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişilerin iddialarına ilişkin bilgi istendi. Bu iddialar içinde bir müşteki, “inşaatın rahat devam edebilmesi ve proje bittiğinde iskan alınabilmesi için 2 daire parası ve 13 adet bağımsız bölümün Ekrem İmamoğlu’nun eski ortağının firmasına devrinin dönemin belediye başkan yardımcısı tarafından istendiğini, 13 adet daireyi devir ettiğini belirterek Cumhuriyet Başsavcılığında şikayetçi olduğunu” ileri sürdü.
İmamoğlu, bu konudaki soruya MASAK raporunu görmeden ayrıntılı yanıt vermek istemediğini belirtti. İmamoğlu’na, “Kültür AŞ uhdesine ihale edilen İBB mülkiyeti ve tasarrufunda bulunan yerlere konulacak açık hava reklam ünitelerinin 10 yıl süreyle işletmeye verilmesi ihalesi,
– Billboardların sayısının azaltılarak kira getirisi yüksek olan giantboard sayısının yükseltilmesi bu suretle devam eden sözleşmenin nedeniyle kamu zararı,
– Üst geçitlerin her iki yönüne 2 şer adet kullanmak suretiyle 150 adet pano konulduğu, ayrıca inidirim konusu yapılan 9 adet panonun da reklam alanı olarak kullanıldığı, şartnameye , sözleşme şartlarına uygun olmayan 150 adet reklam panosu teslim alınmak suretiyle kamu zararına sebep olunduğu ve alt kiracı özel şirkete haksız menfaat sağlandığı, iddiaları da soruldu.
İmamoğlu’na yöneltilen sorular arasında, aile inşaat şirketlerinin faaliyetleri de var.
Bu konuda, İmamoğlu’na, İmamoğlu inşaat tarafından bir reklam ajansına satılan taşınmazlar soruldu. İmamoğlu, bu soruya ayrıntılı yanıt vermedi ve “Sorunun dayanağı MASAK raporu tarafıma ibraz edilmediği için bu aşamada ayrıntılı bir bilgi verememekle birlikte söz konusu husus tamamen bir anonim şirketin yasal satışından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi ve belgeler bilahare yasal mercilere iletilecektir. Kaldı ki, İmamoğlu İnşaat 36 yıllık ailemize ait bir şirket olup belediye başkanı seçildikten sonra şirkette imza yetkim dahi bulunmamaktadır. Profesyonel olarak yönetilen bir şirkettir. Şahsımla ilgili tüm malvarlığı 3628 sayılı yasa uyarınca ilgili resmi merciler ve kamuoyunun malumudur. Bununla ilgili bir isnat varsa peşinen red ettiğimi beyan ederim.” demekle yetindi.
Gündem
Beren Su Bolat’ın Asansörde Hayatını Kaybettiği Davada 22 Yıl 6 Ay Hapis Talebi!
Açıklama:
23 Temmuz 2024’te Ankara Sincan’da asansörde mahsur kalan 13 yaşındaki Beren Su Bolat’ın kurtarma çalışması sırasında asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybettiği davada, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası talep ediliyor.
Özet
23 Temmuz 2024 tarihinde Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde asansör arızası sebebiyle 13 yaşındaki Beren Su Bolat ve arkadaşı Turan Efe Doğan, 5. ve 6. kat arasındaki boşlukta mahsur kaldı. İtfaiye ekibinin müdahalesi sırasında itfaiyecilerin gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sonucu Beren Su, asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi, arkadaşı ise yaralandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan her biri için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Olayın Gerçekleştiği Konum ve Süreç
Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 4. Cadde’deki bir apartmanın asansörü, 23 Temmuz 2024’te arıza yaparak 5. ve 6. kat arasında kaldı . 13 yaşındaki Beren Su Bolat, bir arkadaşını ziyareti sırasında asansörde sıkışan iki kişiden biriydi .
Olay yerine gelen itfaiye ekibi; şefi Ercan Yıldız, er Bayram Babatürk ve er Buğra Yalabık, asansörü “güvenli kat” seviyesine indirmeden müdehale etti . Kapı açıldıktan kısa süre sonra Beren Su, 5. kat boşluğundan zemine düşerek hayatını kaybetti; arkadaşı ise kurtarıldı ve yaralı olarak hastaneye kaldırıldı .
İddianame ve Talep Edilen Cezalar
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, üç itfaiye görevlisi “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanıyor . Her bir sanık için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildiği açıklandı . İddianamede; itfaiyecilerin kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde hareket ederek asansörün ana kumanda merkezinden müdahalede bulunmadıkları vurgulandı .
Uzman Görüşleri ve Hukuki Değerlendirme
-
Bilinçli Taksir: Türk Ceza Kanunu’nda “bilinçli taksir”, kişinin tehlikeyi öngörüp önlem almaması hâlini ifade eder; cezaî sorumluluğun artırılmasına yol açar.
-
Kıyas Kararları: Geçmişte benzer ihmallerde mahkemeler, ölümlü iş kazalarında 15–20 yıl arası hapis cezalarını onaylamıştır. Bu bakımdan 22 yıl 6 aylık talep, taksir derecesinin ağır olduğunu gösterir.
-
Dava Süreci: İddianamenin kabulünü takiben Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmalar başlayacak; tanık, bilirkişi ve teknik raporlar üzerinden deliller değerlendirilecek.
Olası Sonuçlar ve Toplumsal Etki
Davanın sonucuna göre, itfaiye tedbir standardının cezaî sorumluluğa etkisi netleşecek, kurtarma operasyonlarında yaşanan aksaklıkların önlenmesi için yönetmelik değişiklikleri gündeme gelebilir. Aile, sivil toplum kuruluşları ve meslek birlikleri, bu tür ihmallerin tekrarlanmaması adına ek güvenlik protokolleri oluşturulmasını talep ediyor.
Beren Su Bolat’ın trajik ölümü, hem hukuki hem de toplumsal boyutlarıyla ülke gündeminde yer almaya devam ediyor. Davanın seyrini tüm gelişmeleriyle takip edeceğiz.
Gündem
Okul Bahçesinde Öğretmeni Darp Etmişti: Hakimden Tutuklama Kararı!
Açıklaması: Samsun’da Atatürk Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’nde 17 yaşındaki M.F.C. ve arkadaşı A.E.K.’nin nöbetçi öğretmen Umut Deniz Mert’i darp etmesi sonrası hakim her iki genci de tutuklayarak cezaevine gönderdi. Detaylı haber ve hukuki süreç…
Özet
Samsun’un İlkadım ilçesinde, Atatürk Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi bahçesinde 17 yaşındaki M.F.C. ile 16 yaşındaki arkadaşı A.E.K., nöbetçi öğretmen Umut Deniz Mert’i darp etti. Olayı takip eden polis ekipleri şüphelileri kısa sürede yakalayarak adliyeye sevk etti; hakimlik her iki genci de tutuklayarak cezaevine gönderilmesine karar verdi .
Olayın Detayları
Öğrencilerin İhbarı ve İlk Müdahale
-
Dün öğle saatlerinde, okul bahçesinde öğrencisi olmayan iki şahsı gören öğrenciler durumu nöbetçi öğretmen Umut Deniz Mert’e bildirdi .
-
Umut Deniz Mert, güvenlik amacıyla M.F.C. ve A.E.K.’yı okuldan çıkarmaya çalıştı .
Saldırı ve Gözaltı
-
Bu esnada M.F.C., öğretmen Mert’e fiziki saldırıda bulunarak darp etti; A.E.K. ile birlikte olay yerinden kaçtı .
-
Polis, İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün titiz çalışmasıyla kısa sürede şüphelileri yakalayarak Çocuk Şube Müdürlüğü’ne teslim etti. Emniyetteki işlemlerin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen zanlılar, hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi .
Şüphelilerin Geçmişi ve Sabıka Kaydı
-
M.F.C.’nin, geçen yıl aynı lisede bir yıl eğitim gördükten sonra okulu bıraktığı tespit edildi .
-
Ayrıca yaklaşık 5 ay önce, yine okul bahçesinde bir öğrenciyi bıçakla yaraladığı ve hakkında adli işlem yapıldığı ortaya çıktı .
Hukuki Süreç ve Hakim Kararı
-
Şüpheliler M.F.C. (17) ve A.E.K. (16), çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe “suç işlemek amacıyla birlikte hareket etme” ve “yaralama” suçlarından tutuklanarak Samsun T Tipi Cezaevi’ne gönderildi .
-
Hakimlik, benzer olayların önüne geçilmesi ve kamu güvenliğinin sağlanması amacıyla tutuklama kararı verd.
Yasal Çerçeve ve Önleyici Tedbirler
-
Millî Eğitim Bakanlığı, “Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi 2024/56” ile okul yönetimlerinin şiddet vakalarını önleyici eylem planları hazırlamasını zorunlu kıldı .
-
2023’te çıkan düzenlemeyle, eğitimcilere yönelik şiddet suçlarının cezaları %50 artırıldı ve tutuksuz yargılanmasının önüne geçildi .
-
Ayrıca 2023–2024 Eğitim–Öğretim Yılı “Şiddetin Önlenmesi ve Azaltılması Strateji ve Eylem Planı” kapsamında, öğretmenlere ve okul personeline yönelik güvenlik eğitimleri ile acil durum protokolleri uygulamaya alındı .
Eğitim Camiası ve Kamuoyu Tepkisi
-
Olay, sosyal medyada “#ÖğretmeneŞiddeteHayır” etiketiyle büyük yankı uyandırdı; öğretmen sendikaları, okullarda güvenlik önlemlerinin artırılması ve caydırıcı cezaların uygulanması çağrısında bulundu.
-
Uzmanlar, okullarda psikolojik danışman ve güvenlik görevlisi sayısının artırılmasını, öğrenci ve veli bilgilendirme programlarının genişletilmesini öneriyor .
Sonuç ve Öneriler
Bu üzücü vaka, okullarda güvenlik açıklarının kapatılması ve öğretmenlerin korunması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Bakanlık ve eğitim kurumlarının;
-
Fiziki güvenlik önlemlerini sıkılaştırması,
-
Tüm öğretmen ve öğrencilere yönelik şiddet önleme eğitimleri düzenlemesi,
-
Veli ve toplum işbirliğiyle erken uyarı sistemleri kurması,
öncelikli adımlar olarak öne çıkıyor.
Gündem
Deprem Sonrası İstanbul’a 2 Saatte 20 000 Kişilik Sıcak Çorba: Hızır 41 Afet Mutfağı’nın Başarı Hikayesi
Açıklaması :
Marmara Depremi’nden hemen sonra Hızır 41, 2 saatte İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırdı. Afet anında beslenme desteğinin örnek operasyonu.
Özet
23 Nisan 2025 günü Silivri merkezli 6,2 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nin ardından İstanbul’da binlerce vatandaş, evlerine giremeyerek toplanma alanlarına yöneldi. Bu kritik saate hızlı müdahale eden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait “Hızır 41 Afet Mutfağı”, sadece 2 saat içinde İstanbul’a 20 000 kişilik sıcak çorba ulaştırarak afet anında beslenme desteğinin ne denli insan odaklı ve etkili olabileceğini gösterdi. Türkiye’nin en büyük afet mutfağı unvanına sahip tesisin altyapısı, mobil afet tırları ve deneyimli personeli sayesinde, afet altyapısı planlamasında örnek bir başarı hikâyesi ortaya konuldu.
1. Giriş: Depremin Ardından Beslenme İhtiyacı
23 Nisan 2025 günü saat 12:49’da, Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde meydana gelen deprem, İstanbul’da büyük korku ve tahliye süreçleri başlattı . Güvenlik endişesiyle evlerine giremeyen vatandaşlar, parklar ve cami avluları da dâhil olmak üzere birçok toplanma alanına yönlendirildi .
Afet anlarında ilk saatler, hayatta kalma ve moral açısından kritik önem taşırken, sıcak yemek ve özellikle çorba dağıtımı, hem bedensel hem de psikolojik destek sunuyor.
2. Hızır 41 Afet Mutfağı: Türkiye’nin En Büyük Tesisi
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 Şubat 2025’te hizmete açılan Hızır 41 Afet Mutfağı, planlı kapasitesiyle günde 150 000 kişilik çorba ve 20 000 kişilik 3 öğün yemek hazırlayabiliyor .
-
Kuruluş Amacı: Olası büyük Marmara Depremi başta olmak üzere çevre illere yardım etmek amacıyla tasarlandı
-
Mobil Afet Tırları: Tesiste hazırlanan yemekler ve ekmekler, 3 yemek tırı ve 1 fırın tırı aracılığıyla afet bölgesine hızlıca sevk edilebiliyor .
3. 2 Saatte 20 000 Kişilik Çorba Operasyonu
Depremin hemen ardından 2 saat içinde hareket gecikmeden Haydarpaşa’daki toplanma alanlarına sevk edilen 20 000 kişilik sıcak çorba, Hızır 41 personeli ve mobil tırlarla ulaştırıldı .
“2 saat içerisinde afet tırımızı personellerimizle birlikte bölgeye gönderdik. 20 000 kişiye sıcak çorba hizmetinde bulunduk,”
diyor Hızır 41 Üretim Müdürü Yasemin Talaş .
Aynı operasyonda, tırlarda ekmek ve su da taşınarak farklı mobil ikram noktalarında toplam 10 000 kişilik destek sağlandı .
4. Lojistik ve İnsan Kaynağı
-
Personel: Saha ekiplerinde 70 gönüllü ve personel görev aldı .
-
Araç Filosu: Mobil tırlar, bağımsız 5 gün çalışabilecek altyapı ve 15 dakikada kurulum özelliği ile 24/7 faaliyete hazır .
-
Tesis Altyapısı: 5 300 m² kapalı, 10 350 m² açık alana yayılmış olup tam donanımlı yemek ve fırın üretim hattına sahip.
5. Etki ve Geri Bildirim
-
Vatandaş Memnuniyeti: Tahliye alanlarında çorba ve sıcak yemek ikramı, belirsizlik içindeki vatandaşlara moral desteği sağladı.
-
Yerel İşbirlikleri: Kocaeli Büyükşehir’in yanı sıra ilçe belediyeleri ve STK’lar da destek vererek toplam 6 000 kişiye ek çorba dağıtımı gerçekleştirdi.
Afet mutfağının esnek yapısı, normal zamanlardaki sosyal hizmet faaliyetlerine de katkı sunuyor.
6. Çıkarımlar ve Öneriler
-
Erken Hazırlık: Afet mutfakları, önceden belirlenen lojistik ve personel planlaması ile acil durumlarda kritik roller üstleniyor.
-
Mobil Çözümler: Sahada üretim yapabilen mobil tırlar, ana mutfaktan bağımsız çalışarak dağıtım ağını güçlendiriyor.
-
Toplum Katılımı: STK’lar ve yerel yönetimlerin koordine desteği, operasyonun ölçeğini genişletiyor.
7. Sonuç
Hızır 41 Afet Mutfağı’nın 2 saat içinde 20 000 kişilik çorba operasyonu, afet yönetiminde hız, etkin lojistik ve insan odaklı yaklaşımın başarılı bir örneği oldu. Bu model, gelecekteki afet senaryoları için standart bir referans niteliğinde.
-
Ekonomi3 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem1 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem2 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika6 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları