Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Üçüncü uzay yürüyüşü sona erdi: Çinli taykonotlar görevi tamamladı

Yayımlandı

üzerinde

Çin İnsanlı Uzay Mühendisliği Ofisi, Shenzhou-19 misyonunda görevli üç taykonotun Pekin saatiyle dün 20.50’de üçüncü uzay aracı dışı faaliyetlerini tamamladığını bildirdi.

Taykonotlar Cai Xuzhe, Song Lingdong ve Wang Haoze, yaklaşık 7 saatlik uzay aracı dışı faaliyetlerinin ardından uzay istasyonunun robotik kolu ve yeryüzündeki araştırmacıların desteğiyle planlanan tüm görevleri tamamladı.

Shenzhou-19 misyonunda görevli taykonotlar, yaklaşık beş aylık sürede çok sayıda uzay bilimi deneyi ve teknik test gerçekleştirdi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Einstein’ın öngördüğü “uzay zaman girdabı” ilk kez gözlemlendi

Yayımlandı

üzerinde

Einstein’ın öngördüğü “uzay zaman girdabı” ilk kez gözlemlendi

Bir yıldızın kara delik tarafından parçalanışı, fizikçilerin bir asrı aşkın süredir beklediği kanıtı sağladı.

Haber Tarihi: 18 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 dakika| saat:22:00

Astronomi dünyası tarihi bir keşfe imza attı. Bilim insanları, Albert Einstein’ın genel görelilik kuramıyla bir asırdan uzun süre önce öngördüğü, dönen kütlelerin uzay-zaman dokusunu bir girdap gibi sürüklemesi olgusunu ilk kez doğrudan gözlemledi. Gözlem, bir yıldızın süper kütleli bir kara delik tarafından parçalandığı şiddetli bir olay sayesinde gerçekleştirildi.

 

Yüzyıllık Teori Artık Somut Bir Gerçek

Genel görelilik teorisine göre, dönen ve çok büyük kütleli cisimler, çevrelerindeki uzay ve zamanın dokusunu da birlikte sürüklemeliydi. Bu etki, Lense-Thirring presesyonu (ya da çerçeve sürüklenmesi) olarak biliniyor. Avusturyalı fizikçiler Josef Lense ve Hans Thirring tarafından 1918’de matematiksel olarak tanımlanan bu olgu, Dünya’nın çevresindeki uydularla küçük ölçekte tespit edilmişti. Ancak etkinin en güçlü yaşanması gereken yer olan bir kara deliğin yakınında doğrudan gözlemlenmesi, aşırı kaotik ortam nedeniyle bugüne kadar mümkün olmamıştı.

Bu tarihi engel, “AT2020afhd” adı verilen nadir bir kozmik felaketle aşıldı. Yaklaşık 120 milyon ışık yılı uzaktaki LEDA 145386 galaksisinde, bir yıldız süper kütleli bir kara deliğin ölümcül çekim alanına fazla yaklaştı. “Gelgit bozulma olayı” olarak bilinen bu süreçte yıldız, kara deliğin muazzam kütleçekimi tarafından uzatılıp parçalandı. Yıldızdan artakalan malzeme, kara deliğin etrafında dönen ve ısınarak parlayan bir disk oluştururken, aynı zamanda ışık hızına yakın hızlarla uzaya madde jetleri fırladı.

Kara Deliğin “Deniz Feneri” Ritmi

Bu şiddetli olayı izleyen uluslararası araştırma ekibi, beklenmedik bir düzen fark etti. NASA’nın Neil Gehrels Swift Gözlemevi ve Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki NICER X-ışını teleskobu, yığılma diskinden gelen X-ışını parlaklığının düzenli aralıklarla, 10 kattan fazla artıp azaldığını kaydetti. Bu döngü, her 19,6 günde bir titizlikle tekrarlanıyordu.

Kısa bir süre sonra, ABD’deki Karl G. Jansky Çok Büyük Dizi (VLA) gibi radyo teleskopları da aynı kaynaktan gelen radyo dalgalarında tamamen aynı ritmi yakaladı. X-ışınları ve radyo dalgaları senkronize bir şekilde “sallanıyordu”. Araştırmacılar için bu eşzamanlılık, rastgele bir parlamaya değil, düzenli bir mekanizmaya tanık olduklarının kritik kanıtıydı.

Uzay-Zamanın Görünmez Geometrisi Ortaya Çıkıyor

Peki bu senkronize “yanıp sönme” ne anlama geliyordu? Cevap, Einstein’ın teorisinde yatıyor. Araştırmacılar, gözlemlenen ritmin, dönen kara deliğin uzay-zamanı bükmesi ve sürüklemesinin doğrudan bir sonucu olduğunu açıklıyor.

Çalışmanın yazarlarından, Cardiff Üniversitesi’nden Dr. Cosimo Inserra, olayı şu şekilde betimliyor: “Bu çalışma, Lense-Thirring presesyonuna dair şimdiye kadarki en ikna edici kanıtı sunuyor. Dönen bir topacın etrafındaki suyu girdap gibi sürüklemesi misali, kara deliğin uzay-zamanı da peşinden sürüklediğini görüyoruz”.

Kara delik döndükçe, çevresindeki bükülmüş uzay-zaman, yığılma diskini ve ona bağlı jeti yavaşça döndürüyor (presesyon). Disk döndükçe Dünya’ya bakan yüzey alanı değişiyor ve bu da X-ışını parlaklığındaki düzenli dalgalanmalara yol açıyor. Benzer şekilde, jet Dünya’ya doğru yöneldiğinde radyo parlaklığı artarken, uzaklaştığında azalıyor. İki sinyal birlikte, görünmez olan uzay-zaman dokusunun geometrisini adeta görünür kılıyor.

DTU Uzay’dan kıdemli araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Giorgos Leloudas, “Bu, fizikçiler için gerçek bir hediye. Yüz yılı aşkın süre önce yapılan öngörüleri doğrulamış oluyoruz” diyerek keşfin önemini vurguladı.

Bilim Dünyasında Yeni Bir Çağın Kapıları Aralanıyor

Bu gözlem, sadece eski bir teoriyi doğrulamakla kalmıyor, aynı zamanda astronomlara kara delikleri incelemek için yeni ve güçlü bir araç sunuyor. 19,6 günlük presesyon periyodunu analiz eden ekip, kara deliğin dönüş hızı ve sistemin Dünya’ya göre eğimi gibi bilinmeyen özelliklerini hesaplayabildi.

Araştırmanın liderliğini yapan, Çin Ulusal Astronomi Gözlemevleri’nden Yanan Wang, “Disk-jet birlikte presesyonunun doğrudan gözlemsel kanıtı şu ana kadar bulunamamıştı. Burada, bugüne kadarki en ikna edici vakayı rapor ediyoruz” açıklamasını yaptı.

Keşif, Science Advances dergisinde yayımlanarak bilimsel literatürdeki yerini aldı. Bilim insanları, benzer ritmik sinyalleri diğer kozmik olaylarda arayarak, evrendeki en gizemli ve en güçlü nesneler olan kara deliklerin sırlarını daha iyi anlamanın yolunu açmayı umuyor.

Einstein’ın 1915’te yazdığı denklemler, bir kez daha evrenin en uç koşullarında bile geçerliliğini koruduğunu gösterdi. İnsanlık, uzay-zamanın dokusundaki bu kozmik girdabı nihayet görüntüleyerek, evren anlayışımızda yeni bir sayfa açtı.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Uçan Arabalar Artık Gerçek: İlk Müşteri Teslimatları 2026’da Başlıyor

Yayımlandı

üzerinde

Uçan Arabalar Artık Gerçek: İlk Müşteri Teslimatları 2026’da Başlıyor

Tarih: 16 Aralık 2025
Okuma Süresi:3 DAKİKA 03:30

Geleceğin ulaşım rüyası olan uçan arabalar, artık üretim hatlarından iniyor. Dünyanın ilk seri üretim uçan otomobillerinin 2026 yılının ilk aylarından itibaren seçkin müşterilere teslim edilmeye başlanacağı açıklandı. Hem karada hem havada seyahat edebilen bu araçların fiyatları ise 300 bin dolardan 1,2 milyon dolara kadar uzanıyor.

 İki Dev İsim, İki Farklı Tasarım

Piyasaya çıkma yarışında iki önemli şirket öne çıkıyor: Amerika merkezli Alef Aeronautics ve Slovakyalı Klein Vision.

· Alef “Model A”: Tamamen elektrikli çalışan bu model, dikey kalkış ve iniş (eVTOL) yapabiliyor ve karayolunda yasal olarak sürülebiliyor. Sekiz pervanesi ile trafik üzerinde uçabilme kapasitesine sahip.
· Klein “AirCar”: Daha çok spor bir otomobil görünümünde olan AirCar, benzinli motoruyla çalışıyor. Yaklaşık 80 saniyede açılan katlanır kanatları sayesinde bir pistten havalanabiliyor.

 Teknik Özellikler ve Performans Karşılaştırması

Her iki araç da fütüristik bir ulaşım vaadi sunsa da, teknik yaklaşımları ve özellikleri birbirinden oldukça farklı.

Alef Model A Ultralight

· Tahmini Fiyat: 300.000 – 315.000 ABD Doları
· Motor: Tamamen Elektrikli
· Havada Menzil: 177 km
· Karada Menzil: 321 km
· Kalkış Şekli: Dikey Kalkış (eVTOL)
· Öne Çıkan Özellik: Piste ihtiyaç duymadan havalanabilmesi; otomobil ve uçak modları arasında hızlı geçiş.

Klein Vision AirCar

· Tahmini Fiyat: 800.000 – 1.200.000 ABD Doları
· Motor: Benzinli (280-340 BG)
· Havada Menzil: Yaklaşık 1000 km
· Karada Menzil: Yaklaşık 800 km
· Kalkış Şekli: Pistten Kalkış (Kanatlı)
· Öne Çıkan Özellik: Yüksek hız (saatte ~250 km) ve uzun menzil; spor otomobil tasarımı.

Yol Haritası ve Sertifikasyon

İki şirket de önümüzdeki yıl için iddialı hedefler belirledi. Alef Aeronautics, ilk el yapımı araçlarını 2026’nın başında seçilmiş müşterilere teslim etmeyi planlıyor. Klein Vision ise AirCar’ın 2026’nın ilk çeyreğinde satışa sunulacağını duyurdu. Klein’ın, Avrupa (EASA) ve/veya ABD (FAA) havacılık otoritelerinden almayı beklediği sertifikasyon, seri üretim için kritik önem taşıyor.

Geleceğin Ulaşım Pazarı

Uçan araba teknolojisi, sadece bireysel ulaşımı değil, taksi ve kargo sektörlerini de kökten değiştirme potansiyeli taşıyor. Analistlere göre, küresel uçan araç pazarının 2040 yılına kadar 1 trilyon doları aşması bekleniyor. Başlangıçta lüks bir “zengin oyuncağı” olarak görülse de, teknolojinin yaygınlaşması ve üretim maliyetlerinin düşmesiyle birlikte bu araçların daha geniş kitlelere ulaşabileceği öngörülüyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Avustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı

Yayımlandı

üzerinde

Avustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı

Avustralya, 16 yaşından küçüklerin sosyal medya hesaplarına erişimini yasaklayan ve “dünyada ilk” olarak nitelenen yasayı 10 Aralık 2025 itibarıyla yürürlüğe koydu. Instagram, Facebook, TikTok ve X gibi platformlardaki milyonlarca çocuk hesabı devre dışı bırakıldı.

Tarih: 10 Aralık 2025
Son Güncelleme: 10 Aralık 2025 00:30
Okuma Süresi: 4 dakika

Avustralya’da, 16 yaşından küçüklerin sosyal medya platformlarında hesap oluşturmasını ve bulundurmasını yasaklayan kanun, yerel saatle 10 Aralık 00.00’da yürürlüğe girdi. Dünyada bir ilk olan bu uygulama kapsamında, başta Instagram, Facebook ve TikTok olmak üzere 10 büyük sosyal medya platformunun, bu yaş grubundaki kullanıcı hesaplarını kapatması ve yeni hesap açılmasını engellemesi zorunlu hale geldi.

Yasak Hangi Platformları Kapsıyor?

Yasağın kapsamına giren ve 16 yaş altı hesapları kapatması gereken platformlar şunlar:

· Facebook, Instagram, Threads (Meta şirketi)
· TikTok (ByteDance şirketi)
· X (eski adı Twitter)
· Snapchat
· YouTube
· Reddit
· Kick ve Twitch (canlı yayın platformları)

WhatsApp, Messenger Kids, Google Classroom ve YouTube Kids gibi platformlar ise yasağın kapsamı dışında bırakıldı. Ayrıca, oyun platformları olan Roblox ve Discord da bazı özelliklerine yaş sınırlaması getirerek yasağın dışında kalmayı başardı.

Yasa Nasıl Uygulanacak? Sorumluluk Kimde?

Uygulamanın teknik sorumluluğu tamamen sosyal medya şirketlerine yüklenmiş durumda. Şirketlerin, kullanıcıların yaşını doğrulamak için “makul önlemler” alması gerekiyor. Bu önlemler arasında yüz yaşı tahmini teknolojileri veya resmi kimlikle doğrulama yöntemleri yer alabiliyor.

· Platformlara ağır cezalar: Yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketlere, tekrarlanan ihlallerde 49.5 milyon Avustralya Doları’na (yaklaşık 33 milyon ABD Doları) kadar para cezası kesilebilecek.
· Kullanıcılar ve aileler ceza almayacak: Çocukların yasağı delmeye çalışması veya ebeveynlerin buna göz yumması durumunda herhangi bir ceza öngörülmüyor.

 Yasağa Yönelik Tepkiler ve Endişeler

Uygulama, toplumda ve uzmanlar arasında karışık tepkilere yol açtı.

Hükümet ve Destekçilerinin Görüşü:
BaşbakanAnthony Albanese, yasağın amacının gençleri “bitmek bilmeyen yayın ve algoritmaların” yol açtığı baskıdan korumak olduğunu belirtti. Albanese, gençlere “telefonunuzda gezinerek geçirmek yerine yeni bir spora başlayın, yeni bir enstrüman öğrenin” çağrısı yaptı.
Yapılan anketler,Avustralyalı seçmenlerin üçte ikisinin bu yasağı desteklediğini gösteriyor. Özellikle, çocuklarını siber zorbalık veya zararlı içerik nedeniyle kaybeden aileler, yasayı gecikmiş ancçok gerekli bir adım olarak görüyor.

Karşı Görüşler ve Endişeler:

· Sosyal İzolasyon: Bazı uzmanlar, yasağın özellikle dezavantajlı, engelli veya kırsal bölgelerde yaşayan gençler için sosyal izolasyonu artırabileceği konusunda uyarıyor. Örneğin, nadir bir sinir hastalığı olan 15 yaşındaki Ezra Sholl, “Sosyal medya yasağı dünyamı daraltacak” diyerek platformların kendisine benzer ilgi alanlarına sahip insanlarla bağ kurma fırsatı verdiğini söylüyor.
· Uygulama Zorlukları ve Yeni Riskler: Birçok uzman, yasağın teknik olarak mükemmel şekilde uygulanamayacağını belirtiyor. Gençlerin, sanal özel ağ (VPN) kullanmak veya yaşlarını büyük göstermek gibi yollarla yasağı delmeye çalışabileceği, hatta daha az denetlenen ve daha karanlık köşelere itilebileceği endişesi dile getiriliyor.
· Yasal İtiraz: Digital Freedom Project (Dijital Özgürlük Projesi) adlı sivil toplum kuruluşunun desteğiyle iki genç, yasağın çocuk haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle Yüksek Mahkeme’ye başvurdu.

Dünya Avustralya’yı İzliyor

Avustralya’nın bu radikal adımı, küresel düzeyde yakından takip ediliyor. Malezya, Danimarka ve Norveç gibi ülkeler benzer yasakları getirmeyi değerlendirdiklerini açıklarken, Avrupa Birliği de benzer kısıtlamaları benimsemek için bir karar aldı. Birleşik Krallık hükümeti ise Avustralya’nın yaklaşımını “yakından izlediklerini” ifade etti.

Özet: Ne Oldu?

· Ne Zaman: 10 Aralık 2025, yerel saatle 00.00.
· Kapsam: 16 yaşından küçük tüm Avustralyalılar.
· Sorumlu: Sosyal medya şirketleri (kullanıcılar veya aileler değil).
· Cezalar: Uyum sağlamayan şirketlere 49.5 milyon AUD’ya kadar para cezası.
· Amaç: Çocukları zararlı içerik, siber zorbalık ve dijital bağımlılıktan korumak.

Avustralya’nın bu “dünyada ilk” uygulaması, dijital çağda çocukları koruma ile ifade özgürlüğü ve sosyal katılım arasındaki dengeyi nasıl kuracağımız konusundaki küresel tartışmayı daha da alevlendirdi. Uygulamanın sonuçları, yalnızca Avustralya için değil, benzer adımlar düşünen tüm ülkeler için bir yol haritası olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar