Gündem
Siber Güvenlik Kanunu Resmi Gazete’de Yayımlandı: Türkiye Dijital Güvenliğini Güçlendiriyor
Tarih: 19 Mart 2025
Açıklama
19 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Siber Güvenlik Kanunu, Türkiye’nin dijital savunma stratejisini güçlendiriyor. Yerli teknolojilere öncelik ve ağır cezai yaptırımlarla siber suçlara karşı etkili bir önlem getiriliyor Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 12 Mart’ta kabul edilen ve 19 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Siber Güvenlik Kanunu, ülkenin dijital savunma stratejisinde çığır açacak yenilikleri beraberinde getiriyor. Yeni düzenleme; siber saldırılara karşı yerli ve milli teknolojilerin önceliklendirildiği, siber suçlara ağır yaptırımlar getirildiği ve kapsamlı bir siber güvenlik altyapısının oluşturulacağı önemli adımları içeriyor.
Kanunun Amacı ve Kapsamı
Siber Güvenlik Kanunu’nun temel amacı, Türkiye’nin siber uzaydaki milli gücünü oluşturan unsurlara yönelik mevcut ve potansiyel tehditleri tespit edip bertaraf etmek, siber olayların etkilerini azaltmak ve ülkenin dijital güvenliğini sağlamak olarak belirlenmiştir.
Öne Çıkan Noktalar:
- Yerli ve Milli Ürünlere Öncelik:
Kanun kapsamında siber güvenlik çalışmaları yürütülürken yerli ve milli teknolojilerin kullanılması esas alınacak. Bu durum, ülke ekonomisine ve teknolojik bağımsızlığa olumlu katkı sağlayacak. - Kişisel Veri ve Ticari Sırların Korunması:
Elde edilen kişisel veriler ile ticari sırlar, ilgili gerekçelerin ortadan kalkması halinde resen silinecek, yok edilecek veya anonim hale getirilecektir. Bu işlemlerin usul ve esasları Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
Siber Güvenlik Kurulu ve Başkanlık
Kanun, ülkenin dijital savunma mekanizmasının etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla “Siber Güvenlik Kurulu”nun kurulmasını öngörüyor. Kurulun yapısı şu önemli isimlerden oluşacak:
- Cumhurbaşkanı
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı
- Adalet Bakanı
- Dışişleri Bakanı
- İçişleri Bakanı
- Milli Savunma Bakanı
- Sanayi ve Teknoloji Bakanı
- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
- Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri
- Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı
- Savunma Sanayii Başkanı
- Siber Güvenlik Başkanı
Cumhurbaşkanının katılmadığı durumlarda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı kurula başkanlık edecek. Ayrıca, kurulun ihtiyaç duyduğu durumlarda ilgili bakanlar, uzmanlar ve çalışma grupları toplantılara davet edilerek görüş alışverişi sağlanacak. Bu yapı, Türkiye’nin siber güvenlik stratejisinin merkezi ve koordineli olarak yürütülmesine olanak tanıyacak.
Ağır Cezai Yaptırımlar ve Yeni Düzenlemeler
Yeni kanun, siber suçlarla mücadelede caydırıcılığı artırmak amacıyla önemli cezai yaptırımlar öngörüyor:
- Siber Saldırılar:
Türkiye’nin siber uzaydaki milli unsurlarına yönelik saldırılar, suçun başka bir ağır cezasını gerektirmediği durumlarda 8 ila 12 yıl arası hapis cezası ile cezalandırılacak. - Veri Sızıntısı ve Yayılımı:
Elde edilen verilerin paylaşılması, yasal olmayan yollarla dağıtılması veya satışa çıkarılması durumunda 10 ila 15 yıl arası hapis cezası uygulanacak. - Bilgi ve Belge Vermeme:
Yetkili mercilerin talep ettiği bilgi, belge, yazılım, veri ve donanımın verilmemesi ya da erişime engel olunması durumunda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 500’den 1500 güne kadar adli para cezası söz konusu olacak. - Sır Saklama Yükümlülüğü:
Sır saklama yükümlülüğünü ihmal edenler 4 ila 8 yıl arasında hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.
Bu yaptırımlar, dijital alanda suç işleyenler için güçlü bir caydırıcılık mekanizması oluşturmayı hedefliyor.
Uygulama Süreçleri ve Yönetmelik Düzenlemeleri
Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak özel yönetmeliklerle belirlenecek. Bu yönetmelikler kapsamında:
- Veri İşleme Süreçleri:
Elde edilen kişisel veriler ve ticari sırlar, sadece belirli ve meşru amaçlarla işlenecek, en fazla 2 yıl süreyle çalışmaya konu tutulacak ve ardından imha edilecektir. - Siber Güvenlik Başkanlığı’nın Yetkileri:
Başkanlık, kritik altyapıların güvenliğinin sağlanmasından, siber saldırıların tespitine kadar geniş bir görev yelpazesiyle donatılacak. Ayrıca, ulusal ve uluslararası düzeyde koordinasyon sağlayarak bilgi alışverişinde bulunacak.
Bu düzenlemeler, Türkiye’nin dijital savunmasını daha etkin ve proaktif bir yapıya kavuşturmayı amaçlıyor.
Sonuç: Türkiye’nin Dijital Geleceğine Yön Veren Adım
Siber Güvenlik Kanunu, dijital çağın getirdiği risklere karşı Türkiye’nin savunma mekanizmasını güçlendirmek için atılan en önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor. Yerli ve milli teknolojilerin teşvik edilmesi, siber saldırılara karşı ağır yaptırımların uygulanması ve kapsamlı bir siber güvenlik altyapısının oluşturulması, ülkenin dijital güvenliğini ve ekonomik bağımsızlığını artıracak.
Özellikle, oluşturulacak Siber Güvenlik Kurulu ve Başkanlık sayesinde, siber tehditlere karşı merkezi ve koordineli bir strateji uygulanacak olması, Türkiye’nin dijital geleceğini güvence altına alacak önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Gündem
Resmi Gazete’de bugün (26 Ekim 2025 Resmi Gazete kararları)

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ
YÖNETMELİK
– Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği
TEBLİĞ
– Ulusal Meslek Standartlarına Dair Tebliğ (No: 2025/5)
İLÂN BÖLÜMÜ
a – Yargı İlanları
b – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları
c – Çeşitli İlânlar
– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri
Gündem
“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”
“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”
hazırlayan: Fatih Doğan
Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.
Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.
Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.
Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.
Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.
Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.
Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.
“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.
3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.
Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.
Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.
“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.
Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.
Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.
“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”
Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.
Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.
Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.
Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.
FatihDoganMedya
Gündem
Donald Trump’tan Hamas’a 48 saatlik uyarı: “Esir cenazelerini geri verin, aksi halde diğer ülkeler harekete geçecek”
Tarih: 26 Ekim 2025
Saat: 03:10
Okuma süresi: ~4 dakika
Eski ABD Başkanı ve o günkü yetkili açıklamalarında etkin rol oynayan isim Donald Trump, Truth Social üzerinden paylaştığı mesajda Hamas’a 48 saatlik bir süre vererek elinde tuttuğu “ölü esir cenazelerini” iade etmesi gerektiğini; aksi hâlde “barış anlaşmasına taraf diğer ülkelerin harekete geçeceğini” söyledi. Trump, açıklamasında aralarında iki Amerikan vatandaşının cenazelerinin de bulunduğunu belirtti.

PALM BEACH, FLORIDA – DECEMBER 16: U.S. President-elect Donald Trump speaks at a news conference at Trump’s Mar-a-Lago resort on December 16, 2024 in Palm Beach, Florida. In a news conference that went over an hour, Trump announced that SoftBank will invest over $100 billion in projects in the United States including 100,000 artificial intelligence related jobs and then took questions on Syria, Israel, Ukraine, the economy, cabinet picks, and many other topics. (Photo by Andrew Harnik/Getty Images)
Başlık altı (lead)
Trump, Gazze-İsrail hattında sağlanan barış/ateşkes mutabakatının işlemesi için Hamas’ın kalan ölü esir cenazelerini derhal iade etmesini talep etti ve “48 saat içinde somut bir ilerleme” beklediğini vurguladı; aksi durumda anlaşmaya taraf ülkelerin adımlar atacağını belirtti.
Haber Detayı
Trump’ın mesajı ve platformu
Trump, söz konusu uyarıyı Truth Social hesabından yaptı; mesajında “Hamas, ölü esir cenazelerini hemen iade etmeye başlayacak; bazı cenazeler ulaşılması zor yerlerde olabilir ama birçoğunu hemen verebilirler” ifadelerini kullandı ve sürecin yakın takibinde olduğunu yazdı.
Neden bu talep önemli?
Son dönemde yürütülen ateşkes/ceasefire görüşmeleri kapsamında karşılıklılık esasına dayanan bir protokol üzerinde anlaşma sağlanmıştı: canlı esirlerin ve ölü cenazelerin iadesi, karşılığında belirli sayıda mahkûmun serbest bırakılması ve kademeli tavizler öngörülüyordu. Trump’ın açıklaması, bu takvimin aksaması halinde anlaşmanın işlemez hâle gelme riskine işaret ediyor.
“Diğer ülkeler harekete geçecek” iddiası
Trump, mesajında anlaşmaya taraf diğer ülkelerin—özellikle sürece arabuluculuk eden veya garantör pozisyonundaki ülkelerin—Hamas’ın işbirliği yapmaması hâlinde müdahaleye veya yaptırımlara yönelebileceğini ima etti. Haber ajansları ve bölge medyası, Trump’ın bu ifadelerini “uyarı/ultimatom” olarak değerlendirdi.
Sürecin mevcut durumu ve belirsizlikler
Bazı haber kaynaklarına göre (resmî kaynak açıklamaları ile karşılaştırıldığında), Gazze içindeki kaotik durum ve farklı silahlı grupların varlığı nedeniyle tüm cenazelerin hemen iade edilmesi lojistik ve güvenlik sorunları doğuruyor; buna rağmen Trump ve anlaşma ortakları geri dönüş bekliyor. Uzmanlar, zaman baskısının hem siyasi gerilimi tırmandırabileceği hem de tanımlama ve adli süreçleri zorlayabileceği uyarısında bulunuyo
Olası sonuçlar
-
Hamas’ın iade talimatına uyması: Ateşkes hattında güvenin güçlenmesi; esir aileleri için hızlı bir sonuç; anlaşma mekanizmalarının devreye girmesi.
-
Hamas’ın isteksiz veya gecikmeli yanıtı: Anlaşma ortaklarının yaptırım veya daha geniş diplomatik/askeri baskı araçlarını konuşmaya başlaması; bölgesel gerilimin tırmanması.
Bölge uzmanları, “48 saatlik baskının pratikte kısa” olduğunu; ancak siyaseten bir hareketlilik yaratma amacı taşıdığını belirtiyor. Uzmanlar ayrıca tespit, adli inceleme ve kimliklendirme süreçlerinin aceleye getirilmemesi gerektiğini; aksi hâlde insani ve hukuki problemlerin derinleşebileceğini vurguluyor.
Trump’ın 48 saatlik uyarısı, hem sahadaki insani drama hem de diplomatik sürecin kırılganlığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Önümüzdeki 48 saat içinde Hamas’tan somut bir iade adımı gelirse süreç rahatlayabilir; gelmezse bölgesel aktörlerin devreye girme ihtimali güçlenecektir.
-
Teknoloji1 hafta önceChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Son Dakika1 hafta önceSon dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 17 Ekim 2025
-
Teknoloji6 gün önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji4 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Teknoloji1 hafta önceJaponya’da yapay zeka ile deepfake içerik suçuna gözaltı
-
Teknoloji1 hafta önceSamanyolu’nun merkezindeki kara delik uzay-zamanı nasıl büküyor?
-
Ekonomi6 gün önceCANLI ALTIN FİYATLARI 20 EKİM: Haftanın ilk gününde altın fiyatları ne kadar? (Gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı)
-
Gündem1 hafta önceİğdır’da yağmur altında İstiklal Marşı’nı okuyan Zeynep Ece Doğan’a Vali Ercan Turan’dan altın ödül
