Gündem
İmralı’nın “Silah bırakın” çağrısı | Özgür Özel: Süreci parlamento zemininde takip ediyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde haftalık grup toplantısını gerçekleştirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin bir konuşma yaptı.
Özel, iktidara sahipsiz sokak hayvanlarına ilişkin yasada düzenleme yapma çağrısında bulundu.
“GELİN ŞU YASAYI DÜZELTELİM”
Konya’da yaşamını yitiren Rana bebeği anımsatan Özel, “Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesini beklemeyin. Gelin yeniden hem hayvanseverleri, hayvan hakları derneğini, veteriner hekimlerini çağıralım şu Meclis’te şu yasayı düzeltelim” dedi.
İMRALI’NIN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI
CHP lideri Özel, konuşmasında İmralı’daki terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yaptığı “Silah bırakın.” çağrısı da vardı.
Süreci parlamento zemininde takip etmeyi sürdüreceklerini ifade eden Özel, “Kimse bizden ne terörün bitmesinin önünde engel olmamızı beklesin, ne de başkasının planına ait olmamızı beklesin.” şeklinde konuştu.
SURİYE’DE İMZALANAN ANLAŞMA
Özel, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Özel’e Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Ferhad Abdi Şahin arasında imzalanan ve Suriye topraklarının birliğini vurgulayan anlaşma da soruldu.
Konuyu ihtiyatlı iyimserlikle takip ettiklerini ifade eden Özel, “Esas olan kanın durmasıdır.” dedi.
CHP lideri Özgür Özel’in konuşmasından satır başları şöyle:
SAHİPSİZ SOKAK HAYVANLARI
“Konya’da 2 yaşında Rana bebek sokak köpeklerinin saldırısıyla feci şekilde can verdi. Bugün de sabah Erzurum’da 10 yaşında Muratımız saldırıya maruz kaldı. O da yaralı.
Normalde bu iki olay CHP’li belediyelerde olsa ve bir şey söylemeye kalksak siyasetin girdabı içerisinde savrulur gider. Belediye hangi belediye olursa olsun, bu yasa yürürlükte olduktan sonra ve bu şekilde uygulandıktan sonra bu tip durumların olması kaçınılmaz.
Bu yasanın sokaktaki popülasyonu artıracağını söyledik. Saldırgan ırkların tespitinin imkansızlaşacağını söyledik. Götürdükleri ilk yasa al, götü, öldürdü. Kalbi olan kimse razı gelmeyeceği için ‘öldür’ kısmını kaldırdılar. Bu yasa al, götür ve ne yaparsan yap dediği için hem de bu kadar büyük ekonomik kriz varken, hayvan barınağı lazımken bunun da önünde engel. Yeni kısırlaştırma için köpekler toplanamıyor ve sokaktaki popülasyon artıyor.
Bu yasa ne hayvana ne insana sağlık, huzur verecek bir yasa değildir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesini beklemeyin. Gelin yeniden hem hayvanseverleri, hayvan hakları derneğini, veteriner hekimlerini çağıralım şu Meclis’te şu yasayı düzeltelim.
KARTALKAYA YANGIN FACİASI
Bugün 49’uncu gün. Hala bilirkişi raporu yok. Heyete ‘korsan’ dendi, görevlendirme kağıdı ve yazıkları raporu gösterdik. Adalet Bakanı’nın bilgisi ve Bolu’daki talimatlandırdığı kişiler eliyle bir rapor korsanca adaletten kaçırılmış, yerine başka bir raporun ikame edilmesi de geçen 49 gün boyunca mümkün olmamıştır. Ortadan kalkan raporun işlerine gelmediği için reddedenler, ne diyecekler hep beraber göreceğiz.
BRÜKSEL ZİYARETİ VE AB İLE İLİŞKİLER
Avrupa Parlamentosu’nda sosyalistler ve demokratlar grubu tarafından davet edildik. Yaptığımız konuşma büyük bir dikkatle takip edildi. Suriye’den, Gazze’ye, Gazze’den Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşa kadar tüm meseleleri konuştuk. Çok yerinde önerilerde bulunduğumuz ifade edildi.
Ana mesaj Türkiye ile AB’nin ilişkilerinin iki tarafın da çıkarına olduğu. Onlara şunu hatırlattım; ‘Demiyor musunuz; keşke NATO’nun ikinci en büyük ordusu tam üyemiz olsun.’ Türkiye’nin kriterleri yerine getirmediği bir noktada tam üye olmasını kimse bekleyemez. Hatanın büyüğü Türkiye’nin değil, 22 yıldır Türkiye’yi yöneten hükümetin.
AB de hata yaptı. Onları da anımsattık. Dedik ki; ‘Türkiye’yi çağdaş dünyanın dışına itmeyin. Türkiye’yi Trump’a, Putin’e itmeyin. Dışişleri Bakanı’nı Paris’e davet etmediniz yanlıştı, Londra’ya davet edildi doğru’ dedim.
SAĞLIKTA ŞİDDET
Türkiye’de sağlık çalışanları hak ettikleri değeri görmüyor. 70 binden fazla sağlık çalışanı şiddet mağduru olmuş. Sağlıkçılar pandemide, depremde cansiperane çalıştılar. Son beş yılda 15 bini aşkın hekim, yurt dışına gitti. Giden uzman gitsin, asistanla devam ederim diyen anlayış, yetişmiş 15 bin gencimizi Avrupa ülkelerini kaybettik. Hadi devam et bakalım asistanlarla. Ülkemizde hekim yetersiz. 14 Mart’ta aile hekimleri bir kez daha iş bırakma eylemi yapacaklar. Bu bir çığlık. Bu çığlığın duyulması lazım.
TÜİK’E ELEŞTİRİ
TÜİK enflasyonu açıkladı. ‘Bu rakam doğru mudur’ diye soruyorlar. Türkiye’nin yüzde 85’i açıklanandan dafa fazladır diyor. AK Partililerin yüzde 68’i, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına inanmıyor. Tayyip bey yaptır bir anket, TÜİK’in açıkladığı enflasyona inanan var mı görelim.
ÖZER HAKKINDAKİ İDDİANAME
Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer, 20 Şubat’a kadar iddianame bekledi. 300 kişiye dört günde iddianame yazmakla ünlü savcı, bir kişinin iddianamesini dört ayda zor bitirdi. 20 Şubat’ta iddianame çıktı, mahkeme günü vermişler 23 Mayıs’a… Allah’tan korkun.
BELEDİYELERE YÖNELİK SORUŞTURMALAR
Belediye başkanlarımızı abuk subuk iddialarla içeride tutmaya devam ediyorlar. Beykoz Belediye Başkanımız, yoksula yardım için alınan peynirin hesabını veriyor. ‘Hoş geldin bebek’ paketi yüzünden soru soruyorlar, tutuklama yapıyorlar. 67 bin lira para hareketi bulmuşlar… Alaattin Köseler demiş ki; ‘Almadım.’ Bir bakmışlar, giden para değil, gelen para.
SURİYE’DE YAŞANANLAR
Suriye’de oluşturulan yalancı baharın havası dağıldığında, saldırıların tekrar başladığına şahitlik ettik. Lazkiye ve çevresindeki Aleviler hedef oldular. Aslında bugünlerin geleceği, Hatay’daki akrabalarının aylardır endişelerinden, onların kanaat önderilerinin seslerini duyurmaya çalışmalarından belliydi.
Türkiye, adım adım gelen bir katliama ağlayan yurttaşlarının sesini duymadı maalesef. Gölge bakanları görevlendirdik. ‘İyiye gidecek’ dediler, yapılması gereken doğruyu yapmadılar. Neydi o doğru? Suriye’yi gerçekten temsil eden bir geçiş hükümetinin kurulması gerekiyordu. Yapılması gerekenleri yapmadıkları için orada bir büyük katliam yaşandı.
Önce rakamları söylemediler. Sonra videolara eski videolar dediler. Ama en sonunda ortaya çıktı; ‘Uyardık, soruşturma açtı’ diyorlar. Esad’ın yaptıklarını doğrudan bir gruba, Arap Alevlerine yüklemek, onları şeytanlaştırmak hangi vicdanın eseridir?
“GELECEĞE DÖNÜK TERÖR ÖRGÜTÜ İCAT EDİYORLAR”
DEM Parti’nin heyetini genel merkezimizde ağırladık. Kürt meselesinde tarihsel tutarlılığa sahip bir parti olarak, tutumundan herkesin emin olduğu bir siyasi parti CHP’dir. Kürt sorunu, demokratikleşmeyle çözülmelidir. Bu Meclis’in çatısı altında çözülmelidir. Hem Alevilerin, hem Kürtlerin, hem de ifade özgürlüğüne ilişkin tüm sorunlarını çözecek bir demokratikleşme paketine ihtiyaç olduğunu söylüyoruz.
Bir yandan belediyelere kayyum atayacaksın, hem de sonra bir başka taraftan bir başka açılım yapacaksın. ‘PKK’lıları belediyelere dolduracak’ diyorlardı, şimdi PKK terör örgütü olmaktan çıkacak anlaşılan, geleceğe dönük terör örgütü icat ediyorlar.
“KURTULMUŞ’UN SÖZLERİNDEN MEMNUNİYET DUYDUM”
Sayın Kurtulmuş’a bir çağrıda bulunmuştum. ‘Gelin tüm partileri, Türkiye’nin tüm sorunlarını çözecek, önünü açacak ve Türkiye’nin zenginleşmesini de sağlayacak demokrasi yürüyüşünü başlatalım.’ Günü gelince devreye gireceğini ve bu konuda adımlar atacağını söylediği ifadelerinden memnuniyet duyduğumu söylemek isterim.
“SÜRECİ PARLAMENTO ZEMİNİNDE TAKİP EDİYORUZ”
Kişisel pazarlıklar olur mu, al-ver işleri yaparlar mı, oradan birileri kanar, kandırılır mı? Bunların hepsi bir yana; bu millet gerçek, sivil, demokratik bir anayasa yapma yetkisi verene kadar, mevcut anayasaya bile uymayanlarla anayasa masasına oturmayız. Biz süreci parlamento zemininde takip etmeye devam ediyoruz. Kimse bizden ne terörün bitmesinin önünde engel olmamızı beklesin, ne de başkasının planına ait olmamızı beklesin.
İstanbul’u kazanana, kendisini dört kez yenene, bir kez daha bu şansı vermemek için onu kuşatmaya çalışan, onu kuşatmak için suçsuz insanlara terör yaftası sürmeye çalışan ve kendi belediyelerindeki akılamaz yolsuzluklar ağı bir yana, kir tutmaz CHP’ye elindeki kiri bulaştırmaya çalışan anlayışa inat; biz sinmedik, susmadık. 23 Mart Türkiye’nin baharıdır.”
Gündem
Koyunlar tarlaya girdi diye komşusunu vurdu: 1 ölü, 6 yaralı

Ankara‘nın Beypazarı ilçesinde iddialara göre, B.D.’nin tarlasına, komşusu A.T’nin koyunları girdi. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüşmesi üzerine A.T., tabanca ile B.D.’ye ateş etti.
İki aile arasında çıkan silahlı kavgada B.D’nin oğlu M.D. ve A.T. tabancayla, diğer 4 kişi ise darp edilmesi nedenyle yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi.
Hastaneye nakledilen B.D. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kavgada yaralanan kişilerin ise hastanedeki tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.
Olayla ilgili her iki aileden de kişilerin gözaltına alındığı belirtildi.
Gündem
Devlet Bahçeli: İran’a saldırı İsrail’in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.
Bahçeli, İran’a yönelik saldırıların İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi.
Yazılı bir açıklama yapan MHP lideri, “İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.” ifadesini kullandı.
Bahçeli, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye‘dir.” dedi.
Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiği görülmektedir.
Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri sürekli boşa düşürülmektedir.
Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Uluslararası hukuk devre dışı, uluslararası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir.
Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.
Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.
Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece Türkiye ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.
Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir.
Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir.
Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.
Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır.
Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.
İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır.
Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir Türkiye’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.
Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır.

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır.
İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.
Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır.
Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır.
Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir.
Gelişmelerin püf noktasında elbette Türkiye vardır.
İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz Türkiye hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.
Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir.
Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir.
İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.
Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.
İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.
İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur.
Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır.
ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır.
Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir.
Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.
Zira başka bir seçenek kalmamıştır.
Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir.
Video: İsrail’de misilleme hazırlığı!
Gündem
Ankara’dan saldırılara art arda tepkiler: “İsrail dünyayı ateşe atıyor”

İsrail, İran’a yönelik “Yükselen Aslan” adını verdiği askeri operasyon başlattı.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İran’ın nükleer programını ve balistik füze programını hedef aldıklarını duyurdu.
ANKARA’DAN TEPKİ: SALDIRILARA BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİ
Birçok ülke saldırıyı kınarken, Ankara’dan da İsrail saldırılarına ilişkin art arda açıklamalar geliyor.
Dışişleri Bakanlığı, saldırıların daha büyük çatışmalara yol açabileceğini belirtti.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, İsrail saldırıları kınandı.
“İSTİKRARSIZLAŞTIRMA POLİTİKASINA HİZMET EDEN BİR PROVOKASYON”
Açıklamada, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiği belirtildi; “İsrail’in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet eden bir provokasyondur.” denildi.
“Saldırıların, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleşmesi, Netanyahu hükümetinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediğini ve kendi çıkarları doğrultusunda bölgesel istikrarı ve küresel huzuru riske atmaktan kaçınmadığını göstermektedir.” denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“İsrail’in daha büyük çatışmalara yol açabilecek saldırgan eylemlerine bir an önce son vermesi gerekmektedir.
Orta Doğu’da daha fazla kan ve yıkım görmek istemediğimizi tekraren ifade ediyoruz.
Savaşın yayılmaması için uluslararası toplumu acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.”
YILMAZ: EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE KINIYORUZ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da saldırılara ilişkin bir açıklama yaptı.
İsrail saldırılarını kınayan Yılmaz, “Netanyahu yönetiminin meşru gerekçelerden yoksun ve bölgesel istikrarı bozmaya yönelik saldırganlığını en güçlü şekilde kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“İran’a yaşadığı kayıplardan dolayı başsağlığı diliyoruz.” diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Gazze’de uygulanan soykırımcı politikalara karşı uluslararası baskı artmışken, İran ile nükleer müzakereler sürdürülürken yapılan bu saldırı, insani değerleri ve diplomasiyi dışlayan barbar bir tutumdur.
İsrail yönetiminin insani değerlere, hukuka ve bölgesel istikrara tehdit oluşturan eylemlerine karşı, uluslararası kurumlar ve ilgili tüm ülkeler çok daha güçlü bir tutum almalıdır.”
KURTULMUŞ: İSRAİL DÜNYAYI ATEŞE ATIYOR
İran’a yönelik saldırılar için açıklama yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise İsrail’in dünyayı ateşe attığını söyledi.
“Had, hukuk, sınır tanımayan İsrail’in, bölgemizi ve dünyayı ateşe atmaktan başka hiçbir anlam taşımayan, İran’a yönelik saldırılarını şiddetle kınıyoruz.” diyen Kurtulmuş, “İşgalci İsrail’in, Gazze’de işlediği soykırım suçlarını sürdürürken aynı zamanda İran’ı hedef alması, yalnızca bölgemizi ve bölge halklarını değil, tüm devletleri ve bütün insanlığı tehdit etmekte, ateşe atmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Numan Kurtulmuş, “Saldırıların sadece İran ile sınırlı kalmayacağı, bölgede istikrarsızlığı derinleştireceği ve dünya barışını tehdit edeceği açık bir gerçektir.” dedi.
Kurtulmuş açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kurumlar ve insanlığın geleceğine dair sorumluluk taşıyan devletler, İsrail’in bu pervasız saldırganlığına, hukuk tanımazlığına bir an önce dur demek, acil ve etkili önlemler almak zorundadır.
İnsanlık olarak bir yol ayrımındayız. Ya İsrail hukuk tanımazlığını sürdürerek tüm dünyayı büyük kriz ve kaoslara sürükleyecek ya da buna karşı “insanlık cephesi” bir araya gelerek bu saldırganlığa son verecek.
Her geçen zaman insanlığın aleyhinedir, Gazzeli çocukların aleyhinedir, dünya barışının aleyhinedir.
Tüm farklılıklarıyla dünya halklarını ve onların adaleti gözeten liderlerini İsrail’i durdurmaya davet ediyorum, bu bir insanlık sorumluluğudur.”
TUNÇ: BARIŞI TEHDİT ETMEKTEDİR
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabından saldırıyı kınadı.
“İsrail’in, sadece bölgemiz için değil, küresel barış ve istikrar için ciddi bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha üzülerek görüyoruz.” ifadelerini kullanan Tunç, “Gazze’de 55 binden fazla masum sivili şehit eden İsrail’in, İran’a yönelik uluslararası hukuka aykırı saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz.” dedi.
Tunç, “Bu tür sistematik ve hukuk dışı eylemler, tüm dünyada güvenliği ve barışı tehdit etmektedir.” ifadelerini kullanarak Türkiye olarak hukukun üstünlüğünü, adaleti ve insan haklarını savunmaya; İsrail’in işlediği suçların hukuk önünde hesabını vermesi için çabaları tüm meşru uluslararası platformlarda sürdüreceklerini dile getirdi.
-
Eğlence3 gün önce
SOSYAL MEDYA AŞKI: Dijital Çağın Umudu mu, Tuzak mı?
-
Gündem5 gün önce
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Evinde Elektrik Kazası Sonucu Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Özgür Özel Hakkında Akın Gürlek’e Hakaret Nedeniyle Resen Soruşturma Başlatıldı
-
Teknoloji2 gün önce
Türk Telekom’dan İnternet Ücretlerine Büyük Zam: 1 Temmuz 2025’ten İtibaren Geçerli Yeni Tarifeler
-
Gündem1 hafta önce
Diyarbakır Narin Cinayetinde Yeni Dönemeç: İstinaf Savcısından Nevzat Bahtiyar İçin Ağırlaştırılmış Müebbet Talebi
-
Gündem1 hafta önce
Okul Servisinde Cinsel İstismar Skandalı: Şoför Tutuklandı
-
Gündem1 hafta önce
Alman İş İnsanı Bernd Kebbel, Namibya Safari’sinde Aslan Saldırısında Hayatını Kaybetti
-
Spor2 gün önce
Galatasaray’ın Yeni Yıldızı Leroy Sané: Şampiyonluk Yolunda Dev Transfer