Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

60 milyon TL’lik vurgun: “Normal fiyatından yüzde 40 daha ucuz” otomobil yalanıyla kandırdılar

Yayımlandı

üzerinde

Asayiş Şube Müdürlüğü, Büro Amirliği ekipleri, ucuz otomobil almaya çalışırken dolandırıldıklarını söyleyen mağdurların şikayeti üzerine soruşturma başlattı.

Dolandırılanlar, tanıştıkları S.B. adlı kişinin “Ben gümrük mevzuatını çok iyi biliyorum. Filo halinde araçlar getirip satıyorum. Normal fiyatından yüzde 40 daha ucuz oluyor” yalanıyla kendilerini kandırdığını söyledi. Mağdurların hepsi önce bir araç aldıklarını daha sonra daha lüks araçlar almak için şüpheliye para gönderdiklerini belirtti.

10 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri yaptıkları araştırmada S.B. liderliğinde organize şekilde dolandırıcılık yapan örgütün varlığını belirledi. , Cumhuriyet Baş savcılığı, Örgütlü suçlar soruşturma bürosundan alınan izinle 2 ay süren teknik ve fiziki takip yapıldı. Delillerin toplanmasının ardından operasyon için düğmeye basıldı. İstanbul’da düzenlenen operasyonda örgüt lideri S.B.’nin de aralarında bulunduğu 10 şüpheli gözaltına alındı.

ÖRGÜT LİDERİNİN EVİNDE ÇOK MİKTARDA PARA VE ALTIN ELE GEÇİRİLDİ

Asayiş şube müdürlüğünde sorgulanan şüphelilerden S.B.’nin daha önceden 30 suç kaydı ve 3 aramasının bulunduğu öğrenildi. Üsküdar’da lüks bir evde yakalanan S.B.’nin evinde yapılan aramada toplam değeri 6 milyon lira olan nakit para ve altın ziynet eşyaları ile iki tüfek ele geçirildi.

YÖNTEMLERİ ORTAYA ÇIKARILDI

Polis soruşturmasında şüphelinin maddi durumu iyi olan kişilerle dostluk kurduğu ve yurt dışından filo olarak ucuz otomobil getirdiğini isteyenlere küçük bir kar karşılığında pazarladığını söylediği öğrenildi. Şüphelinin önce bir otomobili mağdurlara teslim ettiği, aradaki fiyat farkını ise kendi cebinden ödediği ortaya çıktı. Daha sonra ucuza otomobil aldığını sanan mağdurları daha çok otomobil almak için ikna eden şüphelinin topladığı paraları döviz bürolarında yabancı para birimine çevirerek yurt dışına çıkardığı öğrenildi.

“UCUZ OTOMOBİL ALMAYA ÇALIŞIRKEN DOLANDIRILDIK”

Asayiş Şube Müdürlüğüne gelerek kendisini dolandıranlardan şikayetçi olan mağdurlardan Selcan K., “İlk başta bizde şüpheyle yaklaşmıştık. Ancak daha sonra bir otomobili gerçekten ucuz fiyata aldık. Üstelik otomobili bayiden teslim aldık. Bu bize güven verdi. Arkadaşlarımızı da durumdan haberdar edip kendimizde daha iyi bir otomobil almak için tekrar onunla bağlantı kurduk. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen ne paramızı aldık ne de otomobil teslim edildi. Şikayetçiyiz” dedi.

Emniyette işlemleri tamamlanan örgütü üyeleri adliyeye sevk edildi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Film gibi dolandırıcılık iddiası! Altı kadını aynı anda tuzağa düşüren Uğur’dan pişkin savunma

Yayımlandı

üzerinde

En yüksek meblağda dolandırılan ise G.T. isimli muhasebeci. 2021 yılında tanışıp, kızını gezmeye götürsün diye verdiği 200 lira ile dolandırılma sürecinin başladığını söyleyen G.T. de sahte mesajlarla dolandırıldığını belirterek şöyle konuştu:

Her şey o 200 lirayla başladı zaten. Çocuğunla vakit geçir, küçük, 3-5 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz. Gezdir, eğlendir. 2021 yılında da o 200 lira güzel bir para. Oradan bir başladı, ondan sonra kredi kartından nakit çektirdi bana. Geri ödedi. Çektirdi, geri ödedi. Esnek hesaplara girdi, geri ödedi. Bir süre böyle devam etti. Aldı, geri verdi, aldı, geri verdi. Artık geri vermez hale geldi.

Sahte mesajları vardı. Kamu kurumları adına, çeşitli özel bankalar adına bir sürü mesajları var. Kendisine güvenmediğimi artık anladığı için, avukatlar aracılığıyla devam etti.

Özlüce’de 2021-2022 yıllarında 3 milyonluk evi olduğunu, onu satmak istediğini söyledi. Sonra eşinin oraya el koydurduğunu, dava açtığını, oradan maddi olarak talep ettiğini söyledi.

Onların hepsi yalanmış, öyle bir şey yok. Ortaokul mezunu biri karşımızdaki ama kendini mimar olarak tanıtıyor. Çok da güzel ilerliyor. İnsanları kandırmaya devam ediyor.”

Okumaya Devam Et

Gündem

AK Parti’den 27 Nisan açıklaması: “Bildiri metni buruşturup atıldı”

Yayımlandı

üzerinde

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 27 Nisan e-muhtırasının yıldönümüne ilişkin bir açıklama yaptı.

Yazıcı, “Siyasetinin temeline millet iradesini yerleştiren AK Parti, milletimizden aldığı güçle, milletimizin hukukunu çiğnetmeden 27 Nisan darbe teşebbüsünü geri püskürtmüş, bildiri metnini buruşturup atmıştır.” ifadesini kullandı.

‘nin çok partili siyasal hayatının 2000’li yıllara kadar olan kısmının darbeler, cuntalar ve vesayet lekeleriyle dolu olduğunu anımsatan Yazıcı, şunları kaydetti:

“Siyasi tarihimizde, milletin hukukunu korumak üzere milletten yetki alarak görev üstlenmiş kadroların dağınıklığı ve dirençsizliği nedeniyle maalesef millet iradesi devre dışı kalmış, koruyup kollama gerekçesiyle yapılan darbeler yüzünden millet her alanda büyük kayıplara düçar hale getirilmiştir.

Demokrasiyi hazmedemeyen vesayetçi unsurları, 27 Nisan e-muhtırası ile de doğrudan millet iradesini ve gücünü milletten alan AK Parti hükümetini hedef almıştır. Bu girişim, her şeyden önce milletimizin hukukunu ve iradesini yok sayan antidemokratik bir girişim olarak tarihe geçmiştir.

Biz, milletin hukukunu korumak, insanımızın önündeki sosyoekonomik engelleri ortadan kaldırmak, ekmeğini büyütmek, hayat standardını yükseltmek için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde bir araya gelmiş ‘erdemli kadrolar’ olarak, egemenliğin yegane sahibi millet iradesine yönelik teşebbüs karşısında tereddüt etmeden, milletten yana tavır almış, milletin hukukunu devre dışı bırakmayı hedefleyen darbe teşebbüsüne karşı dik durarak, kararlı tavrını hiçbir duraksamaya mahal vermeksizin ortaya koymuş bir kadroyuz.”

“ÇOK PARTİLİ SİYASİ TARİHİMİZDE BU DURUŞ İLKTİR”

AK Parti’nin, hukuksuzluk ve darbe heveslileri karşısında hiçbir tereddüt yaşamadığının, meydanı cunta zihniyetine ve destekçilerine bırakmadığının, milletin egemenlik hakkından yana dimdik durduğunun söyleyen Yazıcı, cunta sicili kabarık olanların hizalandığı yerin yine milletin yanı olmadığını, cuntacıların ve muhtıranın alkışlayanı olduğunu dile getirdi.

Siyasi tarihte ilk darbe önleyen partinin Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde dik durarak darbeye geçit vermeyen AK Parti olduğunu söyleyen Yazıcı, şunları paylaştı:

“Siyasetinin temeline millet iradesini yerleştiren AK Parti, milletimizden aldığı güçle, milletimizin hukukunu çiğnetmeden 27 Nisan darbe teşebbüsünü geri püskürtmüş, bildiri metnini buruşturup atmıştır.
Bu perspektifle ele alındığında AK Parti’nin, 27 Nisan e-muhtıraya karşı duruşunun siyasal okunuşu vardır. İlkesel olarak darbelere karşı politik duruş geliştiren AK Parti, siyasi pratiğinde de bunu net ve kararlı bir şekilde göstermiştir.

AK Parti, liderinin öncülüğünde hep birlikte milletin hukukuna sahip çıkarak dik durmuş, darbeyi önlemiştir. Çok partili siyasi tarihimizde bu duruş ilktir ve çok kıymetlidir. Aziz milletimiz, darbe girişiminin ardından gerçekleştirilen ilk seçimde AK Parti’ye güçlü desteğini yineleyerek, yeniden yetkilendirmiş, demokrasi düşmanlarına, vesayet odaklarına ve cunta zihniyetine en güçlü cevabı vermiştir.”

Okumaya Devam Et

Gündem

Deprem çantasından sonra bir fırsatçılık daha: Sahte deprem uyarı uygulamaları arttı

Yayımlandı

üzerinde

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Siber Güvenlik Komisyonu Başkanı Muharrem Baki, depremi önceden bildirdiği öne sürülen uygulamaların arttığını belirtti.

Baki, özellikle son dönemde deprem sonrası artan bilgi ihtiyacını fırsata çevirmek isteyen kötü niyetli kişiler tarafından geliştirilen sahte deprem erken uyarı uygulamalarında karşı uyardı.

Baki, “ sonrası ortaya çıkabilecek erken bilgi uyarı sistemleri hakkında dikkat etmemiz gerekiyor. Bu sistemler, depremi bize saniyeler hatta dakikalar öncesinde uyardığını iddia etmekte. Tabii ki bu şekilde çalışan dünyada örnekleri olan siteler mevcut ancak bizim dikkat etmemiz gereken, karşımıza çıkan, reklamlarla kendilerini pazarlamaya çalışan sahte uygulamalar.” diye konuştu.

UYGULAMALAR NASIL ÇALIŞIYOR?

Deprem erken uyarı sistemlerinin nasıl çalıştığını anlatan Baki, telefonların içinde yer alan ivmeölçer sensörleri sayesinde küçük sarsıntıların algılanabildiğini söyledi.

Uygulamanın bu sensörleri kullanarak milyonlarca cihazı bir tür mobil sismik sensör ağına dönüştürdüğünü belirten Baki, aynı anda birden fazla cihazın aynı bölgede sarsıntı algılaması durumunda, bu verileri sunucularına iletildiğini ifade etti.

Elde edilen verilerin merkezi bir sistemde karşılaştırıldığını aktaran Baki, aynı bölgede yeterli sayıda cihaz benzer ivme hareketleri kaydederse ve bu sarsıntılar yıkıcı deprem tanımına uygunsa, uygulamanın o bölgedeki cihazlara anında uyarı gönderdiğini söyledi.

SAHTE UYGULAMALAR, SİBER TEHDİDE DÖNÜŞÜYOR

Sahte deprem uygulamalarının sadece yanlış bilgi yaymakla kalmadığını ifade eden Baki, bu yazılımların çoğu zaman telefonlara zararlı yazılım bulaştırdığını söyledi.

Bu tür uygulamaların kamera, mikrofon ve konum gibi hassas verilere erişebildiğini, bazı durumlarda da kullanıcıyı sahte bildirimlerle reklamlara yönlendirerek gelir sağlamayı hedeflediğini belirten Baki, uygulamaların aynı zamanda telefonlara sahte yazılımlar yükleyip kişisel verileri ele geçirmeyi amaçladığını aktardı.

“TÜRKİYE’DE RESMİ MOBİL UYARI SİSTEMİ YOK”

Dünyada örnekleri bulunan, ABD ve Japonya’da devlet destekli deprem uyarı sistemleri olduğunu aktaran Baki, “ABD’de ve Japonya’da, devletin kurduğu yer altındaki sismik ölçer cihazlar; cihazlara, bilgisayarlara ve telefonlara bu uyarıyı iletmekte. Ancak ‘de henüz böyle bir sistem mevcut değil.” dedi.

Devlet tabanlı erken uyarı sistemlerinin Türkiye’de henüz aktif olmadığını belirten Baki, anında bildirim verdiğini iddia eden uygulamalara temkinli yaklaşılması gerektiğini, uygulamaların talep ettiği izinlerin de mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Konum, mikrofon, rehber ve dosya erişimi gibi izinleri gereksiz yere isteyen uygulamalardan uzak durulması gerektiğini belirten Baki, “Telefonumuzdan konum, ses, video, mikrofon gibi izinleri kısıtlamakta yarar var. Ancak bildirimleri ve konumu açık bulundurmamız gerekiyor ki gelen bildirimin olduğumuz yere ve bize ulaşması gerekmekte” diye konuştu. Baki, “ korkusu kadar tehlikeli olan şey, dijital güvenliğimizdir. Dijital güvenliğiniz, fiziksel güvenliğiniz kadar önemlidir.” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar