Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

31 Mayıs metrolar açık mı, kapalı mı? Bugün hangi metro durakları çalışmıyor?

Yayımlandı

üzerinde

Cumartesi günü toplu taşıma araçlarını kullanmaya hazırlanan vatandaşlar, kapalı metro duraklarını araştırıyor. İstanbul Valiliği tarafından alınan karara göre M2 Yenikapı-Hacıosman hattında bazı metro durakları kapatılacak. Metro İstanbul tarafından yapılan paylaşımda metro duraklarının saat 15.00 itibariyle ikinci bir duyuruya kadar kapalı olacağını ifade etti. Özellikle Yenikapı, Vezneciler, Haliç, Şişhane, Taksim, Osmanbey, Şişli-Mecidiyeköy, Levent, 4. Levent, Sanayi Mahallesi, Seyrantepe, İTÜ, Atatürk Oto Sanayi, Darüşşafaka, Hacıosman metro duraklarını kullanacaklar ise kapalı olan durakları merak ediyor. İşte, kapalı olan duraklar…

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İsrail Basını: “Gazze’deki Türk Tuzağı” — Tel Aviv İçin Hangi Riskleri Getiriyor?

Yayımlandı

üzerinde

İsrail Basını: “Gazze’deki Türk Tuzağı” — Tel Aviv İçin Hangi Riskleri Getiriyor?

Yayın tarihi / saat: 23 Ekim 2025, 11:40 (Europe/Istanbul)
Okuma süresi: 3 dakika

FatihDoganMedya

Times of Israel’de yayımlanan “Gazze’deki Türk Tuzağı” analizi, Türk ekiplerinin ve bayraklarının Gazze’deki görünürlüğünün Tel Aviv’de yarattığı diplomatik endişeleri değerlendiriyor. Türkiye’nin insani rolü, sahadaki sembolik etkiler ve olası senaryoları aktarıyoruz.

: İsrail basınında yayımlanan “Gazze’deki Türk Tuzağı” başlıklı analiz, Türkiye’nin ateşkes sonrası Gazze’deki etkinliğinin Tel Aviv açısından stratejik bir risk oluşturduğunu iddia ediyor. Yazı; Türk bayraklarının bölgede görünürlüğü, Türkiye’den beklenen arama-kurtarma/insani ekiplerin sahaya giriş müzakereleri ve bunun bölgesel diplomasiye etkisini ele alıyor.

Times of Israel analizi ve temel iddia

Times of Israel’de yayımlanan analizde, Mısır’daki ateşkes sonrası Gazze’de görülen Türk bayrakları ve Türkiye’den gelen ya da gelmesi beklenen ekiplerin sahadaki varlığı üzerinden Tel Aviv’de endişe oluştuğu kaydediliyor. Yazıda, Türkiye’nin insani faaliyetlerinin zamanla sahada siyasi nüfuza dönüşebileceği ve bunun İsrail için uzun vadede stratejik bir sorun yaratabileceği öne sürülüyor.

Türkiye’nin insani ve arama-kurtarma ekipleri

Türkiye, AFAD ve ilgili kurumlardan oluşan arama-kurtarma/insani yardım ekiplerini Gazze’ye göndermeye hazırlandığını açıklamış; ancak İsrail’in giriş izni bekleniyor. Financial Times ve diğer kaynaklar, Türk ekiplerinin Mısır sınırında hazır beklediğini ve iznin hâlâ müzakere edildiğini bildiriyor. Bu ekiplerin ana görevleri enkaz altında arama-kurtarma ve insani yardım koordinasyonu olarak belirtiliyor.

İsrail endişesinin arka planı: semboller ve strateji

İsrail medyasındaki yorumlarda iki ana endişe dikkat çekiyor: (1) sahada Türk bayraklarının görünürlüğünün kamuoyunda algı yaratması; (2) insani yardım faaliyetlerinin sahadaki karar alma süreçlerine dolaylı nüfuz kapısı açması. Analiz, bu iki unsurun birleşmesi halinde Tel Aviv’in bölgedeki stratejik dengede kayba uğrayabileceğini iddia ediyor.

Diplomasi ve olası sonuçlar

Diplomatik açıdan bu gelişme, Türkiye-İsrail ilişkilerini yeniden test edebilir; ayrıca bölgesel aktörlerin (Mısır, Katar, ABD ve diğer katkı verebilecek ülkeler) Gazze yeniden yapılanması ve güvenlik koordinasyonu konusundaki rolleri yeniden tartışılır hale gelebilir. Uzmanlar, sahadaki insani varlığın siyasileşmesi halinde uzun vadede sahada daha fazla jeopolitik rekabet doğabileceğini belirtiyor

Uzman görüşü — olası senaryolar

  • Sembolik kazanım: Türk bayrakları ve görünür insani ekipler, Türkiye için diplomatik sermaye sağlayabilir.

  • Pratik katkı: İzin verilirse Türkiye enkaz kaldırma ve arama-kurtarma konusunda doğrudan katkı sunabilir; bu katkı saha üzerinde fiili bir varlık oluşturur.

  • Gerginleşme riski: İsrail, dış aktörlerin sahada güçlenmesini kendi güvenlik planları bakımından risk sayabilir ve politik/askeri tepkiler geliştirebilir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Gazze Görev Gücü nasıl çalışacak? — MSB: “TSK göreve hazır”

Yayımlandı

üzerinde

Gazze Görev Gücü nasıl çalışacak? — MSB: “TSK göreve hazır”

Tarih / Saat: 23.10.2025 — 12:30
Okuma süresi: 3–4 dakika

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, kurulması planlanan Gazze Görev Gücü konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) “devletimizin ilgili kurumlarıyla koordineli şekilde” hazırlıklarını sürdürdüğünü ve uluslararası hukuk çerçevesinde verilecek her türlü görevi üstlenmeye hazır olduğunu bildirdi. Bakanlık ayrıca görev gücüne ilişkin koordinasyon için saha dışı bir Sivil-Asker Koordinasyon Merkezi (CMCC) tesis edildiğini ve diplomatik temasların sürdüğünü açıkladı.


Ne açıklandı? (kısa madde)

  • MSB: “TSK görev üstlenmeye hazır.”

  • Gazze Görev Gücü hazırlıkları kapsamında Sivil-Asker Koordinasyon Merkezi (CMCC) kuruldu/tesis edildiği bildirildi

  • Türkiye, ateşkes anlaşmasının garantör ülkelerinden biri olarak ilgili ülke ve örgütlerle diplomatik ve askerî istişarelere devam ediyor.

  • Görev gücüne gönüllü katılmak isteyen sivil aktörler ve sağlık, yeniden inşa ekipleri gibi unsurlar için başvurular/ilgiler gündemde (vatandaşların CİMER başvuruları da var


“Nasıl” çalışacak? — Resmi açıklamalar ve uygulama çerçevesi

MSB’nin açıklamasına göre TSK’nın görev alıp almayacağı ve hangi görevleri üstleneceği, uluslararası ortaklarla süren istişareler sonunda netlik kazanacak. Bakanlık, TSK’nın geçmiş barış-destek operasyonlarındaki tecrübesine atıf yaparak, insani yardımın ulaştırılması, altyapının yeniden inşası, saha güvenliği ve koordinasyon gibi alanlarda üstlenilecek rollerin mümkün olduğunu belirtiyor; ancak hangi unsurların doğrudan Gazze içine girip fiilen görev yapacağı muhatap ülkeler ve uluslararası hukuk çerçevesinde kararlaştırılacak

CMCC (Sivil-Asker Koordinasyon Merkezi) — rolü ne?

Açıklamalarda bahsedilen CMCC, bölgesel istikrar ve insani yardım akışının koordinasyonu için bir merkez görevi görecek. Benzer merkezlerin görev tanımı; uluslararası ve sivil aktörlerle askerî yetenekler arasında lojistik, güvenlik ve insani yardım akışını kolaylaştırmak, saha dışı planlama ve bilgi paylaşımını yürütmektir. (CENTCOM ve BM/UNOCHA uygulama örnekleri, CMCC/CMCoord yaklaşımının altında benzer amaçlar olduğunu gösteriyor)


Muhtemel görev alanları (resmi söylem + genel çerçeve)

MSB beyanı doğrudan tüm operasyonel detayları vermemekle birlikte ulusal ve uluslararası uygulamalardan yola çıkarak görev gücünün muhtemel iş tanımı şu başlıklarda toplanabilir:

  1. İnsani yardım lojistiği ve dağıtımı: İnsani yardım malzemelerinin güvenli şekilde ulaştırılması ve yerel aktörlerle koordinasyonu.

  2. Altyapı yeniden inşası destek faaliyetleri: Yıkılan altyapının onarımı için mühendislik ve teknik ekip desteği (kentsel altyapı, su, elektrik).

  3. Güvenlik ve ateşkes gözetimi: Ateşkesin sürdürülebilirliğini sağlayacak izleme/denetim, sınır ve geçiş noktalarında güvenlik desteği (hangi görevlerin uygulanacağı uluslararası anlaşmalarla belirlenecek

  4. Sivil-asker koordinasyonu: CMCC üzerinden sivil yardım kuruluşları, BM ajansları ve diğer ülke/kuruluşlarla bilgi paylaşımı ve planlama.

Not: Yukarıdaki görev başlıkları MSB beyanlarıyla uyumlu olabilecek genel çerçevelerdir; kesin görev dağılımı ve yetki sınırları, ilgili uluslararası kararlar ve sahadaki güvenlik/diplomasi koşullarına göre şekillenecektir.


Türkiye’nin rolü ve diplomasi

MSB açıklamalarında Türkiye’nin ateşkes garantörlerinden biri olarak sürece aktif katıldığı, muhatap ülkelerle temasların sürdüğü vurgulandı. Bu yüzden TSK’nın katılımı yalnızca teknik/askerî hazırlık meselesi değil aynı zamanda diplomatik bir karar sürecine tabidir.


Vatandaşlardan gönüllü başvurular — saha için sivil katkı

Daha önceki haber akışlarında sağlık, mühendislik, saha koordinasyonu ve lojistik gibi alanlarda gönüllü katılmak isteyenlerin CİMER üzerinden başvurdukları, sivil katkının da gündemde olduğu bildirildi. Bu, görev gücünün sadece askerî değil çok aktörlü (multi-actor) bir yapı olabileceğine işaret ediyor.


Ne eksik / hangi soruların cevabı bekleniyor?

  • Hangi ülkelerin hangi unsurları sahaya indireceği ve görev tanımlarının tam metni.

  • TSK unsurlarının sahaya girip girmeyeceği konusunda nihai siyasi karar ve hukuki çerçeve.

  • CMCC’nin tam yetki ve koordinasyon mekanizmasının ayrıntıları.

Okumaya Devam Et

Gündem

Şam’daki son gece: Esad’ın kaçış planı ve Moskova iddiaları — Doğrulanmış bilgiler ve yalanlayan işaretler

Yayımlandı

üzerinde

Şam’daki son gece: Esad’ın kaçış planı ve Moskova iddiaları — Doğrulanmış bilgiler ve yalanlayan işaretler

Tarih / Saat: 23 Ekim 2025 — 12:29 (Europe/Istanbul).
Okuma süresi: ~4 dakika.

Son 24 saatte sosyal medyada ve bazı yerel haber kanallarında dolaşan “Şam’daki son gece: Esad’ın kaçış planı ifşa oldu — 2 danışman, altın çantalar ve Moskova” başlıklı iddialar, kısmen daha önce uluslararası basında yer alan uçuş ve değerli eşya taşıma haberleriyle örtüşse de bazı ayrıntılar hâlen doğrulanmamış. Güvenilir kaynaklar; Esad’ın ülkeyi, Rusya bağlantılı bir rota aracılığıyla terk ettiği ve bazı değerli eşyaların da yanında götürüldüğüne dair raporlar verdi — ancak “iki danışman” veya “altın çantalar” gibi spesifik iddiaların bağımsız olarak teyit edildiğine dair güvenilir kanıt bulunmuyor.


Ne biliniyor? (Doğrulanmış-yakın bilgiler)

  • Uluslararası saygın haber ajansları, çatışmaların hızla şiddetlenmesinin ardından Beşar Esad’ın Suriye’den ayrıldığına; rotanın Rusya’ya uzandığına dair çok sayıda rapor yayımladı. Bu raporlarda Rusya’nın, Esad’ın çıkarılmasında etkili olduğu veya en azından varış noktası olduğu belirtiliyor.

  • Reuters ve diğer güvenilir kaynaklar, Esad’ın bazı nakit ve değerli eşyaları bir özel uçak/cesurca organize edilmiş transfer ile çıkardığına dair raporlar yayımladı; söz konusu haberlerde “nakit, kıymetli eşyalar ve bazı belgeler” gibi ifadeler yer aldı. Bu tür iddialar, olayın maddi ve lojistik boyutuna işaret ediyor.

  • Bloomberg ve Guardian gibi kaynaklar, bu tür tahliyelerin Rusya’nın elindeki lojistik/istihbarat kapasitesiyle ilişkilendirildiğine dair analizler yaptı; birçok haber Moskova’nın süreçte etkin rol oynadığı ihtimalini gündeme taşıdı.


Hangi iddialar doğrulanmadı veya tartışmalı?

Sosyal medyada hızla yayılan “2 danışman, altın çantalar” gibi ayrıntılar, doğrudan bağımsız, teyit edilebilir kaynaklarla desteklenmiyor. Bazı yerel veya daha az bilinir siteler bu ayrıntıları aktardı; fakat uluslararası ajansların raporları genellikle daha temkinli ifadeler kullanıyor — ör. “nakit ve kıymetli eşyalar” veya “özel uçakla çıkarma” gibi genel tespitler. Bu nedenle spesifik sayı (ör. “2 danışman”) veya “altın çuvallarının” tam içeriği hâlâ bağımsız olarak doğrulanmadı.


Neden temkinli olmak gerekiyor?

  • Büyük siyasi krizlerde ilk yayılan bilgiler, güvenilir olmayan kanallardan çabuk çoğalabiliyor; yanlış fotoğraf/etiketlemeler ve manipüle edilmiş videolar daha sonra teyit gerektiren yanlış algılar yaratabiliyor. AFP ve diğer fact-check kuruluşları daha önce “Assad’ın Moskova’da çekilmiş görüntüleri” gibi paylaşımların doğruluğunu sorgulamıştı.

  • Uluslararası ajanslar genellikle kaynaklarını anonim askeri/diplomatik yetkililere dayandırıyor; bu da bazı teknik ayrıntıların (ör. kimlerin eşlik ettiği, tam yük içeriği) kamuya açık ve doğrulanabilir kanallarda netleşmesini geciktiriyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar