Açıklaması :

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturmasında hakimliğin karar yazısında “kuvvetli suç şüphesi” gerekçesiyle 18 tutuklama kararı alındı.

Özet:
30 Nisan 2025 tarihinde İstanbul 1. ve 2. Sulh Ceza Hakimlikleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasının karar yazısını açıkladı. Buna göre 26–30 Nisan tarihlerinde İstanbul, Ankara ve Tekirdağ’da düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 52 şüpheliden 18’i tutuklanırken, bazı üst düzey bürokrat ve danışmanlar hakkında adli kontrol tedbirleri uygulandı. Hakimlik, özellikle Kültür AŞ Genel Müdür Yardımcıları Onur Aldı ile Erdinç Çolak’ın “kaçma” ve “tanık beyanlarını etkileme” riski taşıdığına dair somut deliller bulunduğunu vurguladı. Soruşturma; “suç örgütü yöneticisi olmak”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “ihaleye fesat karıştırmak” gibi katalog suçları kapsamaktadır

Olayın Arka Planı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, 26 Nisan 2025’te İstanbul, Ankara ve Tekirdağ’da eş zamanlı operasyonlarla başladı; toplam 52 şüpheli gözaltına alındı . Soruşturma kapsamında İBB Başkanı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun da adı geçmiş; zanlılara “suç örgütü yöneticisi olmak” başta olmak üzere çeşitli katalog suçlamalar yöneltildi .

Mahkemenin Karar Yazısının İçeriği

Tutuklanan Şüpheliler ve Suçlamalar

• Sulh Ceza Hakimliğinin 30 Nisan 2025 tarihli kararına göre, 52 şüpheliden 18’i tutuklandı .

• Tutuklananlar arasında İSTTELKOM Genel Müdürü Melih Geçek, İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner, Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz, Kültür AŞ Genel Müdür Yardımcıları Onur Aldı ve Erdinç Çolak gibi üst düzey bürokratlar yer aldı .

• Şüphelilere isnad edilen suçlar: “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” .

Adli Kontrol Tedbirleri

• Hakimlik, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun ve bazı diğer şüpheliler hakkında “konutu terk etmeme”, “yurt dışına çıkış yasağı” ve “imza atma” şeklinde adli kontrol tedbirleri uyguladı .

• Dört şüpheli ise ev hapsiyle adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi ve yurt dışına çıkış yasağı verildi.

Kuvvetli Suç Şüphesi Gerekçeleri

• Mahkeme kararında, katalog suçlar kapsamında öngörülen cezanın alt ve üst sınırına göre şüphelilerin kaçma olasılığına ilişkin somut deliller bulunduğu; HTS kayıtları, MASAK hesap incelemeleri, tanık ve müşteki beyanlarının etkileneceği yönünde kuvvetli suç şüphesi oluştuğu ifade edildi .

• Kültür AŞ Genel Müdür Yardımcıları Onur Aldı ve Erdinç Çolak’ın serbest kalmaları halinde delilleri karartma veya tanıklara baskı yapma riski taşıdığı, bu nedenle tutuklamanın orantılı ve gerekli olduğu vurgulandı .

• Zeynep Ayten Gözdem Ongun’un takı firması üzerinden para transferleri ile kira ödemelerini elden aldığına dair çelişkili beyanları, “rüşvet aracılığı” iddialarını güçlendirdi .

Soruşturmanın Genişliği ve Sonraki Adımlar

• Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında bugüne dek 53 şüpheli hakkında gözaltı ve sevk işlemi gerçekleştirdiğini; henüz delillerin tamamının toplanmadığını açıkladı .

• İlerleyen günlerde ek gözaltı ve tutuklama taleplerinin gelmesi bekleniyor; yargı süreci emniyet ve adliyede tanık ifadeleri, dijital materyal incelemeleri ve mali soruşturmalarla derinleşecek .

Beklentiler ve Kamu Tepkisi

• Kamuoyunda soruşturmanın siyasi boyutuna dair tartışmalar sürerken, muhalefet ve destek cephesinden farklı yorumlar yapılıyor; medya, soruşturmanın şeffaf yürütülmesi çağrısında bulunuyor .

• Uluslararası ajanslar da Türkiye’deki büyükşehir belediyelerine yönelik yolsuzluk soruşturmalarını yakından izlemeye devam ediyor.

Sonuç

İBB’ye yönelik soruşturmanın karar yazısında öne çıkan “kuvvetli suç şüphesi” vurgusu, hukuki süreçte tutuklamaların gerekçelerini somut delillerle açıklıyor. Hem tutuklananların hem de adli kontrol tedbiri uygulananların savunmaları, önümüzdeki günlerde yargılamada kritik rol oynayacak. Soruşturmanın seyri, hem yerel hem ulusal siyaset ile hukuk camiası tarafından yakından takip ediliyor.

Açıklaması

Aksaray Ereğlikapı’da Emre Can A., dini nikahlı eşi Tuğba K.’yi önce darp sonra bıçakladı; kanlar içindeki mağduru oğlu M.Ç. buldu. Polis kaçanı arıyor.

Bu makalede, 30 Nisan 2025 sabahı Aksaray Ereğlikapı Mahallesi’nde meydana gelen olayda, dini nikahlı eşi tarafından darp edilip bıçaklanan Tuğba K.’nin (39) yaşadığı dehşet, oğlu M.Ç.’nin (9) müdahalesi ve olay yerindeki ilk müdahale süreci detaylı olarak ele alınmaktadır. Ayrıca, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin güncel boyutları istatistiklerle desteklenerek, 6284 sayılı kanun ve yerel önleyici tedbirler üzerinden toplumsal farkındalık ve önerilere yer verilmiştir.

Olayın Detayları

Aksaray’da Emre Can A. (29), dini nikahla birlikte yaşadığı Tuğba K.’yi saat 07.30 sıralarında Ereğlikapı Mahallesi’ndeki evlerinde önce darp etti, ardından sağ bacağı ve kolundan bıçaklayarak olay yerinden kaçtı .
Mağdur Tuğba K.’nın ilk evliliğinden olan oğlu M.Ç., annesinin çığlıklarını ve gürültüyü duyup odaya geldiğinde kanlar içindeki annesini buldu .

İlk Müdahale ve Polis Çalışmaları

Olayın yaşandığı anda sinyal kesintisi olmamasına rağmen M.Ç., annesinin cep telefonunu alarak polisi arayıp yardım istedi; bu çağrının ardından adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi .
Eve gelen ekipler, Mağdur Tuğba K.’yı ağlarken kanlar içinde buldu ve oğlu M.Ç.’nin eşliğinde derhal Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı .

Şüphelinin Durumu ve Soruşturma

Emre Can A. olay yerinden kaçtı; Aksaray Emniyeti, şüpheliyi yakalamak amacıyla geniş çaplı bir çalışma başlattı .

Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddetin Güncel Gerçekleri

Türkiye’de kadına yönelik şiddet vakalarında faillerin %90’ı erkek ve %63’ü mağdurun eşi konumunda olup, şiddete maruz kalan her 10 kişiden 8’i kadındır .
1 Ocak–30 Haziran 2024 arasında basına yansıyan vakalarda 234 kadın katledilirken, 255 kadın yaralanma vakasıyla, 73 kadın cinsel taciz ve 12 kadın tecavüzle karşılaşmıştır
2023’te Türkiye’de erkekler tarafından 394 kadın öldürülmüş, kadına yönelik cinayet sayısı 2024’te 440’a yükselmiştir .

Mevzuat ve Önleyici Tedbirler

Kadınların korunmasına yönelik en önemli yasal düzenleme olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, uzaklaştırma kararları ve koruyucu tedbirlerle mağdurlara acil destek sağlamayı amaçlamaktadır .
Ayrıca, 2021–2025 dönemi “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planı” kapsamında eğitim, farkındalık ve koordinasyon faaliyetleri yürütülmektedir

Sonuç ve Öneriler

Toplumun her kesiminde kadına yönelik şiddetle mücadele bilincinin artması için 155 Polis İmdat ve 183 Alo Aile hattı gibi acil yardım numaralarının yaygınlaştırılması, komşu ve tanıkların müdahale cesaretinin desteklenmesi önem taşımaktadır. Kadın örgütleri ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle oluşturulacak psikososyal destek merkezleri, mağdurların rehabilitasyon sürecini güçlendirecektir.

Açıklaması :
Borsa İstanbul’da manipülatif işlemler yaptığı belirlenen 15 şüpheliye “örgüt kurma” ve “piyasa dolandırıcılığı” suçlamasıyla gözaltı kararı verildi. Operasyonun detayları ve piyasalara etkisi bu makalede.

Özet

30 Nisan 2025 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Bürosu tarafından Borsa İstanbul’da manipülatif fiyat hareketleri tespit edilen 15 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Operasyonda 12 şüpheli yakalanırken, Ankara ve Şanlıurfa’da da eş zamanlı arama-el koyma işlemleri devam ediyor. Soruşturma kapsamındaki suçlamalar “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “piyasa dolandırıcılığı” olarak belirlenirken, SPK ve diğer düzenleyici kurumlar da incelemelerini yoğunlaştırdı .

Soruşturmanın Arka Planı

Borsa İstanbul’da son dönemde gözlemlenen aşırı fiyat dalgalanmaları ve olağandışı iş hacimleri, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’nun ve savcılığın dikkatini çekti . 23 Şubat 2025 tarihinde SPK’nın yaptığı ilk ihbarın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli hesap ve işlem kayıtlarını incelemek üzere geniş çaplı bir soruşturma başlattı . Mart ayının başlarında benzer manipülasyon iddiaları nedeniyle 17 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş, ardından serbest bırakılan şüpheliler olduğu bildirilmişti .

Operasyonun Detayları

• Yetkili Birimler: İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri ile Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Bürosu eş güdümlü çalıştı .

• Şüpheli Sayısı ve Yerler: İstanbul başta olmak üzere Ankara ve Şanlıurfa’da tespit edilen 15 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı .

• Yakalanan Şüpheliler: 12 kişi yakalanarak emniyete götürüldü, diğer 3 şüphelinin ise yakalanması için çalışmalar sürüyor .

• Arama ve El Koyma: Şüphelilerin ikamet adresleri ve iş yerlerinde elektronik veri, bilgisayar, cep telefonu gibi dijital materyaller ile nakit ve döviz cinsinden varlıklara el konuldu .

Hukuki Süreç ve Suçlamalar

1. Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma: Şüphelilerin uzun süredir piyasa üzerinde koordineli ve tekrarlı manipülasyon eylemleri gerçekleştirdiği iddia ediliyor .

2. Piyasa Dolandırıcılığı: Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını yapay olarak yükseltip düşürerek yatırımcıları yanıltmaya yönelik işlemler, Türk Ceza Kanunu’nun “piyasa dolandırıcılığı” başlıklı 268/2 maddesi kapsamında değerlendiriliyor .

3. Muhtemel Cezai Yaptırımlar: İspat edilmesi halinde örgüt üyeleri için 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve ağır para cezaları gündeme gelebilir .

Piyasalara Etkisi ve Kurum Tepkileri

Borsa İstanbul’da işlem hacmi ve BIST 100 endeksindeki dalgalanmalar soruşturma öncesinde yatırımcıda tedirginliğe yol açtı . SPK, tüm üye aracı kurum ve borsa üyelerinin işlemlerini mercek altına alarak, şüpheli hesap hareketleri ve blok işlemlerini raporlamalarını istedi . Ayrıca, Borsa İstanbul yönetimi, “piyasa bütünlüğünü sağlamak için iş birliğimizi sürdüreceğiz” açıklaması yaptı .

Sonuç ve Beklentiler

Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, el konulan dijital veriler ve bilirkişi raporları neticesinde daha fazla şüpheli tespit edilebilir. Uzmanlar, piyasa güvenini yeniden tesis etmek için düzenleyici kurumların denetim kapasitesini artırması gerektiğini belirtiyor. Yatırımcıların ise, manipülasyondan korunmak için işlem yaparken işlem hacmi ve fiyat anomalilerine dikkat etmeleri öneriliyor.