Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

10 yıldır kayıptı: Mehmet Çetin olayında flaş gelişme! Eşi Derya Kor ve arkadaşı Bayram Akçay gözaltına alındı

Yayımlandı

üzerinde

Baba Ali Çetin’in kuşkularının odağında gelini de vardı. Mehmet Çetin’in eşiyle son görüştüğü arkadaşı Bayram Akçay’ın defalarca kez telefonda konuştuklarını da öne süren Ali Çetin, “Telefon konuşmaları oğlumun hem kaybından önce hem de kaybından sonra olmuş” dedi.Bayram Akçay’ın köyde yaydığı “cinsiyet değiştirme” dedikoduları yüzünden oğullarını yıllardır arayamadıklarını söyleyen aile, “Bayram amacına ulaşmış oldu, yavrumuzu yok ettiler” dedi.Ailenin iddialarına yanıt vermek için canlı yayına katılan Bayram Akçay ve Derya Kor çelişkili ifadeleriyle dikkat çekti.

Mehmet Çetin ile sadece bir kere kavga ettiklerini söyleyen Bayram Akçay, “Mehmet bana küfretti, tartıştık ama sonra hallettik” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

“Diploma Krizinde Yeni Perde: İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nden İmamoğlu’nun Diplomasına ‘Ayrıntılı İzahat’ Gereği”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Silivri’de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili İstanbul Üniversitesi’nden “yokluk” ve “açık hata” iddialarını ayrıntılı olarak izah etmesini istedi. Davada istenen belge ve izahat taleplerinin kapsamı nedir, detaylar burada.

Kısa Özet

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili yürütmeyi durdurma davasında İstanbul Üniversitesi’nden eksik veya mevzuata aykırı hususların hangi açıdan “yokluk” ve “açık hata hâli” oluşturduğunu ayrıntılı olarak izah etmesini talep etti  Mahkeme ayrıca iptal kararını veren yönetim kurulu ve rektörlükten karar metinleri ile düzenlemelere ilişkin çok sayıda dosyanın da sunulmasını istedi .


1. Davanın Geçmişi ve Arka Plan

Ekrem İmamoğlu’nun lisans diploması, 18 Mart 2025’te İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle iptal edildi . İmamoğlu ve 27 başka kişinin diplomaları aynı gerekçeyle iptal edilmiş, bu karar üzerine 6 Mayıs 2025’te yürütmeyi durdurma talebiyle İdare Mahkemesi’ne başvuru yapıldı .


2. Mahkemenin Yeni Kararı

  • Mahkeme: İstanbul 5. İdare Mahkemesi

  • Konusu: İmamoğlu’nun diploması hakkında yürütmeyi durdurma davası

  • Ara Karar: Üniversiteden “ayrıntılı izahat” ve belge talebi

Mahkeme, üniversitenin:

  1. İptal kararını hangi mevzuat hükümlerine dayandırdığını,

  2. Eksik veya mevzuata aykırı hususların hangi noktalarda “yokluk” ve “açık hata” oluşturduğunu,

  3. İlgili yönetim kurulu karar metni ile yatay geçiş ve diploma düzenlemelerini gösteren düzenli dosyaları,

ayrıntılı biçimde izah etmesini istedi


3. Talep Edilen Belgelerin Kapsamı

  • Yönetim Kurulu Karar Metni: 18 Mart’ta verilen iptal kararı

  • Rektörlük Yazışmaları: İptal gerekçelerine dair iç yazışma ve raporlar

  • Yatay Geçiş ve Diploma Mevzuatı: İlgili yönetmelik ve yönergeler

  • Ek Kurumlar: Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve ÖSYM’den de ilgili belge ve açıklamaların alınması talep edildi

Bazı kaynaklar mahkemenin toplam 36 ayrı belge istediğini bildirirken  diğerleri 23 dosya üzerinde durduğunu aktarıyor . Bu farklılık, talep edilen belge sayısının henüz netleşmemiş olmasından kaynaklanabilir.


4. Olası Hukuki ve Siyasi Sonuçlar

  • Yürütmenin Durdurulması: Mahkeme izahat ve belgeleri değerlendirdikten sonra karar verecek. Eğer yürütmeyi durdurma kararı çıkarsa, diploma iptali geri alınabilir.

  • Seçim Süreci: İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı ve tutukluluk hali, karar sonucuna göre siyasi tartışmaları etkileyecek.

  • Üniversite-Siyaset İlişkisi: Üniversitenin karar süreçlerindeki şeffaflık ve mevzuata uygunluk, kamuoyunda yeniden gündeme gelebilir.


5. Sonuç ve Beklentiler

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, üniversiteden talep ettiği “ayrıntılı izahat” ve belgeler geldikten sonra duruşma takvimini belirleyecek. Bu süreç, hem hukuki taraflar hem de kamuoyu için kritik bir eşik teşkil ediyor. Öne çıkan soru, üniversitenin sunacağı savunma ve belgelerin mahkemeyi ikna edip etmeyeceği yönünde.

Okumaya Devam Et

Gündem

“Suriye Kritik Eşiğe Geldi: Rubio’dan ‘Haftalar İçinde İç Savaş’ Flaş Uyarısı”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye geçiş hükümetinin ‘aylar değil, haftalar’ içinde çökeceğini ve ülkenin destansı boyutta bir iç savaşa sürüklenebileceğini belirtti. Bu makalede, yaptırımların kaldırılmasının etkileri, bölgesel aktörler ve olası senaryolar ayrıntılarıyla analiz ediliyor.

Marco Rubio’nun “Suriye birkaç hafta içinde iç savaşa sürüklenebilir” uyarısına dayanan bu makalede, Suriye’deki geçiş hükümetinin mevcut kırılganlığı, yaptırımların kaldırılmasının etkileri ve bölgedeki aktörlerin rolü ele alınmaktadır. Makalemiz, Rubio’nun açıklamasının arka planını, olası senaryoları ve uluslararası aktörlerin tepkilerini detaylandırarak,

Giriş

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 20 Mayıs 2025’te Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde yaptığı açıklamada, Suriye’deki geçiş hükümetinin kısa süre içinde çökebileceği ve ülkenin tam ölçekli bir iç savaşa sürüklenebileceği uyarısında bulundu.

Rubio, “Bizim değerlendirmemize göre, geçiş hükümeti karşılaştığı zorluklar nedeniyle aylar değil, belki de haftalar içinde potansiyel bir çöküşe ve muazzam boyutlarda bir iç savaşa, ülkenin bölünmesine doğru savrulabilir.” ifadelerini kullandı.


Rubio’nun Uyarısı: Suriye’de İç Savaş Eşiği

Marco Rubio, Trump yönetiminin 14 Mayıs’ta Suriye’ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararını savunurken, bu adımın geçiş hükümetinin istikrarını riske atabileceğini vurguladı.

Rubio’ya göre, Suriye’deki yeni lider Ahmed el-Şaraa’nın eski militan geçmişi ve radikal grupları dışlama ihtiyacı, iç barışı sağlama sürecini daha da zorlaştırıyor


Suriye’nin Güncel Durumu

Geçiş Hükümeti ve Yaptırımların Kaldırılması

ABD ve AB, Suriye rejimine yönelik yaptırımları kademeli olarak hafifletme hazırlığı yaparken, yaptırımların gevşetilmesi ekonomiyi canlandırma amacı taşısa da siyasi kırılganlığı artırıyor.

Geçici Suriye hükümeti, finansman eksikliği ve güvenlik sorunlarıyla mücadele ederken, uluslararası desteğe muhtaç durumda bulunuyor.

Bölgesel Aktörlerin Rolü

Türkiye, İran ve Rusya gibi komşu ülkeler Suriye’de nüfuz alanı oluşturmaya çalışırken, bu durum geçiş sürecini hem diplomatik hem de askeri açıdan daha karmaşık hale getiriyor.

Türkiye özellikle Suriye’nin kuzeyinde Kürt güçlerle ilişkilerde temkinli bir denge kurmaya çalışırken, olası bir iç savaş riskini artırabilecek yeni güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir.


İç Savaş Olasılığı: Risk Analizi

Siyasal ve Askeri Kırılganlıklar

Geçiş hükümetinin temsil kabiliyeti sınırlı ve ordu komutanlıkları arasında yeknesak bir yapı bulunmuyor. Bu durum, yerel milis güçlerin bölgesel nüfuz mücadelelerini tetikleyebilir.

Ayrıca, nüfusun önemli bir kesimi, güvenlik endişeleri nedeniyle yeniden göç etmeye ve bölgesel gerilimlere kapı aralamaya hazır.

Bölünme Senaryoları

Suriye topraklarında Şii, Sünni, Kürt ve Türkmen gruplar arasında güç boşluğu oluşması halinde, bölgesel parçalanma ve etnik temelli şiddet döngüsü kaçınılmaz hale gelebilir.

İç savaşın yeniden patlak vermesi, bölge ülkelerinde mülteci akınlarını ve enerji koridorlarında güvenlik risklerini derinleştirebilir.


Uluslararası Tepkiler ve Türkiye’nin Pozisyonu

ABD’nin Suriye politikasındaki değişimler ve Rubio’nun uyarıları, Türkiye’nin sınır güvenliğini ve göçmen politikalarını etkileme potansiyeline sahip.

AB ve Rusya, Suriye’de siyasi çözüme yönelik görüşmelere hız verirken, Türkiye’nin bölgesel denge ve insani krize yaklaşımı kritik rol oynamaya devam ediyor.


Sonuç: Ne Bekleniyor?

Marco Rubio’nun “haftalar içinde iç savaş” uyarısı, Suriye’deki belirsizliğin giderek derinleştiğini gösteriyor. Gelecek dönemde yaptırımlar, uluslararası diplomasi ve bölgesel güç dengeleri belirleyici olacak.

Türkiye ve küresel aktörlerin, Suriye’de kalıcı barış ve siyasi geçişin sağlanması için ortak bir strateji geliştirmesi, olası iç savaş senaryolarını engellemenin tek yolu olarak öne çıkıyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

İçişleri Bakanlığı: 30 büyükşehir ilçesine vali atanacağı iddiaları hayal ürünüdür

Yayımlandı

üzerinde

İçişleri Bakanlığı, hesabından yapılan açıklamada, “Bazı sosyal medya hesaplarında başta olmak üzere 30 Büyükşehir ilçesine kaymakam yerine vali atanacağı, ‘İçişleri Bakanlığı’nın bu konuda sessiz sedasız’ çalıştığı iddiaları yer almaktadır. Söz konusu iddialar hayal ürünüdür. Bakanlığımızın bu konuda ‘sessiz ya da sesli’ herhangi bir çalışması yoktur” denildi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar