Sağlık
1 yemek kaşığı limon suyu ekleyince 7 fayda sağlıyor Az bilinen sabah alışkanlığı

Bamya suyunun bir başka etkisi ise genellikle göz ardı edilen boğaz tahrişlerine karşı. Özellikle asitli yiyeceklerden sonra oluşan boğazdaki yapışkan his, bamyanın doğal yapışkanı sayesinde hafifletilebiliyor. Limon ise sindirim sırasında alkali özellik kazanarak mide asidini dengelemede rol oynuyor.
Adet öncesi dönemde yaşanan şişkinlik, özellikle yüz ve ellerdeki ödem, limonlu bamya suyuyla hafifletilebiliyor. Bamyanın içerdiği magnezyum sıvı tutulmasına karşı çalışırken, limon böbrekleri destekleyerek fazla suyun atılmasına yardımcı oluyor. Bu da hormonal değişimlerin yol açtığı rahatsızlıkları bir nebze azaltıyor.
Sağlık
Uzmanı açıkladı: Turşu suyu gerçekten sağlıklı mı?

“SODYUM, POTASYUM VE MAGNEZYUM AÇISINDAN ZENGİN”
Diyetisyen Julia Zumpano, turşu suyunu hızlı sıvı alımı için etkili bir kaynak olarak değerlendiriyor. Zumpano, “Turşu suyu, yoğun terleme sonrası kaybedilen elektrolitleri geri kazandırmak açısından oldukça yararlı. Sodyum oranı yüksek ve aynı zamanda potasyum ile magnezyum içeriyor,” dedi.
Eğer turşu suyu sirke bazlıysa, kan şekerini dengeleyici ve potansiyel olarak kilo vermeye yardımcı etkileri de olabileceğini belirten Zumpano, lakto fermente turşu suyunun ise probiyotik içerikleri sayesinde bağırsak sağlığını destekleyebileceğine dikkat çekti.
Turşu suyunun kas kramplarına karşı da etkili olduğu bilimsel olarak ortaya konmuş durumda. Michigan Üniversitesi’nin 2022 yılında yayımladığı bir araştırma, turşu suyunun krampların şiddetini azaltmada sade sudan daha etkili olduğunu gösterdi.
Sağlık
Gençlerde kalp durması neden artıyor?

KALP DURMASI VE KALP KRİZİ ARASINDAKİ FARK
Kalp durması, kalbin aniden işlevini yitirmesiyle beyin ve hayati organlara kan akışının kesilmesi sonucu meydana geliyor. Müdahale edilmediği takdirde birkaç dakika içinde ölümle sonuçlanabiliyor. Bu durum, kalp krizinden farklı işliyor; kalp krizinde kalp kasına giden kan akışı kesilirken, kalp durmasında kalbin elektriksel sistemi çöker.
PEKİ, NEDEN GENÇLERDE ARTIŞ GÖSTERİYOR?
Uzmanlar, gençlerdeki kalp durmalarının arkasında çoklu nedenlerin bulunduğuna dikkat çekiyor:
Fark Edilmemiş Kalp Sorunları: Genetik yatkınlık ya da doğuştan gelen kalp rahatsızlıkları, gençlerde çoğu zaman fark edilmiyor. Hipertrofik kardiyomiyopati, uzun QT sendromu gibi hastalıklar, özellikle egzersiz sırasında kalbi zorlayabiliyor.
Sağlıksız Yaşam Tarzı: Hareketsizlik, işlenmiş gıdalar, şeker ve sağlıksız yağ tüketimi; obezite, hipertansiyon ve diyabet gibi kalp-damar hastalıklarını tetikliyor.
Uyarıcı Madde Kullanımı: Enerji içecekleri, elektronik sigaralar ve bazı egzersiz takviyeleri kalpte ritim bozukluklarına neden olabiliyor. Aşırı kafein tüketimi ve eğlence amaçlı uyuşturucular da kalp durması riskini artıran faktörler arasında.
COVID-19’un Uzun Dönem Etkileri: Yapılan araştırmalar, hafif geçirilmiş COVID-19 vakalarının dahi kalp kasına zarar verebileceğini ortaya koyuyor. Özellikle miyokardit gibi iltihabi durumlar ani kalp durmasına yol açabiliyor.
Stres ve Ruh Sağlığı: Uzun süreli stres, kaygı ve depresyon kalp sağlığını doğrudan etkiliyor. Stresle bağlantılı kardiyomiyopati gibi rahatsızlıklar da bu yaş grubunda görülmeye başlandı.
Aşırı Yüklenme: Kalp rahatsızlığı olduğunu bilmeyen bireyler, yoğun fiziksel aktivite ile kalplerini zorladığında ölümcül sonuçlar doğabiliyor. Bu durum, özellikle genç sporcularda öne çıkıyor.
Sağlık
DSÖ’den “büyük salgın” uyarısı: Chikungunya virüsü hızla yayılıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), chikungunya virüsünün küresel bir salgına dönüşme riski taşıdığı uyarısında bulundu. Örgüt, hastalığın 20 yıl önce yaşanan büyük bir salgına benzer belirtiler gösterdiğini belirterek, acil önlem çağrısı yaptı.
5,6 MİLYAR KİŞİ RİSK ALTINDA
Chikungunya, sivrisinekler aracılığıyla bulaşan bir virüs. Yüksek ateş ve şiddetli eklem ağrılarına neden olan hastalık, bazı durumlarda ölümcül olabiliyor. DSÖ yetkilisi Diana Rojas Alvarez, hastalığın dünya genelinde 119 ülkede tespit edildiğini belirtti:
“Chikungunya yaygın olarak bilinen bir hastalık değil ancak 5,6 milyar insan bu virüs nedeniyle risk altında.”
2004 SALGINI TEKRAR EDEBİLİR
Rojas Alvarez, 2004-2005 yıllarında Hint Okyanusu’nda başlayan büyük chikungunya salgınını hatırlattı. O dönem küçük ada ülkelerinde başlayıp küresel ölçekte yayılan virüs, yaklaşık yarım milyon kişiyi etkiledi.
2025 yılı başından itibaren Reunion, Mayotte ve Mauritius adalarında ciddi salgınlar yaşandığını belirten DSÖ, sadece Reunion Adası’nda halkın üçte birinin enfekte olduğu tahminini paylaştı.
AFP’ye göre, hastalık, belirtiler açısından deng humması ve Zika virüsüyle benzerlik gösterdiği için teşhisi zorlaştırıyor. Şu anda Madagaskar, Somali ve Kenya gibi Afrika ülkelerinde virüs hızla yayılıyor. Güney Asya’da da salgın düzeyinde bulaş rapor ediliyor.
Avrupa’da ise Hindistan Okyanusu’ndaki salgınla bağlantılı ithal vakalar tespit edildi. Fransa’da yerel bulaşma vakaları doğrulanırken, İtalya’da da şüpheli vakalar araştırılıyor.
Rojas Alvarez, “2004’ten itibaren görülen bulaşma kalıpları bugün tekrar karşımızda. DSÖ olarak tarihin tekerrür etmemesi için acil önlem çağrısı yapıyoruz” dedi.
MİLYONLARCA VAKA BİNLERCE ÖLÜM GETİREBİLİR
Hastalığın ölüm oranı yüzde 1’in altında olsa da, milyonlarca vaka yaşanması durumunda bu oranın binlerce ölüme karşılık gelebileceği vurgulandı.
“Amacımız erken uyarı yaparak ülkelerin hazırlıklarını erkenden yapmalarını sağlamak” diyen Rojas Alvarez, böylece büyük ölçekli salgınların önüne geçilebileceğini ekledi.
KAPLAN SİVRİSİNEĞİNE DİKKAT
Chikungunya, başta Aedes aegypti ve Aedes albopictus (kaplan sivrisineği) olmak üzere enfekte dişi sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşıyor. Özellikle kaplan sivrisineği, iklim değişikliği nedeniyle daha kuzey enlemlere yayılıyor.
Bu sivrisinekler en çok sabah erken ve öğleden sonra geç saatlerde sokuyor. DSÖ, halkı sivrisinek kovucu kullanma, saksı, kova gibi su birikebilecek yerleri boş tutma gibi önlemler almaya çağırdı.
DSÖ, salgının etkili olduğu bölgelerde toplumsal bağışıklığın zayıf olduğunu ve bu nedenle nüfusun yüzde 75’ine kadarının etkilenebileceğini belirtiyor.
Uzmanlar, bu durumun önüne geçebilmek için şimdiden acil müdahale planlarının hazırlanması gerektiğini vurguluyor.
TÜRKİYE’DE VAR MI?
Türkiye’de chikungunya virüsü, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar arasında yer almıyor, ancak gözetim altında tutulan arbovirüsler (sivrisineklerle bulaşan virüsler) arasında.
Seyahat geçmişi olan kişilerde, özellikle Asya, Afrika ve Hint Okyanusu adalarından gelenlerde chikungunya vakaları zaman zaman ithal vaka olarak kayıtlara geçiyor.
Ancak Türkiye’de chikungunya’yı taşıyabilen Aedes türü sivrisinekler (özellikle Aedes albopictus, yani kaplan sivrisineği) son yıllarda Karadeniz kıyılarında ve Marmara Bölgesi’nde görülüyor. Bu da gelecekte yerel bulaşma riskini artırabilir.
NASIL KORUNMALI?
Chikungunya virüsünden korunmanın en etkili yolu, virüsü taşıyan sivrisinekler tarafından sokulmayı önlemek.
Genellikle gündüz saatlerinde, özellikle sabah erken ve akşamüstü aktif olan kaplan sivrisineklerine dikkat edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Alınabilecek önlemler arasında sivrisinek kovucu kullanmak, vücutta açık alanları en aza indirmek, pencerelere sineklik takmak, sivrisineklerin üreyebileceği alanları ortadan kaldırmak ve yurtdışı seyahatlerinde önlemleri aksatmamak da var.
BELİRTİLER NELER?
Şu anda chikungunya virüsü için yaygın kullanımda olan bir aşı yok. Hastalık için özel bir antiviral tedavi de bulunmuyor.
Chikungunya virüsünün belirtileri, genellikle enfekte sivrisinek tarafından ısırıldıktan 4 ila 8 gün sonra başlıyor. Hastalık genellikle ani başlayan yüksek ateş ve şiddetli eklem ağrılarıyla kendini gösteriyor.
Gövde, kollar ve bacaklarda kırmızı döküntüler oluşabilirken, göz arkasında ağrı görülebiliyor.
Belirtiler birkaç gün ile birkaç hafta sürebiliyor, bazı kişilerde ise eklem ağrısı aylarca hatta yıllarca devam edebiliyor.
-
Gündem1 hafta önce
Türkiye’de Orman Yangınlarında Son Durum: Mudurnu ve Nilüfer Kontrol Altına Alındı, Tekirdağ, Konya, Çanakkale ve Manisa’da Müdahale Sürüyor
-
Gündem1 hafta önce
Dicle Nehri’nde Babasına Yardım İsterken Akıntıya Kapılan 17 Yaşındaki Ömer’in Cansız Bedeni Bulundu
-
Gündem1 hafta önce
Van’da Çocuklarının Gözü Önünde: Fenomen Onur Karayel Silahlı Saldırıda Yaşamını Yitirdi
-
Gündem4 gün önce
Sivas’ta Feci Kaza: Yolcu Otobüsü Dağın Yamacına Çarptı, 3 Ölü – 24 Yaralı
-
Gündem1 hafta önce
20 Yıllık Gizem Çözüldü: Pendik’te Gönül Çelen Cinayeti Dosyası Raftan İndi
-
Politika3 gün önce
Ahmed Şara’ya 7 Ayda 3 Suikast Girişimi: Her Defasında Türk İstihbaratı Devredeydi
-
Politika1 hafta önce
Avrupa’nın En Büyük Limanı Rotterdam, İsrail’e Kapanıyor: Silah Taşımacılığı Durdu!
-
Gündem4 gün önce
Ümraniye’de Özel Menzilli Havalı Tüfek Cinayeti: Mobilya Ustası 142 Metre Uzaklıktan Vurularak Hayatını Kaybetti