Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Yenidoğan davasında üçüncü duruşma: Yargılanan 34 kişiye meslekten 3 yıl men!

Yayımlandı

üzerinde

Yenidoğan bebekleri kendilerinin anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve bebeklerin ölümlerine neden olmakla suçlanana yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyesi 46 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasına bugün saat 10.00’da devam edilmesi bekleniyor. 

Hava muhalefeti nedeniyle dün duruşma erken bitirilirken, bugün de hava şartlarının izin vermemesi halinde duruşmanın ileri bir tarihe ertelenebilir. 

3 YIL MESLEKTEN MEN CEZASI

Sağlık Meslekleri Kurulu, olayla ilgili geçen yıl ekim ayında yaptığı toplantıda, hakkında soruşturma yürütülen sağlık personelinin durumunu görüştü.

Kurul, bu personelden 34’üne 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 23. maddesinin 7. fıkrasının (ç) bendi kapsamında uygulanan en üst ceza olan 3 yıl men cezası verilmesini kararlaştırdı.

Kararın bu personel hakkında verilen ilk men kararı olduğu, adil yargılama ve diğer idari süreçler sonrasında mesleği bundan sonra icra edemeyeceklerinin öngörüldüğü belirtildi.

DÜNKÜ DURUŞMADA NELER YAŞANDI?

Güney Hastanesi Başhekimi Ali Dirik, savunmasında “Ben Fırat Sarı’yla kavga etmişim. Anlaşmayı Müzeyyen Yurtoğlu yapmış. Ben anlaşmayı bozmaya çalışıyorum, ilaçları fatura etmesin diye uğraşıyorum, Müzeyyen Hanım, Fırat Sarı’yla devam etmek istiyor. Ama ben tutukluyum. Ben buna itiraz ediyorum. Güney Hastanesi özelinde bir dolandırıcılık varsa burada sorumlu hastane sahibi Ayşe Müzeyyen Yurtoğlu’dur. Milyonlarla oynayan o. Tazminatımızı bile vermiyor. Ben tahliyemi talep ediyorum.” dedi.

Dirik’in ifadesinin ardından Dr. Mehmet Gürül’ün ifadesine geçildi.

Cezaevinde yaşamına son veren, davanın sanıklarından İlker Gönen’in ölümünden üzüntü duyduğunu söyleyen Gürül, “Şöyle bir vicdan azabım var. 29 Temmuz’da gözaltına alındığında ‘Abi ölmeyi düşünüyorum’ demişti. Ben polise söyledim; ‘Kolpa yapıyodur’ dedi, yapmıyormuş.” ifadelerini kullandı. Gürül ölümden medyayı sorumlu tuttu.

Gürül şöyle devam etti:

“Ya beni bu davadan ayırın ya da bu çocuk hekimleriyle beni bir tutmayın. yatmış doktorun haberi yok, bende böyle bir şey olmaz. Benim e-imzamı ben kullanırım, o kullandı bu kullandı olmaz.”

BEBEK ÇETESİNDE KİM KİMDİR, EN SON NE BİLİYORUZ? 10 SORUDA BEBEK ÇETESİ / HABER

FIRAT SARI’YI SUÇLADILAR

Tanık beyanları ile savcının mütalaasına ilişkin diyecekleri sorulan tutuklu sanık Fırat Sarı, meslektaşları olan İlker Gönen’i kaybettiklerini belirterek, “‘nin en iyi çocuk hekimini kaybettik. İlker 3 çocuk babası hiç böyle bir şey yapacağını düşünmezdik.” dedi.

Tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı da sanık Fırat Sarı’nın İlker Gönen hakkında konuşmasını doğru bulmadığını, Sarı’nın aylarca Gönen’i tutuklatmaya çalıştığını ve her şeyi inkar ettiğini söyledi.

Tutuklu sanık Hasan Basri Gök ise Fırat Sarı’nın sadece tiyatro yaptığını, devletten ilaç çaldığını ve epikrizlerde yolsuzluk yaptığını öne sürdü.

DAVADA KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR

İddianamede, şüpheli Fırat Sarı’nın 10 kez kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve 11 kez uygulanmak üzere resmi belgede sahtecilik suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası istniyor.

Gıyasettin Mert Özdemir’in ise kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine dolandırıcılık suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.

ÖRGÜTÜN İKİ NUMARALI İSMİ İLKER GÖNEN CEZAEVİNDE İNTİHAR ETTİ / HABER

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Ümit Özdağ’dan CHP’ye ziyaret | Özgür Özel: Bir utanç son buldu

Yayımlandı

üzerinde

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilen Zafer Partisi Genel Başkanı ile bir araya geldi.

Görüşme CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşti.

İki lider görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Ziyaretin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Özel, Özdağ’ın tutukluluk halinin sona ermesine ilişkin, “Bir utanç son buldu.” ifadesini kullandı.

Özel, tüm siyasi tutukluların bir an önce serbest kalmaları gerektiğini belirterek, şölye devam etti:

“Elbette davalar olur, kimse yargılanmaktan muaf değil ancak Sayın Erdoğan yıllarca yargılandı ama bir kez olsun gözaltına alınmadı, bir gün tutuklu kalmadı. Cezası onaylandığında dahi cezaevine telefonla davet edildi.

Şimdi kendisine yapılmayan bu muameleyi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na ya da Sayın Ümit Özdağ’a yapıyor oluşu, son derece utanç verici. Dünün mağdurunun bugünün zalimi olmasını bu millet kabul etmiyor, biz de kabul etmiyoruz.”

MECLİS’TE YAŞANAN GERİLİM

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun, TBMM Genel Kurulunda yaşanan tartışma sebebiyle Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl ve CHP’ye ilişkin sosyal medya paylaşımının sorulması üzerine Özel, “Mecliste dün akşam, zaman zaman yaşanan bir talihsiz Meclis ve iletişim kazası olmuş.” dedi.

Tekin Bingöl’ün Ermeni soykırımı iddiaları konusundaki tutumunun ne partilerinden ne de kendisinden farklı olmadığının açıkça ortada olduğunu belirten Özel, şunları dile getirdi:

“İlk kez görev yapılan bir süreçte kapanan mikrofonun, Tekin Bingöl’ün söz kesmesi gibi algılandığı bir noktada, bir telefon görüşmesiyle dikkatin dağınık olduğu bir yerde ve asla ve asla Meclis Başkanlık Divanı’nda takınılmaması gereken tutum, yapılmaması gereken bir hareketin yapılmasıyla birlikte istenmeyen olaylar bütünü oluşmuş.

Biz, muhalefetin böyle meselelerden dolayı birbiriyle çelişki, sürtünme, sert dille cevap vermesinin, hiçbirimizi değil bir kişiyi memnun edeceğini biliyoruz.”

Özgür Özel, CHP olarak bundan sonraki süreçte İYİ Parti ile iyi ilişkileri, partinin seçmenlerine ve İYİ Parti’ye duyduğu saygı çerçevesinde sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A YANIT

Özel, bir gazetecinin, “Mazot hesabınıza Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi mazot hesabıyla yanıt verdi. ‘Sayın Özel’in temel matematik bilgisinin, siyaseti gibi iç açıcı olmadığı anlaşılıyor.’ ifadesini kullandı. Yanıtınız ne olur?” şeklindeki sorusu üzerine şöyle cevap verdi:

“Sayın Erdoğan’ın, klimalı salonlardan çıkmasını, çiftçinin halini tarlada, işçinin halini servis beklediği duraklarda ya da fabrikalarda, esnafın halini siftah yapmayı beklediği dükkanlarında, emeklinin halini de alışveriş yapamadığı ve geç saatlere bıraktığı pazarlarda sormasını dilerim. Daha ne söyleyeceğiz?

AK Parti’li emekli de Tayyip Erdoğan gelmeden 8 çeyrek altın alıyordu maaşıyla, şimdi 2 çeyrek altına düştü. AK Parti’ye oy veren asgari ücretli 7 çeyrek altın alıyorken 3 çeyrek altına düştü. O, bizim bidon hesabından üzülmüş, başka mazot hesapları yapıyor.

Ülkeyi 23 yıldır yöneten kişinin, ‘Benim verdiğim asgari ücretle 445 litre mazot alınıyor.’ hesabından kıvanç değil hicap duyması gerektiğini düşünüyorum. Alman Şansölyesi, ‘Benim verdiğim asgari ücretle 1370 litre mazot alınıyor.’ diyor.

Almanya ile aramızda 3,5 kat fark var. Sayın Erdoğan, asgari ücretin mazot karşısındaki alım gücüyle övünüyorsa bunun açısından da kendisi açısından da sağlıklı bir değerlendirme olmadığını ifade etmem lazım.”

ÖZDAĞ’DAN ÖZEL’E TEŞEKKÜR

Zafer Partisi lideri da tutuklu bulunduğu sürede CHP’nin kendisine verdiği destekten dolayı Özel’e teşekkür etti.
Herkesin siyasi görüşünden bağımsız şekilde eşit olduğu bir Türkiye istediklerini ifade eden Özel, buna muhalefet kadar iktidarın da ihtiyacı olduğunu anlattı

Okumaya Devam Et

Gündem

İzmit-Büyükada vapur seferleri ne zaman başlıyor? Bilet fiyatları ne kadar?

Yayımlandı

üzerinde

İzmit-Büyükada vapur seferleri düzenlenecek.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, seferler 22 Haziran-21 Eylül tarihlerinde pazar günleri gerçekleşecek.

BİLET FİYATLARI

İzmit, Değirmendere ve Karamürsel çıkışlı turların tam bileti 350, öğrenci tarifesi de 225 lira olacak.

Darıca ilçesi çıkışlı seferlerde tam bilet 260, öğrenci tarifesi ise 200 lira olarak uygulanacak.

Yolculuk için İzmit’ten saat 08.30’da, Değirmendere’den saat 09.15’te, Karamürsel’den saat 10.00’da ve Darıca’dan da saat 11.15’te hareket edilecek.

Büyükada seferlerine katılmak için “www.kocaeli.bel.tr” veya “kdu.kocaeli.bel.tr” adresinden rezervasyon yapılması gerekiyor.

İzmit Körfezi’ndeki mehtap turları ise 21 Haziran-20 Eylül tarihlerinde her cumartesi gerçekleştirilecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

19 Haziran “Juneteenth'” nedir? Juneteenth’in tarihsel mirası

Yayımlandı

üzerinde

1865 yılının 19 Haziran günü, Teksas’ın Galveston kentinde yaşayan Afrikalı-Amerikalı köleleştirilmiş insanlar, uzun süredir bekledikleri haberi nihayet aldı: Artık özgürdüler. Bu tarihi an, Amerikan İç Savaşı’nın sona ermesinden birkaç ay sonra yaşandı. Kuzeyli Birlik kuvvetlerinin köleliği savunan Güney’i mağlup etmesinin ardından, özgürlük haberi ülkenin uzak köşelerine yavaş yavaş ulaşmaktaydı.

Oysa köleliğin kaldırılması, resmî olarak 1 Ocak 1863 tarihinde Başkan Abraham Lincoln tarafından ilan edilen Özgürlük Bildirisi ile yürürlüğe girmişti. Ancak bu bildiri, yalnızca teoride geçerliydi; pratikte ise birçok Güney eyaletinde uygulanmadı. Uzak eyaletlerde, özellikle de Teksas gibi iletişimin yavaş ve askeri denetimin sınırlı olduğu bölgelerde, köle sahipleri bildirinin varlığını gizledi ya da görmezden geldi. Bu yüzden binlerce köleleştirilmiş insan, yasal olarak özgür olmalarına rağmen yıllar boyunca çalıştırılmaya devam etti.

Ancak 19 Haziran 1865’te, General Gordon Granger komutasındaki Birlik askerleri Galveston’a ulaştı ve General Granger, Genel Emir No. 3 ile Teksas’ta köleliğin sona erdiğini resmen duyurdu. Bu duyuruyla birlikte köleleştirilmiş insanlar ilk kez özgürlüklerini öğrenmiş ve hak ettikleri yaşama geçişin kapısını aralamış oldular.

Bugün, tarihçiler ve topluluklar tarafından köleliğin fiilen sona erdiği gün olarak kabul edilir. Juneteenth, yalnızca bir özgürlük ilanı değil; aynı zamanda dayanışmanın, direnişin ve on yıllarca süren adalet mücadelesinin sembolüdür. O günden itibaren, her yıl 19 Haziran’da kutlanan Juneteenth, Amerika’daki Siyah özgürlük hareketinin en önemli kilometre taşlarından biri olarak hafızalarda yer etmektedir.

JUNETEENTH NASIL KUTLANIR?

’de Juneteenth dolayısıyla federal hükümet daireleri kapalı olur. Kutlamaya katılan özel sektör işletmeleri de o gün faaliyet göstermez.

Eyalet düzeyinde ise durum daha değişkendir. Devlet memurlarının ücretli izinli sayılıp sayılmayacağı, o eyaletin Juneteenth’ü resmi bir tatil mi, anma günü mü yoksa başka bir şekilde mi tanıdığına bağlı olarak değişir.

Juneteenth kutlamaları da ülke genelinde farklılık gösterir. Bazı eyaletlerde geçit törenleri, festivaller ve mahalle partileri düzenlenir; insanlar bir araya gelip yemek yer, oyunlar oynar.

Halka açık konuşmalar, şarkılar, piknikler ve kilise ayinleri gibi geleneklerin yanı sıra bazı eyaletlerde rodeolar, yarışmalar, konserler ve geçit törenleri de organize edilir.

Yemek kültürü bu günün önemli bir parçasıdır; barbekü, aile ve arkadaşlarla birlikte günü kutlamanın en yaygın yollarından biridir.

Birçok kişi bu özel günde Siyahi girişimcilere ait işletmelerden alışveriş yapmayı veya Siyahlara ait restoranlarda yemek yemeyi tercih eder.

Bazıları ise, devam eden ırksal eşitsizliklere dikkat çeken daha sade, düşünmeye teşvik eden anma etkinliklerine katılmayı seçer.

JUNETEENTH NEDEN ÖNEMLİ?

Juneteenth, bu bağlamda sadece tarihsel bir dönüm noktasını değil, aynı zamanda günümüzde süregelen ırksal adaletsizliklerle yüzleşme çağrısını da simgeliyor.

Ayrıca bu gün, kölelik tarihinin Amerikan okullarında nasıl öğretilmesi gerektiği konusunda süren kültürel tartışmaların da ortasında yer alıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar