Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Yatmadan önce içmeyin: Asit reflüsünü tetikleyebilir

Yayımlandı

üzerinde

Yatmadan önce içmeyin: Asit reflüsünü tetikleyebilir

Yatmadan önce tüketilen bazı içecekler, özellikle asidik özellikleriyle bilinenler, uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu durum, gastroözofageal reflü hastalığı gibi kronik asit reflüsü yaşayan kişiler için daha da belirgin hale gelir. Portakal suyu, kahve, gazlı içecekler ve sıcak çikolata gibi popüler içecekler, asit reflüsünü tetikleyebilir ve gece boyunca uyku düzenini bozabilir.

Uluslararası Gastrointestinal Bozukluklar Vakfı’na göre, GERD hastalarının %79’u uykudan sonra semptomlar yaşamakta ve bu durum uyku kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Uykusuzluk, mide asidinin yemek borusuna geri akmasını teşvik edebilir ve bu da GERD semptomlarının daha da kötüleşmesine neden olabilir. Bu yüzden yatmadan önce ne yediğiniz ve içtiğiniz oldukça önemlidir.
Portakal suyu, birçok kişi için tazeleyici bir içecek gibi görünse de, yüksek asidik içeriği nedeniyle yatmadan önce tüketildiğinde asit reflüsünü kötüleştirebilir. Portakal gibi turunçgillerin içerdiği sitrik asit, yemek borusunu koruyan alt özofageal sfinkteri gevşetebilir ve bu da asidin yemek borusuna geri akmasına yol açabilir. Bu durumda mide ekşimesi ve rahatsızlıklar meydana gelebilir.
Kahve, hem asidik yapısı hem de içerdiği kafein ile reflüye yatkın kişiler için uygun bir içecek değildir. Kafein, mide asidinin artmasına neden olabilir, özellikle yatarken bu etki daha da şiddetlenir. Akşamları kahve içmek, gece boyunca göğüs veya boğazda yanma hissine yol açabilir ve GERD semptomlarını tetikleyebilir. Reflüye eğilimli bireyler için akşam saatlerinde kahveden kaçınılması önerilir.
Gazlı içecekler, içerdiği karbonat ve asitlerle mideyi rahatsız edebilir ve yatmadan önce tüketildiğinde asit reflüsünü kötüleştirebilir. Şeker içeriği yüksek olan bu içecekler, mide boşalmasını geciktirir ve bu da uyku sırasında reflü semptomlarını artırabilir. Gazlı içecekler yerine, akşam saatlerinde asitsiz içecekler tercih edilmesi daha sağlıklı olacaktır.
Sıcak çikolata, hem kafein hem de kakao içerdiği için mide asidini artırabilir. Ayrıca, tam yağlı süt veya krema gibi yağlı içerikler, sindirimi daha da zorlaştırabilir. Bu tür içecekler, asit reflüsünü tetikleyebilir ve gece boyunca mide ekşimesine neden olabilir. Alternatif olarak, süt içermeyen, düşük yağlı sıcak çikolatalar tercih edilebilir.
Asit reflüsünü engellemek ve iyi bir uyku uyumak isteyenler için bitki çayları harika bir alternatif sunmaktadır. Papatya veya zencefil gibi sıcak ve kafeinsiz bitki çayları, hem sakinleştirici özellikleriyle uykuyu destekler hem de sindirimi kolaylaştırır.Sonuç olarak, gece yatmadan önce tüketeceğiniz içeceklerin türü, uyku kalitenizi ve reflü semptomlarınızı doğrudan etkileyebilir. Reflüye yatkınsanız, asidik ve kafeinli içeceklerden kaçınmak, gece boyunca rahat bir uyku için en iyi çözümdür.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

İtalyan müziğinin efsanesi Eros Ramazzotti, D Maris Bay’de unutulmaz bir geceye imza attı

Yayımlandı

üzerinde

Eros Ramazzotti, D Maris Bay’de

Yaz sezonunun en özel buluşmalarından biri olan Big Art Festival, D Maris Bay’in büyüleyici doğasında üçüncü kez gerçekleşti.

27 Temmuz akşamı, dünya müzik sahnesinin en ikonik seslerinden Eros Ramazzotti, izleyicilere etkileyici bir performans sundu. Bu özel gecede; müzik, lezzet ve atmosfer kusursuz bir uyum yakalayarak misafirlere hafızalardan silinmeyecek bir yaz gecesi yaşatıldı. D Maris Bay’in büyüleyici manzarası eşliğinde gerçekleşen Big Art Festival, seçkin davetlileri İtalyan müziğinin efsanevi şarkıları ve gastronomi dünyasının ustalıkla hazırlanmış lezzetleriyle bir araya getirdi. Gün batımı kokteyliyle başlayan gece, Aurora Capri’nin 130 yılı aşan gastronomi mirasını yansıtan özel bir menüyle devam etti. Şef Franco Aversa ve Mia D’Alessio’nun imzasını taşıyan lezzetler, davetlilere Akdeniz’in zarif dokunuşlarla yeniden yorumlanmış tatlarını sundu. Ardından sahne alan Eros Ramazzotti, güçlü sesi ve sahnedeki enerjisiyle dinleyicileri adeta büyüledi. Konserin ardından başlayan DJ performansları ise gece boyunca sürdü.

AURORA CAPRİ’DEN AKDENİZ RÜYASI TADINDA BİR MENÜ  Burrata ve kuşkonmaz eşliğinde hazırlanan kırmızı karides carpaccio ile başlayan menü, midye ve kabak kremasıyla zenginleştirilmiş safran aromalı çıtır risotto ile devam etti. Ana yemekte, patates kremasıyla sunulan ızgara Datça levreği, tatlı da ise limon kremalı Capri kek geceye unutulmaz bir gastronomik deneyimle imza attı. EFSANEVİ BİR YAZ GECESİ  Haziran ayında gerçekleşen Alan Parsons Live Project konserinin ardından D Maris Bay, bu kez Ramazzotti’nin etkileyici sahne performansıyla bir kez daha unutulmaz bir deneyime ev sahipliği yaptı. 300’ü aşkın seçkin davetlinin katılımıyla gerçekleşen etkinlik, doğa, müzik ve rafine lezzetlerin büyüleyici uyumunu bir araya getirdi.

Okumaya Devam Et

Magazin

Yaz sıcaklarında serinliğin adresi oldu: Eşsiz manzarasıyla hayran bırakıyor

Yayımlandı

üzerinde

Yaz sıcaklarında serinliğin adresi oldu: Eşsiz manzarasıyla hayran bırakıyor

Konya’nın Hadim ilçesindeki Yerköprü Şelalesi, kavurucu sıcaklardan bunalan vatandaşların serinlemek için tercih ettiği adreslerin başında geliyor.

Konya’ya yaklaşık 110 kilometre uzaklıktaki bulunan Göksu Nehrinin sularının aktığı şelale, yaz aylarında serinlemek ve piknik yapmak için doğal bir kaçış rotası olurken, doğasever ve fotoğraf tutkunları için de eşsiz manzaralar sunuyor.
Yaklaşık 20 metre yükseklikten dökülen şelale, çevresindeki yürüyüş parkurları, seyir noktaları ve piknik alanları sayesinde yerli ve yabancı turistlerin doğa ile iç içe güzel vakit geçirmesini sağlıyor. Özellikle hafta sonları sıcak havadan kaçmak isteyenlerin alternatif serinleme noktası oluyor.
Şelaleyi ziyarete gelenlerden Ahmet Yılmaz, şelaleyi ilk gördüğünde doğal güzelliklerine hayran kaldığını söyledi. Fırsat buldukça şelaleye geldiğini belirten Yılmaz, “Konya’nın bu nadide şelalesini yolumuz düştükçe ziyaret ediyoruz. Bu güzel tabiatı tüm vatandaşlarımızın görmesini canı gönülden istiyorum. Eşsiz bir manzara, eşsiz bir ortam. Mutlaka herkesin gelip görmesi gereken bir yer” dedi.
Serinlemek için şelaleyi tercih edip gelenlerden Bahri Kocabıyık, “Yaz sıcaklarında bir nebze olsun serinlemek için Yerköprü Şelalesini tercih ettik. Bizim için gayet verimli bir gün oldu, serinledik. Aynı zamanda su sesi ile biraz huzur bulduk. Daha önceki gelişimde böyle bir düzenleme yoktu ama bu son düzenleme ile burası gayet güzel olmuş memnun kaldım” şeklinde konuştu.
Okumaya Devam Et

Magazin

Profesör açıkladı: Kanseri önlemek için 7 altın kural

Yayımlandı

üzerinde

Profesör açıkladı: Kanseri önlemek için 7 altın kural

Kanser, kontrolsüz hücre büyümesiyle ortaya çıkan ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilen ciddi bir hastalık grubudur. Genetik mutasyonlar sonucu hücrelerin anormal şekilde bölünmesiyle gelişen kanser, iyi huylu veya kötü huylu tümörlere yol açabilir. Tedavi edilebilse de tekrarlama riski yüksek olduğundan, önleyici tedbirler büyük önem taşıyor.

Amerikalı biyoloji, genetik ve biyokimya profesörü Thomas N. Seyfried, 30 yıllık kanser araştırmalarının ardından, hastalıktan korunmak için uygulanması gereken 7 temel öneriyi sıraladı:
Kronik yüksek kan şekeri, obezite ve diyabeti tetikleyerek kansere zemin hazırlıyor. Şekerli atıştırmalıklar ve beyaz ekmek gibi rafine gıdalar kan şekerini hızla yükseltiyor. Seyfried, tam tahıllar, sebze ve meyve tüketilmesini ve öğünlerin düzenli saatlerde alınmasını öneriyor. Böylece iltihap riski azalıyor ve kanser oluşumu engelleniyor.
Beyaz pirinç, beyaz ekmek ve şekerli içecekler gibi rafine karbonhidratlar insülin seviyesini artırıyor ve kanser hücrelerinin çoğalmasına yol açabiliyor. Uzmanlara göre, tam tahıllı ve lif açısından zengin besinler tercih edilmeli. Rafine karbonhidrat alımını düşürmek, meme ve kolon kanseri riskini de azaltıyor.3. DÜZENLİ EGZERSİZ YAPINFiziksel aktivite, en az 13 farklı kanser türüne yakalanma riskini düşürüyor. Spor salonu şart değil; yürüyüş, bisiklete binme, yüzme ya da ev işleri de bu gruba giriyor. Haftada en az 150 dakika hareket etmek, bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve hormon dengesini koruyor.
Aralıklı oruç, yemeklere 12-16 saat ara verilerek yapılabiliyor. Bu yöntem, vücudun onarım mekanizmalarını harekete geçirerek bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Uzmanlar, oruç planına başlamadan önce mutlaka doktora danışılması gerektiğini vurguluyor.
Uzun süreli stres, bağışıklık sistemine zarar veren hormonların salgılanmasına yol açıyor. Meditasyon, derin nefes egzersizleri ve doğada vakit geçirmek stresi azaltmada etkili yöntemler arasında. Sosyal medyadan ara sıra uzaklaşmak ve gerektiğinde destek almak da öneriliyor.
Sürekli iltihaplanma, kanser riskini artırıyor. Renkli sebze-meyveler, kuruyemişler, zeytinyağı, yağlı balıklar ve antioksidan açısından zengin baharatlar (sarımsak, zencefil, zerdeçal) beslenme düzeninde mutlaka yer almalı. İşlenmiş gıdalar, kızartmalar, kırmızı et ve şekerli içecekler ise sınırlı tüketilmeli.
Yetersiz uyku, bağışıklık sistemini zayıflatıyor ve kanserden koruyan hormonların dengesini bozuyor. Her gece 7-9 saat uyumak, düzenli bir uyku programı oluşturmak ve uyku öncesi ekranlardan uzak durmak büyük önem taşıyor.Uzmanlara göre bu basit ama etkili adımlar, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser riskini önemli ölçüde azaltıyor.
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar