Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

“Türkiye Yüzyılında Göçün Yeni Modeli: Erdoğan’dan AKM’de Tarihi Açıklamalar”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul AKM’de ‘Türkiye Yüzyılında Türkiye’nin Göç Yönetimi Modeli’ programında 4 milyon 33 bin göçmen, 200 bin güvenli geri dönüş ve düzensiz göçle mücadele detaylarını paylaştı. Yeni vizyon, entegrasyon ve uluslararası işbirlikleriyle göç yönetiminde çığır açıyor.”

İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Türkiye’nin Göç Yönetimi Modeli” programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, konuşmasında dünya göç gerçeklerine vurgu yaparak, Türkiye’nin göçmenlere sağladığı destek ve geliştirdiği politikaları detaylandırdı. Programda ayrıca, Suriyeli sığınmacıların güvenli geri dönüş süreçleri, düzensiz göçle mücadele ve entegrasyon stratejileri gibi konular ön plana çıktı. Bu makalede, Erdoğan’ın AKM’deki konuşmasının temel mesajları, Türkiye’nin göç yönetimindeki yenilikçi yaklaşımı ve gelecek vizyonu ele alınacak; ayrıca SEO uyumlu başlık, meta açıklaması ve anahtar kelimeler sunulacaktır.

Programın Arka Planı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın ev sahipliğinde düzenlenen programa katıldı ve burada “Türkiye Yüzyılı” vizyonu çerçevesinde göç yönetimine dair yeni modelin tanıtımını yaptı . Programın açılış konuşmasında, Türkiye’nin tarih boyunca mazlumlara kucak açan “ensar” rolü vurgulandı ve Anadolu’nun güvenli liman olduğu belirtildi .

Konuşmanın Temel Mesajları

Küresel Göç Gerçekleri

Erdoğan, dünya nüfusunun %3,6’sının uluslararası göçmen konumunda olduğunu hatırlatarak, göçün küresel bir gerçeklik olduğuna dikkat çekti . Bu kapsamda, Türkiye’nin ürettiği politikaların evrensel boyutta örnek teşkil ettiğini vurguladı .

Türkiye’deki Göçmen Sayısı ve Statü Dağılımı

Cumhurbaşkanı, Türkiye’de yaklaşık 4 milyon 33 bin göçmenin yaşadığını; bunların 2 milyon 768 bininin geçici koruma kapsamında Suriyeli sığınmacılar olduğunu açıkladı . Bu nüfusun yönetimi için geliştirilen tedbirlerin, göçmen sayısının günden güne azalmasına katkı sağladığı belirtildi .

Güvenli Geri Dönüş Süreçleri

Erdoğan, 9 Aralık 2024’ten bu yana Türkiye’den Suriye’ye geri dönenlerin sayısının 200 bine ulaştığını; toplam geri dönüş sayısının ise 931 bin 450 olduğunu ifade etti . Bu başarı, Suriye’de çatışmaların büyük ölçüde sona ermesi ve yürütülen diplomatik çabaların sonucu olarak sunuldu .

Düzensiz Göçle ve Kaçakçılarla Mücadele

Düzensiz göçün önlenmesi amacıyla son iki yılda 270 bin düzensiz göçmenin Türkiye’ye girişinin engellendiği; 263 bin kişinin sınır dışı edildiği açıklandı . Ayrıca, göçmen kaçakçılarına yönelik 14 bin 400 operasyon düzenlendiği, 9 bin 867 araca el konulduğu ve 23 bin 780 kişinin gözaltına alındığı bilgisi paylaşıldı .

Türkiye’nin Göç Yönetiminde Yenilikçi Yaklaşımlar

Entegrasyon ve Sosyal Uyum

Erdoğan, göçmen entegrasyonunda eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere erişimin önemine vurgu yaptı ve Suriyeli çocukların eğitim imkanlarının artırıldığını; 2024’te ilk defa Suriye’de eğitim gören öğrencilerin Türkiye’deki okullara düzenli şekilde katıldığını belirtti .

Teknoloji Destekli İzleme Sistemleri

Göç İdaresi Başkanlığı tarafından geliştirilen mobil uygulama ve veri analitiği platformlarının düzensiz göçü izleme ve müdahale süreçlerini hızlandırdığı; böylece kaynakların etkin kullanımı sağlandığı açıklandı

Uluslararası İşbirlikleri

Türkiye’nin AB ve BM ile yürüttüğü ortak projeler sayesinde hem Avrupa’ya yönelik düzensiz göç akınının kontrol altına alındığı hem de sığınmacı haklarının korunmasına yönelik normatif çerçeve oluşturulduğu ifade edildi .

Geleceğe Yönelik Vizyon ve Hedefler

Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı” çatısı altında göç yönetiminde amaçlanan hedefleri şu şekilde özetledi:

  • Güvenli Göç Koridorları: Yasal göç rotalarının çeşitlendirilmesi ve güvenli alternatiflerin oluşturulması .

  • Sürdürülebilir Entegrasyon: Sosyal uyum projeleriyle göçmenlerin ev sahibi toplumla bütünleşmesinin desteklenmesi .

  • Bölgesel İstikrar: Göç baskısını azaltmak için komşu bölgelerde yeniden imar ve kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi .

Sonuç

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKM’deki konuşması, Türkiye’nin göç politikalarındaki kapsamlı yaklaşımını ve “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun göç yönetiminde somut adımlara dönüştüğünü ortaya koydu. Geri dönüş süreçlerinin hızlandırılması, düzensiz göçle etkin mücadele, entegrasyon projeleri ve uluslararası işbirlikleri, Türkiye’nin bu alandaki liderliğini pekiştiriyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Etiler’de Akılalmaz Kentsel Dönüşüm Oyunu: Taşyapı Her Apartmandan Daire Alıp Kat Maliki Oldu

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul’un seçkin semti Etiler’de Taşyapı’nın Emrullah Turanlı önderliğinde her apartmandan bir daire satın alarak kat maliki olma stratejisi ve “çürük raporu” tehdidiyle kentsel dönüşüme zorlaması, mahalleliyi “kentsel yıkım” endişesine sürüklüyor.

1. Olayın Özeti

İstanbul Etiler’de Toprakkale Sokak merkezli mahallede, Taşyapı’nın sahibi Emrullah Turanlı’nın “her apartmandan bir daire” satın alarak kat maliki unvanı elde ettiği ve kat maliki sıfatıyla binaları kentsel dönüşüme zorladığı iddia ediliyor . Fiilen 2 binden fazla kişiyi etkileyen sürece mahalle sakinleri “kentsel yıkım” adını veriyo.

2. Her Apartmandan Bir Daire Satın Alma Stratejisi

Taşyapı, mahalledeki 3 bloklu site dahil olmak üzere, her yapının ortak kullanım şartları gereği kat maliki sayılmak için birer daire edindi. Böylece, hem apartman yönetimine hem de kentsel dönüşüm karar sürecine veto ve baskı unsuru ekleyebilecek çoğunluğa yakın konum elde etti .

3. “Çürük Raporu” Tehdidi ve Karot Uygulaması

Firma, daire satın aldığı binalardan karot numunesi aldırarak “çürük yapı” raporu çıkarılacağı tehdidini kullanıyor. Bu rapor, yasal süreçte kentsel dönüşümün zorunlu hale gelmesine zemin hazırlıyor ve maliklere pazarlık baskısı oluşturuyor .

4. Huzurevi Arsasına İnşa Edilen Otel ve Ruhsat Sorunları

Aynı şirket, Toprakkale Sokak’taki huzurevi arsasına 8 katlı bir otel inşa etti ancak uzun süre İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ruhsat alamadı. 2016’da “ÇED gerekli değildir” kararı çıkarken, otel hâlâ resmi ruhsata kavuşamadı. Ruhsatsız yapıyı kurtarmak için mahalle binalarının yıkımını hedeflediği iddia ediliyor .

5. Mahalle Sakinlerinin Tepkisi

Konuyla ilgili konuşan yurttaşlar, “Bu kentsel dönüşüm değil, kentsel yıkım” diyerek tepkilerini dile getiriyor. “Evlerimizin üzerine çöküyorlar” diyen mahalleli, taviz vermeyenlere “karot aldıracakları” tehdidiyle karşı karşıya bırakıldıklarını vurguluyor

6. Taşyapı Sahibi Turanlı’nın Savunması

Emrullah Turanlı, “Etiler’deki evler dua ile ayakta duruyor” ifadelerini kullanarak binaların depreme dayanıksız olduğunu savundu. Kentsel Dönüşüm Yasası uyarınca mevzuata uygun şekilde hareket ettiklerini ve dönüşümün kaçınılmaz olduğunu belirtti .

7. Hukuki Boyut ve Kat Maliklerinin Hakları

Kentsel Dönüşüm Yasası’na göre riskli yapı tespiti sonrasında çoğunluk kararı aranıyor. Tek bir kat maliki bile dönüşüme karşı çıktığında süreç uzayabiliyor; ancak Taşyapı’nın “bir daire sahipliği” taktiği, hukuki çoğunluk hesaplarında baskı unsuru oluşturuyor. Kat malikleri, toplu iradeyi ve bilgilendirme usullerini inceleyen uzmanlarla harekete geçebilir.

8. Sonuç ve Beklentiler

Etiler’de yaşanan bu “kentsel dönüşüm oyunu”, emlak piyasasında benzeri görülmemiş bir taktik olarak kayda geçti. Hukuki süreçler, bilirkişi raporları ve yerel yönetim kararları, mahallelinin kaderini belirleyecek. Önümüzdeki günlerde mahkemeye taşınacak davalar ve İBB’den gelecek imar denetimleri kritik önem taşıyor.


Yazarın Notu:
Bu makale, Etiler Toprakkale Sokak’taki güncel gelişmeleri ve Taşyapı’nın stratejilerini tüm boyutlarıyla ele alır. Hukuki süreçlere ilişkin ayrıntılar için ilgili yönetmelik ve bilirkişi raporları takip edilmelidir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Manisa Salihli’de Zeytin Bahçesindeki Asırlık Top Mermisi Şoku: “Ölümle Burun Buruna Geldim”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Manisa’nın Salihli ilçesinde zeytin bahçesini sulayan çiftçi Kemal Yıldız, Kurtuluş Savaşı’ndan kaldığı tahmin edilen asırlık top mermisi buldu. Bomba imha ekiplerinin kontrollü patlatma operasyonu detayları ve çiftçinin korku dolu anları.

Olayın Gerçekleştiği Lokasyon ve Zaman

  • Tarih & Saat: 1 Ağustos 2025, yaklaşık 17:30

  • Yer: Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Çukuroba Mahallesi, tren yolu mevkiindeki zeytin bahçesi

İlk Fark Ediliş ve Çiftçinin İfadesi

Zeytinlerini suladığı sırada toprağın yüzeyinde paslı ve metalik bir cisim fark eden çiftçi Kemal Yıldız, önce “taş” sandığı bu nesneyi inceledi. Cismi dikkatle inceleyince bunun eski bir top mermisi olduğunu anlayan Yıldız, “Ölümle burun buruna geldim” sözleriyle yaşadığı paniği dile getirdi .

İhbar ve İlk Müdahale

Yıldız, derhal 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak durumu bildirdi. Kısa süre içerisinde olay yerine gelen Salihli İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, zeytinliğin çevresinde geniş çaplı bir güvenlik çemberi oluşturarak bölgeyi vatandaşlara kapattı .

Bomba İmha Uzmanlarının Operasyonu

Manisa İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı bomba imha uzmanları, bölgeye hızlıca intikal ederek:

  1. Mermiyi kontrollü şekilde fünye ile patlatma kararı aldı.

  2. Patlatma öncesi ve sonrası için çevredeki ağaçlık alanı ve mahalle halkını güvenli bölgeye yönlendirdi.

  3. Kontrollü patlatma sonrası kalıntılar emniyet birimlerince muhafaza altına alındı .

Tarihi Arka Plan ve Uzman Görüşleri

  • İlk incelemelere göre, patlamamış top mermisi Kurtuluş Savaşı dönemine ait bir mühimmat parçası olarak değerlendiriliyor.

  • Uzmanlar, bölgedeki eski muharebe hattı haritalarıyla karşılaştırma yaparak kesin dönemi belirlemek için çalışmalarını sürdürüyor .

Çiftçinin Yaşadığı Korku Dolu Anlar

Kemal Yıldız, “Başta taş sandım ama içeriyi açınca merminin içinde fünye olduğunu gördüm. O an ölümün ne kadar yakın olduğunu anladım. Allah korudu.” diyerek yaşadığı dehşeti anlattı .


Sonuç ve Önlemler
Bu tür tarihi mühimmat buluntularında yetkililer, vatandaşları asla müdahale etmemeye ve derhal emniyet birimlerine haber vermeye davet ediyor. Olay, Salihli’de güvenlik protokollerinin ne kadar hızlı işletilebileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Trump’tan Rusya’ya Karşı Nükleer Denizaltı Hamlesi: İki Denizaltı Rus Karasuları Yakınına Sevk Ediliyor

Yayımlandı

üzerinde

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’ya yönelik artan gerilimler kâbesinde iki nükleer denizaltının konuşlandırılmasını emretti. Kararlılığın perde arkası, stratejik analiz ve uluslararası yankılar.

Giriş

1 Ağustos 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump, eski Rusya Devlet Başkanı Dmitry Medvedev’in “provokatif beyanlarına” karşılık olarak iki nükleer denizaltının Rus karasuları yakınlarına konuşlandırılmasını emretti. Trump, bu hamlenin tamamen “önleyici tedbir” olduğunu vurgularken, gelişme küresel jeopolitiği yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyo.


1. Arka Plan: Trump ve Medvedev Arasındaki Restleşme

  • Medvedev’in Uyarısı: Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı olan Dmitry Medvedev, 22 Temmuz 2025’te sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Trump’ın Ukrayna’ya yönelik 8 Ağustos’a kadar ateşkes restine misilleme yapabilecekleri tehdidinde bulundu. Medvedev, Rusya’nın nükleer kapasitesinin hafife alınmaması gerektiğini belirtti .

  • Trump’ın Ultimatomu: Trump, Rusya’nın Ukrayna’da 8 Ağustos’a kadar ateşkese uymaması durumunda hem Rus enerji alıcılarına hem de üçüncü taraflara yaptırım uygulanacağını duyurmuştu .


2. Trump’ın Nükleer Denizaltı Hamlesi

  • Karar ve Gerekçe: Trump, 1 Ağustos sabahı Truth Social üzerinden paylaştığı mesajda, Medvedev’in “aptalca ve kışkırtıcı” açıklamaları üzerine iki denizaltının “uygun bölgelere” sevkini emrettiğini açıkladı. “Sözlerin önemi büyük; istenmeyen sonuçlara yol açabilir” ifadelerini kullandı .

  • Detaylar: Emri verilen denizaltıların hangi filolara bağlı olduğu ve tam rota bilgileri açıklanmadı. Rusya kara sınırlarına yakın bölgeler seçildiği belirtiliyor, ancak operasyonel gizlilik gerekçesiyle tam konum vergilendirilmiyor .


3. Stratejik ve Jeopolitik Analiz

Boyut Değerlendirme
Askeri Gösteri Nükleer denizaltı konuşlandırması, “nükleer seçenek” kabiliyetinin görsel bir teyidi olarak değerlendirilebilir.
Diplomatik Baskı Rusya üzerinde diplomatik baskıyı artırmak, Ukrayna’da ateşkese zorlamak.
Riskler Yanlış anlaşılma, tırmanma riski; Rusya’nın benzer bir hamleyle cevap verme ihtimali.
Uluslararası Algı Müttefiklerin desteği sorgulanabilir; Çin ve NATO üyelerinin reaksiyonlarına bağlı diplomatik dalgalanmalar.

4. Uluslararası Tepkiler

  • Rusya’dan Yanıt: Rusya Dışişleri’nden yapılan ilk açıklamada, “ABD’nin nükleer gösterisine” sert tepki geldi, diyalog çağrısı yapılmadan askeri baskının artırılmasının bölgesel istikrarı zedelediği bildirildi.

  • NATO Müttefikleri: Almanya ve Fransa, önleyici tedbirler yerine “siyasi ve diplomatik çözüm” çağrısında bulundu.

  • Çin ve Diğerleri: Çin Dışişleri, tırmanmanın “bölgesel dengeyi bozacağını” savunarak tarafları itidale davet etti.


5. Sonuç ve İleriye Dönük Beklentiler

Trump’ın nükleer denizaltı hamlesi, yüksek risk içeriyor ve tırmanmayı tetikleyebilecek bir adım olarak görülüyor. Önümüzdeki günlerde:

  1. Ceasefire Görüşmeleri: Rusya’nın ateşkes tekliflerine yanıtı takip edilecek.

  2. Yaptırımların Kapsamı: ABD’nin ikinci dalga yaptırımları 8 Ağustos’a kadar netleşecek.

  3. Askeri Manvralar: Karşılıklı manevraların yoğunluğu artabilir ve güven artırıcı önlemler ihtiyacı doğabilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar