Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Türkiye-İtalya Zirvesi: Erdoğan ve Meloni’den Savunmada Ortak Üretime ve 40 Milyar Dolarlık Ticaret Hedefine Vurgu

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
29 Nisan 2025’te Roma’da buluşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Meloni, savunma sanayii iş birliğini derinleştirip insansız hava araçlarında ortak üretimi başlatarak ikili ticaret hacmini 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

Özet
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, 29 Nisan 2025’te Roma’da bir hükümetlerarası zirvede bir araya gelerek savunma sanayii iş birliğini derinleştirme, yıllık 40 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşma ve insansız hava araçları ortak üretimi gibi somut adımları resmiyete döktüler . Zirve kapsamında 400’den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla düzenlenen iş forumunda bakanlıklar arası sektör özelinde mutabakat muhtıraları imzalandı . Savunma sanayii alanında Leonardo ve Baykar ortaklığındaki yeni girişimin, hem Türkiye’nin teknolojik kapasitesini hem de İtalya’nın Avrupa pazarlarındaki gücünü pekiştireceği vurgulandı . İki lider, 2024’te 32 milyar dolar olarak gerçekleşen ticaret hacmini 2025 sonunda 40 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini duyurdular .

Giriş

Nisan ayı başında Roma’da yapılması planlanan Erdoğan–Meloni zirvesi, İtalyan tarafının programa ilişkin talepleri nedeniyle ertelenmişti  Ancak iki lider, 29 Nisan 2025’te Villa Doria Pamphili’de düzenlenen hükümetlerarası toplantıda bir araya gelerek ikili ilişkilerde yeni bir dönem başlattılar .

Zirvenin Temel Konuları

Savunma Sanayii İş Birliği

Erdoğan ve Meloni, Türkiye–İtalya savunma sanayii alanında mevcut iş birliklerini daha ileri taşımak için yeni projelere imza atacaklarını açıkladılar . Mart ayında duyurulan Leonardo–Baykar ortak girişimi çerçevesinde insansız hava araçlarının ortak üretiminin hız kazanacağı ifade edildi .

Ticaret Hacmi ve Ekonomik Hedefler

Liderler, 2024 yılında 32 milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticaret hacmini, ortak atılacak adımlarla 2025 yılı sonunda 40 milyar dolara çıkarmayı amaçladıklarını duyurdular . İtalya’da faaliyet gösteren 400’den fazla Türk ve 400’den fazla İtalyan şirketiyle ticari ilişkilerin çeşitlendirileceği belirtildi .

Ortak Girişimler ve İnovasyon

Zirvede, enerji, ulaşım ve gıda gibi stratejik sektörlerde yeni yatırımları hızlandıracak bir dizi memorandum da imzalandı . İş forumunda, iki ülkenin özel sektörü temsilcileri büyüme fırsatlarını değerlendirme imkânı buldu

İkili İlişkilerde Yeni Dönem

Erdoğan ve Meloni, görüşme öncesi yaptıkları telefon diplomasisinde de bölgesel ve uluslararası krizlere ilişkin koordinasyonu artırma taahhüdünde bulunmuşlardı .

Toplantı Ardından

Zirve sonunda her iki hükümetin ilgili bakanlıkları detaylı eylem planları hazırlamak üzere çalışma grupları oluşturdu .

Sonuç

Roma zirvesi, Türkiye–İtalya ilişkilerinde savunma, ticaret ve inovasyon ekseninde somut adımlar atılmasını sağlayarak stratejik ortaklıkta kritik bir eşik oluşturdu

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Aydın’ı Sarsan Bebek Skandalı: 9 Günlük Bebeği Para Karşılığı Satın Alan Çocuk Doktorunun Kan Donduran İtirafı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması: Aydın Kuşadası Devlet Hastanesi’nde görevli çocuk doktoru Şebnem E.’nin 9 günlük bebeği para karşılığı satın alması ve hemşirelerin dikkatiyle skandalın ortaya çıkması, insan ticareti ve taksirle yaralama soruşturmasını beraberinde getirdi.

1. Giriş

Aydın’ın turizm merkezi Kuşadası’nda olağanüstü bir sağlık skandalı patlak verdi. Devlet Hastanesi’nde görevli çocuk doktoru Şebnem E., doğum yapan ve bebeğine bakım sağlayamayacağını beyan eden bir anneden, 9 günlük bir bebeği para karşılığı satın aldığını itiraf etti . Doktorun bu insan ticaretine ilişkin itirafı, skandalın boyutlarını tüm ülkeye duyurdu.

2. Olayın Detayları

  • Bebeğin Satın Alınması: İddialara göre, hastanede doğum yapan anneden “çocuğuna bakamayacağını” söylemesi üzerine Şebnem E., 9 günlük bebeği para karşılığı devraldı .

  • Eve Götürme ve Bakıcı Tutma: Doktor, bebeğin bakımını sürdürmek için evine bir bakıcı da tuttu.

  • Kazaya Bağlı Yaralanma: Bebeği kucağından düşüren doktor, panikleyerek yaralanan çocuğu tedavi ettirmek için bakıcı aracılığıyla önce çalıştığı hastaneye getirdi .

3. Hemşire Dikkati ve Skandalın Ortaya Çıkışı

Yoğun bakım ünitesinde görevli hemşireler, hastaneye getirilen bebeğin yüzünde ve başında darbe izleri fark etti. Şüphelenen hemşireler durumu üst yönetime bildirdi ve olay şöyle açığa kavuştu:

“Anne-baba olmadığı için ilçe dışı sevki uygun gördüm” notuyla Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilen bebeğin, doktorun kendi altındaki hastaneden olduğu ortaya çıktı .

4. Hukuki Süreç ve Soruşturmanın Seyri

  • Soruşturma Konuları: Doktor Şebnem E. hakkında “insan ticareti” ve “taksirle yaralama” suçlarından resen soruşturma başlatıldı .

  • İtiraf ve Gözaltı: Gözaltına alınan doktor, suçunu itiraf ederek bebeği 11 gün önce satın aldığını kabul etti

  • Adli Belgeler: Sevk belgelerinde yer alan ifadeler, skandalın hukuki boyutunu netleştirdi ve yetkili adli mercilere delil teşkil etti.

5. Uzman Görüşleri ve Toplum Tepkisi

  • Çocuk Hakları Uzmanları: Uzmanlar, tıbbi personelin öncelikli sorumluluğunun hastaların refahı ve hukuka riayet olduğunu belirtiyor. Bu tür eylemlerin sağlık sistemine duyulan güveni sarstığını vurguluyorlar.

  • Toplumsal Tepki: Sosyal medyada “bebek ticareti” ve “doktor skandalı” etiketleri trend listesine girdi; pek çok vatandaş, benzer vakaların önlenmesi için daha sıkı denetim talep ediyor.

6. Sonuç ve Değerlendirme

Kuşadası’nda patlak veren bu skandal, sağlık çalışanlarının etik ve yasal sınırları nasıl aşabileceğine dair ürkütücü bir örnek oluşturdu. Soruşturmanın devam etmesiyle, benzer vakaların önüne geçilmesi adına hastane protokollerinin ve mesleki denetim mekanizmalarının gözden geçirilmesi ivedilik kazanmış durumda. Kamuoyunun bu skandaldan çıkaracağı ders, “insan ticaretine geçit vermeyen şeffaf bir sağlık sistemi” için kaynakların etkin kullanımını ve sıkı kontrol zincirlerini zorunlu kılıyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Bursa’da Orman Yangını 300 Kovan Arıyı Telef Etti

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
26 Temmuz 2025’te Bursa’nın Gürsu ilçesinde çıkan orman yangınında Karahıdır Mahallesi’nde 300’e yakın arı kovanı ve 4 ahır kullanılamaz hale geldi. Arıcılık ve tarımsal üretimde yaşanan kayıp, bölge ekonomisini ve ekosistemi derinden etkiliyor.

Yangının Ayrıntıları ve Kapsamı

26 Temmuz 2025 tarihinde, Bursa’nın Gürsu ilçesine bağlı Karahıdır Mahallesi’nde çıkan orman yangını büyük bir alana yayıldı. Yangın, rüzgârın da etkisiyle kısa sürede kontrolü zorlaştırarak mahalle çevresini ateş çemberine dönüştürdü . Olayda; yaklaşık 300 arı kovanı, 4 ahır tamamen kullanılmaz hale gelirken, 2 evde de kısmi hasar meydana geldi.

Mahallelinin ve Muhtarın Tanıklığı

Karahıdır Mahallesi Muhtarı Erol Karakaş, yangının bir gece boyunca sürerek hem duman hem de alevler nedeniyle halkın nefesini kestiğini belirtiyor. Karakaş, kadın ve çocukların güvenli bölgelere tahliye edildiğini, erkeklerin ise alevlerle mücadele ettiğini ifade etti . “Daha fazla zarar oluşmaması teselli kaynağımız oldu,” sözleriyle yangının mahalleye sıçramadan durdurulmasının önemine vurgu yaptı .

Ekolojik ve Ekonomik Etkiler

Bölgede yaklaşık 3.000 civarında meyve üreticisi bulunuyor ve Karahıdır, özellikle armut üretimiyle biliniyor . Arılar olmadan polinasyon gerçekleşmediği için meyve ve sebze veriminde %75’e varan düşüşler yaşanabiliyor . Bu kayıp sadece arıcıları değil, tüm tarımsal üreticileri ve yerel ekonomiyi doğrudan etkiliyor.

Kurumların Müdahalesi ve Destek Çalışmaları

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Gürsu Belediyesi ve Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ekipleri, yangın söndürme çalışmalarının yanı sıra zarar tespit ve raporlama çalışmalarını da başlattı . Bölgeye sevk edilen ekipler, acil ihtiyaçları belirleyerek arıcıların bir an önce eski faaliyetlerine dönmesi için destek talebinde bulunuyor.

Arıcıların Beklentileri ve İleriye Dönük Öneriler

15 yıldır arıcılık yapan Osman Bektaş, “Ne destek verirlerse razıyım” diyerek zarar gören 10 kovanı için tazminat beklentisini dile getirdi . Uzun vadede; erken uyarı sistemleri, yangın şeritleri oluşturma ve düzenli tatbikatlarla benzer felaketlerin önüne geçilmesi, bölgedeki arıcılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini sağlayacaktır.


Sonuç olarak, Bursa’daki orman yangını yalnızca doğayı değil, binlerce arı kovanını ve tarımsal üretimi de hedef aldı. Yerel yönetimler ile tarım paydaşlarının koordineli çalışması ve arıcıların ihtiyaçlarının hızlı karşılanması, bölge ekonomisinin ve ekosistemin yeniden canlanması için kritik öneme sahiptir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Elazığ Alacakaya’da Maden Ocağında Göçük: İşçiler Enkaz Altında Kaldı, Kurtarma Çalışmaları Sürüyor

Yayımlandı

üzerinde

 

Açıklaması :

Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde bir maden ocağında meydana gelen göçükte işçiler enkaz altında kaldı. AFAD, UMKE ve jandarma ekipleri kurtarma çalışmalarını hızlandırdı.

1. Olayın Özeti

Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde, 1 Ağustos 2025 sabahı saat 10:38 civarında bir maden ocağında göçük meydana geldi . Göçük altında işçilerin kaldığı, yetkililerin ilk belirlemelerine yansıdı .

2. Kurtarma ve Müdahale Çalışmaları

  • Olay yerine AFAD, UMKE, sağlık personeli ve jandarma ekipleri sevk edildi.

  • Ekipler, kurtarma köpekleri ve özel donanımlı vinçlerle enkaz kaldırma çalışmalarına başladı .

  • Yetkililer, yıkım riskine karşı alanda geniş güvenlik şeridi oluşturdu ve çevre halkı kontrollü bölgeden uzaklaştırıldı .

3. Enkaz Altındaki İşçilerin Durumu

  • Şu ana dek resmi bir yaralı veya vefat açıklaması yapılmadı; arama-kurtarma ekipleri hâlen olası sağ kurtarma ihtimaline odaklanıyor .

  • Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Sözcüsü, enkaz altında kalan işçi sayısının netleşmesi için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

4. Bölge ve Madencilik Geçmişi

Alacakaya (Güleman) bölgesi, Türkiye’nin önemli krom madenlerinden birine ev sahipliği yapıyor. 1936’dan beri faaliyette olan bu madenlerde zaman zaman göçük ve toprak kayması riskleri yaşanmıştır .

5. Uzman Görüşleri ve Güvenlik Önerileri

  • Madencilik mühendisleri: “Yeraltı basınçları ve su sızıntıları, tünel stabilitesini kritik düzeyde etkiliyor, rutin sensör kontrolleri şart.”

  • İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları: “Erken uyarı sistemleri ve düzenli eğitimle benzer kazaların önüne geçilebilir.”

6. Kamu ve Yerel Yönetim Tepkisi

  • Elazığ Valiliği: “Gerekli tüm kaynaklar sevk edildi, en hızlı şekilde kurtarma çalışmalarına odaklanıldı.”

  • Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı: “Maden işletmecilerine ek denetimlerimiz artacak.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar