İş Dünyası
Türk kadın girişimci diasporasının izinde…. KAGİDER’in 2025 yol haritasında küresel güçlenme var
KAGİDER, dünyanın dört bir yanındaki kadın girişimci ve expatların bir araya geldiği bir Global Kadın Girişimciler Platformu kurma hazırlığında.
KAGİDER, dünyanın dört bir yanındaki kadın girişimci ve expatların bir araya geldiği bir Global Kadın Girişimciler Platformu kurma hazırlığında. Türk kadın girişimci diasporasının ekosistemi güçlendireceğini belirten KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu, “Öyle bir diaspora olsun ki herkes bu havuzu desteklesin, tedarik zinciri oluşsun. Şu anda bütün ateşeliklerden data topluyoruz” diyor.
Kadın girişimci karnesi ne küreselde ne de Türkiye’de olması gerektiği gibi. Globalde girişimcilerin yüzde 34 kadarı kadın, Türkiye’de ise bu oran yüzde 17.5’lere ancak varıyor. Veriler aslında kadınlarda iş kurma eğiliminin yüksek olduğunu gösteriyor ne var ki; kurulan işlerin sadece 3’te 1’i, 42 aydan uzun süre ayakta kalabiliyor. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ekosistemin güçlenmesi için çok çaba gösteren sivil toplum kuruluşları var. Bana göre Türkiye’de bu işin bayrak taşıyıcısı KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği).
2024’ü oldukça aktif geçirdiler. Çok fazla işbirliğine imza attılar, ortak projelerle etkinlik alanını genişletme motivasyonu oldukça yüksek bir yönetim var. Geçtiğimiz günlerde bir basın buluşmasında bir araya geldik. Gördük ki bütün sandalyelerde kadın gazeteciler oturuyor. Erkek gazetecilerin bu sorunları dinlemeye tahammülleri yok anlaşılan…
Söz KAGİDER’in 2025’te neler yapacağına geldi. Bezircioğlu, Türkiye’deki işbirliklerine yenilerinin ekleneceğini vurguladı. “Bunlardan biri JP Morgan Vakfı ile gerçekleşecek. Önümüzdeki iki yıl içinde 2000 kadın girişimciye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. ‘2000 Yeni’ adındaki bu proje, JP Morgan Vakfı’nın herhangi bir ülkede kadınlarla ilgili başlattığı ilk işbirliği olması açısından önemli.
GÖZÜNÜ GLOBALE DİKTİ
Bir yandan da SPK ile anlaşma yapılmış 2025 için. Yine kadınların finansal okur-yazarlıklarının artırılması planlanıyor. UPS Vakfı ile de kadın ihracatçıları destekleyecekler.
Bütün bu hazırlıklar neden? Bu yıl KAGİDER’in aklında kadın girişimcileri global arenada güçlendirmek var. Yönetim kurulu üyeleri ağızlarındaki baklayı çıkardılar ve bu yıl Türk kadın girişimci diasporası oluşturmak üzere harekete geçtiklerini söylediler.
Nasıl oluşturulacak? Elbette KAGİDER projenin adına böyle demiyor, ‘Global Kadın Girişimci Platformu’ olarak şekillenecek bu oluşum. Esra Bezircioğlu’na ‘Ülkelere yayılmış kaç Türk kadın girişimci var’ diye sordum. Tam da bu datanın peşinde olduklarını söyledi.
ATEŞELİKLER HAREKETLENDİ
Nasıl çıkarılacak bu data? Türkiye’nin büyükelçilikleri ve ticari ateşelikleriyle çalıştıklarını anlattı KAGİDER üyeleri. Şu anda ticari ateşeliklerden ülkelerdeki kadın girişimci ve üst düzey yönetici (expat) verileri toplanıyormuş. Bezircioğlu, “Geçen yıl gittiğimiz ülkelerde ateşeliklerle toplantılar yaptık. Çalışmalar başladı. Biz zaten birçok ülkede kadın girişimcilerle üyelerimizi B2B görüşmelerde bir araya getiriyoruz. Bu platformla da öyle bir diaspora oluşturalım ki bir havuz kurulsun. Herkes ticaretinde bu havuzu kullansın istiyoruz” dedi.Martta CRM sisteminin tamamlanmış olması hedefleniyor.
KAGİDER yöneticilerinden öğrendim ki global bir kadın girişimci tedarik havuzu henüz yok. Kim bilir? Belki de KAGİDER’in kuracağı Global Kadın Girişimci Platformu, tüm dünyada kadın girişimci havuzu kurulması ve tedarik zincirinde büyük bir güçbirliğinin inşa edilmesine yol açar… Bunun için kadın girişimciler dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar bu havuza ‘Ben de varım’ diyerek dahil olmalı. ‘Ben varım’ demeden ‘Biz varız’ demek mümkün değil…
‘ÇOK UZUN YOLLAR KATETTİK’
KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu, 2024’te yapılanları bir çırpıda anlattı. Kilometrelerce yol katettiklerini yüzlerce kadın girişimciyi çeşitli eğitimlerle ve mentorlarla buluşturduklarını söyledi. EBRD’nin STK İcra Kurulu’na seçilen 13 dernek arasında KAGİDER de yer almış örneğin. Bezircioğlu, “Türkiye ekonomisinin yüzde 10’unu KAGİDER üyeleri oluşturuyor” diyerek artan etkinliğe dikkat çekti.
İş Dünyası
“Blue Origin NS‑31: Hollywood Şovu mu, Gerçek Uzay Deneyimi mi?”
Blue Origin NS‑31 uçuşunun gerçek mi yoksa kurgu mu olduğu tartışmaları, teknik detaylar, komplo teorileri ve uzman görüşleriyle mercek altında.
Özet
Bu hafta başında, 14 Nisan 2025’te gerçekleştirilen Blue Origin’in NS‑31 numaralı uzay turizmi uçuşu, Katy Perry, Gayle King, Aisha Bowe, Amanda Nguyen, Kerianne Flynn ve Lauren Sánchez’den oluşan ilk tamamen kadın mürettebatıyla yaklaşık 11 dakika sürerek uzaya çıkıp döndü . Uçuşun tamamı West Texas’taki Launch Site One’dan canlı yayınlandı ve telemetri verileri ile bağımsız gözlemciler tarafından doğrulandı . Ancak sosyal medyada “Hollywood numarası” ve “son derece pahalı fotoğraf operasyonu” iddiaları geniş yankı buldu . Bu makalede, komplo teorilerinin kökeni, uçuşun gerçekliği ve uzay turizminin geleceğine dair detaylı bilgiler ele alınacaktır.
1. NS‑31 Uçuşunun Teknik ve Operasyonel Detayları
Blue Origin’in geliştirdiği New Shepard roketi, 14 Nisan 2025 günü saat 13:31 UTC’de West Texas’tan fırlatıldı ve mürettebat yaklaşık 11 dakika süren suborbital bir yolculuk yaptı . Uçuş sırasında katılımcılar, Kármán çizgisine (yaklaşık 100 km yükseklik) ulaşarak kısa süreli yer ağırlıksızlık deneyimi yaşadı . Bu, New Shepard programının 11. insanlı, toplamda ise 31. görevidi .
1.1 Mürettebat
-
Katy Perry: Pop yıldızı ve uzaydaki ilk müzisyen denencek katılımcı
-
Gayle King: CBS Mornings sunucusu, medyada geniş yankı uyandırdı .
-
Aisha Bowe: Eski NASA roket bilimcisi, uçuş sırasında güvenlik protokollerini denetlemekle sorumlu .
-
Amanda Nguyen: İnsani haklar aktivisti ve Nobel Barış Ödülü aday adayı, kadın sağlığına yönelik mikro yerçekimsiz deneyler gerçekleştirdi .
-
Kerianne Flynn: Film yapımcısı, uçuş boyunca canlı kayıtlar aldı .
-
Lauren Sánchez: Jeff Bezos’un nişanlısı, ticari uzay turizminin tanıtım yüzü oldu .
2. İnternette Yayılan Komplo Teorileri
Sosyal medya kullanıcıları ve bazı blog yazarları, uçuşu “sahte” göstermek amacıyla kurgulanmış bir PR şovu olarak nitelendirdi . İki ana komplo teorisi öne çıktı:
-
“Hollywood Numarası” Teorisi
-
İniş sırasında kapsül kapısının kapatılıp tekrar açıldığı görüntüler, uçuşun stüdyo ortamında çekildiği iddiasını doğurdu .
-
-
“Pahalı Fotoğraf Operasyonu” Teorisi
-
Yanık izi eksikliği ve kapsül penceresinden görülen plastik bir el, yolculuğun gerçek değil, sadece fotoğraf çekimine yönelik bir organizasyon olduğunu savunanları cesaretlendirdi .
-
3. Komplo Teorilerinin Çürütülmesi
-
Kapsül Kapısı: Daily Mail kaynaklı açıklamaya göre, New Shepard kapsüllerinin her iki kapısı da açılabilir şekilde tasarlanmıştır; NASA güvenlik standartları uyarınca kapılar, tek bir mürettebat üyesi tarafından her iki taraftan 60 saniyede açılabilmelidir .
-
Yanık İzleri: Suborbital uçuşlar, atmosfere çok kısa süreli yeniden giriş yaptığı için tipik bir yeniden giriş yanığı (aerotermal ısı) oluşmaz .
-
“Kukla” İddiası: Pencereden görülen manken benzeri el görüntüsü, 2017’deki New Shepard Crew Capsule 2.0 test uçuşundan kalma bir kare olarak doğrulandı; NS‑31 göreviyle ilgisi bulunmuyor .
4. Uzay Turizmi: Maliyet ve Ekonomik Boyut
-
Blue Origin, uzay turizmi bilet talebi sürecine başlamak için $150.000 tutarında geri ödenebilir bir depozito talep ediyor .
-
2021’de gerçekleştirilen müzayede sonucunda, bir koltuk için en yüksek teklif $28 milyon seviyesinde gerçekleşti .
-
Warwick Business School’dan Prof. Loizos Heracleous’a göre, tek bir New Shepard fırlatmasının maliyeti $1–3 milyon aralığında ve koltuk başına en az yarım milyon USD ödeme yapılması gerekiyor ki iş modelinin sürdürülebilirliği sağlansın .
-
Uzay turizmi 2021’den beri faaliyette ve bugüne kadar 58 kişi bu deneyimi yaşadı .
5. Uçuşun Amacı ve İlham Verici Yönleri
-
NS‑31, kadın temsili ve STEM alanında ilham yaratma amacıyla planlandı; “ilk tam kadın mürettebat” olarak tarihe geçti .
-
Amanda Nguyen, uçuş sırasında göğüs kanseri tespit edebilen mikroçip ve kadın sağlığına dair NASA kumaş testleri gerçekleştirdi .
-
Mürettebat üyeleri, sosyal medya ve basın toplantılarında, uzay keşfinin genç kızlara ve bilim insanlarına ilham verme potansiyelini vurguladılar .
6. Eleştiriler ve Gelecek Perspektifi
-
Eleştirmenler, bu tür yüksek maliyetli ticari uçuşların insanlığı ileri taşımaktan ziyade elitist tüketim aracı haline geldiğini savunuyor
-
Kara Swisher gibi isimler, uçuşu “reklam ve PR şovu” olarak nitelendirerek bilimsel kazanımlardan uzak olduğunu iddia etti .
-
Öte yandan, Blue Origin’in fırlatma aracı New Shepard’ın yeniden kullanılabilirliği ve maliyet düşürme hedefleri, uzun vadede uzay turizminin geniş kitlelere yayılmasına olanak tanıyabilir .
Sonuç
Blue Origin’in NS‑31 uçuşu, hem uzay turizminin somut bir örneğini sundu hem de komplo teorileriyle internetin gündemine oturdu. Ancak uçuşun gerçekliği, canlı yayınlar, telemetri verileri ve bağımsız tanıklarla defalarca teyit edildi. Yüksek maliyet ve eleştiriler, ticari uzay turizminin hâlâ erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik sınavını geçtiğini gösteriyor. Gelecekte daha fazla yeniden kullanım, ölçek ekonomisi ve yeni teknolojilerle bu alandaki maliyetler düşerken, uzayın sıradan insanlara açılımı hız kazanabilir.
İş Dünyası
Zorlu Holding Eski CEO’su Cem Köksal’a 5 Yıl 3 Aya Kadar Hapis Ceza Talebi
Açıklama:
Zorlu Holding eski CEO’su Cem Köksal hakkında, çalışanlara gönderdiği “Ramazan kutlanmasın” içerikli mail nedeniyle “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetini engelleme” suçundan 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Makalemizde olayın tüm detaylarını ve gelişen süreci bulabilirsiniz.
Olayın Arka Planı
Vestel Şirketler Grubu’nun CEO’su Ergün Güler, Ramazan ayının başlaması dolayısıyla çalışanlara kurumsal bir tebrik mesajı gönderdi. Ancak, Zorlu Holding eski CEO’su Cem Köksal, bu mesajın ardından çalışanlara yönelik “Ramazan ayı kutlamayız” şeklinde tepki veren maili gönderdi.
-
Mailin İçeriği:
Cem Köksal, gönderdiği e-postada şirketin kurumsal “kutlanacak günler” listesinde Ramazan’ın yer almadığını, bunun yerine yalnızca dini bayramlar olan Şeker ve Kurban bayramlarının kutlanmasının uygun görüldüğünü ifade etti. Ayrıca, mesajında; “Şirket olarak dinden bağımsız bir duruşumuz var, çok uluslu bir yapıya ulaşmak için her dinden ve milletten çalışanlarımızın bulunması gerekmektedir” gibi ifadelere yer verdi. -
Sosyal Medya ve Kamuoyu Tepkisi:
Gönderilen mailin sosyal medyada hızla yayılması ve çalışanlar ile kamuoyunda yaratmış olduğu tepkiler, konunun geniş yankı uyandırmasına yol açtı. Birçok medya kuruluşu ve kamuoyu, ifadenin çalışanların inanç özgürlüğüne müdahale ettiğini değerlendirirken, Zorlu Holding içindeki hiyerarşik yapı ve kurumsal iletişim normları da tartışılır hale geldi.
Hukuki Süreç ve İddianame Detayları
Soruşturma Başlatıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili olarak “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçunu işlediği öne sürülen Cem Köksal hakkında resen soruşturma başlattı. İddianamede, e-posta mesajının ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı ve çalışanların yaşam tarzlarına müdahale ettiği savunuldu.
Talep Edilen Ceza
-
Ceza Aralığı:
İddianamede, Cem Köksal’ın zincirleme şekilde söz konusu suçu işlediği gerekçesiyle 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. -
Yargılama Süreci:
Köksal’ın yargılanmasına İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi.
Savunma ve Açıklamalar
Cem Köksal, savunmasında;
-
Yanlışlıkla Gönderim:
Maili yalnızca Vestel’in üst yöneticisi Ergün Güler’e göndermek istediğini, ancak “tümünü yanıtla” butonunun kullanılması sonucu mesajın tüm çalışanlara ulaştığını belirtti. -
Kurumsal Prosedüre Uyum:
Mesajının amacı, şirketin kurumsal prosedürlerine uygun olarak hangi günlerin kutlanacağı konusundaki bir eleştiri olduğunu savundu. -
İnançlara Müdahale Amacı Taşımadığı:
Köksal, ifadenin inançlara değil, yalnızca kurumsal kutlama normlarına yönelik olduğunu ifade ederek, kişisel bir inanç eleştirisi amacı taşımadığını iddia etti.
Zorlu Holding ve Kurumsal İletişim Üzerine Tartışmalar
Hiyerarşik Yapının Rolü
-
Kurum İçi Etki:
Zorlu Holding’deki idari hiyerarşi, üst düzey yöneticilerin mesajlarının çalışanlar üzerinde doğrudan etkili olabileceğini ortaya koyuyor. İddianamede, bu durumun çalışanlar üzerinde baskı ve yönlendirme etkisi yarattığı savunuluyor. -
Kurumsal Değerler:
Şirketin milli, manevi ve kurumsal değerleri göz önünde bulundurularak, dini kutlamaların şirket içinde resmi olarak yer alıp almayacağı konusundaki farklı yaklaşımlar tartışılırken, uluslararası arenada faaliyet gösteren bir holdingin tarafsızlık ilkesinin ne ölçüde uygulanacağı sorusu da gündeme geliyor.
Sosyal Medya ve Kamuoyunun Yorumu
-
Kamuoyu Tepkisi:
Medya kuruluşları ve sosyal medya kullanıcıları, gönderilen mailin çalışanların inanç özgürlüğüne müdahale ettiğini vurgularken; bazı kesimler ise mesajın kurumsal tutumun bir gereği olduğunu öne sürüyor. -
Hukuki ve Sosyal Tartışmalar:
Olay, yalnızca hukuki boyutuyla değil, aynı zamanda kurumsal iletişim, ifade özgürlüğü ve dinler arası hoşgörü konularında da geniş çaplı tartışmalara yol açtı.
Cem Köksal’ın Kariyer Özeti
-
Eğitim ve İş Hayatı:
1967 yılında Ankara’da doğan Cem Köksal, 1988’de Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını 1990’da Bilkent Üniversitesi’nde tamamlayan Köksal, bankacılık sektöründe İnterbank ve Denizbank gibi kuruluşlarda görev aldı. -
Vestel ve Zorlu Holding Dönemi:
2002 yılında Vestel’e Finanstan Sorumlu Başkan olarak katılan ve 2012’de Zorlu Holding Mali İşler Grubu Başkanlığı görevini üstlenen Cem Köksal, Haziran 2024 itibarıyla Zorlu Holding CEO’su olarak atanmış; ancak 2025 Mart ayı itibarıyla görevinden istifa etmişti.
Sonuç ve Gelecek Süreç
Zorlu Holding eski CEO’su Cem Köksal’ın gönderdiği mail nedeniyle başlatılan soruşturma, yalnızca hukuki değil aynı zamanda toplumsal ve kurumsal tartışmaları da beraberinde getirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talep ettiği 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası, yargılama sürecinin ilerleyen günlerinde kesinlik kazanacak. Bu durum, kurumsal iletişimin sınırları, ifade özgürlüğü ve inançlara saygı gibi konularda şirketlerin nasıl bir tutum sergileyeceğine dair sektörde yeni tartışmalara da zemin hazırlayabilir.
Konu ile ilgili gelişmeler, ilerleyen süreçte İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacak duruşmalarla netlik kazanacak. Hem şirket içi iletişim stratejileri hem de kurumsal kültürün yeniden değerlendirilmesi açısından örnek teşkil eden bu olay, iş dünyasındaki etik standartların da sorgulanmasına neden oluyor.
İş Dünyası
İş Bankası’ndan Kayyum İddialarına Açıklama Geldi: Gerçekler ve Detaylar
Giriş
Son günlerde sosyal medyada ve ekonomi gündeminde hızla yayılan “İş Bankasına kayyum gelecek” iddiaları, yatırımcıların ve ekonomi takipçilerinin merak ettiği konular arasında yer aldı. Bu süreçte bankadan yapılan resmi açıklama, spekülasyonların önüne geçmeyi amaçlıyor. Makalemizde, iddiaların arka planı, İş Bankası’nın açıklaması ve bu gelişmenin finans sektörüne olası etkilerini detaylı olarak ele alıyoruz.
-
Ekonomi2 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem12 saat önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem1 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika5 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları